Hücreler

NK (doğal öldürücü) hücreler, doğuştan gelen bağışıklık sisteminin bir parçası olarak ilk savunma hattında yer alır.

Organizma, hücre, doku, organ ve sistemlerin bir araya gelerek oluşturduğu en büyük doku sistemidir.

Gevşek bağ dokusunu oluşturan başlıca hücreler şunlardır: 1. Fibroblastlar: En yaygın hücrelerdir ve hücre dışı liflere protein taşırlar. 2. Makrofajlar: Bakteri ve ölü hücreleri fagositoz yoluyla toplarlar. 3. Mast hücreleri: Metakromazi özelliği ile toluidin mavisi ile boyanırlar. 4. Plazma hücreleri: Oval şekillidirler ve saat kadranı/araba tekerleği görünümlü nükleusa sahiptirler. 5. Yağ hücreleri (adipositler): Yağ depolamakla özelleşmiş hücrelerdir.

Basitten karmaşığa hücre çeşitleri şu şekildedir: 1. Prokaryot Hücreler: Çekirdeği olmayan, basit yapılı hücrelerdir. 2. Ökaryot Hücreler: Çekirdeği olan ve daha karmaşık yapılı hücrelerdir. 3. Bitki Hücreleri: Kloroplast adı verilen organelleri bulunur ve fotosentez yapabilirler. 4. Hayvan Hücreleri: Kloroplast bulunmaz, daha küçük ve şekilleri düzensizdir. 5. Özel Hücre Türleri: Sinir hücreleri, kan hücreleri, kas hücreleri gibi belirli işlevleri yerine getirmek üzere özelleşmiş hücrelerdir.

Parankim ve parenkimal hücre şu anlamlara gelebilir: 1. Bitki Biyolojisi: Parankim, bitkilerde temel dokuyu oluşturan, ince çeperli, klorofil içeren ve fotosentez ile besinlerin depolanmasında görev yapan hücrelerdir. 2. Hayvan Biyolojisi: Parenkimal hücre, organların temel işlevini gerçekleştiren hücrelerden oluşan dokudur. Parenkimal doku ise, bir organın büyük kısmını oluşturan ve organın şeklini ve işlevini korumaktan sorumlu olan genel terimdir.

Mutasyonun kalıtsal olup olmaması, meydana geldiği hücre türüne bağlıdır: Vücut hücrelerinde gerçekleşen mutasyonlar kalıtsal değildir, çünkü sonraki nesillere aktarılmazlar. Üreme hücrelerinde (yumurta ve sperm) meydana gelen mutasyonlar ise kalıtsaldır ve yavrulara geçerler.

Birden fazla çekirdek bulunan hücreler şunlardır: 1. Çizgili kas hücreleri. 2. Paramesyum ve bazı mantar hücreleri. 3. İnsanların karaciğer hücreleri.

Hücre dışı sıvılar, hücrelerin dışında bulunan ve vücuttaki hücreler arasında besin, oksijen, hormonlar, atık maddeler ve diğer maddelerin taşınmasını sağlayan sıvılardır. İki ana kategoriye ayrılırlar: 1. İnterstisyel sıvı: Hücreler arasındaki boşluklarda bulunur ve kan damarlarından doku aralıklarına sızan sıvıları içerir. 2. Kan plazması: Kandaki sıvı kısımdır ve hücrelerin taşınması, besin maddelerinin dağıtılması, atık maddelerin taşınması, hormonların taşınması gibi birçok işlevde rol oynar.

Excel'de satırları birleştirmek için birkaç yöntem bulunmaktadır: 1. BİRLEŞTİR Fonksiyonu: Birden fazla hücreyi birleştirmek için kullanılır. 2. & İşareti: Hücreleri birleştirmek için ampersand (&) sembolü kullanılabilir. 3. Giriş Sekmesi - Hizalama: "Birleştir ve Ortala" seçeneği ile seçilen hücrelerin içeriği tek bir hücrede birleştirilir ve ortalanır. 4. Sağ Tıklama: Satırları seçtikten sonra kutuya sağ tıklayıp "Hücreleri Birleştir" seçeneğini seçebilirsiniz.

NK (doğal öldürücü) hücreleri ve T hücreleri, lenfositlerin farklı türleridir, ancak aynı bağışıklık sistemi hücrelerinin bir parçasıdır. NK hücreleri, enfekte olmuş ve kanserli vücut hücrelerini tanıma ve öldürme yeteneğine sahip sitotoksik lenfositlerdir. T hücreleri ise, hücresel bağışıklık tepkisinde rol oynar, enfekte olmuş hücreleri doğrudan öldürür ve bağışıklık sisteminin diğer hücrelerini düzenler.

Kaç çeşit protein olduğu konusunda kesin bir sayı vermek zor olsa da, 20 farklı amino asidin farklı sayı, çeşit ve dizilişle bir araya gelmesiyle oluşan proteinler olduğu bilinmektedir. Proteinlerin görevleri ise oldukça çeşitlidir: 1. Antikor: Virüs ve bakteri gibi yabancı parçacıklara bağlanarak vücudun korunmasına yardımcı olur. 2. Enzim: Hücrelerde meydana gelen kimyasal reaksiyonların neredeyse tamamını gerçekleştirir. 3. Haberci: Hormon türleri gibi, farklı hücreler, dokular ve organlar arasındaki biyolojik süreçleri koordine etmek için sinyaller iletir. 4. Yapısal bileşen: Hücreler için yapı ve destek sağlar, vücudun hareket etmesine izin verir. 5. Taşıma/Depolama: Atomları ve küçük molekülleri bağlar ve taşır. 6. Hemoglobin: Kırmızı kan hücrelerinin yapısında bulunup, solunum gazlarını taşır.

