RiskDeğerlendirmesi

Evet, Bursa'daki deprem İstanbul'u etkileyebilir. Prof. Dr. Murat Utkucu'nun açıklamalarına göre, Bursa'dan geçerek Manyas ve Gönen'e uzanan Kuzey Anadolu Fayı'nın güney koluna ait fay parçaları 1855 Bursa ve 1964 Manyas depremlerinde kırılmıştır. Prof. Dr. Naci Görür de Bursa'da yaşanan depremlerin, Kuzey Anadolu Fayı'nın güney kolu üzerinde gerçekleştiğini ve bu tür depremlerin tehlikeli olduğunu belirtmiştir. Prof. Dr. Zeki Hasgür ise Bursa ve Gemlik gibi Güney Marmara'da meydana gelebilecek bir depremin İstanbul'u da etkileyebileceğini ifade etmiştir. Ancak, depremlerin İstanbul'u nasıl etkileyeceği kesin olarak önceden tahmin edilemez.

Mamak, Ankara'nın deprem riski açısından daha düşük kabul edilen bölgelerindendir. Ankara, genel olarak düşük deprem riski taşıyan bir şehir olsa da, kuzeydeki bazı ilçelerde riskin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Ancak, ilçenin jeolojik yapısı ve yerleşim planlaması, deprem riskini artıran faktörler arasında yer almaktadır. Deprem riski taşıyan bir bölgede bulunulduğunda, binaların depreme dayanıklılığını kontrol ettirmek ve gerekli önlemleri almak önemlidir.

Su baskını riskinin belirlenmesi için aşağıdaki yöntemler kullanılır: Risk değerlendirmesi. Gözlem ve izleme. Uzaktan algılama. Acil durum planları. Su baskını riski taşıyan bölgelerde yaşayan veya çalışan kişilerin, yerel yetkililerin su baskını riski haritalarını incelemesi ve su baskını uyarı sistemlerini takip etmesi önerilir.

Findeks'te bulunan bazı bilgiler: Kredi notu. Kredi ve kredi kartı geçmişi. Borç ve ödeme alışkanlıkları. Kefil bilgileri. Banka hesap bilgileri. Kredili ürün dağılımı. Türkiye kredi notu ortalamasına göre durum. Geçmiş ödeme bilgileri. Findeks raporu, bu bilgilerin yanı sıra finansal kuruluşların ve bazı işletmelerin karar vermelerinde yardımcı olan çeşitli mali raporlar da oluşturabilir.

Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul depremi için şu uyarılarda bulunmaktadır: Kumburgaz Fayı'nın riski: Görür, Kumburgaz Fayı'nın kırılmaya hazır olduğunu ve bu kırılmanın 7'nin üzerinde bir deprem üretebileceğini belirtmektedir. Sismik hareketlilik: Marmara Denizi'ndeki sismik hareketliliğin geçici olmadığını, özellikle Kumburgaz Fayı'nın stres biriktirdiğini ifade etmektedir. Hazırlık eksikliği: İstanbul'un depreme hazırlıksız olduğunu ve yapı stokunun gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Büyük deprem beklentisi: Kumburgaz Fayı ve Adalar Fayı'nın kırılmasıyla minimum 7,2, maksimum 7,5 büyüklüğünde bir deprem beklendiğini belirtmektedir. Görür, depremlere karşı dirençli kentler oluşturmak için yerel yönetimlerin bilimle iç içe, şeffaf ve uzun vadeli planlar yapması gerektiğini de eklemektedir.

3.0 büyüklüğündeki deprem genellikle büyük bir tehlike oluşturmaz. Ancak, depremin büyüklüğü kadar sarsıntının yeryüzü üzerindeki canlı ve cansız varlıklara yaptığı etki de önemlidir. Depremlerin tehlikeli olup olmadığını kesin olarak belirlemek için profesyonel sismologların değerlendirmeleri gereklidir.

Marmara depreminin en fazla kaç şiddetinde olacağına dair farklı görüşler bulunmaktadır. Prof. Dr. Doğan Kalafat'ın açıklamasına göre, olası Marmara depremi 7,1 büyüklüğünde olacaktır. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar ise Marmara fayının elastik payı tükendiğinde 7,2 ile 7,8 arasında bir deprem üretebileceğini belirtmiştir. Prof. Dr. Naci Görür ise İstanbul'da en fazla 7,5 büyüklüğünde bir deprem beklemektedir. Bu tahminler, bilimsel çalışmalara dayanmaktadır ancak depremlerin kesin şiddetini önceden belirlemek mümkün değildir.

