• Buradasın

    Mülkiyet

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Mala zarar verme ve kamu malına zarar vermenin farkı nedir?

    Mala zarar verme ve kamu malına zarar verme arasındaki temel fark, zarar verilen malın mülkiyet durumudur. - Mala zarar verme: Bir kişinin başkasına ait taşınır veya taşınmaz mala kasten zarar vermesidir. - Kamu malına zarar verme: Kamuya ait bir mala zarar verilmesidir. Özetle: - Mala zarar verme: Özel mülkiyet - Kamu malına zarar verme: Kamu yararı ve kolektif mülkiyet Örnek: - Mala zarar verme: Bir aracın camını kırmak. - Kamu malına zarar verme: Bir parktaki bankların tahrip edilmesi.

    Yurt dışında aile konutuna şerh konulabilir mi?

    Evet, yurt dışında aile konutuna şerh konulabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin 3. fıkrasına göre, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini tapu müdürlüğünden isteyebilir. Bu hak, taşınmazın nerede olduğuna bakılmaksızın, resmi olarak evli olan ve aile konutunda yaşayan eşler için geçerlidir.

    Ortak kullanım alanları kime ait?

    Ortak kullanım alanları, kat malikleri ve kat irtifakı sahiplerine aittir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4. maddesine göre, ortak yerler tüm kat maliklerinin ortak mülkiyetine tabidir ve her malik bu alanları arsa payı oranında kullanma hakkına sahiptir. Ortak alanlar arasında asansör, bahçe, otopark, çatı, bina dış cepheleri, merdivenler ve benzerleri bulunur.

    Fatih Korusunun sahibi kim?

    Fatih Korusu, 2013 yılından beri Karayolları Genel Müdürlüğü'ne aittir. Eski adı Otağtepe Parkı olan bu koru, 1995 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından TEMA Vakfı’na devredilmiş, 2011 yılında ise TEMA’ya tahsisi sona ererek 2013’ten itibaren yeniden Karayolları Genel Müdürlüğü’ne geçmiştir. Günümüzde Fatih Korusu, Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğal Kültür Merkezi olarak bilinmektedir.

    Araba ve ev neden taşınmaz mal?

    Araba ve ev, özüne bir zarar verilmeksizin bir yerden başka bir yere taşınması mümkün olmadığı için taşınmaz mal olarak kabul edilir. Türk Medeni Kanunu’na göre, taşınmaz mal, yer değiştiremeyen veya başka bir yere taşınması mümkün olmayan varlıkları ifade eder. Taşınmaz malların diğer özellikleri şunlardır: Fiziksel sabitlik. Tapu kaydı. Mülkiyet hakları. Devir ve miras. Vergilendirme.

    Tapuda ek beyan ne demek?

    Tapuda ek beyan, bir taşınmazla ilgili olarak malik veya ilgililer tarafından yapılan, taşınmazın üzerinde bulunan bir durumu beyan etmek amacıyla tapu kaydına işlenen açıklamadır. Beyan kapsamına giren bazı durumlar: sit alanı olması; yıkılacak veya riskli yapı olması; afet bölgesi olması; imar terk şartı bulunması. Beyanlar, taşınmazın üzerinde hukuki anlamda bir sonuç doğurup doğurmayacağına bakılmaksızın, bir durumun üçüncü kişilere bildirilmesine ilişkin kayıtlardır ve açıklayıcı nitelikte kabul edilir.

    Zilyetli mülkiyet ne demek?

    Zilliyetli mülkiyet, zilliyet hakkı üzerinden mülkiyet kazanmayı ifade eder. Zilliyet, bir eşya üzerinde fiili hakimiyet kurma ve bu hakimiyeti sürdürme durumudur. Zilliyet yoluyla mülkiyet kazanımı, Türk Medeni Kanunu'na göre iki şekilde mümkündür: 1. Olağan zamanaşımı: Davasız ve aralıksız olarak 10 yıl süreyle zilyetlikte bulunma. 2. Olağanüstü zamanaşımı: Davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle zilyetlikte bulunma. Zilliyet tapusu ise, tapusu olmayan gayrimenkullerin kullanım durumunu ifade eden, resmi bir belge olmayan bir kavramdır.

    Şuyulandırmada hak kaybı olur mu?

    Şuyulandırma sürecinde hak kaybı yaşanması mümkündür. Bu nedenle, sürecin hukuka uygun yürütülmesi ve tarafların haklarının korunması için dikkatli olunmalıdır. Hak kaybına yol açabilecek bazı durumlar: Değer tespiti: Paylaştırılan taşınmazların değerlerinin adil bir şekilde hesaplanmaması. Sürecin usulüne ilişkin hatalar: İşlemin adil olmadığı veya hatalar içerdiği kanaatinde olan mal sahipleri, ilgili belediyeye veya idare mahkemesine itirazda bulunabilir. Mülkiyet sorunları: Düzenlemeler sırasında yapılan hatalar, mülkiyet sorunlarına yol açabilir. Şuyulandırma sürecinde hak kaybı yaşamamak için, ilgili belediyeden veya tapu kadastro müdürlüğünden bilgi almak ve uzman desteği almak faydalı olabilir.

