Uygarlık

Pisidya Antiokyası, Seleukos, Roma ve Bizans uygarlıklarına ait yapı kalıntılarının bulunduğu bir antik kenttir. Seleukos Dönemi: Kent, MÖ 275 yılında I. Seleukos veya oğlu I. Antiohos tarafından Frigya'daki Galyalılar'a karşı ileri bir karakol olarak kurulmuştur. Roma Dönemi: MÖ 6 yılında, Roma İmparatoru Augustus tarafından Pisidya'da kurulan sekiz koloninin merkezi olmuştur. Bizans Dönemi: Kent, bu önemini Bizans Dönemi'nde de korumuş, ancak 713 yılında gerçekleşen Arap saldırısında yıkılıp yakıldıktan sonra 13. yüzyıldan itibaren terkedilmiştir.

Kenger uygarlığının dilinin Türkçe olduğuna dair bazı görüşler bulunmaktadır. Bu görüşlerin bazı dayanakları şunlardır: Dil benzerlikleri. Ses uyumu. Bitişken dil yapısı. Ancak, bu iddialar bilimsel bir konsensüsle desteklenmemektedir ve birçok bilim insanı Kengerce'nin Sami veya Hint-Avrupa kökenli bir dil olduğunu savunmaktadır.

Kağıt, barut ve pusula Çinliler tarafından bulunmuştur. Kağıt: İlk kağıt, M.S. 105 yılında Ts'ai Lun adında bir memur tarafından icat edilmiştir. Barut: 9. yüzyılda, ölümsüzlük iksiri bulmaya çalışan kimyagerler tarafından icat edilmiştir. Pusula: İlk pusulalar, Han Hanedanı döneminde (M.Ö. 2. yüzyıl ile M.S. 1. yüzyıl arası) "güney buyurucusu" (sīnán) olarak bilinen, mıknatıs taşından yapılmıştır.

John Zerzan, sessizliği savunmasının bazı nedenleri: Gürültü ve makinenin egemenliği: Zerzan, sessizliğin, gürültünün henüz nüfuz etmediği bir alan olduğunu ve modernliğin getirdiği makine ve teknoloji odaklı yaşamın sessizliği yok ettiğini belirtir. Kültürel ve algısal bir başlangıç: Sessizlik, yeni bir kültürel ve algısal başlangıcın özlemini simgeler. Kökene bağlantı: Sessizlik, kökene ve doğal dünyaya bir bağlantı sağlar. Direniş ve empati: Sessizlik, bir direniş aracı ve empati ile derin anlayışın bir sonucu olarak görülür. Doğal dünyanın değeri: Sessizlik, doğal dünyanın derinliklerini ve gizemlerini ortaya çıkarır. Zerzan'a göre, sessizlik, rahatsız edici sessizlikleri gizleyen bir gürültü komplosuna karşı da bir tepkidir.

Mezopotamya'da en kısa süren uygarlık hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Mezopotamya'da hüküm süren uygarlıklardan bazıları ve hüküm sürdükleri yaklaşık süreler şu şekildedir: Sümerler. Akadlar. Asur Krallığı. Babiller. Kassitler. Hurriler. Yeni Babil İmparatorluğu. Ahameniş İmparatorluğu.

Uygarlık, tarihteki yeri açısından şu şekilde değerlendirilebilir: İlk Uygarlıklar: Tarihsel olarak, uygarlık genellikle Neolitik Devrimin son safhalarıyla ilişkilendirilir. Yayılma ve Etkileşim: Uygarlıklar, kolonizasyon, ticaret ve kültürel etkileşim yoluyla yayılmıştır. Karmaşık Yapı: Uygarlıklar, kentsel gelişim, sosyal sınıflaşma, sembolik iletişim sistemleri ve doğal çevreden ayrı olma algısıyla karakterize edilir. İnsanlık Tarihi İçindeki Yer: Uygarlık tarihi, M.Ö. 4000 yıllarından başlar ve büyük karmaşık uygarlıklar dışındaki yaşama biçimlerini de kapsar.

Örme Sütun (aynı zamanda Konstantin Dikilitaşı olarak da bilinir), Bizans (Roma) uygarlığına aittir. Sultanahmet Meydanı'nın güney tarafında, Sultanahmet Camii'nin batısında, Theodosius Dikilitaşı ve Yılanlı Sütun'un yanında yer almaktadır. Tam olarak ne zaman dikildiği bilinmese de, Büyük Konstantin ya da 1. Theodosius zamanında inşa edildiği sanılmaktadır.