İş yeri tehlike sınıfları, işyerinde yapılan asıl işin tehlike seviyesine göre belirlenir. Tehlike sınıfının belirlenmesinde dikkate alınan bazı kriterler: İşveren bildirimi: İşveren, asıl iş faaliyet değişikliğini en geç bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bildirmek zorundadır. Kuruluş amacı: Asıl işin tayininde tereddüt yaşanması halinde, işyerinin kuruluş amacına bakılır. Birden fazla faaliyet: İşyerinde birden fazla asıl işe uygun faaliyet yürütülmesi durumunda, tehlike sınıfı yüksek olan iş esas alınır. İşyerlerinin tehlike sınıfları, 26 Aralık 2012 tarihli ve 28509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği”ne göre belirlenir.

Antalya'da iş sağlığı ve güvenliği (İSG) hizmetleri, çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak, iş kazalarını önlemek ve çalışma ortamlarını güvenli hale getirmek amacıyla çeşitli faaliyetleri kapsar. Bazı İSG faaliyetleri: Risk değerlendirmesi: İşyerindeki potansiyel tehlikelerin belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması. Eğitim programları: Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmesi. Sağlık taramaları: Meslek hastalıkları veya çalışma ortamına bağlı rahatsızlıkların erken teşhisi için periyodik sağlık muayenelerinin yapılması. Acil durum planlaması: Yangın, doğal afet gibi acil durumlara karşı planların hazırlanması ve müdahale organizasyonlarının yapılması. Denetim ve danışmanlık: İşyerlerinde mevzuata uygunluğun kontrol edilmesi ve iyileştirme önerilerinin sunulması.

İSG kontrol listesi hazırlanırken aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Genel Kontroller: Zeminlerin kayma ve düşmeyi önleyecek şekilde uygun malzeme ile kaplanması. Zemindeki çökme ve deformasyonların giderilmesi. Merdivenlerin uygun genişlikte olması ve tırabzanların bulunması. Cam yüzeylerin kırık veya çatlak olmadan uygun şekilde monte edilmesi. 2. Tertip ve Düzen: Çalışanların malzemeleri yerlerine yerleştirmesi. Kablolu aletlerin takılma veya düşmeyi önleyecek şekilde kullanılması. Depoların düzenli tutulması. 3. Aydınlatma: Tüm aydınlatmaların çalışır durumda olması. 4. Elektrik: Kaçak akım rölesinin ana hatta bağlı olması. Sigortaların korunaklı yerlerde olması. Elektrik kutularının kilitli olması. 5. Makineler: Makinelerin acil durdurma mekanizmalarına sahip olması. Kullanım kılavuzlarına uygun çalışma ve düzenli bakım. 6. Kimyasal Maddeler: Kimyasalların güvenli depolanması ve uygun uyarıların asılması. 7. Diğer Hususlar: İlkyardım dolaplarının yeterli ve erişilebilir olması. Acil çıkışların ve yön levhalarının bulunması. Örnek bir İSG kontrol listesi için aşağıdaki kaynaklar incelenebilir: csgb.gov.tr; bitlis.meb.gov.tr; isg.marmara.edu.tr. İSG kontrol listesi hazırlanırken uzman bir İSG profesyonelinden destek alınması önerilir.

Marmara'da meydana gelebilecek bir depremde kaç kişinin ölebileceğine dair farklı tahminler bulunmaktadır. Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, 7 ve üzeri büyüklüğünde bir depremde 300 bin yapının yıkılabileceğini ve 100 bin kişinin hayatını kaybedebileceğini belirtmiştir. Prof. Dr. Mustafa Erdik ve Dr. Doğan Kalafat ise 7,2 büyüklüğündeki bir depremin 30 bine yakın binanın çökmesine neden olabileceğini ve yaklaşık 30 bin kişinin yaşamını yitirebileceğini hesaplamıştır. Bu tahminler, olası bir depremin etkilerini yansıtmakta olup, kesin bir sayı vermek mümkün değildir.

İSG denetiminde dikkat edilen bazı unsurlar: İşyerinin genel durumu: Makineler, ekipmanlar, çalışma alanları, aydınlatma, havalandırma, temizlik ve düzen kontrol edilir. Risk değerlendirmesi: Kimyasal maddeler, makineler, elektriksel tehlikeler gibi unsurlar göz önünde bulundurularak riskler belirlenir. Çalışan durumu: Çalışanların sağlık durumları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri, güvenlik ekipmanlarının kullanımı ve güvenlik kültürüne sahip olup olmadıkları değerlendirilir. Ekipman ve çalışma ortamları: Ekipmanların durumu, bakım ve onarımları, çalışma ortamında tehlike oluşturabilecek unsurlar incelenir. Belgeler: Eğitim sertifikaları, risk değerlendirme raporları ve iş güvenliği ile ilgili alınan önlemleri içeren belgeler kontrol edilir.

