• Buradasın

    Fıkıh

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    7 büyük alim kimdir?

    Yedi büyük alim olarak aşağıdaki isimler sayılabilir: 1. Câbir bin Hayyân. 2. Harezmî. 3. Farabî. 4. Bîrûnî. 5. İbn-i Sînâ. 6. Cezerî. 7. Uluğ Bey. Ayrıca, Ebû Seleme bin Abdurrahmân bin Avf ve Kasım bin Muhammed gibi isimler de tabiinin büyük alimleri arasında yer alır.

    Hidaye kitabı Türkçe var mı?

    Evet, "Hidaye" kitabı Türkçeye çevrilmiştir. Örneğin, "El-Hidaye Tercümesi" adlı eser, Emekli Müftü Ahmet Meylani tarafından Türkçeye çevrilmiş ve Kahraman Yayınları tarafından yayımlanmıştır.

    Ebu Hanifenin en büyük uzmanlığı nedir?

    Ebû Hanîfe'nin en büyük uzmanlığı, fıkıh yani İslam hukuku alanındadır. Ebû Hanîfe, fıkıh meselelerinin çözümünde belli bir usul belirleyen ve bunu sistemleştiren ilk İslam bilginidir. Ayrıca, kelam (ilm-i kelam) alanında da uzman kabul edilir.

    Saçaklızâde'nin ilmî kişiliği nedir?

    Saçaklızâde Mehmed Efendi, 17. ve 18. yüzyıllarda yaşamış çok yönlü bir Osmanlı düşünürüdür. İlmî kişiliği şu özelliklerle özetlenebilir: İlimlere Bakış: Saçaklızâde, ilimleri fayda kavramına göre tasnif etmiştir. Yenilikçi ve Eleştirel Yaklaşım: Osmanlı medreselerindeki eğitim programlarındaki yanlışlıklara dikkat çekmiş ve çözüm önerileri sunmuştur. Felsefe ve Tasavvufa Bakış: Felsefe ve felsefî ilimlerin tamamen karşısındadır, ancak tasavvufla olumlu bir ilişkisi vardır. Eserleri: "Tertîbü’l-‘ulûm" adlı eseri, ilimler tasnifi ve eğitim üzerine önemli bilgiler içerir. Saçaklızâde, yaşadığı dönemin ilmî havasının değişmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.

    Fakih Fakı ne iş yapar?

    Fakih, İslam dininde fıkıh ilmi ile ilgilenen ve bu konuda bilgili olan kişilere verilen bir isimdir. Fakihlerin bazı görevleri: Dini bilgi aktarımı: İslam ile ilgili tüm detaylı bilgilere hakim olup, bu bilgileri başkalarına aktarırlar. Dini meseleleri çözümleme: Nassların ışığında, devrin şart ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak dinî ve hukukî meseleleri çözerler. İçtihat yapma: Herhangi bir soru sorulsun veya sorulmasın, fıkhı hükümleri kaynaklarından çıkarırlar. Çoğulu "fukahâ" olan fakih kelimesi, aynı zamanda fıkıh usûlü ilminde "müctehid" anlamında da kullanılır.

    İcma ve fikri icma arasındaki fark nedir?

    İcma ve fikri icma arasındaki fark, icmanın genel anlamıyla, İslam bilginlerinin ve müçtehitlerin kitap, sünnet ve kıyasa dayanarak şeriatın konuları hakkında hüküm vermeleri veya benzer hükümler arasında birleşmeleri olduğunu belirtir. Fikri icma hakkında ise bilgi bulunamamıştır. İcma iki ana kategoriye ayrılır: 1. Sarih İcma: Müçtehitlerin her birinin görüşlerini açıkça belirtmesiyle oluşur. 2. Sükuti İcma: Bazı müçtehitlerin sessiz kalmasıyla, genel görüşe iştirak ettikleri varsayıldığında ortaya çıkar.

    Müceddid ne anlama gelir?

    Müceddid, "yenileyen, yeni bir şekil veren, yeniden güçlendiren" anlamına gelir. İslam literatüründe ise müceddid, dine bir "yenilik" getiren, İslam'ı yeniden canlandırıp onu yabancı unsurlardan temizleyerek orijinal saflığına geri döndüren kişi olarak tanımlanır. Müceddid sıfatına layık olan kişide bulunması gereken bazı özellikler şunlardır: keskin bir zekâ ve ferasetli bir görüş; vasat yolu takip edebilme; dosdoğru ve tefekkür gücü kuvvetli olma; liderlik kabiliyetine sahip olma; İslam’ın esaslarını yaşayışıyla irşad edebilme. Bazı müceddid örnekleri: Ebu Hanife; Ömer ibn Abdülaziz; İmam-ı Şafii; Ebu’l-Hasan Ali El-Eş’ari; İmam-ı Gazali.