Kupffer hücreleri, karaciğerde bulunur.

Nöroglia (veya glial hücreler), sinir sisteminin nöronal olmayan hücreleridir. Görevleri: - Sinir dokusunun ve sinir sisteminin çalışması için gerekli olan destek sistemini oluştururlar; - Nöronlara yapısal ve metabolik destek sağlarlar; - Nöronları izole ederler; - Nöronlar için besin sağlarlar. Altı ana nöroglia türü vardır: 1. Astrositler. 2. Ependimal hücreler. 3. Mikroglia. 4. Uydu hücreleri. 5. Oligodendrositler. 6. Schwann hücreleri.

Acinar kupfer hücresi ifadesi, yanlış bir terim gibi görünmektedir. Kupffer hücreleri, karaciğerde bulunan ve retiküloendotelyal sistemin bir bölümünü oluşturan özelleşmiş makrofajlardır. Acinar hücreleri ise, pankreasta pankreas özsuyu salgılayan hücrelerdir. Eğer farklı bir terim veya kavram hakkında bilgi arıyorsanız, daha fazla detay vererek yardımcı olmamızı sağlayabilirsiniz.

Eksfolyatif sitoloji, dokudan kendiliğinden dökülen veya bir yüzeyden mekanik olarak kazınmış hücrelerin incelenmesine dayanan bir yöntemdir. Bu yöntem iki ana kategoriye ayrılır: 1. Spontan eksfoliyasyon: Plevral veya peritoneal boşluktaki hücrelerin sıvıya dökülmesi gibi doğal yollarla hücrelerin toplanması. 2. Mekanik eksfoliyasyon: Servikal spatula ile serviksten hücre kazınması veya bronkoskop ile trakeadan hücre fırçalanması gibi yöntemlerle hücrelerin toplanması. Eksfolyatif sitoloji, kanser ve diğer hastalıkların teşhisinde yaygın olarak kullanılır.

Hiyalin kıkırdak ve elastik kıkırdak arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Hücreler Arası Madde: Hiyalin kıkırdak, homojen, saydam ve mavimtırak renkte bir hücreler arası maddeye sahiptir. 2. Esneklik: Hiyalin kıkırdak, daha az bükülebilirken, elastik kıkırdak daha esnektir. 3. Bulundukları Yerler: Hiyalin kıkırdak, kaburga uçları, soluk borusu, bronşlar ve burunda bulunurken; elastik kıkırdak, kulak kepçesi, kulak yolu ve östaki borusunda yer alır.

Fibroblastlar, bağ dokusunda bulunan ve çeşitli önemli işlevler üstlenen hücrelerdir. Başlıca görevleri şunlardır: 1. Ekstraselüler Matris Üretimi: Kolajen, elastin ve diğer yapısal proteinlerden oluşan ekstraselüler matrisin sentezini yaparlar. 2. Yara İyileşmesi: Yaralanma veya doku hasarı durumunda, fibroblastlar yara bölgesine göç eder ve yeni kollajen lifleri üreterek yaranın iyileşmesine yardımcı olurlar. 3. Bağ Dokunun Sıklığını Düzenleme: Bağ dokunun sıkılığını ve yoğunluğunu düzenleyerek dokunun dayanıklılığını ve yapısal bütünlüğünü sağlarlar. 4. İletişim ve Hücre Etkileşimi: Bağ doku hücreleri arasında iletişimi sağlayarak dokunun uygun işlevini sürdürmesine katkıda bulunurlar. Fibroblastlar ayrıca estetik ve tıbbi amaçlarla cilt gençleştirme, kırışıklık giderme ve akne izlerinin düzeltilmesi gibi alanlarda da kullanılırlar.

Leishmaniasis amastigotu, son konakta (insan, köpek, kedi ve kemiriciler) makrofajlar içinde bulunur.

Farklı kanser türlerinin başladığı hücreleri gösteren bir infografik aşağıdaki gibi olabilir: Kanser Türleri ve Başlangıç Hücreleri: 1. Karsinom: Epitel hücrelerinde başlar. 2. Sarkom: Kas, yağ, kan damarları, lenf damarları ve lifli dokularda oluşur. 3. Lösemi: Kemik iliğinin kan oluşturan dokusunda başlar. 4. Lenfoma: Lenfositlerde (T hücreleri veya B hücreleri) başlar. 5. Melanom: Melanosit hücrelerinde başlar (cilde rengini veren pigment üreten hücreler). 6. Beyin ve Omurilik Tümörleri: Sinir hücrelerinde veya glial hücrelerde başlar.

İnterferon, virüsle enfekte olmuş hücreler tarafından salgılanarak diğer hücreleri uyarır. Ayrıca, doğal katil hücreleri ve bazı akyuvar çeşitleri de interferon salgılayarak fagositoz yapan hücreleri aktif hale getirir.