• Buradasın

    Fıkıh

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Azimetlerin kasemi nedir?

    Azimetlerin kasemi ifadesi, fıkıh usulünde "azimet" ve "ruhsat" kavramlarıyla ilgili olabilir. Azimet, Allah'ın mükelleflerin hepsi için bütün durumlarda bağlayıcı olan genel hükümlerini ifade eder. Ruhsat ise, azimetlerin aksine, şer'an geçerli mazeretlere bağlı kalarak azimet hükümlerinin gereğine uymayarak kolayı seçmek anlamına gelir ve geçici bir hükümdür.

    Şüpheli bırak şüphe vermeyene bak hangi konuya girer?

    “Şüpheli bırak, şüphe vermeyene bak” sözü, fıkıh ve fıkıh usûlü konusuna girer.

    Hil ve hiyel nedir?

    Hil ve hiyel farklı anlamlara sahiptir: 1. Hil: Arapça kökenli bir kelime olup, "aldatmacalar, hileler, sahtekârlıklar" anlamına gelir. 2. Hiyel: İslam bilim tarihinde "makine bilgisi" veya "mekanik teknoloji" anlamında kullanılan bir terimdir.

    Azimet ve ruhsat ne demek?

    Azimet ve ruhsat terimleri, İslam hukukunda farklı anlamlar taşır: 1. Azimet: Kesin karar vermek, niyetlenmek anlamına gelir. 2. Ruhsat: Kolaylık demektir.

    Mümeyyize ve mümeyyiz ne iş yapar?

    Mümeyyize ve mümeyyiz farklı anlamlara sahiptir: 1. Mümeyyize: Sınavlarda sorular sorarak yeteneklileri ayıran kimse. 2. Mümeyyiz: Fıkıh teriminde, insanın söz ve davranışlarının sebep ve sonuçlarını idrak edebilme ve bu idrake uygun biçimde iradesini kullanabilme gücüne sahip olan kişidir. Mümeyyiz ayrıca şu işleri de yapabilir: - Yazıları temize çekmek; - Bir kalemde, yazılan karalamaları düzeltmek ve tamamlamak.

    Beyhaki'nin eserleri nelerdir?

    Beyhakî'nin başlıca eserleri şunlardır: 1. es-Sünenü’l-Kebîr: Fıkıh bablarına göre düzenlenmiş, Şâfiî fıkhını ön planda tutan ve diğer hadis kitaplarında bulunmayan hadisleri içeren eser. 2. Delâilü’n-Nübüvve: Hz. Muhammed'in peygamberliğini ve mûcizelerini anlatan eser. 3. Şuâbü’l-Îmân: İmanın altmış veya yetmiş küsur şubesini ele alan ve bu şubelerin nelerden ibaret olduğunu belirlemeye çalışan eser. 4. el-Esmâ’ ve’s-Sıfât: Allah'ın isimlerini kitap, sünnet ve icmâa dayanarak açıklayan eser. 5. el-Âdâb: Ana babaya, akrabaya ve diğer insanlara yapılması gereken iyilikler ile İslâmî edepleri konu alan eser. 6. ez-Zühdü’l-Kebîr: Uzlet, dünyaya önem vermeme ve ölüm gelmeden önce hayatı değerlendirme gibi zühd ve takvâ ile ilgili konuları içeren eser. 7. ed-Da‘avâtü’l-Kebîr: Hz. Peygamber'in bizzat yaptığı veya sahâbîlere öğrettiği duaları derleyen eser.

    Muğni'l-Muhtac ne anlatıyor?

    Muğni'l-Muhtac, Nevevî'nin Minhâcü’ṭ-ṭâlibîn adlı eserine Hatîb eş-Şirbînî tarafından yazılan bir şerhtir. Eser, Şâfiî fıkhına dair konuları ele almaktadır. Muğni'l-Muhtac'ın anlattığı bazı ana başlıklar: - Şâfiî mezhebinde ittifak ve ihtilaf edilen konular; - İhtilaf edilen konularda esas alınacak olan görüşler ve delilleri; - Onlarca kaynak eserden doğrudan aktarılan bilgiler; - Mezhebin en muteber şahıslarından alıntılar; - En sağlam hadis kitaplarından aktarılan hadisler; - İctihad melekesini ve fıkhî düşünceyi geliştirecek bir yöntem.

