Mikroorganizmalar

Akut sinüzitte en sık görülen mikroorganizmalar şunlardır: 1. Streptococcus pneumoniae. 2. Haemophilus influenzae. 3. Moraxella catarrhalis. Ayrıca, virüsler de akut sinüzite yol açabilir ve bu durumda en sık karşılaşılan virüsler arasında rhinovirüs, adenovirüs, influenza virüsü ve parainfluenza virüsü bulunur. Nadir durumlarda ise mantarlar akut sinüzit etkenleri arasında yer alabilir.

Mikro buzullar, küçük boyutlarına rağmen büyük ekosistemleri barındıran buz kütleleridir. Bu buzullar, düşük sıcaklıklar ve yüksek nem koşullarında, karın yıl boyunca yerde kalması ve yavaş yavaş buza dönüşmesiyle oluşur. Mikro buzullar, bakteriler, algler, virüsler ve mikroskobik mantarlar gibi çeşitli mikroorganizmaların yaşam alanıdır.

Arkeleri ökaryotlardan ayıran bazı temel özellikler şunlardır: 1. Hücre Zarı ve Duvarı: Arkelerin hücre zarları, eter bağlarıyla gliserole bağlı izoprenoid lipitlerden oluşurken, ökaryotik zarlar ester bağlarıyla gliserole bağlı yağ asitlerine sahiptir. 2. Genetik Materyal: Arkeler, zarla çevrili bir çekirdekten yoksundur ve DNA'ları sitoplazmada nükleoid adı verilen bir bölgede yoğunlaşmıştır. 3. Ribozomlar: Arkelerin ribozomları, ökaryotik ribozomlardan daha küçüktür ve farklı protein ve RNA molekülleri içerir. 4. Organeller: Ökaryotik hücreler, mitokondri, kloroplast ve Golgi aygıtı gibi zara bağlı organellere sahipken, arkeler genellikle bu organellerden yoksundur. 5. Hücre İskeleti: Ökaryotik hücreler, hücre şeklini ve hareketini koruyan karmaşık bir hücre iskeletine sahipken, arkeler geleneksel bir hücre iskeletine sahip değildir.

İnfeksiyöz hastalıklar, mikroorganizmaların (bakteri, virüs, mantar veya parazit) vücuda girmesi sonucu oluşan hastalıklardır. İşte bazı infeksiyöz hastalık çeşitleri: 1. Bakteriyel Enfeksiyonlar: İdrar yolu enfeksiyonları, zatürre, menenjit, tüberküloz, cilt enfeksiyonları. 2. Viral Enfeksiyonlar: Grip, hepatit türleri (A, B, C hepatiti), COVID-19, suçiçeği. 3. Mantar Enfeksiyonları: Candida (pamukçuk, vajinal enfeksiyonlar), ayak mantarı, saçlı deri mantarı. 4. Paraziter Enfeksiyonlar: Giardiyaz, bağırsak solucanları, toksoplazma, sıtma. Bu hastalıklar, bulaşma yollarına göre de sınıflandırılabilir: solunum yoluyla, temas yoluyla, kan ve vücut sıvılarıyla, besin ve su yoluyla bulaşan enfeksiyonlar.

Madde döngüsünde bakterilerin ve mantarların görevleri şunlardır: 1. Bakteriler: - Ayrıştırıcılar olarak, organik maddeleri çürüterek inorganik bileşiklere dönüştürürler. - Nitrojen döngüsünde, atmosferik azotu bağlayarak bitkilerin kullanabileceği formlara dönüştürürler. 2. Mantarlar: - Saprofit olarak, ölü bitki ve hayvan artıklarını ayrıştırarak, besin maddelerini diğer organizmalar için kullanılabilir hale getirirler. - Orman ekosisteminde, CO2 salınımını gerçekleştirerek toprağın yapısını, bitki gelişimine hazır hale getirirler. - Antibiyotik, peynir ve ekmek yapımında kullanılırlar.

Antibiyotikler, mikroorganizmalar (genellikle küf, yosun, mantar ve maya) tarafından doğal olarak üretilebileceği gibi, kimyasal sentez yoluyla da üretilebilir. Ayrıca, sentetik antibiyotikler laboratuvar ortamında tıbbi kimya yöntemleri kullanılarak da elde edilebilir.

Düşük düzey dezenfeksiyon, tüberküloz etkenleri ve zarfsız virüslere etkisiz olan, ancak bir kısım vejetatif mikroorganizmaları inaktive edebilen bir işlemdir. Kullanım alanları: - Evler ve kişisel hijyen ürünleri. - Banyo ve mutfak yüzeyleri. - El ve cilt.

Yüksek düzey dezenfektanların dezavantajları şunlardır: 1. Mikroorganizmaların direnç kazanması: Dezenfektan kullanımı, mikroorganizmaların direnç geliştirmesine neden olabilir. 2. Her amaca uygun dezenfektan bulunmaması: Bazı dezenfektanlar, her türlü amaç için etkili olmayabilir. 3. Bakteri sporlarına karşı etkisizlik: Bazı dezenfektanlar, bakteri sporlarına karşı etkili değildir. 4. Kalıntı bırakma: Dezenfektanlar, dezenfekte edilen yerde kalıntı bırakabilir ve cilt ile temasında hasar verebilir. 5. Koroziv ve irritan etki: Bazı dezenfektanlar, metallerde korozyona ve kumaşların renklerinin kaybolmasına yol açabilir. 6. Toksik olma: Yanlış kullanıldığında toksik etkilere neden olabilir.