Uygarlığın beşiği olarak bilinen Mezopotamya, tarih için önemlidir çünkü insanlık tarihinin en eski ve en gelişmiş medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. Mezopotamya'nın tarih için önemi şu şekilde özetlenebilir: Coğrafi avantajlar: Dicle ve Fırat nehirleri sayesinde tarım, ticaret ve ulaşım imkanları gelişmiş, bu da bilgi alışverişini hızlandırarak bilim, ticaret ve kültürel gelişime temel oluşturmuştur. İlk uygarlıklar: Sümerler, Akadlar, Babiller ve Asurlular gibi medeniyetler bu bölgede kurulmuştur. Katkılar: Yazı, tekerlek, sulama sistemleri, matematik, astronomi, tıp ve hukuk gibi alanlarda önemli buluşlar ve gelişmeler bu uygarlıklar tarafından gerçekleştirilmiştir. Kesişim noktası: Farklı kültürlerin ve medeniyetlerin kesişim noktasında bulunması, kültürel etkileşimi ve bilgi alışverişini kolaylaştırmıştır.

Kral Etana, Sümer uygarlığına aittir. Etana, Sümer Kral Listesi'ne göre, Kiş kentinin ilk hanedanının on üçüncü kralıdır.

III. Türk Tarih Kongresi'nde Türk Tarih Kurumu'nun çalışmalarını gösteren bir sergi düzenlenmiştir. Kongre münasebetiyle ayrıca, Milli Şef İsmet İnönü'nün katılımıyla, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin büyük konferans salonunda bir açılış töreni gerçekleştirilmiştir.

Hukukun ait olduğu bazı uygarlıklar: Sümerler: Tarihteki ilk yazılı hukuk kanunlarını oluşturmuşlardır. Babiller: Babil Kralı Hammurabi, Hammurabi Kanunları'nı hazırlamıştır. Romalılar: Roma İmparatorluğu, hukuk alanında önemli yenilikler yapmış ve Roma Hukuku'nu geliştirmiştir. Hititler: Hititler, Mezopotamya uygarlıklarından aldıkları kanunları yeniden yorumlayarak Anadolu'nun ilk kanunlarını oluşturmuşlardır.

Aztek Teknoloji Ürünleri Ticaret A.Ş. (AZTEK) şirketinin geleceği hakkında bazı tahminler: Deniz Yatırım, AZTEK için hedef fiyatını 98,90 TL olarak belirlemiş ve "al" tavsiyesi vermiştir. Genel beklentiler, Aztek Teknoloji'nin teknoloji pazarındaki büyüme potansiyelinin, Türkiye'nin dijital dönüşüm süreciyle doğru orantılı olarak pozitif olduğu yönündedir. Küresel stratejik iş birlikleri ve dağıtım ağının genişlemesi, firmanın uzun vadede büyümesini destekleyebilir. Ancak, döviz kurları ve küresel tedarik zinciri sorunları gibi dış etkenler, şirketin performansı üzerinde belirleyici olabilir. Bu tahminler, yatırım danışmanlığı kapsamında değildir ve garantili sonuçlar yerine yön belirleyici olarak görülmelidir.

Kemençe, farklı uygarlıklara ait iki farklı çalgının ortak adıdır: 1. Klasik Kemençe: Türk klasik müziğine ait bir çalgı olup, Osmanlı uygarlığına aittir. 2. Karadeniz Kemençesi: Doğu Karadeniz bölgesine özgü bir halk çalgısı olup, Kumanlara ve Kıpçak Türkleri'ne kadar uzanan bir geçmişe sahiptir.

Urla Limantepe'de yapılan kazılarda şu bulgular elde edilmiştir: 1. Ege Bölgesi'nin En Eski Yapay Limanı: Limantepe, Ege Bölgesi'nin en eski yapay limanı olarak belirlenmiştir. 2. Kalkolitik Çağ Seramikleri: Kazılarda Kalkolitik Çağ'a ait seramikler bulunmuştur. 3. Tunç Çağı Yerleşimi: Tunç Çağı'na ait surlarla çevrili bir yerleşim yeri ortaya çıkarılmıştır. 4. Gelişmiş Uygarlık İzleri: Parfüm üretimi, dokumacılık, tarım ve madencilik gibi alanlarda gelişmiş bir uygarlık belirtileri tespit edilmiştir. 5. Batmış Ticaret Gemisi: M.Ö. 600 yılına ait olduğu düşünülen batmış bir ticaret gemisi bulunmuştur.

