AntikYunan

Sofizm ve şüphecilik aynı şey değildir, ancak aralarında yakın bir ilişki vardır. Sofizm, doğru bilginin mümkün olmadığını savunan bir akımdır. Şüphecilik ise, bilgi üzerine doğru-yanlış şeklinde bir ayrım yapmayı reddeden ve kesin yargılardan kaçınılması gerektiğini savunan bir yaklaşımdır. Bu nedenle, şüphecilik sofizmin sistemleştirilmiş hali olarak da görülebilir.

MS 2-15 yüzyıl felsefesinin ortaya çıkmasının başlıca nedenleri şunlardır: Hristiyanlık ve İslam'ın yayılması. Antik Yunan felsefelerinin etkisi. İnanç ve akıl ilişkisi. Teoloji ile yakınlaşma. Çeviri faaliyetleri.

Antik Yunan'da şarap tanrısının adı Dionysos'tur. Roma mitolojisinde ise bu tanrı Bacchus olarak bilinir.

Bakkhalar kitabı, Tanrı Dionysos ile ona tapınmayı reddeden Thebai kralı Pentheus arasındaki çatışmayı konu alır. Eserde ele alınan bazı konular şunlardır: İnsanın doğasının iki karşıt tarafı. İnkar ve görmezden gelmenin tehlikesi. Cezalandırma. Bakkhalar, aynı zamanda Atinalı oyun yazarı Euripides'in son yıllarında, Makedonya kralı I. Archelaus'un sarayında yazdığı bir antik Yunan trajedisidir.

"Acil Demokrasi" ifadesi, 1980'lerin sonunda Bulutsuzluk Özlemi grubunun ikinci albümü "Uçtu Uçtu"da yer alan bir şarkı adıyla popülerlik kazanmıştır. Şarkının çıkış tarihi hakkında spesifik bir bilgi bulunmamakla birlikte, 1980'lerde Turgut Özal'ın başbakan olduğu dönemde, sol ve sola yakın çevrelerde artan demokrasi talebini yansıttığı bilinmektedir.

Antik Yunan'da en çok yapılan heykeller arasında Kouros (genç erkek) ve Kore (genç kız) heykelleri bulunur. Bazı örnekler: Kouros: Ayakta duran çıplak erkek heykelleridir; geniş omuzlu, kolları gövdeye yapışık, beli ve kalçaları dardır. Peplos Kore: Geleneksel bir Yunan elbisesi olan peplos giymiş genç kız heykelidir. Ayrıca, tanrı ve tanrıça heykelleri de sıkça yapılmıştır; örneğin, Phidias'ın Parthenon'daki Athena heykeli. Antik Yunan heykellerinin büyük bir kısmı, sonraki dönemlerde Romalılar tarafından yapılmış kopyalardır, çünkü orijinallerin çoğu kaybolmuş veya yok edilmiştir.

Evet, İlyada ve Odysseia destanlarının Türkçe çevirileri mevcuttur. İlyada: Trakya Üniversitesi Balkan Dilleri ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Sandalcı, İlyada'yı eski Yunancasından bire bir çevirmiştir. Odysseia: Destan, Homeros Yunancası diliyle okunmaya ve modern dillere tercüme edilmeye devam etmektedir. Ayrıca, eski baskılarda İlyada için "İlium Destanı" veya "Truva Destanı" gibi alternatif isimler de kullanılmıştır.

Antik Yunan bordür, tekstillerde, özellikle işlemeli giysilerde ve lüks kumaşlarda yaygın olarak kullanılan bir tür süs kenarını veya çerçevesini ifade eder. Bordür kelimesi, Yunanca "kuşaklamak" veya "çevrelemek" anlamına gelen "rhagizo" fiilinden türetilmiştir. Antik Yunan'da bordürler, özellikle Helenistik dönemde (MÖ 323-31) zengin seçkinlerin giydiği kumaş ve giysilerde popülerdi.

Cheesecake'in kökeni Antik Yunanistan'a dayanmaktadır. İlk tarifin 236 yılında ortaya çıktığına ve 4 bin sene önce yenildiğine inanılmaktadır. Cheesecake, Roma İmparatorluğu'nun Yunanistan'ı fethiyle Avrupa'ya yayılmış, daha sonra göçmenlerle birlikte Amerika'ya taşınmıştır.

Afrodit'in diğer adları şunlardır: Cytherea. Cypris. Pandemos. Ourania. Ayrıca, Roma mitolojisinde Afrodit'in karşılığı Venüs'tür.

Antik Yunan ekonomisi, tarım ve zanaat üzerine kuruluydu. Tarım: Nüfusun %80'i tarımla uğraşıyordu. Zeytin, üzüm, fındık ve meyve gibi ürünler yetiştirilirdi. Tarım işleri mevsimlere göre yapılırdı. Zanaat: Çömlekçilik, metal işçiliği, dericilik gibi özel işler vardı. Atölyeler genellikle bir aile tarafından işletilirdi. Ticaret: Antik Yunan, Anadolu'nun batı ve kuzey kıyıları, Avrupa'nın Akdeniz kıyıları ve Afrika'nın kuzey kıyıları ile Ege Adaları'nda koloniler kurarak ticari ilişkiler geliştirdi. Başlıca ihraç ürünleri şarap, seramik ve zeytinyağıydı. Başlıca ithal ürünleri ise papirüs, baharatlar, kumaş, gemi yapımı için metaller, tahta ve ziftti. Para Birimi: Atinalılar gibi Antik Yunanlılar, para olarak altın, gümüş ve bronzdan yapılmış paraları kullanırlardı. Spartalılar ise para birimi olarak demir çubukları kullanırlardı.