    Fıkhın 4 temel kaynağı nedir?

    Fıkhın dört temel kaynağı şunlardır: 1. Kur’an-ı Kerim: İslam dininin ana kaynağı olup, fıkhın temelini oluşturur. 2. Sünnet: Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) sözleri, davranışları ve onayları. 3. İcma: İslam alimlerinin bir konuda ittifak etmeleri, yani ortak bir görüşe varmaları. 4. Kıyas: Kur’an ve Sünnet’te açık bir hüküm bulunmayan konularda benzerlik kurarak hüküm verme metodu.

    Külli kural nedir?

    Külli kural, genel önermeler veya tümel kurallar anlamına gelir. Fıkıh usûlü bağlamında külli kurallar, delillerden doğru ve sağlam hüküm çıkarmak için kullanılan araçlardır.

    Feri deliller nelerdir?

    Fer’i deliller, fıkıh ilminde asli delillerin dışında kalan yardımcı delillerdir. Bunlar şunlardır: 1. İstihsân: Bir müçtehidin bir mesele hakkında genel kuralı terk edip hukukun ruhuna daha uygun olabileceğini düşündüğü bir hükme yönelmesi. 2. İstıslâh (Maslahat): İnsanların maslahatını gözeterek onların yararına olacak şekilde hüküm verme. 3. İstishâb: Aksine bir delil olmadıkça bir durumun mevcut olduğu hal üzere devam etmesi. 4. Örf, adet ve teâmül: Toplumun uzun bir zaman dilimi sonucu kendiliğinden oluşmuş genel kabulleri. 5. Sahabe kavli: Sahabenin bir konu hakkındaki görüşü. 6. Zerâyi: Dini hükümleri ihlal edebilecek bir durumun önüne geçmek için tedbir gereği ortaya çıkan hüküm. 7. Şer’ü men kablenâ (Geçmiş şeriatlar): Hz. Peygamber’den önceki peygamberler vasıtasıyla bildirilen dinî hükümler.

    El İhtiyar kitabı ne anlatıyor?

    El-İhtiyar kitabı, Hanefi mezhebine göre İslam ibadet ve muamelat (fıkıh) hükümlerini özetleyen bir eserdir. Kitabın yazarı Abdullah b. Mahmud el-Mevsıli, bu eseri, daha önce kaleme aldığı el-Muhtar adlı kitabına bir şerh olarak yazmıştır. El-İhtiyar'da ele alınan konular arasında: - tartışmalı konular ve muhtelif içtihatlar; - sıkça sorulan sorular ve cevapları; - fetvalar yer almaktadır.

    Teçhiz ne demek?

    Teçhiz kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Donatma, donatım. 2. Ölünün dinî usullere uygun olarak kabre konması için gerekli hazırlıkların yapılması.

    Rucü ne demek?

    Rücû kelimesi, "geri dönmek" anlamına gelir. Hukuki bir terim olarak rücû, bir kişinin, hukuken diğerinin yerine geçerek üçüncü kişilere karşı onun haklarını ve sorumluluklarını devralması durumunu ifade eder. Ayrıca, rücû kavramı şu anlamlarda da kullanılır: - Fıkıh terimi: Ricî talâkla boşanan erkeğin, yeni bir nikâha ihtiyaç olmadan boşadığı eşine dönmesi. - Sigorta hukuku: Sigorta şirketlerinin, tazminat ödedikleri oranda hukuken sigortalının yerine geçerek kusurlu üçüncü şahıslara rücû etme hakkı kazanması.

    Tezkiye ve teskiye aynı şey mi?

