• Buradasın

    TBK

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Kira tespit davası TBK 344 ve 345 arasındaki fark nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) 344 ve 345. maddeler arasındaki temel fark, kira tespit davasının açılabileceği zaman dilimidir: TBK 344: Kira sözleşmesinde artış oranı belirtilmemişse veya taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa, kira bedelinin belirlenmesi için her beş yılın sonunda veya bu beş yılı dolduran kira sözleşmelerinde dava açılabilir. TBK 345: Kira tespit davası her zaman açılabilir, ancak davanın yeni kira döneminin başlangıcından en geç otuz gün önce açılması veya bu süre içinde kiraya veren tarafından kiracıya artış yapılacağına dair yazılı bildirimde bulunulması gerekir. Özetle, TBK 344, belirli periyotlarda (beş yıl veya sonrası) dava açma hakkını düzenlerken, TBK 345 davanın zamanlamasını ve şartlarını belirler.

    TBK 100 nedir?

    TBK 100, Türk Borçlar Kanunu'nun 100. maddesini ifade eder: > "Borçlu, faiz veya giderleri ödemede gecikmemiş ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz. Alacaklı, alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir." Bu madde, borçlunun kısmen yaptığı ödemenin ana borçtan düşülmesi ve alacaklının bu konudaki haklarını düzenler.

    Müeccel borçlarda sorumluluk ne zaman başlar TBK?

    Müeccel borçlarda sorumluluk, borcun vadesinin gelmesiyle başlar. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 90. maddesi, "Süreye bağlanmamış borç" başlığı altında, "İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur" hükmünü içerir. Bu durumda borçlu, borcunu hemen ifa etmekle yükümlüdür.

    TBK'nın 117 ve 118 maddeleri nelerdir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 117. maddesi, borçlunun temerrüdü ve koşullarını düzenler: Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlenmişse, bu günün geçmesiyle borçlu temerrüde düşmüş olur. Haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olduğu hallerde, temerrüt için bildirim şarttır. TBK'nın 118. maddesi ise temerrüde düşen borçlunun, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlü olduğunu düzenler.

    TBK 113 nedir?

    TBK 113, Türk Borçlar Kanunu'nun 113. maddesini ifade eder: > "Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir; her türlü giderim isteme hakkı saklıdır." Ayrıca, yapmama borcuna aykırı davranan borçlunun, bu aykırı davranışının doğurduğu zararı gidermekle yükümlü olduğu belirtilir. Bu madde, genellikle kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda uygulanır.

    TBK 61 ve 60 birlikte uygulanır mı?

    Evet, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 60. ve 61. maddeleri birlikte uygulanabilir. TBK 60. madde, birden fazla sorumluluk sebebinin aynı anda uygulanması durumunda, zarar görenin aksini talep etmediği sürece, hâkimin en iyi giderim imkânı sağlayan sebebe göre karar vereceğini düzenler. TBK 61. madde ise, birden çok kişinin birlikte bir zarara sebebiyet vermeleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olmaları durumunda, müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağını belirtir. Bu iki madde, sorumluluk ve müteselsil sorumluluk konularını farklı açılardan ele alır ve birlikte değerlendirilebilir.

    Zamanaşımı TBK 149 ve 156'ya göre nasıl kesilir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) 149. maddeye göre zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. TBK 156. maddeye göre ise zamanaşımının kesilmesiyle yeni bir süre işlemeye başlar. Zamanaşımını kesen durumlar arasında şunlar yer alır: Borçlunun eylemi: Borçlu, borcu ikrar etmişse, faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa, rehin vermiş veya kefil göstermişse. Alacaklının eylemi: Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa. Zamanaşımı, dava süresince tarafların yargılamaya ilişkin her işleminden veya hâkimin her kararından sonra yeniden işlemeye başlar.

    Vekalet sözleşmesi TBK 503 2 nedir?

    TBK 503/2, Türk Borçlar Kanunu'nun 503. maddesinin ikinci fıkrasını ifade eder. Bu fıkra, vekalet sözleşmesinin kurulmasını düzenler ve şu şekilde açıklanır: "Kendisine bir işin görülmesi önerilen kişi, bu işi görme konusunda resmî sıfata sahipse veya işin yapılması mesleğinin gereği ise ya da bu gibi işleri kabul edeceğini duyurmuşsa, bu öneri onun tarafından hemen reddedilmedikçe, vekâlet sözleşmesi kurulmuş sayılır". Bu hüküm, sadece hazır olmayan kişiler arasında vekalet sözleşmesinin kurulmasında uygulanır; hazırlar arasında, özellikle telefonla yapılan icaplarda bu hüküm uygulanmaz.

    TBK madde gerekçeleri kim tarafından hazırlanır?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde gerekçeleri, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanır. Ayrıca, TBMM'deki komisyonlar ve milletvekilleri de madde gerekçeleri üzerinde değişiklik önerebilirler.

    TBK 112 nedir?

    TBK 112, Türk Borçlar Kanunu'nun 112. maddesini ifade eder: > "Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür". Bu madde, borçlunun borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi durumunda, alacaklının ifaya olan menfaatinin (olumlu zararının) karşılanmasını amaçlar.

    Seçimlik haklardan hangisi TBK'da düzenlenmemiştir?

    Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) düzenlenmemiş seçimlik hak hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, TBK'da düzenlenen seçimlik haklardan bazıları şunlardır: Ayıplı mal veya hizmet durumunda: Sözleşmeden dönme; Ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme; Ücretsiz onarım isteme; Ayıpsız misliyle değiştirme isteme. Temerrüt durumunda: Borcun ifasını ve gecikme tazminatını isteme; Gecikme tazminatından vazgeçip zararın giderilmesini isteme veya sözleşmeden dönme.

