Temyiz

Temyizde cevap dilekçesinden sonra şu adımlar izlenir: 1. Dosya Gönderimi: Cevap dilekçesi verildikten veya cevap süresi geçtikten sonra, dosya dizi listesine bağlı olarak ilgili mahkemeye (Danıştay veya bölge idare mahkemesi) gönderilir. 2. Temyiz İncelemesi: Mahkeme, temyiz dilekçesini ve cevap dilekçesini inceleyerek kararını verir. 3. Karar Tebliği: Mahkeme kararı, taraflara tebliğ edilir. 4. Ek Süre Talebi: Taraflardan biri, kararın düzeltilmesi için onbeş gün içinde ek süre talep edebilir (İYUK madde 54).

İstinafa başvurduktan sonra temyiz süresi durmaz, çünkü temyiz süresi, istinaf mahkemesi kararının tebliğinden itibaren işlemeye başlar.

Temyiz dilekçesinde zincirleme suçun belirtilmesi için aşağıdaki unsurların vurgulanması gerekmektedir: 1. Birden Fazla Fiil: Dilekçede, aynı suçun farklı zamanlarda birden fazla işlendiği birden fazla fiilin olduğu açıkça ifade edilmelidir. 2. Aynı Suç İşleme Kararı: Fiillerin aynı suç işleme kararı kapsamında işlendiği vurgulanmalıdır. 3. Ceza Artırımı: Zincirleme suç nedeniyle verilecek cezanın, normal cezaya oranla dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılacağı belirtilmelidir. Bu unsurların doğru ve net bir şekilde ifade edilmesi, temyiz sürecinin etkili olması açısından önemlidir.

Evet, tanıma-tenfiz kararı temyiz edilebilir. Tanıma-tenfiz davalarında verilen kararlar, Türk mahkemelerinde verilen dava kararları gibi itiraza ve temyize konu olabilir.

Tavzih kararı, kesinleşmeden de temyiz edilebilir.

5 yılın altında ceza alanlar, belirli koşullar altında temyiz edebilirler. Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, ilk derece mahkemelerinden verilen 5 yıl veya daha az hapis cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez. Ancak, otomatik istinaf olarak adlandırılan durumda, 15 yıl ve üstü hapis cezalarına ilişkin verilen hükümler kendiliğinden istinaf edilmiş sayılır ve bu kararlar temyiz edilebilir.

Temyizde parasal sınır, adli ve idari yargıda her yıl yeniden değerleme oranına göre belirlenen tutarlara göre hesaplanır. 2025 yılı için temyiz parasal sınırları şu şekildedir: - Adli yargı: 544.000 TL. - İdari yargı: 1.324.000 TL. Bu sınırlar, mahkemenin karar tarihine göre belirlenir.

Temyiz dilekçesinde dosya numarası, dilekçenin bu bölümüne verilen kararın esas ve karar numaralarını ve tarihini yazarken belirtilmelidir.

HMK madde 361 ve 362 arasındaki fark, temyiz edilebilen ve temyiz edilemeyen kararların belirlenmesinde yatmaktadır. HMK madde 361, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunu düzenler. HMK madde 362 ise temyiz edilemeyen kararları belirler.

7188 sayılı kanun, Ceza Muhakemesi Kanunu ve bazı kanunlarda önemli değişiklikler yapmıştır. Bu değişikliklerden bazıları şunlardır: 1. Soruşturma aşamasındaki tutukluluk sürelerine sınır getirilmesi: Soruşturma aşamasında tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesi alanına girmeyen suçlarda 6 ayı, ağır ceza mahkemesi alanına giren suçlarda ise 1 yılı geçemeyecektir. 2. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi: Uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar ile belirli suçlar hariç olmak üzere, üst sınırı 3 yıl veya az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda kamu davasının açılmasının 5 yıl süre ile ertelenmesi imkanı getirilmiştir. 3. Seri muhakeme usulü: Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen bazı suçlarda ve ilgili diğer kanunlarda, avukatla temsil edilen şüphelinin cumhuriyet savcısıyla anlaşma yapması usulü getirilmiştir. 4. Basit yargılama usulü: Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilecektir. 5. Temyiz edilebilecek kararların kapsamının genişletilmesi: Belirli suçlar nedeniyle verilen hükümlere karşı bölge adliye mahkemeleri yerine Yargıtay'a temyiz başvurusu yapılabilecektir.

Temyiz cevap süresi, belirli koşullarda uzatılabilir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre, tarafların isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere temyiz cevap süresi uzatılabilir.

Evet, hakaret suçunda temyiz yolu açıktır. Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca düzenlenen hakaret suçları, belirli koşullar altında temyize tabi hale getirilmiştir. Özellikle, Türk Ceza Kanunu'nun 125/3. fıkrasında yer alan nitelikli hakaret suçları temyiz incelemesine tabidir.