Graham Hancock'un teorisi, kaybolmuş gelişmiş bir uygarlık ve antik haritalar üzerine kuruludur. Ana iddiaları şunlardır: 1. Kayıp Uygarlık: Mısır, Mezopotamya ve Maya gibi medeniyetlerin, aslında daha eski ve gelişmiş bir uygarlığın mirasçıları olduğunu öne sürer. 2. Göbekli Tepe: 12.000 yıllık Göbekli Tepe’nin varlığının, kaybolmuş yüksek bir medeniyetin kanıtı olduğunu savunur. 3. Antik Haritalar: Piri Reis Haritası gibi haritalarda Antarktika’nın buzsuz gösterilmesi gibi detayları, eski bir denizci uygarlığın kanıtı olarak yorumlar. Hancock'un teorileri, akademik çevrelerde genellikle spekülatif ve bilim dışı olarak kabul edilir.

Babil T ifadesi, belgelerde veya kaynaklarda tanımlanmamış bir terimdir. Ancak, Babil adıyla bilinen uygarlık ve devlet hakkında bazı bilgiler mevcuttur. Babil veya Babil İmparatorluğu, Mezopotamya'nın önemli bir şehri olan Babil'in etrafında kurulan ve geniş bir alanda hüküm süren bir devlettir. Babil'in bazı katkıları ve kullanım alanları: - Hammurabi Kanunları: Tarihteki en eski yazılı hukuk kurallarından biridir. - Abaküs: İlk bilgisayar olarak değerlendirilen bir hesap aracıdır. - Haftanın 7 güne bölünmesi: Babiller tarafından keşfedilmiştir. - Babil Kulesi ve Asma Bahçeleri: Antik dünyanın yedi harikasından ikisi olarak kabul edilir.

"Mu'nun Çocukları" kitabı, James Churchward tarafından yazılmış olup, Kayıp Kıta Mu araştırmalarına odaklanmaktadır. Kitapta, Churchward, insan kalıntıları, tabletler ve belgelerden yola çıkarak Mu kültürünün ve uygarlığının dünyaya nasıl yayıldığını anlatmaktadır. Churchward'a göre, iki yüz bin yıl önce insan, Mu kıtasında macerasına başladı ve kıtanın batmasının ardından doğu yönünde Kuzey ve Orta Amerika'da, batı yönünde ise Asya'nın doğu kıyılarında kolonileşme gerçekleşti.

Anadolu'daki ilk tarihi çağ uygarlığı Hattiler olarak kabul edilir. Hattiler, M.Ö. 2500 - M.Ö. 1700 yılları arasında Anadolu'da büyük bir uygarlık oluşturmuşlardır. Diğer ilk çağ Anadolu uygarlıkları: Hititler (M.Ö. 1700 - M.Ö. 700); Frigler (M.Ö. 800 - M.Ö. 676); Lidyalılar (M.Ö. 687 - M.Ö. 546); İyonyalılar (M.Ö. 1200 - M.Ö. 676).

Patesi ve ensi terimleri, Sümer uygarlığına aittir.

Mısır uygarlıkları şu şekilde sıralanabilir: 1. Nil Nehri Çevresinde Kurulan Medeniyet: Mısır, Nil Nehri çevresinde kurulduğu için bu nehir, medeniyetin oluşumunda belirleyici bir rol oynamıştır. 2. Şehir Devletleri Dönemi: İlk başta Mısır, "nom" adı verilen şehir devletleri tarafından yönetilmiştir. 3. Merkezi Krallık Dönemi: MÖ 3000 civarında Kral Menes (Narmer) tarafından merkezi bir krallık kurulmuştur. 4. Firavunlar Dönemi: Mısır'da firavunlar, tanrı-kral olarak kabul edilmiş ve sınırsız yetkilere sahip olmuşlardır. 5. Önemli Eserler ve Miras: Piramitler, sfenksler ve Kadeş Antlaşması gibi tarihi ve kültürel miraslar bu uygarlığın en bilinen eserlerindendir. Mısır uygarlığı, MÖ 525'te Persler ve MÖ 333'te Büyük İskender tarafından işgal edilmesiyle bağımsızlığını kaybetmiştir.