İnfeksiyöz hastalıklar, mikroorganizmalar (bakteri, virüs, mantar ve parazitler) tarafından vücutta meydana getirilen hastalıklardır. Lolonolo platformunda yer alan "İnfeksiyöz Hastalıklar" dersi ise bu tür hastalıkların nedenlerini, türlerini, bulaşma yollarını ve tedavi yöntemlerini kapsamaktadır.

Phyllosphere, bitkilerin yer üstü yüzeylerini, özellikle yapraklarını kapsayan ve mikroorganizmalar için habitat sağlayan bir terimdir. Bu kavram, Yunanca "yaprak" anlamına gelen "phyllo" ve "çevre" anlamına gelen "-sphere" kelimelerinden türetilmiştir. Phyllosphere, bitki sağlığı, hastalık gelişimi ve hatta iklim süreçleri üzerinde önemli etkilere sahip çeşitli bakteri, mantar, maya ve virüsleri içerir.

Glikojen bakteri, arke, mantar ve hayvan hücreleri tarafından üretilir.

Biyosidal ürünler, zararlı mikroorganizmaları (bakteri, virüs, mantar vb.) yok etmek veya kontrol altına almak için kullanılır. Başlıca işlevleri şunlardır: 1. Dezenfeksiyon: Hastane, laboratuvar ve gıda işleme tesislerinde hijyen sağlamak için mikrop ve bakterilerin öldürülmesinde kullanılır. 2. Haşere Kontrolü: Tarım ve peyzaj alanlarında zararlı böcekler, akarlar ve kemirgenlerle mücadele eder. 3. Malzeme Koruması: Ahşap, deri, lastik ve polimer gibi maddelerin bozulmasını önler. 4. Arıtma Sistemleri: İçme sularında ve arıtma sistemlerinde zararlı organizmaları ortadan kaldırır. Bu ürünler, insan sağlığı ve çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratmamak için dikkatli kullanılmalıdır.

Üç üst âlem (domain) sisteminde yer alan canlılar şunlardır: Bakteriler, Arkeler ve Ökaryotlar.

Arkeler alemi, hem ototrof hem de heterotrof türleri içerir.

Antibiyotikler virüslere ve mantarlara etki etmez. Ayrıca, bazı yararlı bakterilere de etki edebilirler, çünkü antibiyotikler sadece hastalık yapıcı mikroorganizmaları değil, vücuttaki tüm bakterileri öldürür.

Nem ve su nedeniyle oluşan mikroorganizmalar şunlardır: 1. Bakteriler: Nemli ortamlarda hızla çoğalırlar ve bazı türleri patojen olabilir. 2. Küfler: Düşük su aktivitesine sahip şekerli ve asidik gıdalarda iyi gelişirler. 3. Mayalar: Tatlı ve asidik gıdalarda, örneğin jöle, bal ve meyve sularında çoğalabilirler. 4. Virüsler: Su yoluyla bulaşabilen ve hastalıklara neden olan patojenlerdir. Bu mikroorganizmalar, gıdaların bozulmasına ve sağlık sorunlarına yol açabilirler.

Virüsler, genellikle bakterilerden daha tehlikeli olarak kabul edilir. Nedenleri: - Çoğalma Hızı: Virüsler, konak hücreyi kullanarak hızla çoğalır ve binlerce yeni virüs üretebilir, bu da salgınlara yol açabilir. - Zararlı Etki: Virüsler, girdikleri sağlıklı hücreleri yok ederek doğrudan zarar verir. - Tedavi Yöntemi: Antibiyotikler virüslere karşı etkisizdir, bu nedenle tedavi için aşılar veya antiviral ilaçlar gereklidir. Bakteriler ise çoğunlukla zararsız veya faydalıdır ve antibiyotiklerle tedavi edilebilir.

Trofozoitler, ikiye bölünme (mitoz) yoluyla çoğalır.

Sterilize edici cihazlar, kullanılan yönteme ve cihaza göre farklı çalışma prensiplerine sahiptir. İşte bazı yaygın sterilizatör tipleri ve çalışma şekilleri: 1. Buharlı Sterilizatör (Otoklav): Yüksek sıcaklık ve basınç altında su buharı kullanarak sterilizasyon sağlar. 2. Kuru Hava Sterilizatörü: Yüksek sıcaklık ve kuru hava kullanarak mikroorganizmaların termal ölümünü gerçekleştirir. 3. Gaz Sterilizatör (Etilen Oksit Sterilizatörü): Etilen oksit gazı kullanarak mikroorganizmaları öldürür. 4. Radyasyon Sterilizatörü: Ultraviyole (UV) ışınları veya gama ışınları gibi yüksek enerjili ışınlar kullanarak mikroorganizmaları öldürür. 5. Filtrasyon Sterilizatörü: Mikroorganizmaları sıvı veya gazlardan ayırmak için ince gözenekli filtreler kullanır. 6. Sıvı Sterilizatör: Kimyasal ajanlar kullanarak mikroorganizmaları öldürür.

Evet, hem virüslerde hem de bakterilerde sitoplazmik zar (hücre zarı) bulunur. Bakterilerde sitoplazmik zar, fosfolipid ve proteinlerden oluşan, hücre duvarının en iç katmanıdır. Virüslerde ise bu zar, sadece dış protein kılıfı içinde yer alan genetik materyalin çevresinde bulunur.