• Buradasın

    TBK öngörülemeyen hal nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    TBK'da öngörülemeyen hal, Türk Borçlar Kanunu'nun 480. maddesinde düzenlenen "beklenemeyen ve öngörülemeyen haller" olarak ifade edilir 2.
    Bu kapsamda, öngörülemeyen haller şu şartları taşır:
    1. Harici olma: Hukuki ilişkinin ihlaline neden olan sebep, taraflardan veya hukuki ilişkiden kaynaklanmamalıdır 1.
    2. Kaçınılmaz olma: Olay kaçınılmaz olmalı, yani sonuçları bertaraf edilemez olmalıdır 1.
    3. Öngörülemez olma: Sözleşmenin kurulduğu sırada bunun gerçekleşeceğinin kesin olmaması gerekir 1.
    Bu tür haller, sözleşmenin uyarlanması, askıya alınması veya feshedilmesi gibi hukuki sonuçlara yol açabilir 5.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Öngörülebilir ve öngörülemeyen risk nedir?

    Öngörülebilir ve öngörülemeyen riskler, proje yönetimi bağlamında farklı anlamlar taşır: 1. Öngörülebilir Riskler: Proje planlama aşamasında belirlenen, olasılığı, etkisi ve yönetim stratejisi belirlenen risklerdir. 2. Öngörülemeyen Riskler: Proje planında yer almayan veya göz ardı edilen, ancak proje yürütme aşamasında ortaya çıkan risklerdir. Diğer bir ayrım ise: - Mücbir Sebepler: Doğal afetler gibi, tarafların kontrolü dışında gerçekleşen ve öngörülemeyen olağanüstü olaylardır. - Öngörülemeyen Koşullar: İnsan kontrolünün ötesinde olsa da beklenmedik olan ve malzeme kıtlığı, işçi grevleri gibi faktörleri içeren olaylardır.

    TBK genel işlem koşulları nelerdir?

    Türk Borçlar Kanunu (TBK) kapsamında genel işlem koşulları şu unsurları içerir: 1. Tek Taraflı Olarak Düzenleme: Sözleşme koşulları, taraflardan biri tarafından önceden ve tek taraflı olarak hazırlanmış olmalıdır. 2. Müzakere İmkânının Olmaması: Karşı tarafın bu koşullar üzerinde müzakere etme imkânı bulunmamalıdır. 3. Çok Sayıda Sözleşmede Kullanılma Potansiyeli: Bu koşullar, birden fazla sözleşmede kullanılma amacıyla hazırlanmış olmalıdır. Ayrıca, genel işlem koşullarının geçerli olabilmesi için karşı tarafın bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgilendirilmesi ve içeriğini öğrenme imkânının sağlanması gereklidir.

    Sözleşmenin uyarlanması nedir?

    Sözleşmenin uyarlanması, tarafların başlangıçta kabul ettikleri şartların, sonradan değişen durumlar nedeniyle adil olmayan sonuçlar doğurmasını engellemek amacıyla, sözleşmenin hükümlerinin yeniden düzenlenmesi sürecidir. Bu süreç, genellikle iki şekilde gerçekleşebilir: 1. Sözleşme Koşullarının Değiştirilmesi: Taraflar arasında anlaşma sağlanması halinde, sözleşme koşulları yeni duruma uygun olarak değiştirilir. 2. Sözleşmenin Feshedilmesi: Uyarlamanın mümkün olmadığı veya tarafların buna yanaşmadığı durumlarda, borçlu sözleşmenin feshedilmesini talep edebilir. Sözleşmenin uyarlanabilmesi için gerekli şartlar şunlardır: - Beklenmeyen Durum: Tarafların sözleşmeyi gerçekleştirirken öngöremeyeceği bir durumun ortaya çıkması. - Ağırlaşan Koşullar: Bu durumun, taraflardan birinin borçlandığı edimin ifasını aşırı derecede zorlaştırması veya imkânsız hale getirmesi. - Uyarlama Talebi: Tarafların bu değişen koşullar karşısında sözleşmenin uyarlanmasını talep etmeleri.

    TBK 138 öngörülemezlik nedir?

    TBK 138'de öngörülemezlik, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülemeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durumun ortaya çıkması anlamına gelir. Bu, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması veya sözleşmeden dönme gibi hakların kullanılabilmesi için gerekli koşullardan biridir.

    TBK nedir?

    TBK, Türk Borçlar Kanunu'nun kısaltmasıdır. Türk Borçlar Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 11 Ocak 2011'de kabul edilen ve 1 Temmuz 2012'de yürürlüğe giren 6098 sayılı kanundur. Bu kanun, Türkiye'de borçlar hukuku alanına ilişkin kuralları içeren başlıca kanundur ve Türk Medeni Kanunu'nun beşinci kitabı ve tamamlayıcısıdır.

    CISG ve TBK arasındaki fark nedir?

    CISG (Birleşmiş Milletler Uluslararası Mal Satım Sözleşmeleri Hakkında Sözleşme) ve TBK (Türk Borçlar Kanunu) arasındaki bazı temel farklar şunlardır: 1. Sözleşme Kurulumu: TBK, sözleşmenin kurulması için tarafların karşılıklı irade beyanlarını esas alırken, CISG daha esnek bir yaklaşım benimser ve teklif ile kabul süreçlerini daha geniş bir çerçevede değerlendirir. 2. Tarafların Yükümlülükleri: TBK, tarafların yükümlülüklerini detaylı bir şekilde düzenlerken, CISG genel ilkeler üzerinden tarafların yükümlülüklerini belirler. 3. Geçerlilik Şartları: TBK, sözleşmelerin geçerliliği için belirli şekil şartlarına ihtiyaç duyarken, CISG sözleşmelerin geçerliliği konusunda daha az katı kurallar öngörür. 4. Sorumluluk Sistemi: CISG, kusura dayanmayan ve kusurdan bağımsız bir sorumluluk rejimi uygularken, TBK sözleşmesel sorumluluğun kusura dayalı olması ilkesini benimser. 5. Ödeme ve Teslim: CISG'de ödeme yeri genellikle satıcının iş yeri olarak belirlenirken, TBK'da bu konu tarafların anlaşmasına bırakılır.

    Aşırı ifa güçlüğü ve sözleşmenin uyarlanması arasındaki fark nedir?

    Aşırı ifa güçlüğü ve sözleşmenin uyarlanması arasındaki fark şu şekildedir: 1. Aşırı İfanın Güçlüğü: Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenmeyen olağanüstü bir durumun ortaya çıkması, ifanın borçlu açısından dürüstlük kuralına aykırı düşecek derecede güçleşmesi durumudur. 2. Sözleşmenin Uyarlanması: Sözleşmenin değişen koşullara göre değiştirilmesi sürecidir. Özetle, aşırı ifa güçlüğü ifanın imkansız hale gelmesi veya aşırı güçleşmesi durumunu ifade ederken, sözleşmenin uyarlanması bu tür durumlarda sözleşmenin yeni şartlara göre düzenlenmesi sürecidir.