Eşitlik

Türk kadınları, özellikle 1930'dan itibaren elde ettikleri siyasi haklarla dünyaya örnek olmuştur. Türk kadınlarının elde ettiği bazı siyasi haklar: 1930 Belediye Kanunu: Kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı. 1933 Köy Kanunu: Kadınlara köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclisine seçilme hakları verildi. 1934 Anayasa Değişikliği: Kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı tanındı. Ayrıca, Türk kadınları mirastan eşit yararlanma, resmi nikah zorunluluğu, evlilikte kadının rızası, boşanma ve velayet hakkı gibi haklara da sahiptir.

Birbiriyle tam örtüşen kümelere "eşit kümeler" denir. Eşit kümelerin, eleman sayısı ve elemanları birbirine eşittir. Örneğin, A = {2, 4, 6, 8} ve B = {2, 4, 6, 8} kümeleri birbirine eşittir.

"Eşitlik ve denklem bilgi haritası" sorgusuna doğrudan bir yanıt bulunamamıştır. Ancak, eşitlik ve denklem kavramlarıyla ilgili bazı bilgiler aşağıda verilmiştir: Denklem, iki niceliğin eşitliğini gösteren bağıntıdır ve araya (=) işareti konularak ifade edilir. Bilinmeyenli denklemler, içerisinde bir ya da birden fazla bilinmeyen bulunan eşitliklerdir ve bu bilinmeyenler sembollerle gösterilir. Denklem türleri: Doğrusal denklemler. Karesel denklemler. Kübik denklemler. Parametrik denklemler. Türev içeren denklemler.

Anayasanın 41. maddesi, ailenin korunması ilkesini içerir. Bu maddeye göre: Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.

İngilizce'de "fırsat eşitliği" şu şekillerde ifade edilir: Equal opportunities; Equality of opportunity; Equal opportunity.

Toplumsal adaletin tesis edilmesi için aşağıdaki unsurlar önemlidir: Hukukun üstünlüğü: Her bireyin kanun önünde eşit olduğu, ayrıcalıkların ortadan kaldırıldığı bir hukuk sistemi oluşturulmalıdır. Eğitim: Adalet, etik ve insan hakları gibi değerlerin vurgulandığı bir eğitim sistemi, gelecek nesillerin bu değerleri benimsemesine katkı sağlar. Fırsat eşitliği: Cinsiyet, ırk, dil, din veya sosyoekonomik durum gibi unsurlara dayalı ayrımcılığın önlenmesi ve herkes için eşit fırsatların yaratılması gereklidir. Kamu hesap verebilirliği: Kamu kurumlarının hesap verebilir bir yapıya sahip olması, toplumsal adaletin sağlanmasında önemlidir. Sivil toplum ve medya: Sivil toplum kuruluşları adaletsizlikleri tespit edip kamuoyu oluşturabilir, medya ise toplumu bilinçlendirme ve şeffaflığı sağlama işlevi görür. Toplumsal dayanışma: Toplumun her kesiminin haksızlıklara karşı birlikte hareket etmesi, adaletin sağlanmasına yardımcı olur.

İş hukukunun temel ilkeleri şunlardır: İşçinin korunması. Sözleşme özgürlüğünün sınırlanması. İşçi yararına yorum. Bağımsızlık ilkesi. Eşitlik ilkesi. Adil ücret. Çalışma özgürlüğü. Çalışma sağlığı ve güvenliği. Toplu pazarlık ve greve hak.

Adalet yerine kullanılabilecek bazı kelimeler ve ifadeler şunlardır: Hak; Hakkaniyet; Eşitlik; Tarafsızlık; Doğruluk.

Eşitlik ile ilgili bazı gazete haberleri: Yeni Zelanda kabinesi cinsiyet eşitliğine ulaştı. Antalya'da "Eşitlik Koşusu". İSTON AŞ, "İş’te Eşit Kadın Sertifikası" aldı. Özgür Özel'den demokrasi ve eşitlik vurgusu. Bu haberlere ek olarak, cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve toplumsal adaletle ilgili daha fazla habere aşağıdaki kaynaklardan ulaşılabilir: Gazete Oksijen. Milliyet. Gazete Merhaba. Cumhuriyet. Muhalif.

Kapsayıcı bir toplum oluşturmak için şu adımlar atılabilir: Sağlık ve eğitime erişim: Kapsayıcı sağlık müfredatı oluşturulmalı ve sağlık hizmetleri toplumun her kesimine ulaştırılmalıdır. İstihdam ve ekonomik büyüme: Kadın istihdamını artırmaya yönelik politikalar geliştirilmeli, mesleki eğitimler verilmelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliği: Toplumsal cinsiyet eşitliği özel ve kamusal alanda teşvik edilmeli, farkındalık artırılmalıdır. Sosyal sorumluluk projeleri: Yoksulluk, göç ve çarpık kentleşme gibi sorunlarla baş edecek sosyal sorumluluk projeleri geliştirilmelidir. Kent planlaması: Engelli bireylerin kent yaşamı içinde rahatça hareket edebilmeleri için doğru imar planları oluşturulmalıdır. Çeşitlilik ve kapsayıcılık: Önyargı ve ayrımcılığı ortadan kaldıran yenilikçi politika ve uygulamalar benimsenmelidir. Yeni beceriler: Çalışanların 2025 yılına kadar yeni beceriler edinmiş veya mevcut becerilerini geliştirmiş olmaları sağlanmalıdır. Bu adımlar, bireylerin yaşam kalitelerini iyileştirmeye ve daha adil bir toplum oluşturmaya katkı sağlayabilir.

