AlacakDavaları

Evet, ecrimisil davası belirsiz alacak davası olarak açılabilir. Belirsiz alacak davası, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesinde düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu geldikten sonra, talep edilebilecek tutar ıslah yoluyla arttırılabilir veya netleştirilebilir.

Tüketici mahkemesinde belirsiz alacak davası açılabilir, ancak dava değeri, tüketici hakem heyeti başvuru sınırının üzerinde olmalıdır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesine göre, tüketici işlemleri ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Belirsiz alacak davası, alacak miktarını tam olarak belirleyemeyen davacı için mümkün olup, bu dava türü usul ekonomisi ilkesine de hizmet eder. Tüketici mahkemelerinde açılacak kısmi veya belirsiz alacak davalarında, dava değerinin dava tarihindeki tüketici hakem heyeti başvuru sınırından az olamayacağı yönünde yerleşik yüksek mahkeme kararları bulunmaktadır.

Avukat Adem Sansar'ın baktığı davalara dair kesin bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Avukat Adem Sansar'ın Tokat'ta ceza davaları ve alacak davaları gibi çeşitli davalara baktığı bilinmektedir. Daha fazla bilgi için aşağıdaki iletişim bilgileri kullanılabilir: Adres: Kabe-i Mescid, 28. Sok. Zafer İş Merkezi, 60030 Tokat Merkez/Tokat. Telefon: +90 356 212 94 55.

Kişisel eşya alacak davası zamanaşımı, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlar. Genel olarak alacak davaları için zamanaşımı süresi 10 yıldır. Zamanaşımının ne zaman başlayacağı, alacağın ödenmemesiyle ilişkilidir. Zamanaşımı süresi dolmadan önce, ilgili belgelerin toplanması ve başvuruda bulunulması önerilir.

Belirsiz alacak davası, aşağıdaki alacak türlerine uygulanmaz: Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları. Hayat sigortasına ilişkin talepler. Hesabın unsurları olan sosyal hakların miktarının belirlenmesi işveren tarafından sunulacak belgelere veya yargılamaya bağlı olmadığı durumlar. Alacağın gerçek miktar ya da değerinin belirlenebilme imkanının bulunduğu veya tespit edilmesi objektif olarak mümkün olan durumlar. Delil tespiti yapılan haller. İhtarnamede talep edilen tutarların açık şekilde belirtildiği durumlar. Ayrıca, bir davada salt bilirkişi incelemesine gerek duyulması, davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilmesi için yeterli değildir.

Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası, görevli mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır. Yetkili mahkeme ise, genel yetki kuralına göre davalının (vekalet verenin) yerleşim yeri mahkemesi veya sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na uygun olarak hazırlanan bir dava dilekçesi ile açılır.

Evet, UBGT (Ulusal Bayram ve Genel Tatil Alacağı) belirsiz alacak davasına konu edilebilir. Yargıtay'ın güncel kararları ve özellikle bölgede karara çıkan iş davalarının incelenmesiyle, HGK kararı ve Yargıtay 22. Hukuk Dairesi kararları uyarınca, UBGT ücreti alacağına ilişkin taleplerin belirsiz alacak davası şeklinde açılabileceği kabul edilmiştir. Belirsiz alacak davası, alacak miktarının belirlenemediği durumlarda açılır.

Alacak davasında faiz başlangıç tarihi, davanın türüne göre değişiklik gösterir: Belirsiz alacak davasında faiz başlangıç tarihi dava tarihidir. Kısmi dava olarak açılan alacak davasında faiz başlangıç tarihi şu şekilde belirlenir: Temerrüt (ihtarname) varsa, faiz başlangıç tarihi temerrüt tarihidir. Temerrüt yoksa, faiz başlangıç tarihi arabuluculuk son tutanak tarihidir. Hem temerrüt hem de arabuluculuk tutanağı yoksa, faiz başlangıç tarihi dava dilekçesinde istenen tutarın tarihi, ıslah ile arttırılan tutar için ise ıslah dilekçesinin harcının ödendiği tarihtir.

Belirsiz alacak davasında ıslah için ihtar gerekmez. Islah, davanın esasına ilişkin taleplerde yapılan bir düzeltme işlemidir ve belirli şartlar altında mümkündür. Belirsiz alacak davasında ıslah yapılabilmesi için: Davanın henüz bir karara bağlanmamış olması gerekir. Islah taleplerinin karşı tarafa bildirilmesi ve mahkeme tarafından uygun görülmesi şarttır. Islah talepleri belirli bir zamanaşımı süresi içinde yapılmalıdır.

Yargıtay'a göre, faturaya dayalı alacaklarda itirazın iptali davası için zamanaşımı süresi, ticari alacaklar için 5 yıl, hizmet sözleşmesine dayalı alacaklar için ise 10 yıldır. Zamanaşımı süresi, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar. Taraflar arasında sözleşmede farklı bir süre belirtilmişse, bu süre geçerli olur.

"Ayni olarak sağlanan yemek yardımının yargılama sırasında belirlenecek olması sebebi ile tazminata esas ücretin belirlenmesi davacıdan beklenemez" ifadesi, belirsiz alacak davası bağlamında değerlendirilebilir. Belirsiz alacak davası, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenemediği durumlarda açılabilir. Yemek yardımının parasal değerinin yargılama sırasında belirlenmesinin gerekmesi, davacının talep sonucunu belirli kılacak imkâna sahip olmadığını ve bu nedenle belirsiz alacak davası açabileceğini gösterir.

