İşKazası

Ramak kala olay ve iş kazası arasındaki temel fark, fiziksel zarar oluşup oluşmamasıdır. - İş kazası, iş yerinde veya işin yürütümü sırasında meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hale getiren olaydır. - Ramak kala olay ise, iş kazasına veya meslek hastalığına yol açabilecek nitelikte olan ancak herhangi bir yaralanma, hasar ya da kayıp olmadan atlatılan olaydır. Özetle, iş kazasında fiziksel zarar oluşurken, ramak kala olayda fiziksel zarar oluşmaz; sadece potansiyel tehlike mevcuttur.

Yalova tersanelerinde 2025 yılı içinde meydana gelen iş kazalarında üç kişi hayatını kaybetti. 1. Kadir Atalay: Yalova Altınova'daki Sefine Tersanesi'nde vinç kazasında yaşamını yitirdi. 2. Doğanay Kurt ve Mehmet Kesik: Aynı bölgede, "boom" adı verilen insan kaldırma platformu sepetinden düşerek hayatını kaybetti. 3. Hasan Can Mert: Altınova Tersaneler Bölgesi'ndeki Hatsan Tersanesi'nde, hareket ettirilen blokların arasında sıkışarak öldü. Bu olaylar, Yalova'daki tersanelerde meydana gelen iş kazalarının ciddiyetini ve güvenliğini artırma gerekliliğini vurgulamaktadır.

2025 yılı itibarıyla İzmir Çimentaş'ta meydana gelen iş kazalarında 1 işçi hayatını kaybetmiştir. 11 Şubat 2025 tarihinde, İzmir Bornova'daki Çimentaş fabrikasında, kırıcı nitelikli bir makinenin içine giren mekanik bakım işçisi Murat Aktaş, makinenin aniden devreye girmesiyle hayatını kaybetmiştir.

İş sağlığı ve güvenliği açısından iş kazası sayılmayan durum, sigortalının kendi aracı ile iş yerine gidip gelmesidir. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre iş kazası sayılan durumlar şunlardır: Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada; İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle; Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda; Hizmet akdi ile çalışan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda meydana gelen olaylar.

Halı saha kazası, belirli koşullar altında iş kazası olarak sayılabilir. Yargıtay'ın 2022 yılında verdiği bir karara göre, şirketin talimatı ile kurulan futbol takımında, düzenlenen turnuva kapsamında başka bir şirket takımıyla oynanan halı saha maçında yaşanan sakatlık iş kazası olarak değerlendirilmiştir. Bir kazanın iş kazası olarak sayılabilmesi için: Sigortalının sigortalı çalışıyor olması. Kazanın, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununca belirtilen yerler ve zamanlardan birinde gerçekleşmiş olması. Kaza ile yapılan iş arasında nedensellik bağı bulunması ve bu bağı kesen bir durumun meydana gelmemiş olması gerekmektedir. Ayrıca, sigortalının iş yeri dışında başka bir yerde görevi sebebiyle bulunması ve gidiş gelişleri dahil tüm sürelerde yaşamış olduğu zarara sebebiyet veren olaylar da iş kazası olarak geçmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2016/1082 E. 2018/1719 K. sayılı kararı, "rücuen tazminat" davasına ilişkin bir karardır. Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirler nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) uğradığı zararın, işverenden rücuen tahsil edilmesi istemine ilişkindir. Konya 2. İş Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak mahkeme, davanın kısmi dava niteliğinde olması ve sorumluluk miktarının tarafların kusur oranına göre değişebilmesi nedeniyle, talep edilen miktarın toplam miktar içinde kaldığından hareketle kusur indirimi yaparak davanın kabulünün, tarafların eşitliği ilkesine aykırı olacağını belirtmiştir. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, bu kararı bozmuş, ancak mahkeme önceki gerekçelerini tekrar ederek direnme kararı vermiştir. Direnme kararı, davacı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiş ve dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'na gelmiştir. Kurul, açılan kısmi davada yapılan kusur incelemesi neticesinde talep edilebilecek alacağın, kısmi olarak talep edilen alacak miktarından daha yüksek olması durumunda, kısmi dava ile talep edilen miktar üzerinden kusur indirimi yapılarak sonuca gidilmesinin mümkün olup olmadığını tartışmıştır. Sonuç olarak, kısmi davada talep edilen miktarın toplam miktar içinde kalması ve sorumluluk miktarının tarafların kusur oranına göre değişebilmesi nedeniyle, kusur indirimi yapılarak davanın kabulünün tarafların eşitliği ilkesine aykırı olmayacağı yönünde karar verilmiştir.