    İçerenköy'ün kentsel dönüşümü neden durdu?

    İçerenköy'ün kentsel dönüşümünün neden durduğuna dair güncel bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, kentsel dönüşüm sürecinin durmasının olası nedenlerinden bazıları şu şekildedir: Tapu sorunları. İBB'nin açtığı davalar. Kentsel dönüşüm süreciyle ilgili en güncel bilgilere ulaşmak için ilgili yerel yönetimlerin resmi kanallarını takip etmek önerilir.

    Muhdesat aidiyeti kesinleşirse ne olur?

    Muhdesat aidiyetinin kesinleşmesinin sonuçları şunlardır: Satış Bedelinin Paylaşımı: Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında diğer paydaşlara dağıtılır. Hukuki İşlemlerde Kullanım: Bu tespit kararı, ortaklığın giderilmesi, kamulaştırma bedelinin paylaştırılması gibi hukuki işlemlerde dikkate alınır. İcra Edilemezlik: Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası, bir para alacağına veya taşınmazın aynına ilişkin hüküm içermediğinden kesinleşmeden icraya konulamaz. Sebepsiz Zenginleşme Davası: Tespit hükmünden doğan alacak, davacı tarafından sebepsiz zenginleşme davasına konu edilerek icra edilebilir.

    Kıyı Kenar Çizgisi sorunu nasıl çözülür?

    Kıyı Kenar Çizgisi (KKÇ) sorununun çözümü için aşağıdaki adımlar izlenebilir: Tespit ve Onay: Onaylı KKÇ bulunmayan yerlerde, valilikler tarafından bir program dahilinde 1/1000 ölçekli hâlihazır harita üzerinde tespit yapılır. İlan ve İtiraz: Belirlenen KKÇ, valilik ve bakanlık onayından sonra 30 gün süreyle ilan edilir. İnceleme ve Karar: İtirazlar, Kıyı Kenar Çizgisi Tespit Komisyonu tarafından incelenir ve gerekçeli görüşlerle birlikte Bakanlığa rapor olarak sunulur. Değişiklik: KKÇ, suya düşme, mükerrer çizgi bulunması gibi belirli durumlar dışında değiştirilemez. Ayrıca, Kıyı Kanunu'nun 9. maddesine yapılacak bir ekleme ile KKÇ tespitine ilişkin işlemlerin adli yargıda da bağlayıcı olması sağlanabilir.

    İzmir'de tarım arazileri kime ait?

    İzmir'deki tarım arazileri çeşitli kurumlara ve kişilere aittir. İzmir Büyükşehir Belediyesi, "Başka Bir Tarım Mümkün" vizyonu doğrultusunda küçükbaş hayvan üreticilerine destek olmak amacıyla kendi arazilerini tarıma açmıştır. Ayrıca, tarım arazilerinin mülkiyeti genellikle özel şahıslar, kooperatifler ve diğer yerel yönetimler arasında dağılmıştır.

    Kaybolmus esya kimin mülkiyetine gecer?

    Kaybolmuş eşyanın mülkiyeti, öncelikle eşyanın sahibine aittir. Eğer eşyanın sahibi belirli bir süre içinde bulunamazsa, Türk Medeni Kanunu (TMK) hükümlerine göre şu süreç işler: Bildirim yükümlülüğü: Eşyanın sahibi tanıyorsa hemen bildirilmeli, bilinmiyorsa kolluk kuvvetlerine veya muhtarlığa başvurulmalıdır. Saklama ve koruma: Eşya, sahibine veya yetkili mercilere teslim edilinceye kadar özenle saklanmalıdır. Mülkiyetin kazanılması: Sahibi ortaya çıkmazsa, bulan kişi bildirim ve saklama yükümlülüklerini yerine getirmiş olmak koşuluyla eşyanın mülkiyetini kazanabilir. Ayrıca, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 160. maddesinde, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunmanın suç olduğu belirtilmiştir.

    Sınır çizgisi neden çizilir?

    Sınır çizgisi çizilme nedenleri farklı bağlamlarda değişiklik gösterebilir: Coğrafya: Devletlerin egemenlik alanlarını belirlemek, kaynak paylaşımını düzenlemek ve siyasi ilişkileri şekillendirmek için çizilir. Psikoloji: Bireylerin duygusal ve psikolojik sağlığını korumak, özsaygı ve güveni geliştirmek amacıyla kişisel sınırlar çizilir. Hukuk: Devletin egemenlik hakkını ve vatandaşların haklarını güvence altına almak için belirlenir. Sosyal ve kültürel alanlar: Belirli gruplar arasında davranış ve ilişki kurallarını belirlemek, farklı toplumlar arasındaki geleneksel farkları, inançları ve normları tanımlamak için çizilir. Teknoloji: Çevrimiçi platformlarda kişisel verilerin korunması ve gizliliğin sağlanması için dijital sınırlar çizilir.