    TBK'nın 149 ve 154 maddeleri birlikte nasıl uygulanır?

    TBK'nın 149 ve 154. maddelerinin birlikte nasıl uygulandığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, TBK'nın 154. maddesi hakkında bilgi verilebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 154. maddesi, zamanaşımının hangi durumlarda kesileceğini düzenler. Bu maddeye göre, zamanaşımı aşağıdaki durumlarda kesilir: Borçlunun borcu ikrar etmesi, özellikle faiz ödemesi veya kısmen ifada bulunması, rehin vermesi veya kefil göstermesi. Alacaklının, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurması, icra takibinde bulunması veya iflas masasına başvurması.

    Kullanım öduncu sözleşmesi ne zaman sona erer?

    Kullanım ödüncü sözleşmesi, aşağıdaki durumlarda sona erer: Belirli süreli sözleşmelerde: Süre dolduğunda, herhangi bir bildirimde bulunulmasına gerek kalmadan sona erer. Belirsiz süreli sözleşmelerde: Ödünç veren, dürüstlük kuralına uyarak istediği zaman sözleşmeyi feshedebilir. Kullanım amacının belirlenmediği durumlarda: Ödünç veren, istediği zaman geri isteyebilir. Ödünç alanın sözleşmeyi ihlal etmesi durumunda: Ödünç alan, ödünç verilen şeyi sözleşmeye aykırı kullanır, bozar veya başka birine verirse, ödünç veren sözleşmeyi feshedebilir. Ödünç verenin önceden bilinmeyen bir ihtiyacının ortaya çıkması durumunda: Ödünç veren, önceden bilinmeyen bir durum yüzünden ivedi bir gereksinim ortaya çıkarsa, ödünç verilen şeyi geri isteyebilir. Ödünç alanın ölümü durumunda: Kullanım ödüncü sözleşmesi, ödünç alanın ölümüyle kendiliğinden sona erer. Ayrıca, ödünç konusu malın yok olması veya kaybolması da sözleşmenin sona erme sebeplerindendir.

    TBK'nın 21 maddesi nedir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 21. maddesi, genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemeleri içerir. Maddeye göre: Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır. Sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır. Yazılmamış sayılma durumunun sözleşmeye etkisi: Sözleşmenin yazılmamış sayılan genel işlem koşulları dışındaki hükümleri geçerliliğini korur. Düzenleyen, yazılmamış sayılan koşullar olmasaydı diğer hükümlerle sözleşmeyi yapmayacak olduğunu ileri süremez.

    TBK'nın 349 ve 350 maddeleri nelerdir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 349. maddesi, konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona ermesini düzenler. TBK'nın 350. maddesi ise kiraya verenin, kira sözleşmesini hangi durumlarda sona erdirebileceğini düzenler. Bu maddeye göre, kiraya veren, aşağıdaki durumlarda belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde ise genel fesih bildirim sürelerine uyularak belirlenecek tarihten itibaren bir ay içinde dava açarak kira sözleşmesini sona erdirebilir: Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa; Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise.

    TBK kusurlu sorumluluk nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında kusurlu sorumluluk, "kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren kişinin, bu zararı gidermekle yükümlü olması" anlamına gelir. Kusurlu sorumluluğun oluşması için dört unsurun bir arada bulunması gerekir: 1. Hukuka aykırı fiil. 2. Zarar. 3. Kusur. 4. Nedensellik bağı. Bu unsurlardan biri eksikse, kusur sorumluluğuna gidilemez.

    TBK 345 ve 346 ile BK 299 arasındaki fark nedir?

    TBK 345 ve 346 ile BK 299 arasındaki farklar şu şekilde özetlenebilir: TBK 345 ve 346: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 345. ve 346. maddeleri, özellikle işyeri kiralarında belirli konuları 5 veya 8 yıl süreyle ertelemiştir. BK 299: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 299. maddesi, kira sözleşmesini tanımlar. Bu nedenle, TBK 345 ve 346, belirli kira hükümlerine ilişkin geçici ertelemeler yaparken; BK 299, kira sözleşmesinin genel tanımını ve unsurlarını belirler.

    TBK madde 145 ve 146 arasındaki fark nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) madde 145 ve 146 arasındaki temel fark, zamanaşımı sürelerinin düzenleniş biçimidir. Madde 145, borçlunun takas hakkından önceden feragat edebileceğini belirtir. Madde 146 ise, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacağın on yıllık zamanaşımına tabi olduğunu düzenler. Bu iki madde arasındaki ilişki, madde 145'in takas hakkıyla ilgili spesifik bir düzenlemeyi, madde 146'nın ise genel zamanaşımı süresini belirlediğini göstermektedir.

    TBK'nın 349 ve 352 maddeleri nelerdir?

    Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 349. maddesi, aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda, kiracının eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyeceğini düzenler. TBK'nın 352. maddesi ise, kiracının kiralananı belirli bir tarihte boşaltmaması durumunda, kiraya verenin kira sözleşmesini dava yoluyla sona erdirebileceğini belirtir. Daha fazla bilgi için ilgili kanun maddelerinin tam metinlerine aşağıdaki sitelerden ulaşılabilir: mevzuat.gov.tr; tuncok.av.tr; ilhanhelvacidersleri.com.

    TBK öngörülemeyen hal nedir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında öngörülemeyen hal, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenmeyen, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkan ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştiren durumu ifade eder. Öngörülemeyen hal, "mücbir sebep" veya "aşırı ifa güçlüğü" olarak da adlandırılabilir. Öngörülemeyen halin unsurları: Öngörülemezlik. Dışsallık. Önlem alınamazlık. Örnekler: Doğal afetler. Savaş, ekonomik kriz gibi sosyal olaylar. İdari tedbirler. Grev, lokavt gibi durumlar.