Belirsiz alacak davası ve kısmi alacak davası arasındaki temel farklar şunlardır: Alacak Miktarının Belirliliği: Belirsiz alacak davasında, dava konusu alacak miktarı belirsizdir ve davacı dava sırasında alacağının kesin miktarını belirleyemez. Kısmi alacak davasında ise alacak miktarı belirlenebilirdir ve davacı alacağının bir kısmı için dava açar. Zamanaşımı: Belirsiz alacak davasında zamanaşımı, davanın açılmasıyla birlikte alacağın tümü için kesilir. Kısmi davada ise sadece talep edilen kısım için zamanaşımı kesilir. Faiz Başlangıcı: Belirsiz alacak davasında faiz başlangıç tarihi dava tarihidir. Kısmi davada ise dava edilen alacak miktarı için dava tarihinden, ıslah yoluyla davaya dahil olunan kısım için ise ıslah tarihinden itibaren faiz işler. Hüküm: Belirsiz alacak davasında amaç, alacağın tamamına ilişkin hüküm kurdurmaktır. Kısmi davada ise karar, yalnızca dava edilen kısım bakımından hüküm ve sonuçlarını doğurur.

Kişi alacağı davasının ne kadar süreceği, davanın türüne, mahkemenin iş yüküne ve delillerin durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak: İş mahkemesinde görülen alacak davaları 7-9 ay içerisinde sonuçlanabilir. Asliye Hukuk mahkemesinde görülen davalar 1 yılı bulabilir. Tüketici ve ticaret mahkemelerinde süreç daha uzun sürebilir. Alacak davaları için zamanaşımı süresi ise genellikle 5 yıldır, ancak bazı durumlarda bu süre 10 yıla kadar çıkabilir.

Kazanç kaybı davası belirsiz alacak davası olarak açılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 107/f.1’de “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Ancak, aracın onarım süresini mahkemenin makul bir süreye çekmesi ve günlük kazanç kaybının ticari kayıtlar üzerinden belirlenmesi gibi durumlarda, davacının hesaplama yapabilmesi mümkün olmayabilir. Belirsiz alacak davası açılması durumunda, yaklaşık değer üzerinden dava açılır ve harç tamamlamaya veya ıslaha gerek kalmadan, talep netleştiğinde miktar artırılabilir veya azaltılabilir. Dava açmadan önce bir avukata danışılması önerilir.

Alacak davalarında dolar kurunun nasıl hesaplanacağına dair güncel bilgi bulunamadı. Ancak, döviz borçları için açılan davalarda Yargıtay'ın verdiği bir karara göre, mahkemeler artık döviz borçları için açılan davalarda, icra takibi tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapacak ve Türk lirası karşılığını belirleyecek. Ayrıca, yabancı para üzerinden başlatılan icra takiplerine vaki itirazın kaldırılması veya iptali davalarında hükmedilecek inkar tazminatı döviz cinsinden hüküm altına alınamaz. Alacak davalarında döviz kuru hesaplamaları konusunda bir avukata danışılması önerilir.

Alacak davası, alacağın niteliğine göre farklı mahkemelerde açılabilir: İş Mahkemesi: İşçi alacakları hakkında açılacak davalar için. Asliye Hukuk Mahkemesi: Mal varlığı değerlerine ilişkin davalar için. Ticaret Mahkemesi: Ticari ilişkilerden doğan alacaklar için. Tüketici Mahkemesi: Tüketici davaları için. Ayrıca, davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili mahkemedir. Alacak davası açmadan önce, davanın hangi mahkemede görülmesi gerektiğini belirlemek için bir avukata danışılması önerilir.

Fazla mesai ücreti ödenmezse, işçinin bazı yasal hakları devreye girer: İş görmekten kaçınma hakkı: İşçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi durumunda iş yapmaktan kaçınma hakkını kullanabilir. İş sözleşmesini feshetme hakkı: İşçi, fazla mesai ücretinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshedebilir ve kıdem tazminatına hak kazanır. Dava açma hakkı: İşçi, iş sözleşmesini sürdürerek fazla mesai ücretinin ödenmesi için dava açabilir. Ayrıca, fazla mesai ücreti ödenmeyen işçi, diğer alacak ve tazminatlarını da talep edebilir. Bu süreçte, fazla mesai yapıldığını ispatlamak işçiye aittir.

İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir, hem ihtiyati haciz hem de ihtiyati tedbir unsurlarını içeren bir hukuki koruma tedbiridir. İhtiyati haciz, para veya teminat alacaklarının güvence altına alınması amacıyla, borçlunun malvarlığına geçici olarak el konulmasını sağlar. İhtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir, genellikle borçlunun mallarını kaçırma veya gizleme riski olduğunda, alacaklıya hem teminat sağlar hem de malvarlığının korunmasını garanti eder. Özetle, bu tür bir tedbir, hem alacaklının alacağını güvence altına alır hem de uyuşmazlık konusu olan malın korunmasını sağlar.

Belirsiz alacak davalarında, dava dilekçesinde belirtilen talebin tüketici hakem heyetinin görev sınırına girmesi durumunda, doğrudan tüketici mahkemesinde dava açılamaz. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a göre, belirli bir miktarın altındaki tüketici uyuşmazlıklarında (2025 yılı için 149.000 TL) tüketici hakem heyetlerine başvurulması zorunludur.

Alacak davasında davacının üzerinde mal yoksa, alacaklı farklı tahsilat yöntemleri deneyebilir: Maaş Haczi: Davacının kısmen haczedilebilir varlıkları değerlendirilerek, maaşına haciz uygulanabilir. Borç Yapılandırma: Davacı ile iletişime geçerek ödeme planları oluşturulabilir. Yasal Takip: Eğer bu yöntemlerle sonuç alınamazsa, yasal yollara başvurulabilir. Bu süreçte profesyonel bir hukuki destek almak faydalı olabilir.