Mahkeme

İdari yargılamada ilk inceleme aşamasında yapılanlar: Dava dilekçesinin incelenmesi. Sorunun tespiti halinde yapılacaklar. Tebligat işlemi. İlk inceleme, dava açıldıktan hemen sonraki aşamada yapılır ve davanın her aşamasında (kanun yolları dahil) ileri sürülebilir.

Evet, Yargıtay 2. Ceza Dairesi (CD) itirazı inceleyebilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 308. maddesi uyarınca, Yargıtay ceza dairelerinin temyiz incelemesi sonucu verdikleri kararlara karşı re’sen veya istem üzerine itiraz edebilir.

Vize reddi idari iptal davası açmak için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Vize ret kararının yazılı olarak alınması. 2. İlgili ülkenin iç hukukundaki dava açma süresi içinde başvuru yapılması. 3. Dava dilekçesinin ve destekleyici belgelerin hazırlanması. 4. Yetkili mahkemeye başvuru yapılması. Örnek belgeler: resmi vize ret yazısı; vize başvuru formu ve evrakları; önceki vize kayıtları. Önemli notlar: Türkiye'de, yabancı bir ülkenin vize başvurusuna ret vermesi halinde Türk idare mahkemelerinde doğrudan dava açmak mümkün değildir. Başvuru süreçleri ülkeden ülkeye değiştiği için uzman desteği alınması önerilir.

Dava tahmini süresi, dava türüne ve sürecine bağlı olarak değişiklik gösterir. Bazı dava türleri için tahmini süreler: İş davaları: İşe iade davaları, basit ve seri yargılama usulüne tabi olup, yerel mahkemede en geç iki ay içinde sonuçlanabilir. İdari davalar: Adli tatilde süre, adli tatilin bitiminden itibaren 7 gün uzar. Ceza davaları: Süre, hafta olarak belirlenmişse, tebligatın yapıldığı günün son haftasında isim itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer. Dava sürelerinin tahmini olarak belirlenmesi için, 2017 yılında Soruşturma, Kovuşturma veya Yargılama Hedef Sürelerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına ilişkin Yönetmelik yürürlüğe girmiştir. Hukuki süre hesaplamaları için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre hareket edilir. Kesin süre hesaplamaları için ise bir avukata danışılması önerilir.

Yargıtay 10. HD'nin 2014/3385 E. ve 2014/27317 K. sayılı ilamı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Yargıtay kararlarını içeren bazı siteler şunlardır: kararararama.yargitay.gov.tr; karararama.com.tr; ictihatlar.com.tr.

Geç atama ile ilgili bazı mahkeme kararları: Anayasa Mahkemesi Kararı: 2023 yılında, iş müfettişi yardımcısı olarak işe başlayan kişilerin, sınavı kazanmalarına rağmen atamalarının geciktirilmesi nedeniyle açtıkları davaların reddedilmesi, Anayasa Mahkemesi tarafından mülkiyet hakkının ihlali olarak değerlendirildi. Danıştay Kararı: 2019 yılında, geç atanan bir memurun, atandığı süre boyunca almadığı maaşların yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiğine hükmedildi. Bu kararlar, geç atama nedeniyle oluşan maddi zararların tazmin edilmesi ve mülkiyet hakkının korunması açısından önemli emsaller oluşturmaktadır.

Ankara Ağır Ceza Mahkemesi, 10 yıl ve üzeri hapis cezalarını gerektiren suçlara bakmakla yetkilidir.

Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ilamın ne zaman alınacağına dair bilgi bulunamadı. Ancak, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte, mahkeme kalem müdürü bir hafta içinde kararı nüfus müdürlüğüne bildirir. Boşanma ilamı, davanın görüldüğü mahkeme kalemlerinden veya nüfus müdürlüklerinden alınabilir. Boşanma süreci ve sonrasında yapılacak işlemler karmaşık olabileceğinden, bir avukata danışılması önerilir.

