• Buradasın

    Zincirleme suç temyizde nasıl değerlendirilir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Zincirleme suç temyizde şu şekilde değerlendirilir:
    • Temyiz sürecinde kural olarak olayın maddi boyutuna, yani sübutuna ilişkin inceleme yapılmaz 4.
    • Ancak, istinaf ve ilk derece mahkemesinin vakaya dair tespitleri açıkça akıl, mantık, bilim ve teknik kurallarına aykırıysa, istisnai olarak sübut denetimi de temyizde gündeme gelebilir 4.
    Örneğin, sanığın mağdurun kendisine “hödük” demesi üzerine onu yaraladığı iddiasıyla, ilk derece ve istinaf mahkemeleri tarafından haksız tahrik indirimi uygulanmışsa ve mağdur da temyize başvurarak böyle bir söz söylemediğini, dolayısıyla indirimin yersiz olduğunu iddia etmişse, burada sübut konusunun temyizde değerlendirilmesi normalde mümkün değildir 4.
    Temyiz için dilekçede somut ve belirli bir nedenin gösterilmemesi, başvurunun usulden reddine yol açabilir 4.
    Ceza yargılamasında birden fazla suçun işlendiği ve bu suçların zincirleme veya bileşik suç kapsamında değerlendirildiği hallerde, her bir fiil için farklı hükümler kurulması durumunda temyiz denetiminin kapsamı genişler 4.
    Örneğin, zincirleme suç kapsamında kabul edilmesi gereken bir dizi fiilin bir kısmı hakkında mahkûmiyet kararı verilip diğer kısmı için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verilmişse, temyiz başvurusu üzerine yalnızca mahkûmiyet hükmü değil, HAGB kararı da inceleme kapsamına alınır 4.
    Temyiz incelemesi, yalnızca bildirilen nedenlerle sınırlı olarak yürütülür 4.
    Temyiz sebebi gösterilmeksizin yapılan başvurular, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.298 gereğince reddedilir 4.
    Bu tür başvurular usulüne uygun sayılmadığı için, CMK m.289’da belirtilen “kesin hukuka aykırılık halleri” dahi Yargıtay tarafından re’sen incelenemez 4.
    Temyiz eden tarafın kararın hangi sebeple hukuka aykırı olduğunu belirtmesi zorunludur 4. Aksi halde, örneğin katılan Bakanlık vekilinin dilekçesinde temyiz sebebi sunmaması gibi durumlarda, temyiz istemi doğrudan reddedilir 4.
    Temyiz sürecinde, Yargıtay yalnızca hukuki yönlerden değerlendirme yapar; delil değerlendirmesi, tanık beyanı gibi maddi olgulara ilişkin tespitlerde bulunamaz, istinaf mahkemesinin takdir yetkisini denetleyemez 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Sahte faturada zincirleme suç Yargıtay kararı var mı?

    Evet, sahte faturada zincirleme suç ile ilgili Yargıtay kararları bulunmaktadır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2024/280 E., 2024/279 K. sayılı kararı, sahte fatura suçlarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceğini doğrulamıştır.

    Yargıtay iştirak halinde suç nedir?

    Yargıtay'a göre iştirak halinde suç, birden fazla kişinin bir suç işleme kararı doğrultusunda fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlemesi anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu'nun 37. maddesine göre iştirak halleri dört türdür: 1. Müşterek faillik: Suçun işlenişine katılan her bir failin eyleminin zorunlu katkısına ihtiyaç duyulması. 2. Dolaylı faillik: Kişinin başkasını araç olarak kullanarak suç işlemesi. 3. Azmettirme: Başkasını suç işlemeye ikna veya teşvik etmek. 4. Yardım etme: Suçun işlenmesine maddi veya manevi katkıda bulunmak.

    Ceza istinaftan sonra temyizde ne olur?

    Ceza istinafından sonra temyizde şu süreçler yaşanır: Temyiz başvurusu: İstinaf mahkemesinin kararı üzerine temyiz süreci başlar. İnceleme: Yargıtay, temyiz başvurusunda belirtilen hususları ve usule ilişkin eksiklikleri inceler. Kararlar: Yargıtay, temyiz incelemesi sonucunda onama, düzelterek onama, bozma veya düşme kararı verebilir. Onama kararı: Kararın hukuka uygun bulunması durumunda temyiz başvurusu reddedilir. Düzelterek onama kararı: Hükümdeki hataların düzeltilmesi gerekiyorsa verilir. Bozma kararı: Temyiz nedeni olarak gösterilen hukuka aykırılıklar tespit edilirse verilir. Düşme kararı: Sanığın ölümü, suçun affa uğraması, dava zamanaşımı bulunması gibi hallerde verilir. Temyiz incelemesi sonucunda verilen karar, istinaf mahkemesinin kararını kesinleştirir veya yeniden yargılama yapılmasını gerektirir.

    Temyiz ve istinaf sınırları nasıl belirlenir?

    Temyiz ve istinaf sınırları, Türk hukuk sisteminde dava konusunun değerine bağlı olarak belirlenir. 2025 yılı için belirlenen bazı temyiz ve istinaf sınırları: İstinaf sınırı: Asliye Ticaret Mahkemeleri için 40.000 TL, İcra Mahkemeleri için 95.000 TL. Temyiz sınırı: 544.000 TL. Belirlemelerde dikkate alınan bazı ilkeler: Tarih esası: İstinaf ve temyiz sınırları, kararın verildiği tarihteki miktara göre belirlenir. Sadece dava konusu değer: Kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Manevi tazminat: Manevi tazminat davalarında kesinlik sınırı yoktur.

    Temyiz ve temyize başvuru arasındaki fark nedir?

    Temyiz ve temyize başvuru arasındaki fark şu şekildedir: - Temyiz, hukuk davalarında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilen nihai kararların Yargıtay tarafından hukuki açıdan denetlenmesini sağlayan en üst düzey olağan kanun yoludur. - Temyize başvuru ise, bu denetim sürecinin ilk adımıdır ve kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde yapılması gerekir. Özetle: Temyiz, sürecin tamamını ifade ederken; temyize başvuru, bu sürecin ilk aşamasını oluşturan başvurudur.

    Temyizde hukuka kesin aykırılık halleri nelerdir?

    Temyizde hukuka kesin aykırılık halleri, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesinde belirtilmiştir ve şunlardır: 1. Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. 2. Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması. 3. Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması. 4. Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi. 5. Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması. 6. Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi. 7. Hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi. 8. Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması. 9. Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.

    Hangi kararlar temyiz edilebilir?

    Temyiz edilebilecek kararlar, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361. maddesinde belirtilmiştir. Temyiz edilemeyecek kararlar ise aynı kanunun 362. maddesinde sınırlı sayıda sayılmıştır. Bu kararlar arasında: Miktar veya değeri belirli bir sınırı geçmeyen davalara dair Bölge Adliye Mahkemesi kararları; Sulh hukuk mahkemesinin görevine giren davalar; Soy bağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalar; Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar; Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar (ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz gibi) yer alır. Temyiz süresi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftadır.