Mahkeme

Derdestlik itirazı, görülmekte olan bir dava yeniden açıldığında yapılabilir. Derdestlik itirazının yapılabilmesi için üç şart gereklidir: 1. Aynı davanın iki kere açılmış olması. 2. Birinci davanın halen görülmekte (derdest) olması. 3. İki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması. Derdestlik itirazı, ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Eğer birinci dava ve ikinci dava aynı mahkemede açılmışsa, mahkeme her iki dosyayı birlikte inceleyerek derdestlik itirazını karara bağlar.

Zorla getirme kararı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 146. maddesine göre şu hallerde verilir: Hakkında tutuklama kararı verilmesi için yeterli neden bulunan kişiler. Yakalama emri düzenlenmesi için yeterli neden bulunan kişiler. İfade alma veya sorgu için çağrılıp da davete uymadığı takdirde zorla getirileceği tebliğ edilen kişiler. Ayrıca, mağdur, müşteki, tanık ve bilirkişi hakkında da çağrıya rağmen gelmezlerse zorla getirme kararı verilebilir. Soruşturma aşamasında zorla getirme kararı Cumhuriyet Savcısı tarafından, kovuşturma aşamasında ise hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilir.

Hayır, istinafa başvurduktan sonra temyiz süresi durmaz. İstinaf başvurusu yapılması, temyiz süresinin durmasına neden olmaz; temyiz başvurusu için belirli bir süre kısıtlaması bulunur ve bu süre, istinaf kararının taraflara tebliğ tarihinden itibaren işler. Temyiz başvurusu süresi: Genellikle 30 gündür. Bazı durumlarda 15 gün olarak da belirlenebilir.

Savcılığa yapılan arama kayıtlarının nasıl alınacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, HTS (Historical Traffic Search) kayıtlarının alınabileceği bazı yollar şunlardır: Mahkeme kararı ile talep. Savcılığa başvuru. Emniyet ve jandarma soruşturması. Bireysel başvurularla HTS kayıtları operatörlerden doğrudan temin edilemez.

Yargıtay'da "işlemli evrak" ifadesi, genellikle bir dava sürecinde yapılması gereken işlemleri gösteren ve belgelerin resmi olarak kaydedildiği evrakları ifade eder. Ayrıca, "bölüm dosyayı savcıdan veya işlemli olarak gelen evraktan teslim aldı" ifadesi, bir bölümün (örneğin, bir mahkeme bölümü veya bir hukuk bürosu) savcıdan ya da başka bir resmi belgelerle birlikte gelen evrakları teslim aldığını gösterir. Dosyanın durumu ve işlemli evrak hakkında daha fazla bilgi almak için UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi) veya e-Devlet üzerinden sorgulama yapılabilir.

2025 yılı itibarıyla Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), 13 üyeden oluşmaktadır. Bu üyeler şu şekilde seçilir: 4 üye: Cumhurbaşkanı tarafından, ikisi adli yargı hakim ve savcıları, diğeri ise idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilir. 7 üye: Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından, üçer üye Yargıtay ve Danıştay'dan, üç üye ise yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilir. 2 üye: Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı ilgili bakan yardımcısı, kurulun tabii üyeleridir.

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) ve Askeri Yargıtay'ın yerine gelenler: Askeri hakim sınıfından başkan, başsavcı, ikinci başkan, daire başkanı ve üyeler, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından adli veya idari yargıda hakim veya savcı olarak atanmıştır. Askeri mahkemelerde görülen davalar, görevli ve yetkili adli yargı mercilerinde görülmeye başlanmıştır. Askeri yargı mercilerinde görülen ve henüz sonuçlanmamış dosyalar, ilgili yüksek mahkemelere (Yargıtay ve Danıştay) veya yetkili adli ve idari yargı mercilerine gönderilmiştir.

Ön alım davasında mahkeme, şu şekilde karar verir: Önalım hakkının kabulü. Önalım hakkının reddi. Ön alım davası, yenilik doğuran bir dava olup, mahkeme kararı da yenilik doğuran bir karardır. Ön alım davasında mahkeme kararı ile ilgili kesin bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

Tanıma-tenfiz kararı temyiz edilebilir, ancak belirli koşullar altında. Tanıma-tenfiz kararlarının temyiz yolu, tanıma ve tenfiz kararlarının çekişmesiz yargı niteliğinde olması nedeniyle kapalıdır. İstinaf yolu ise açıktır. Temyiz yolunun açık olduğu durumlarda, temyiz kararın yerine getirilmesini durdurur. Bu nedenle, tanıma-tenfiz sürecinde temyiz yoluna başvurmadan önce yerel mahkemenin kararına karşı istinaf yolunun tüketilip tüketilmediğini kontrol etmek önemlidir.

