Felsefe

İlk çağ filozoflarından bazılarının görselleri bulunamamıştır. Ancak, ilk çağ filozoflarından bazıları şunlardır: Thales. Anaksimandros. Anaksimenes. Pythagoras. Herakleitos. Parmenides. Zenon. Sokrates. Platon. Aristoteles. Filozofların görsellerine şu sitelerden ulaşılabilir: tr.wikipedia.org. haberturk.com. fularsizentellik.com. milliyet.com.tr.

İbn Haldun'un tarihçiler tarafından "Kutup" olarak görülmesinin birkaç nedeni vardır: Tarih Felsefesi: İbn Haldun, tarihe, insanlık tarihine bakarak yorumlar yapmış ve ilkeler çıkarmıştır. Mukaddime: Yedi ciltten oluşan "Kitab’ul İber"in giriş kitabı olarak düşünülen Mukaddime, dünya tarihi, tarih felsefesi, din ve sosyoloji odaklıdır. Sosyolojinin Öncüsü: Sosyolojinin kurucusu olarak kabul edilir. Etkisi: Osmanlı tarihçileri, devletin yükselişi ve çöküşünü İbn Haldun'un teorileriyle analiz etmiştir. Çeşitlilik Odaklı Bakış Açısı: Çok medeniyetli bir toplumsal düzeni veri olarak almış ve bu doğrultuda bir medeniyet kuramı sunmuştur.

"Fakat aldığım bu hayat ne anlatıyor?" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamadı. Ancak, "hayat sana ne anlatıyor?" ifadesi, Çetin Çetintaş'ın elementlerin insan hayatındaki etkisini ele alan kitabı için kullanılmıştır. Ayrıca, "Hayat Sana Ne Anlatıyor (Elementlerin Büyülü Dünyasına Hoş Geldin!)" adlı bir YouTube videosu bulunmaktadır. Bunun dışında, "Hayatının Anlamı" adlı, dönemin Rusya'sında yaşanan trajedileri ele alan bir kitap da mevcuttur. Daha fazla bilgi için ilgili kaynaklara başvurulabilir.

Byung-Chul Han'ın "Ötekini Kovmak" kitabı, günümüz toplumlarında özne ve öteki arasındaki ilişkinin giderek daha fazla dışlayıcı ve tek tipleştirici hale geldiğini analiz eder. Kitapta ele alınan bazı temel argümanlar: Narsistik eğilimlerin artması: Bireyciliğin teşvik edilmesi, narsistik eğilimleri çoğaltarak ötekini dışlamaya yol açar. İletişimin etkisi: Dijital iletişim, gerçek bağlantılar kurmayı engelleyerek yüzeysel ilişkiler yaratır. Toplumsal patolojiler: Ötekinin yokluğu, bireysel ve toplumsal patolojilere neden olur. Zaman politikası: Neoliberal zaman politikası, özneyi sürekli bir koşuşturma içine sokarak ötekiyle ilişkisini zayıflatır. Han, bu sorunların çözümü için misafirperverliğin evrensel bir değer olarak barış ve uzlaşmayı temsil eden bir politik perspektif önerir.

"Şiir/Mimarlık: Binanın İhlali" kitabı, mimarlığın binayla ve inşayla ilişkilendirilmesini reddeden, onu sanat, şiir veya felsefe olarak tasavvur eden görüşleri ele alır. Kitapta savunulan bazı görüşler: Mimarlık, bir nesne veya nesnenin temsiline indirgenemez. Mimarlık, tinsel bir arayış, deneyim, düşünce, şiir, eleştiri ve arzu projesidir. Mimarlığın kökeni, "bina-olmayan"dadır; yani "bina" olanın dışarı attıklarının dünyasındadır. "Bina", mimarlığın ideallerine karşı geliştirilen ideolojik bir tehdittir. Kitap, bu düşünceleri savunan dört metne yer verir: Alberto Pérez-Gómez'in "Çizim Olarak Mimarlık", Norbert Miller'ın "İmgelem ve Gerçekliğin Hesabı", Raimund Abraham'ın "İnşa Edilmemiş Olanın Gerçekliği" ve Lebbeus Woods'un "Politik Makineler" başlıklı yazıları.