    Hisseli tarlada kullanım hakkı kime ait?

    Hisseli tarlada kullanım hakkı, her bir hissedara aittir. Hisseli tapu, birden fazla kişinin ortak olarak sahip olduğu taşınmazların tapusu anlamına gelir. Hissedarlar, kendi aralarında oybirliğine vararak mülkün kullanım şekli ve yönetimine dair kuralları tapu siciline işletebilirler. Hisseli tarlada kullanım hakkının satışı yapılabilmesi için diğer hissedarların onayı gerekir.

    Ssnı 728 ne anlatıyor?

    Ssnı 728 ifadesi iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. Türk Medeni Kanunu Madde 728: Bu madde, başkasının arazisi üzerinde kalıcı olması amaçlanmaksızın yapılan kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri hafif yapıların, bunların malikine ait olduğunu ve bu tür yapıların taşınır mal hükümlerine tabi olduğunu belirtir. 2. Video İçeriği: "Ssnı 728" ifadesi, internet üzerinde "SSNI728 vücut sıvılarıyla kesişen yoğun tamamen kesilmemiş" başlıklı bir Douyin videosuna atıfta bulunabilir.

    Tapuda daire hisse oranı nasıl yazılır?

    Tapuda daire hisse oranı, pay ve payda şeklinde yazılır. Pay, bir hissedarın arsa üzerindeki mülkiyet hakkını ifade eder. Payda, toplam mülkiyet hakkını gösterir. Bu oranlar, tapu kaydında açıkça belirtilir ve arsa üzerindeki hakların paylaşımını belirler. Örnek bir yazım şekli: "1/8". Tapu işlemlerinde doğru hesaplama ve yazım için uzman bir kişiye veya tapu sicil müdürlüğüne başvurulması önerilir.

    Müstakil tapu ile arsa tapusu arasındaki fark nedir?

    Müstakil tapu ile arsa tapusu arasındaki temel farklar şunlardır: Mülkiyet ve kullanım hakkı: Müstakil tapuda, taşınmazın tamamı tek bir kişiye aittir ve kullanım hakkı tamamen sahibine aittir. Satış ve devir işlemleri: Müstakil tapuda satış işlemi hızlı ve kolaydır, satış için ortak onayına ihtiyaç duyulmaz. İmar ve inşaat izni: Müstakil tapuda, imar uygunsa tek başına ruhsat alınabilir. Yatırım güvenliği: Müstakil tapu, hem kullanım hem de satış kolaylığı açısından daha güvenlidir.

    Arsa ve daire tapusu arasındaki fark nedir?

    Arsa tapusu ve daire tapusu (kat mülkiyeti tapusu) arasındaki temel farklar şunlardır: Kullanım Amacı: Arsa tapusu, üzerinde herhangi bir yapı bulunmayan arsalar için düzenlenir. Daire tapusu, apartman, site veya çok katlı binalarda bağımsız bölümler (daire, iş yeri, dükkan vb.) için düzenlenir. Mülkiyet Hakkı: Arsa tapusu, sahibine yapı yapma hakkı verir ve arsanın sınırlarını belirler. Daire tapusu, mal sahibine sadece kendine ait bağımsız bölümü değil, aynı zamanda ortak alanlar üzerinde de belirli haklar sağlar. Tapu Kayıtları: Arsa tapusu, tapu kayıtlarında görünmez; arsa hissedarı olarak kaydedilir. Daire tapusu, tapu kayıtlarında ayrıntılı bilgileri (büyüklük, kapı numarası, kat vb.) içerir. Kredi Kullanımı: Arsa tapusu için çoğu banka ev kredisi vermez. Daire tapusu için ev kredisi kullanılabilir. Satış ve Kiralama: Arsa tapusu sahibi, alım satım işlemlerinde diğer hissedarlardan onay almak zorundadır. Daire tapusu sahibi, evi satın aldıktan sonra kiralama ve satma gibi işlemleri kendi tasarrufunda yapabilir.

    Arsa aa ne demek?

    "Arsa aa" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, "arsa" kelimesinin bazı anlamları şunlardır: Arsa. Arsa (boş arazi). Arsa türleri, arsanın kullanım amacına, yerine ve üzerindeki imar durumuna göre sınıflandırılır. Arsa ile ilgili daha fazla bilgi almak için aşağıdaki kaynaklar kullanılabilir: milliyet.com.tr; nivars.com; emlakjet.com; katılımevim.com.tr.