Tehdit suçundan ceza alan bir kişinin temyiz başvurusu sonucunda şu durumlar ortaya çıkabilir: 1. Esastan Red (Onama): Yargıtay, temyiz incelemesinde başvurunun esastan reddine hükmedebilir, bu durumda bölge adliye mahkemesinin kararı hukuka uygun bulunmuş olur ve karar kesinleşir. 2. Bozma Kararı: Yargıtay, hükümde hukuka aykırılıklar tespit ederse, kararın bozulmasına ve dosyanın yeniden yerel mahkemeye veya bölge adliye mahkemesine gönderilmesine karar verir. 3. Düzeltilerek Onama: Karardaki basit ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen hatalar düzeltilerek hüküm onanır. Temyiz sürecinde, sanığın duruşmada hazır bulunma veya kendisini bir müdafi ile temsil ettirme hakkı vardır.

Yargıtay, olguları hukuki yönden değerlendirir. Bu değerlendirme süreci şu aşamalardan oluşur: 1. Başvuru: Taraflar, yerel mahkemede verilen karara itiraz ederler ve dosya Yargıtay'a gönderilir. 2. İnceleme: Yargıtay, dosyayı inceleyerek yerel mahkeme kararının hukuka uygun olup olmadığını değerlendirir. 3. Karar: İnceleme sonucunda Yargıtay, kararı onaylar veya bozar. Ayrıca, Yargıtay kararlarında gerekçenin önemi büyüktür; kararların yeterli gerekçeye sahip olmaması durumunda da temyiz başvurusu yapılabilir.

5271 Sayılı Kanun'un 302/2. maddesi, bölge adliye mahkemesinin temyiz edilen hükmü bozabilmesi için hükmün temyiz başvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar içermesi gerektiğini belirtir.

CMK'ya göre temyiz nedenleri şunlardır: 1. Mutlak Temyiz Nedenleri: Bu nedenler, hukuka aykırılığın son karara etkisinin araştırılmaya gerek olmaksızın var olduğu kabul edilir. Bunlar arasında: - Mahkemenin kanuna uygun olarak kurulmamış olması. - Kanunen yasaklı bir hâkimin hükme katılması. - Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması. - Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi. - Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması. 2. Nispi Temyiz Nedenleri: Bu nedenler, hukuka aykırılığın temyiz nedeni olması için öne süren kişinin bir menfaatini ihlal etmiş olmasını gerektirir. 3. Diğer Temyiz Nedenleri: Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması, savunma hakkının sınırlandırılması gibi durumlar da temyiz nedeni olarak gösterilebilir.

Temyiz bozma nedenleri şunlardır: 1. Hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanması. 2. Dava şartlarına aykırılık bulunması. 3. Taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin kanuni bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi. 4. Karara etki eden yargılama hatası veya eksiklikleri. Ayrıca, mutlak ve nispi temyiz sebepleri olarak iki ana başlık altında daha detaylı nedenler incelenebilir.

Ceza davasında temyiz ve karar düzeltme süreleri şu şekilde hesaplanır: 1. Temyiz Süresi: Ceza davalarında temyiz başvurusu, hükmün açıklanmasından itibaren on beş gün içinde yapılmalıdır. 2. Karar Düzeltme Süresi: Temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay'ın onama kararına karşı, otuz gün içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına karar düzeltme başvurusu yapılabilir. Süreler, tebligatın yapıldığı günün ertesi gününden itibaren işlemeye başlar ve son gün bir tatile rastlarsa, süre tatilin ertesi günü biter.

Kira artış davasında temyiz sınırı, 2024 yılı için 378.290 TL olarak belirlenmiştir. Hesaplama yöntemi: 1. Dava konusu alacak miktarı 378.290 TL'nin altındaysa, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olur ve temyiz yoluna başvurulamaz. 2. Eğer üç aylık kira bedeli tutarı, Bölge Adliye Mahkemesi kararı tarihindeki temyiz sınırının üzerindeyse, taraflar temyiz kanun yoluna başvurabilir.

Hakimin açıkladığı karar, tüm yasal yollar tüketildiğinde kesinleşir. Bir karara karşı normal temyiz yoluna başvurulması halinde, kararın icrası temyizin sonucuna bırakılır ve temyiz süresi içinde temyiz yoluna başvurulmaması veya verilmiş olmasına rağmen başka temyiz yoluna başvurulmaksızın kararın onaylanması durumunda karar kesinleşir. Ayrıca, nihai kararlar da kesin kabul edilir çünkü bu tür kararlar, hâkimin dosyadan el çektiği ve yargılamayı sona erdirdiği kararlardır.