Trabzon'un en büyük iş kazasının nerede olduğuna dair bilgi bulunamadı. Ancak, 2025 yılında Trabzon'da meydana gelen bazı iş kazaları şunlardır: Sürmene'de otel inşaatı kazası. Sürmene'de inşaat kazası. 2024 yılında Trabzon'da 18 işçi iş kazalarında hayatını kaybetmişti.

İş görme kaybı, bir kişinin sağlık durumu nedeniyle işini geçici veya kalıcı olarak yerine getirememesi durumudur. İş görme kaybı şu durumlarda ortaya çıkabilir: İş kazası. Hastalık. Meslek hastalığı. Analık hali. İş görme kaybı durumunda, çalışan iş göremezlik raporu alarak SGK'dan iş göremezlik ödeneği alabilir.

10 günden az çalışan bir kişi iş kazası geçirirse, iş kazası yardımlarından yararlanabilmesi için iş kazasının olduğu tarihten en az 10 gün önce tescil edilmiş olması, sigortalılıklarının sona ermemiş olması ve geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeneceği tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması gerekmektedir. Ayrıca, iş kazasının gerçekleştiği tarihten itibaren en geç 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirilmesi gerekmektedir. İş kazası geçiren kişinin hakları arasında geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi ve sağlık hizmetleri, maddi tazminat, iş güvencesi ve aileye sağlanan haklar gibi unsurlar bulunmaktadır. Daha detaylı bilgi ve yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi için bir hukuk profesyoneline danışılması önerilir.

İş kazasında kusur oranının yüzde kaç olması gerektiği, dava açılabilmesi için gerekli bir kriter değildir. İş kazasında kusur oranı, tazminat miktarının belirlenmesinde ve hakkaniyet ilkelerine uygun olarak tespit edilmesinde önemlidir. İş kazasında dava açılabilmesi için, işverenin kusurlu olduğunun, zararın boyutunun ve mağdurun yaşadığı mağduriyetin belgelerle ortaya konulması gereklidir. Kusur oranı, genellikle mahkemece atanan bilirkişi heyeti tarafından teknik raporla belirlenir. Daha detaylı bilgi için bir avukata başvurulması önerilir.

İş kazasında ölen kişinin yakınları, aşağıdaki davaları açabilir: Maddi tazminat davası. Manevi tazminat davası. Destekten yoksun kalma tazminatı. Bu tür davalar, iş mahkemelerinde açılır ve sürecin hukuki ve teknik detaylar içerdiği için alanında uzman bir avukattan destek alınması önerilir.

İş kazası olasılığı, Kaza Sıklık Hızı (KSH) ve Kaza Ağırlık Hızı (KAH) gibi göstergelerle hesaplanır. Kaza Sıklık Hızı (KSH), belirli bir çalışma süresi içinde yaşanan iş kazası sayısının, toplam çalışma saatiyle çarpılıp 1.000.000 ile bölünmesiyle elde edilir. Kaza Ağırlık Hızı (KAH) ise, iş kazaları nedeniyle oluşan toplam kayıp gün sayısının, toplam çalışma saatiyle çarpılıp 1000 ile bölünmesiyle hesaplanır. Hesaplama için aşağıdaki bilgilere ihtiyaç vardır: iş kazası sayısı; toplam çalışma süresi; çalışan sayısı. Ayrıca, iş kazası olasılığı hesaplanırken ortalama değerler yerine net hesaplanan değerlerin kullanılması önerilir. Daha detaylı ve doğru bir hesaplama için uzman bir kişiye veya ilgili kurumlara danışılması tavsiye edilir.

İş kazası tutanağı, kazanın gerçekleşmesinden itibaren en geç üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bildirilmelidir. Bu süre, işverenin olayı öğrenmesinden itibaren başlar. Eğer iş kazası, işverenin kontrolü dışındaki bir yerde meydana geldiyse, bildirim süresi kazanın öğrenildiği tarihte başlar.

