Urfa

Şanlıurfa'da en çok karın yağdığı yıl, 1976 olarak kaydedilmiştir.

Beyti kebabı, Urfa yöresine ait bir kebap türüdür.

Urfa türkülerini söyleyen bazı sanatçılar şunlardır: Aysun Gültekin; Emel Taşcıoğlu; Münevver Özdemir; Mehmet Özbek; Azize Gürses; Adile Kurt Karatepe; Kazancı Bedih; Ahmet Kaya; İbrahim Tatlıses.

Şanlıurfa'ya en ucuz ay olarak nisan ve mayıs ayları önerilmektedir.

Hedik, Anadolu'nun hemen her tarafına ait bir yemektir. Ayrıca, Diyarbakır ve Urfa gibi yörelerde de yaygın olarak bilinir ve yapılır.

Urfa Kalesi'nin hikayesi iki ana efsaneye dayanmaktadır: 1. Hz. İbrahim'in Ateşe Atılması: İslam inancına göre, dönemin zalim hükümdarı Nemrut, tek Tanrı'ya inandığı için Hz. İbrahim'i cezalandırmak istedi. 2. Kalenin Tarihi: Urfa Kalesi'nin yapım tarihinin M.Ö. 9. yüzyıla kadar uzandığı düşünülmektedir.

Şanlıurfa'nın en eski kalesi olan Urfa Kalesi'nin, M.Ö. 2000 yılında inşa edildiği tahmin edilmektedir.

Urfa kalesini 1182 yılında Selahaddin Eyyubi fethetmiştir.

Urfa yöresine ait uzun havalar şunlardır: 1. "Aşkın Ne Derin Yâreler Açtı Ciğerimde". 2. "Urfa Dağlarında Gezdiğim Çağlar". 3. "Yaradan Var". 4. "Bülbül Güle Kon Dikene Konma". 5. "Muradı Böyle". 6. "Yaram Sızlar". 7. "Buradan Bir Atlı Geçti". 8. "Hüsnün Senin Ey Dilberi Nadide Kamer Mı (Araban Gazel)". Bu uzun havalar, genellikle Barak havaları ve hoyrat türlerinde seslendirilir.

Urfa'nın en meşhur türkülerinden biri "Kırık Zurna" olarak bilinmektedir.

Ali Saip Bey'in Urfa'da yaptığı bazı faaliyetler: Kuvâ-yi Milliye Komutanlığı: 29 Aralık 1919'da Urfa'ya gelerek, şehrin ileri gelenleriyle birlikte Fransız işgaline karşı savunma hazırlıkları yaptı ve Kuva-yi Milliye Komutanlığı'nı üstlendi. Fransızlara Ültimatom: 20 Şubat 1920'de Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanı'na şehri 24 saat içinde boşaltmalarını isteyen bir ültimatom verdi. Urfa'nın Kurtuluşu: 8 Nisan 1920'de Fransızlarla ateşkes anlaşması yaparak Urfa'nın işgalden kurtarıldığını duyurdu. TBMM Üyeliği: 23 Nisan 1920'de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Urfa milletvekili olarak girdi. İstiklal Mahkemeleri: Şeyh Sait Ayaklanması sonrası kurulan Konya İstiklâl Mahkemesi ve İsyan Bölgesi İstiklâl Mahkemesi’nde önce üye, sonra başkan olarak görev yaptı.

Urfa Adamı (Balıklıgöl Heykeli) önemli kabul edilir çünkü: 1. Tarihî Değer: Yaklaşık 11.500 yıl öncesine, Neolitik döneme tarihlendirilen, bilinen en eski insan boyutlarındaki heykellerden biridir. 2. Arkeolojik Bulgu: Göbeklitepe gibi diğer önemli arkeolojik alanlarla birlikte değerlendirildiğinde, erken dönem insanlarının dini ve sosyal yapıları hakkında ipuçları sunar. 3. Sanat Tarihi: İnsan figürünün sanat tarihindeki en eski örneklerinden biri olarak, dönemin sanat ve heykeltraşlık teknikleri hakkında bilgi verir. 4. Koruma ve Sergileme: Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde korunmakta ve sergilenmekte olup, kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması açısından büyük önem taşır.

Urfa Adamı heykeli, M.Ö. 9500 yılına tarihlenmektedir.

Urfa'nın en eski heykeli, Balıklıgöl Heykeli olarak bilinir ve 11.500 yaşındadır.

Urfa sıra geceleri genellikle 19.00-20.00 saatlerinde başlayıp, 23.00-00.00 saatleri arasında sona ermektedir.

Urfa Sıra Gecesi'nde sıkça söylenen bazı şarkılar şunlardır: 1. "Urfa'nın Etrafı Dumanlı Dağlar". 2. "Ceylan". 3. "Mamoş". 4. "Kara Üzüm Habbesi". 5. "Eyvan Çökertmesi". 6. "Dilbere". 7. "Hoyratlar".

Urfa'nın en büyük aşireti olarak İzol Aşireti kabul edilmektedir.

En iyi Urfa türkülerini dinleyebileceğiniz uygulamalar şunlardır: 1. TRT Dinle: Şanlıurfa türkülerini içeren bir çalma listesi sunmaktadır. 2. "Urfa Türküleri" adlı Android uygulaması: Bu uygulama, Urfa türkülerini ve sıra gecesi türkülerini içermektedir.

Gaziantep ve Urfa'nın baklavaları farklı tat ve özelliklere sahiptir, bu nedenle hangisinin daha iyi olduğu kişisel tercihlere bağlıdır. Gaziantep baklavası, yoğun aroması ve ince kabuğuyla bilinir. Urfa baklavası ise cevizimsi tadı ve yüksek yağ oranıyla dikkat çeker. Ayrıca, baklavanın kalitesini anlamak için kullanılan malzemelerin (fıstık, tereyağı) de önemli olduğunu unutmamak gerekir.

Urfa savunması iki farklı dönemde gerçekleşmiştir: 1. 1144 yılı sonlarında, İmadeddin Zengi'nin ordusu tarafından gerçekleştirilen kuşatma 28 gün sürdü ve sonunda şehir yeniden Müslümanların eline geçti. 2. 1920 yılı Şubat-Nisan aylarında, Kuva-yi Milliye ile Fransa arasında yaşanan Urfa Muharebesi yaklaşık bir ay sürdü ve Türk kuvvetlerinin zaferiyle sonuçlandı.