Hades, yeraltı dünyasının ve ölülerin tanrısıdır. Hades'in hüküm sürdüğü yeraltı dünyası, ölülerin ruhlarının gitmek zorunda olduğu Elysium, Tartarus ve Asphodel Meadows gibi farklı bölgelerden oluşur.

Eros'un sanatla ilişkisi şu şekillerde incelenebilir: Sanatta Temsili: Eros, Antik Yunan sanatında çoğunlukla kanatlı bir ergen olarak tasvir edilir ve genellikle zafer çelengi, lir, tavşan veya kırbaç taşır. Felsefi Bağlamda Sanat: Ali Artun'un "Eros ve Sanat: Modernizm Çağında Sanat ve Cinsellik" adlı eserinde, sanatın olumlayıcı niteliğinin Eros'a bağlı olduğu ve bu bağlılığın içgüdüsel ve toplumsal baskıya karşı mücadelede hayat içgüdülerini kuvvetle olumladığı savunulur. Erotizm ve Sanat: Bataille'ın düşüncesinde erotizm, sanat gibi özerk bir kavram olarak ele alınır ve insan hayatının sürekliliğini sağlayarak akla ve bilgiye dayanmayan bir hükümranlık kurar.

Hatay'daki Daphne ve Apollon efsanesi, Antik Yunan mitolojisinde geçen bir hikayedir. Özeti: Zeus’un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görür. Apollon, Daphne'ye aşık olur ve onunla konuşmak ister. Apollon, Daphne'yi yakalamak için peşinden koşar. Gaia, Daphne'yi Defne ağacına dönüştürür. Apollon, Defne'nin ağacından aldığı yapraklarla kendine bir taç yapar. Bu efsanenin geçtiği yer, bugünkü Harbiye olarak kabul edilir.

Apollon Tapınağı'nda dans edilmesinin nedeni, antik dönemde tapınağın bir kültür merkezi olarak kullanılması ve müzik, şiir ve tıp gibi alanlarda eğitim veren bir okul olarak hizmet vermesidir. Ayrıca, 2011 yılında Side'daki Apollon Tapınağı'nda, 11. Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali kapsamında, Dünya Çiftler Dans Şampiyonları tarafından bir dans ayini gerçekleştirilmiştir.

Kleisthenes, Antik Yunanistan'da "demokratia" adını verdiği bir demokrasi türü getirmiştir. Demokratia, "halkın yönetimi" anlamına gelir ve demos (halk) ile kratos (güç) kelimelerinden türetilmiştir. Kleisthenes'in getirdiği demokrasi şu özelliklere sahiptir: Halk meclisi (ekklesia). Boule konseyi. Dikasteria (halk mahkemesi). Bu sistem, dünyada bilinen ilk demokrasi örneğidir.

Sebastos, Antik Yunanlar tarafından Augustus'un Roma imparatorluk unvanı için kullanılan bir onursal ifadedir ve "saygın biri" anlamına gelir. Bu unvan, 11. yüzyılın sonlarından itibaren, Komnenos Hanedanı döneminde, Bizans İmparatorluğu için saray unvanlarının yeni sisteminin temelini oluşturmuştur. Sebastos kelimesinin diğer anlamları: İmparatorun kenti. Halk arasında.

Lysistrata, Aristophanes tarafından MÖ 411 yılında yazılmış, tek perdelik, seyirlik bir oyundur. Oyunun konusu: Erkekler savaşa son vermeyi başaramayınca Lysistrata, işi kadınların ele alıp barışı zorlamaları gerektiği düşüncesini ortaya atar. Kadınlar, savaşa katılan kocalarıyla bir daha ilişkiye girmeme kararı alırlar. Daha sonra Akropolis'i ele geçirerek devlet yedek akçesini kontrol altına alırlar. Bu eylem, her iki tarafı da zorlar ve kadınlar asla geri adım atmaz. Sonunda, kadınlar ve erkekler barış için bir araya gelir. Oyun, savaş karşıtı ve feminist bir eser olarak kabul edilir.

Dor biçimi, antik Yunan ve daha sonra Roma mimarisinin en yaygın üç düzeninden biridir. Dor düzeninin bazı özellikleri: Sütun kaidesi bulunmaz; sütunlar doğrudan stilobat üzerine oturur. Sütun gövdesi yivlidir ve aşağıdan yukarıya doğru incelir. Sütun başlığı, abakus ve ekinus adı verilen iki kısımdan oluşur. Entablatür, arşitrav ve triglif-metop frizinden oluşur. Alınlık ve metoplardaki kabartmalar genellikle sade ve yalındır. Dor düzeni, Yunanistan'da MÖ 7. yüzyılda ortaya çıkmış ve özellikle MÖ 6. ve 5. yüzyıllarda yaygın olarak kullanılmıştır.

Soya sosu ve sosofi farklı kavramlardır: 1. Soya Sosu: Soya fasulyesi, tuz ve bazen diğer bileşenlerin fermente edilmesiyle yapılan bir çeşnidir. 2. Sosofi: Bu terim, sofistler olarak bilinen antik Yunan filozoflarını ifade edebilir. Sofistler, MÖ 5. yüzyılda para karşılığında felsefe öğreten gezgin felsefecilerdir.