Evet, iş yerinde ve işin yürütümü sırasında meydana gelen her türlü kalp krizi, sigortalının, işverenin veya üçüncü şahısların kusuru olup olmadığına bakılmaksızın iş kazası olarak değerlendirilir. Bu durum, Yargıtay içtihatları ve SGK genelgesi çerçevesinde mevzuatta kabul edilmiştir. Kalp krizinin iş kazası olarak kabul edilmesi için gerekli şartlar: Kazaya maruz kalan kişinin 5510 Sayılı Kanun’un 4. maddesi uyarınca sigortalı olması; Olayın, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesinde belirtilen sınırlı durumlardan birinde meydana gelmesi. Ayrıca, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almaması durumunda, işçinin maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.

İş kazası maliyeti, direkt maliyetler ve indirekt maliyetler olarak iki ana başlıkta hesaplanır. 1. Direkt maliyetler: tedavi harcamaları; kaza sonucu ölen işçinin yakınlarına veya sakatlanan işçi için ödenen tazminatlar; açılan davalar nedeniyle ödenen avukatlık ücretleri ve mahkeme giderleri; SGK’na ödenen iş kazaları ve meslek hastalıkları primleri. 2. İndirekt maliyetler: iş günü kaybı; hasarlı araç, teçhizat ve ekipmanların onarım ve bakım maliyetleri. Ayrıca, iş kazası sonucu yaralanan işçinin raporlu olduğu süre içinde yoksun kaldığı kazanç da hesaplamaya dahil edilir. İş kazası maliyeti, her olay için farklılık gösteren karmaşık bir hesaplama gerektirir ve net bir miktar vermek mümkün değildir.

Özel maden ocaklarında iş kazası meydana geldiğinde sorumluluk, işveren ve yetkilendirdiği sorumlu kişilere aittir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 4. maddesi gereği işveren, işçinin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlem ve koruma almak zorundadır. Maden kazalarında sorumluluk, sadece işverenle sınırlı olmayıp, yüklenici firma ve arazinin sorumluluğunda bulunan kuruluş gibi diğer tarafları da kapsayabilir. İş kazalarında sorumluluk konuları karmaşık olabileceğinden, bir avukattan hukuki destek alınması önerilir.

Yanlış eşleştirme: D. Yetersiz aydınlatma - İş kazası. Doğru eşleştirmeler: Yüksekte çalışma - Düşme; Kimyasal madde - Zehirlenme; Titreşim - İşitme kaybı.

İş kazası tazminat davasının kaç duruşmada biteceği, dava konusu, tarafların sunduğu deliller, mahkemenin iş yoğunluğu gibi birçok etkene bağlıdır. Genel bir değerlendirme yapıldığında tazminat davalarının 4 ila 10 duruşma arasında sürdüğü söylenebilir. Yaralanmalı iş kazaları. Ölümlü iş kazaları. Tazminat davalarında süreçlerin doğru yönetilmesi ve tarafların hak kaybı yaşamaması adına bir avukattan destek alınması önemlidir.

İş kazası yapan şoför değil, işverendir. İşverenin sorumluluğu, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 11/A (e) maddesi ve 1475 Sayılı Yasa'nın 1. ve 506 Sayılı Yasa'nın 5. maddesi 2. fıkrasına göre, araçlar işyeri kapsamında kabul edildiğinden, sigortalıların güvenli bir şekilde işyerine götürülüp getirilmeleri işveren yükümlüğünde olan bir sorumluluktur. Ayrıca, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde iş kazası, “İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen özre uğratan olay” olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle, şirket aracı ile yapılan kazada işveren, işleten sıfatıyla sorumludur.

Süt izninde kaza geçiren bir işçinin yapması gerekenler: 1. İlk yardım ve tedavi: Kaza sonrası hemen ilk yardım alınmalı ve en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. 2. İş kazasının bildirilmesi: İş kazasını, en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde işverene yazılı olarak bildirmek gereklidir. 3. Olay tespit tutanağı tutulması: Kazanın nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı bir şekilde anlatan bir olay tespit tutanağı tutulmalıdır. 4. Sağlık kurulu raporu: Tedavi süreci tamamlandıktan sonra, bir sağlık kurulundan "iş göremezlik raporu" alınmalıdır. Ayrıca, işçi, işverene karşı tazminat davası açma hakkına da sahiptir. Daha fazla bilgi ve destek için bir avukata başvurulması önerilir.