Louis Althusser'in "İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları" adlı eseri, devletin ideolojisini topluma yayma sürecini ve bu süreçte devletin ideolojik aygıtlarının rolünü ele alır. Eserde işlenen bazı konular: Devletin ideolojik aygıtları. Egemen ideoloji. Sınıf mücadelesi. Siyasal sistem. Althusser, ideolojilerin toplumda her alana nüfuz ettiğini ve bireylerin iktidara itaatinin ideolojik aygıtlar aracılığıyla gerçekleştiğini savunur.

İoanna Kuçuradi'nin insan hakları konusundaki bazı görüşleri: İnsan haklarının tanımı: Kuçuradi, insan haklarını "her insanla ilgili bazı gerekler" olarak tanımlar ve bu gereklerin insanın değerini tanıma ve koruma istemleri olduğunu ifade eder. Temel haklar: En temel hakkın yaşama hakkı olduğunu ve bu hakkın hem negatif (dokunulmazlıklar) hem de pozitif (güvenlik) bir hak olarak anlaşılması gerektiğini belirtir. Eğitim: İnsan haklarına ilişkin çözümlerin, felsefî ve etik temelli bir insan hakları eğitiminden geçtiğini savunur. Devlet anlayışı: Kuçuradi, devletin, yurttaşların insan haklarını koruyan bir kurum olarak anlaşılması gerektiğini ve bu doğrultuda bir devlet anlayışı geliştirilmesi gerektiğini ifade eder. Çoğulculuk: Çok etnik kökenli ve çok dinli toplumlarda, insan haklarını ve kültürel kimlikleri aynı anda teşvik etmenin çelişkili bir durum olduğunu, çünkü bu durumda çelişen normların teşvik edileceğini öne sürer.

Felsefe tarihi infografisi, felsefenin gelişimini ve önemli düşünürleri görsel bir şekilde sunan bilgi ve veri görselleştirmesidir. Bu tür infografikler, karmaşık felsefi kavramları daha anlaşılır hale getirmek için metin, resim, çizelge ve grafikleri birleştirir.

Rabindranath Tagore, Hint edebiyatının ve kültürünün en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir. Önemli olmasının bazı nedenleri: Eserleri: Tagore, şiir, roman, oyun ve deneme gibi birçok türde eser vermiştir. Eğitim ve kültür reformu: Visva-Bharati Üniversitesi'ni kurarak modern eğitim ve Bengal kültürünün gelişimine katkıda bulunmuştur. Nobel Edebiyat Ödülü: 1913 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan ilk Asyalı ve Hint yazarı olmuştur. Siyasi ve sosyal etkiler: Hindistan'ın İngiliz emperyalizminden kurtulması için çalışmış, Mahatma Gandhi'ye destek olmuştur. Sanat: Hindistan milli marşının sözlerini yazmış ve Rabindrasangit olarak bilinen bir vokal müzik üslubu geliştirmiştir.

Farabi'nin sosyal devlet anlayışı, insanların bir arada yaşama zorunluluğuna ve bu birlikteliğin mutluluğa ulaşmada bir araç olduğuna dayanır. Temel ilkeleri: Adalet: Gerçek adalete dayanan bir devlet yapısı öngörür. Mutluluk: Devletin amacı, toplumdaki bireylerin mutlak saadete ulaşmasıdır. Yönetim: Devletin başında, politik güç ve felsefi bilgeliğe sahip bir lider bulunmalıdır. Dayanışma: Toplum üyeleri birbirine yardım etmeli, sevgi ve saygı yaygın olmalıdır. Farabi, devlet anlayışını oluştururken Platon ve Aristoteles'in düşüncelerinden etkilenmiştir.

Şen Bilim, bir felsefi akım olarak tanımlanamaz, çünkü bir felsefi kavram ve kitap adıdır. Şen Bilim (Die fröhliche Wissenschaft), Friedrich Nietzsche'nin 1882 yılında yayımlanan bir kitabıdır. Nietzsche'ye göre Şen Bilim, bir yaşam bilgeliği olup, hem "şen" olmayı hem de bilimsel olmayı kapsar.

Theodore Zeldin'in okunması önerilen bazı kitapları: "Hayatın Gizli Hazları" (The Hidden Pleasures of Life). "İnsanlığın Mahrem Tarihi" (An Intimate History of Humanity). Bu kitaplar, sosyal antropoloji ve tarih perspektifiyle günümüz insanını ve yaşam biçimlerini ele almaktadır.