Anayasa madde 10, "Kanun önünde eşitlik" başlığını taşır ve şu şekildedir: > "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. (Ek cümle: 7/5/2010-5982/1 md.) Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz."

"Kısa çöp uzun çöpten hakkını alır elbette" atasözü, aslında önemli olanın güç veya statü değil, haklılık olduğuna dikkat çeker. Hikaye: Bir zamanlar, kısa ve uzun iki çöp bir davaya düşer. Bu atasözü, "kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak" veya "kısa çöp uzun çöpten hakkını alır" şeklinde de kullanılır.

Âdemiyyet ilkesi, İslam hukukunda insan haklarının temelini oluşturan bir kavramdır. Âdemiyyet kavramı, Arapça "adam" kökünden gelir ve "eksiklik, noksanlık, tamamlanmamışlık" anlamına gelir. İsmet kavramı ise, beş temel değeri ifade eder: hayat, mal, din, akıl, nesil. Bu ilkeye göre, tüm insanlar doğuştan "zimmet"le, yani hak ve sorumluluklara ehil olarak doğarlar.

Statü hukukunun temel ilkeleri şunlardır: 1. Çalışma rejiminin anayasal ilkelere dayalı olarak yasalarla belirlenmesi. 2. Çalışma rejiminin devlet tarafından tek taraflı olarak belirlenmesi. 3. Çalışanın, yasadan kaynaklanan objektif koşullar dışında yaşam boyu istihdam edilmesi. 4. Çalışanların, statüleri üzerindeki işlemlere karşı yargı yoluna gidebilmesi. Ayrıca, 2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin bu ilkeye istisna getirdiği belirtilmiştir.

0,9 devirli, 1'e eşittir. Bunun nedeni, devirli ondalık sayıların rasyonel (kesirli) olarak yazılabilmesi ve sadeleştirilebilmesidir. Açıklama: 0,9 devirli, 9/10 + 9/100 + 9/1000 + ... şeklinde bir kesre eşittir. Bu kesirdeki paydalar 10'un katlarıdır ve pay 9'dur. Kesir sadeleştirildiğinde, 0,9 devirli = 9/10 + 0,09 + 0,009 + ... şeklinde bir sonuç elde edilir. Bu kesir sonsuza kadar toplanabilir ve her toplamada paydan 10 kat küçülür. Dolayısıyla, toplam 1'e eşit olur. Ayrıca, 0,9 devirli sayısı, devreden kısmı silinerek ve solundaki basamağa 1 eklenerek kendisine eşit, ancak devirli olmayan bir sayıya dönüştürülebilir.

Adalet, eşitliği sağlar çünkü: Herkesin haklarının korunmasını garanti eder. Hukukun tarafsız uygulanmasını temin eder. Toplumsal düzeni korur. Eşitlik, adaletin bir gereği olarak görülse de, her zaman adil sonuçlar doğurmayabilir.

Kadın-erkek eşitliğini ilk savunan kişilerden biri olarak kabul edilen kişi, Marie Le Jars de Gourney'dir.

Eğitimdeki sorunların çözümü için bazı öneriler: Fırsat eşitliğinin sağlanması. Müfredatın yenilenmesi. Öğretmenlerin desteklenmesi. Sınav odaklı sistemin azaltılması. Eğitim teknolojilerinin geliştirilmesi. Okul yönetimlerinin yeniden yapılandırılması. Bu sorunların çözümü için uzun vadeli planlamalarla, siyasi değişimlerden bağımsız olarak hareket edilmelidir.

Adalet ve eşitlik kavramları birbiriyle doğrudan ilgili olsa da birbirlerinden farklıdır. Eşitlik, iki şeyin her yönden denk olması demektir. Adalet ise her hak sahibine hakkını vermek ve haksızları cezalandırmak şeklinde tarif edilir. Adalet neden eşitlik değildir? İhtiyaçlara göre dağıtım: Adalet, mevcut kaynakların ihtiyaçları göz önüne alarak en orantılı şekilde dağıtılmasını sağlar. Bireysel farklılıklar: İnsanların farklı ihtiyaçları ve durumları vardır, bu nedenle herkese aynı şekilde davranmak adil olmayabilir. Örnekler: İki çocuğa eşit boyutta merdiven vermek adaletli değildir; kaplana daha fazla et vermek, ihtiyacı olan okullara daha fazla yazıcı sağlamak adaletli bir davranış olacaktır.

Sürveyan olmak için kadın-erkek ayrımı yoktur, her iki cinsiyetten adaylar da sürveyan olabilir. Ancak, 2025 yılı itibarıyla TCDD'de sürveyan pozisyonunda çalışanların %94'ü erkek, %6'sı kadındır.