    Tezkiye ve teskiye kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: - Tezkiye: Arapça kökenli bir kelime olup, "temize çıkarma, aklama" anlamına gelir. - Teskiye: Bu kelime ise "sulama" anlamına gelir.

    Bahrü'r-raik ne anlatıyor?

    Bahrü'r-Râik, Ebü’l-Berekât en-Nesefî'nin Kenzü’d-dekâ’ik adlı Hanefî fıkhına dair eserine İbn Nüceym tarafından yapılan bir şerhtir. Bu eser, İslam hukuku ve fıkıh konularını ele almaktadır.

    Tezkiye ve takrir konuşması ne demek?

    Tezkiye ve takrir konuşması farklı anlamlara sahiptir: 1. Tezkiye: Bu terim iki farklı bağlamda kullanılır: - Fıkıh terimi: Mahkemede şahitlik yapacakların durumlarının bilinmesi için yapılan soruşturma. - İslam kültürü: Ölünün, iyilikleriyle anılması; öldüğünde simasındaki nurlanmayı veya güzel kokuyu anlatmak. 2. Takrir konuşması: Bu terim, genellikle bir konuyu netleştirmek veya bir düşünceyi aktarmak amacıyla yapılan resmi bir konuşmayı ifade eder.

    Müfsid ve fasık arasındaki fark nedir?

    Müfsid ve fasık kavramları farklı anlamlara sahiptir: 1. Müfsid: Bir ibadeti bozan veya bir hukuki işlemi geçersiz kılan fiil veya eksiklik anlamına gelir. 2. Fasık: Allah'ın emirlerine aykırı giden, kötü huylu ve günahkar kimseye denir.

    Mecelle'nin ilk maddesi nedir?

    Mecelle'nin ilk maddesi, "İlm-i fıkıh, mesail-i şer'iye-i ameliyeyi bilmektir" şeklindedir.

    İhyada hangi konular var?

    İhya'da ele alınan konular, İslam ahlakı ve pratiğinin çeşitli yönlerini kapsar ve dört ana bölümde toplanır: 1. İbadet Kısmı: Namaz, oruç, zekat, hac, temizlik, Kuran tilaveti ve dualar gibi fıkhi konuları içerir. 2. Muamelat: Yeme-içme adabı, uzlet, yolculuk, iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma gibi insanlar arasındaki ilişkileri düzenler. 3. Mühlikat: Kalp ve kalbin halleri, nefsin kontrolü, nefsin arzuları, heva ve hevesler, dilin afetleri, gazap, kin, hased, cimrilik, kibir gibi konuları ele alır. 4. Münciyat: Tevbe, sabır, şükür, tevekkül, havf ve reca, sıdk, ihlas, muhasebe, murakabe, rıza gibi insanı kurtuluşa götüren şeyleri ve bunların tedavilerini açıklar. Ayrıca, İhya-u Ulûmi'd-Dîn eserinde, psikoloji, sosyoloji, iktisat, siyaset, hukuk felsefesi ve antropoloji gibi alanlarda da entelektüel bir bakış açısı sunulmaktadır.

    Maturitler neye karşı çıkar?

    Maturidiler, bazı temel konularda diğer mezhep ve akımlara karşı çıkmışlardır: 1. Cebriyye'ye Karşı: Maturidiler, insanı günah işlemeye sevkeden psikolojik faktörlere vurgu yaparak, insanın irade ve davranış hürriyetine sahip olduğunu savunmuşlardır. 2. Mutezile'ye Karşı: Mutezile'nin ilahi adalet ve vahdet akidelerini eleştirmiş, aklın beşeri yükümlülükler ve şeriat için nihai merci olamayacağını iddia etmişlerdir. 3. Aşırı Akılcı Akımlara Karşı: Maturidiler, aklı kullanmanın önemini vurgulasalar da, sadece akla dayanarak dini konuları açıklamanın yetersiz olduğunu, vahyin de gerekli olduğunu savunmuşlardır.