Hileli davranışlarla yeniden yargılanma hakkı, "yargılamanın yenilenmesi" olarak adlandırılır. Yeniden yargılanma hakkı, aşağıdaki durumlarda kullanılabilir: Hile: Hile teşkil eden olayla ilgili olarak bir ceza davası açılmışsa, yargılamanın yenilenmesi davasının açıldığı mahkeme, ceza davasının sonuçlanmasını "bekletici mesele" yapmalıdır. Üçüncü kişilerin hileli hareketleri: Üçüncü kişilerin hileli hareketleri, ancak hileden yararlanan tarafın bilgisi ve ortaklığı varsa yargılamanın yenilenmesine sebep olabilir. Tarafların, alacaklıları veya davayı kaybeden kişilerin yerine geçenlerin zarara sokacak bir hile yapmaları. Yeniden yargılanma süresi, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren üç aydır.

Tahliye davasında tespit sonrası alacak davası hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, tahliye davalarıyla ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: Kira Alacağının Tahsili: Tahliye sonrası alacak, tazminat hukukunu ilgilendirdiği ve tespiti yargılamayı gerektirdiği için icra mahkemelerinde tahliye sonrasına dair istemler reddedilir. İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası: Kiracının ödeme emrine itiraz etmemesi durumunda, alacaklı İcra Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açabilir. Kira uyuşmazlıklarında, dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunludur.

Karar düzeltmede onanan kararlar, genellikle Yargıtay'ın temyiz incelemesi sonucunda verdiği ve belirli koşulları sağlayan kararlardır. Bu koşullar şunlardır: Temyiz dilekçesi ve kanuni süresi içinde verilmiş olması şartıyla karşı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürülüp hükme etkisi olan itirazların kısmen veya tamamen cevapsız bırakılması. Yargıtay kararında birbirine aykırı fıkralar bulunması. Yargıtay incelemesi sırasında hükmün esasını etkileyen belgelerde bir hile veya sahteliğin ortaya çıkması. Yargıtay kararının usul ve kanuna aykırı bulunması. Karar düzeltme yoluna gidilemeyen kararlar arasında ise iş mahkemelerinin kararları, miktar veya değeri belirli bir sınırı aşmayan hükümler ve bazı özel davalar (örneğin, kira sözleşmesine dayanan tahliye davaları) yer alır.

Tanık ve delil dilekçesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre üç farklı zaman diliminde sunulabilir: 1. Dava dilekçesiyle birlikte. 2. Cevap dilekçesiyle birlikte. 3. Ön inceleme duruşmasından sonra verilecek iki haftalık kesin süre içerisinde. Tanık listesi, dilekçeler aşamasında veya ön inceleme duruşmasından sonraki iki haftalık süre içinde sunulabilir.

İhtiyaç halinde tahliye ihtar süresinin uzaması, belirli süreli ve belirsiz süreli kira sözleşmelerinde farklı sonuçlar doğurur: Belirli süreli kira sözleşmeleri: İhtar süresi içinde tahliye ihtarnamesi gönderilmişse, dava açma süresi bir kira yılı uzar. Belirsiz süreli kira sözleşmeleri: İhtar süresi içinde tahliye ihtarnamesi gönderilmezse, ilgili kira döneminin sonunda bir ay içinde tahliye davası açılamaz; dava süre yönünden reddedilir. İhtiyaç nedeniyle tahliye davasında, ihtar süresinin kaçırılması durumunda kiracının tazminat talep etme hakkı doğabilir. Yasal süreçlerin karmaşıklığı nedeniyle, bir avukattan hukuki danışmanlık alınması önerilir.

Tanık delili, hukuk davalarında genellikle ilk dilekçede sunulur ve ikinci kez verilmesi yasaktır. Ancak, bazı istisnalar vardır: - Hukuki veya fiili imkansızlık: Tanıkların vefatı veya tanıklık yapamayacak durumda olmaları gibi nedenlerle yeni bir tanık listesi sunulabilir. - Delillerin sonradan ileri sürülmesi: Yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa ve süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme yeni delillerin sunulmasına izin verebilir (HMK m.145). - Resen araştırma ilkesinin uygulandığı davalar: Babalık davası gibi davalarda yeni tanık listesi verilmesi mümkündür.