Gazâlî'ye göre siyaset ve yönetim arasındaki farka dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Gazâlî'nin siyaset ve yönetimle ilgili bazı görüşleri şu şekildedir: Siyaset ve dinin birlikteliği. Devletin görevleri. Devlet başkanının özellikleri. Akıl ve bilimin önemi. Devlet başkanına itaat.

Sokratik düşünce ve modern düşünce arasındaki bazı temel farklar şunlardır: Otorite ve Bağlılık: Sokratik düşüncede bilgi ve düşünce kiliseye veya otoriteye bağlıdır. Yöntem: Sokratik düşünce, rasyonel çıkarımlara ve teolojik sorulara odaklanır. Amaç: Sokratik düşüncede amaç, dini açıklamak ve temellendirmektir. Değerlendirme: Sokratik düşüncede bilgi, Tanrı'nın bilgisine ulaştırıyorsa değerlidir. Merkezde Olan: Sokratik düşüncede merkezde din vardır.

Mağara, Platon'un "Devlet" adlı eserinde yer alan mağara alegorisinde farklı anlamlar taşır: Toplum: Mağara, toplumun nasıl yaşadığını ve insanların genellikle sınırlı bir gerçeklik algısıyla nasıl yetindiklerini simgeler. Zincirlenmiş insanlar: Toplumun bir parçası olan bireyleri ve onları sınırlayan kuralları temsil eder. Gölgeler: Toplum tarafından gerçek kabul edilen, ancak aslında gerçek dünyanın çarpıtılmış kopyaları olan algıları ifade eder. Filozof: Mağaradan kurtulan ve gerçek gerçekliği anlayan kişiyi, yani filozofu simgeler. Kule hakkında ise bilgi bulunamamıştır.

Olaylar, olgulara göre daha somuttur çünkü olaylar, gözle görülebilir, başkalarının şahitliğinde ve bilinen bir zamanda gerçekleşirken, olgular soyut kavramlardır ve duyu organlarıyla algılanamazlar. Gözle görülebilirlik: Olaylar, 5 duyu organıyla, çoğunlukla göz ve kulak aracılığıyla algılanabilir. Belirli zaman ve yer: Olayların başlangıç ve bitiş tarihleri bellidir ve belirli bir yerde gerçekleşirler. Somutluk: Olgular ise öznel bir fikirdir ve net bir anlamları yoktur.

Yorgunluk Toplumu, Güney Kore doğumlu filozof Byung-Chul Han tarafından yazılmıştır.

Tasarım delilinin zayıf yönleri arasında şunlar sayılabilir: İnsancı İlke: Bazı bilim insanları, İnsancı İlke'yi kullanarak, insanın varlığını mümkün kılan koşulların gözlemci etkisi nedeniyle şaşırtıcı olmadığını ve bu koşullara tasarım gibi anlamlar yüklenmemesi gerektiğini savunurlar. Çoklu Evrenler Yaklaşımı: Çoklu evrenler senaryosu, evrende insan türünün varlığının birçok mümkün evren sayesinde mümkün olduğunu ve bu nedenle hassas ayarların tasarım kanıtı oluşturmadığını öne sürer. Bu yaklaşımlar, tasarım deliline karşı itirazlar sunsa da, bu itirazların geçerliliği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.

Felsefe 10. sınıf senaryosu, 10. sınıf felsefe dersinde yapılacak yazılı sınavlarda sorulabilecek soruları içeren örnek bir plan veya taslaktır. Bu senaryolar, genellikle aşağıdaki konuları kapsar: Felsefenin anlamı ve felsefi düşüncenin özellikleri. Felsefenin insan ve toplum hayatındaki rolü. Varlık, bilgi, bilim, ahlak, din, siyaset ve sanat felsefesinin konuları ve problemleri. Felsefi metin analizi ve alternatif görüş geliştirme. Ayrıca, senaryolarda düşünme ve akıl yürütmeye ilişkin kavramlar, dilde doğru kullanımın önemi ve felsefi soru oluşturma gibi kazanımlar da yer alabilir. Örnek senaryolar, felsefeogretmeni.com, felsefeatolyesi.net ve ogmmateryal.eba.gov.tr gibi sitelerden indirilebilir.

J. M. Bochenski'nin "Felsefece Düşünmenin Yolları" kitabını PDF formatında indirmek için aşağıdaki siteler kullanılabilir: pdfsayar.com. booktandunya.com. Kitapları indirirken, telif hakkı kurallarına uyulduğundan emin olunmalıdır.