Tapu iptali kesinleşmeden önce konulan hacizlerin nasıl kaldırılacağına dair Yargıtay kararı bulunamadı. Ancak, tapu üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ilişkin bazı Yargıtay kararları şu şekildedir: Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2024/4507 esas, 2024/10782 karar numaralı kararı. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2021/6719 esas, 2021/8841 karar numaralı kararı. Haciz kaydının kaldırılması için başvurulabilecek hukuki yollar arasında borcun ödenmesi, borcun zamanaşımına uğraması, borca itiraz ve menfi tespit davası gibi durumlar yer alır. Haciz kaldırma sürecinde bir avukata danışılması önerilir.

Fatura alacaklarında yetki, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) ve İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre belirlenir. Genel yetki kuralları: Alacaklının yerleşim yeri mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir. Sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemeleri de yetkilidir. Özel yetki kuralları: Para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde, yetkili icra dairesi, HMK'nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanarak belirlenir. Borçlu, icra takibinde yetkiye itiraz ederse, bu itirazın kaldırılması veya iptali için itirazın görüldüğü mahkemede karar verilmesi gerekir.

İdari yargı hakimliği atamaları, Adli ve İdari Yargı 2025 Yılı Ana Kararnameleri kapsamında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen takvime göre yapılır. 2025 yılı için, kararnamelerin 20 Haziran'da tamamlandığı ve atama tebligatlarının 4 Temmuz 2025'ten itibaren gönderilmesinin planlandığı belirtilmiştir. Atamaların tam olarak ne zaman yapılacağına dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu tür duyurular genellikle Hâkimler ve Savcılar Kurulu veya Adalet Bakanlığı tarafından yapılır.

Davadan vazgeçme dilekçesini, davanın görüldüğü mahkemeye davacı verir. Davadan vazgeçme, aynı zamanda "davanın geri alınması" olarak da adlandırılır. Davadan feragat ise, davacı tarafından tek taraflı olarak mahkemeye sunulan bir irade beyanıdır. Davadan vazgeçme veya feragat işleminin hukuki sonuçları farklı olduğundan, bir avukata danışılması önerilir.

Kesinleşmeden infaz edilemeyecek kararlar şunlardır: Taşınmaz mala ve taşınmaz mal üzerindeki ayni haklara ilişkin kararlar. Aile ve kişiler hukukuna ilişkin kararlar. Yabancı mahkeme veya hakem kararlarının tenfizine ilişkin verilen kararlar. Ceza mahkemesi kararları. Menfi tespit veya istirdat davalarında verilen kararlar. İstihkak davasının kabulüne ilişkin kararlar. Bayrağına ve sicil kaydı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla ilgili ayni haklara ilişkin kararlar. Bu kararların icraya konulabilmesi için kesinleşme şerhi bulunması veya hükmün kesinleştiğinin sabit olması gerekir.

Kirada takas ve mahsup işlemlerinin ne zaman bekletici mesele olacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, takas ve mahsup arasındaki bazı farklar şu şekildedir: Takas. Mahsup. Daha fazla bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

İşe iade davalarında görevli mahkeme, iş mahkemeleridir. İş mahkemesi bulunmayan yerlerde, asliye hukuk mahkemesi iş mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.

Beraat vekalet ücretinin kesinleşmeden icraya konulmasına itiraz etmek için aşağıdaki adımlar izlenebilir: Mahkemeye Başvuru: İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/828 E., 2018/909 K. sayılı kararında belirtildiği gibi, ilgili mahkeme kararına atıfta bulunarak, beraat kararının kesinleşmesine gerek olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddini talep eden bir dilekçe ile icra mahkemesine başvurulabilir. Kamu Denetçiliği Kurumu'na Başvuru: Türkiye Barolar Birliği'nin Kamu Denetçiliği Kurumu'nun 13.08.2024 tarihli tavsiye kararına dayanarak yaptığı başvuruya ek olarak, KDK'nın beraat vekalet ücretinin kesinleşmeden icraya konulabileceği yönündeki görüşü de sunulabilir. Ayrıca, Adalet Bakanlığı'nın 28-01-2022 tarihli yazısı da bu tür icra takiplerinin, beraat kararını veren mahkemenin bulunduğu Cumhuriyet Başsavcılığına karşı başlatılması gerektiğini belirtmektedir. İcra takibi sürecinde profesyonel bir avukattan destek alınması önerilir.

Evet, ortaklığın giderilmesi davasında cevap süresi uzatılabilir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 127. maddesine göre, davalı taraf, cevap dilekçesi verme süresi içinde başvuru yaparak ek süre talep edebilir. Ek süre talebi hakkında verilen karar taraflara derhal bildirilir.

İtirazın geçici olarak kaldırılması davasında görevli mahkeme, İcra ve İflas Kanunu'nun 68/a maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra mahkemesidir. Yetkisiz ve/veya görevsiz mahkemede dava açılması halinde davanın reddine karar verilecektir.

Jürinin kaç kişiden oluştuğu, jürinin türüne göre değişiklik gösterir: Küçük jüri (duruşma jürisi), 6 ile 12 üyeden oluşur. Büyük jüri ise 12 veya daha fazla kişiden oluşur. Jüride 12 kişinin yer almasının nedeni, Hz. İsa'nın 12 havarisinin olmasıdır.