Terekenin borca batık olması halinde mirasın reddi, "mirasın hükmen reddi" yoluyla yapılır. Mirasın hükmen reddi için: Miras bırakanın ölüm anındaki malvarlığı, borçlarını karşılamaya yetmiyorsa, ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş olmalıdır. Mirasçılar, ayrıca bir irade beyanında bulunmadan, mahkeme kararıyla mirası reddetmiş kabul edilirler. Dava, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde açılır. Terekenin borca batık olduğuna dair deliller (banka hesap dökümleri, kredi borçları, icra takipleri vb.) mahkemeye sunulmalıdır. Dava süresi, mirasın gerçek reddi için öngörülen üç aylık süreden bağımsızdır; süre sınırlaması olmaksızın açılabilir. Mirasın reddi işlemi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır ve bu beyanın kayıtsız, şartsız ve mirasın tamamı için yapılması gerekir.

Evet, 3 yıllık ceza bozulabilir, ancak bu durum olağanüstü kanun yollarına ve belirli hukuki şartlara bağlıdır. Kesinleşmiş hapis cezalarının bozulması için başvurulabilecek yollar şunlardır: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı; Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısının itirazı; Kanun yararına bozma; Yargılamanın yenilenmesi; Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru. Bu yolların her biri kendine özgü şartlara, sürelere ve usullere tabidir. Kesinleşmiş bir hapis cezasının infazının durdurulması veya engellenmesi, ancak bu yolların olumlu sonuçlanması ile mümkündür. Hukuki süreçlerin karmaşıklığı nedeniyle, bir avukattan destek alınması önerilir.

İlam ve hüccet arasındaki temel fark, hüccetin genellikle bir hükmü ihtiva etmemesi, ilamın ise hakimin verdiği kararı içermesidir. Hüccet, kadı huzurunda, taraflardan birinin ikrarını ve diğerinin bu ikrarı tasdikini içeren, bir hükmü ihtiva etmeyen belgelere denir. İlam ise, bir mahkemede verilen hüküm ve kararı içeren resmi kayıttır. Her iki belge türü de Osmanlı hukuk sisteminde önemli bir yere sahiptir ve genellikle şer'i mahkemelerde düzenlenirdi.

Müzekkereyi, mahkemenin talimatı üzerine mahkeme katibi yazar. Müzekkere, ayrıca, belirli makamlara, mahkemelere her birey tarafından yazılabilir.

2025 yılı için 3 defa alkollü araç kullanma cezası mahkeme kararları şu şekildedir: Para cezası: Üçüncü defa alkollü araç kullanmanın cezası 18.678 TL'dir. Ehliyete el koyma: Ehliyete 5 yıl süreyle el konur. Araç trafikten men: Araç trafikten men edilir. Hapis cezası: Altı aydan az olmamak üzere hapis cezası verilir. Ayrıca, üçüncü kez alkollü araç kullanımından dolayı ehliyetine el konulan kişiler, beş yılın sonunda ehliyetlerini geri almak için psiko-teknik değerlendirme sürecinden geçmek zorundadır. Alkollü araç kullanma cezası ile ilgili kararlar, trafik mahkemeleri veya sulh ceza hakimlikleri tarafından verilir.

Tevdi mahallinde vekalet ücreti ve harca esas değerin belirlenmesi şu şekilde yapılır: Vekalet Ücreti: Tevdi mahalli tayini davasında vekalet ücreti, davacı lehine karar verilmesi halinde hükmedilir. Vekalet ücreti, 2025 yılı itibarıyla Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenir. Harca Esas Değer: Tevdi mahalli tayini davalarında harca esas değer, genellikle kiracının yatırmak istediği kira bedelinin tutarına veya toplamda ifa etmesi gereken borcun miktarına göre belirlenir. Ancak, davanın "Değişik İş" olarak açılması nedeniyle yargılama giderleri, başvuru harcı, vekâlet pulu ve benzeri masraflar da bu aşamada devreye girer. Dava açmadan önce uzman bir avukata veya mahkeme veznesine danışılması önerilir.