Acil durum eylem planı, işyerlerinde meydana gelebilecek acil durumlarda yapılacak iş ve işlemleri, uygulamaya yönelik eylemleri içeren plandır. Acil durum eylem planı, aşağıdaki adımları içerir: Acil durumların belirlenmesi. Önleyici ve sınırlandırıcı tedbirlerin alınması. Görevlendirilecek kişilerin belirlenmesi. Acil durum müdahale ve tahliye yöntemlerinin oluşturulması. Dokümantasyon ve tatbikat. Planın yenilenmesi. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği, tüm iş yerlerinde acil durum planı hazırlamak zorunludur.

Ankara'da deprem riski en yüksek olan ilçeler arasında Çamlıdere, Kazan, Kızılcahamam ve Demetevler bulunmaktadır. Çamlıdere ve Kızılcahamam, zemin yapısı ve eski yapılaşma nedeniyle risk taşımaktadır. Kazan, eski yapılaşma ve zemin yapısı etkisiyle dikkat edilmesi gereken bölgelerden biridir. Demetevler ise zemin yapısı ve yapılaşma özellikleri nedeniyle deprem riskinin yüksek olduğu belirtilen bir bölgedir. Ankara, Türkiye Deprem Tehlike Haritası'na göre 3. ve 4. derece deprem bölgeleri arasında yer almaktadır.

Katibim OSGB'nin ne iş yaptığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, OSGB'lerin (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi) genel olarak yaptığı işler şunlardır: İşyeri hekimi temini. İş güvenliği uzmanı temini. Diğer sağlık personeli temini. Periyodik kontroller ve risk değerlendirmesi. Acil durum planları. Raporlama.

İş sağlığı ve güvenliği merkezi (İSGB), iş yerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan birimdir. İSGB'nin temel görevleri şunlardır: Tehlikelerin belirlenmesi. Eğitimler verilmesi. İş kazalarının önlenmesi. Yasal düzenlemelere uyum. Hizmetlerin yönetimi. İSGB, en az bir işyeri hekimi ile işyerinin tehlike sınıfına uygun sınıfta iş güvenliği belgesine sahip en az bir iş güvenliği uzmanının görevlendirilmesi ile oluşturulur.

Evet, Alanya bir deprem bölgesidir. AFAD ve Türkiye Deprem Tehlike Haritası'na göre Alanya, dördüncü derece deprem bölgesi olarak sınıflandırılmaktadır. Alanya, doğrudan büyük bir fay hattının üzerinde veya birinci derece deprem bölgesinde yer almasa da, çevredeki sismik kaynaklara karşı hassas olmaya devam etmektedir. Alanya'yı etkileyen büyük fay hatlarından bazıları şunlardır: Fethiye-Burdur Fay Hattı; Helen-Kıbrıs Yayı (Finike Zonu); Aksu İtme Zonu. Ayrıca, 2023 Kahramanmaraş Depremleri'nin ardından, Alanya da dahil olmak üzere Türkiye genelinde artçı sarsıntılar hissedilmiştir. Deprem riski ile ilgili en doğru ve güncel bilgiler için resmi kaynaklara başvurulması önerilir.

Angola, turistler için tehlikeli olabilecek bazı faktörlere sahiptir: Suç oranı: Silahlı soygun, saldırı, araç hırsızlığı ve cinayet gibi şiddet içeren suçların oranı yüksektir. Sağlık riskleri: Sıtma, tüberküloz, HIV/AIDS ve şistozomiyaz gibi hastalıklar yaygındır. Yol güvenliği: Yollar kötü durumdadır ve trafik kazaları yaygındır. Militan faaliyetler: Cabinda bölgesinde ayrılıkçı gruplar nedeniyle güvenlik sorunları yaşanmaktadır. Vahşi hayvanlar: Aslan, leopar, fil, su aygırı, timsah gibi hayvanlarla karşılaşma riski vardır. Seyahat öncesi sağlık ve güvenlik önlemleri alınması önerilir.

Detam OSGB, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) alanında çeşitli hizmetler sunmaktadır: İşyeri hekimi hizmetleri. İş güvenliği uzmanı hizmetleri. Diğer sağlık personeli hizmetleri. Mobil sağlık hizmetleri. Risk analizi ve eğitim hizmetleri. Çevre ve ÇED hizmetleri. İş hukuku ve sosyal güvenlik danışmanlığı. Detam OSGB, Türkiye'nin önde gelen İSG danışmanlık şirketlerinden biridir ve uluslararası müşterilere de hizmet vermektedir.

Forum OSGB, iş sağlığı ve güvenliği (İSG) hizmetleri sunan bir Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi (OSGB) olarak aşağıdaki hizmetleri verir: Risk değerlendirmesi. Acil durum eylem planları. Ortam ölçümleri. İlk yardım uygulamaları. Kişisel koruyucu donanım (KKD) yönetimi. Ayrıca, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli görevlendirilmesi gibi hizmetler de sunar.