    İstimnâ kaç gün yasak?

    İslam'da istimnanın (mastürbasyonun) kaç gün yasak olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktadır. İstimnanın hükmü, eylemin bizzat kendisi ve ibadetlere etkisi olmak üzere iki açıdan ele alınmaktadır. Hanefi mezhebine göre, zina tehlikesi olmadıkça veya arzu baskısı altında kalınmadıkça genel olarak yasaklanmıştır. Maliki ve Şafii mezheplerine göre, her zaman yasaklanmıştır. Hanbeli mezhebine göre, zina veya arzu baskısı altında olmadıkça, mastürbasyon yoluyla rahatlık aranmasına izin verilmez. Ayrıca, istimnanın sürekli hale gelmesi ve alışkanlık halini alması, kişinin ahlaki ve manevi hayatını olumsuz etkileyebileceği için tavsiye edilmez.

    Serahsinin eserleri nelerdir?

    İmam Serahsî'nin bazı eserleri: Mebsut. Usûl. Şerhu’s-Siyeri’l-Kebir. Kitâb-ül-mebsût. Eşrât-üs-saât. Şerhi Ziyâdât-üz-ziyâdât. Şerhi Câmi’-ül-kebîr. Şerhi Câmi’-üs-sagîr. Şerh-ül-muhtasar fil-fıkh. Şerhi Siyer-i kebir. Ayrıca, Serahsî'nin Sıfatü Eşrâti’s-Sâ‘a ve Makâmâti’l-Kıyâme gibi daha az bilinen eserleri de bulunmaktadır.

    Mecelle ve Ahmet Cevdet Paşa arasındaki ilişki nedir?

    Ahmet Cevdet Paşa, Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye Cemiyeti'nin başkanı olarak Mecelle'nin hazırlanmasında büyük rol oynamıştır. 1869 yılında Babıâli'de kurulan Mecelle-i Ahkam-ı Adliyye Cemiyeti'nin reisliğine getirilen Ahmet Cevdet Paşa, bu cemiyet ile İslam hukukunun, özellikle Hanefi fıkhının kanunlaştırılmasını sağlamıştır. Ancak, Ahmet Cevdet Paşa'nın siyasi manevralar konusundaki yetersizliği, rakiplerinin onu defalarca İstanbul'dan uzaklaştırmasına neden olmuştur.

    Muhakkıq el Hilli'nin eserleri nelerdir?

    Muhakkık el-Hillî'nin bazı eserleri: Fıkıh ve Usûl-i Fıkıh: Şerâiu’l-İslâm; el-Mu’teber; el-Meâric. Kelâm: el-Meslek fî Usûliddîn; Menâhicü'l-yakin fi uşilli'd-din; Nehcü'l-müsteşidin ii uşilli'd-din. Diğer Eserleri: Keşfü’r-rumûz; el-Mesâʾilü’l-ʿİzziyye; el-Mesâʾilü’l-Mıṣriyye; el-Mesâʾilü’l-Baġdâdiyye; el-Cevherü'n-naQ.id; el-Kava'idü'l-celiyye. Ayrıca, Mukhtalaf al-Shia eseri, farklı Şii görüşleri karşılaştırmalı olarak ele almaktadır.

    Kul hakkının tanımı ve çeşitleri nelerdir?

    Kul hakkı, İslam'da insanların birbirlerine karşı olan sorumluluklarını ifade eder. Kul hakkı, beş ana kategoriye ayrılır: 1. Mali (Parasal) Haklar: Hırsızlık, gasp, aldatarak veya yalan söyleyerek mal satmak, sahte para vermek, başkasının malına zarar vermek gibi durumları içerir. 2. Nefsi (Hayati) Haklar: Adam öldürmek, bir uzvunu kesmek veya sakat bırakmak gibi hayati günahları kapsar. 3. Irzi (Haysiyetle İlgili) Haklar: Dedikodu, iftira, alay, sövmek gibi şeref ve haysiyetle ilgili ihlalleri içerir. 4. Mahremi (Namusla İlgili) Haklar: Başkasının çoluk çocuğuna hıyanet etmek gibi durumları kapsar. 5. Dini Haklar: Doğru din bilgisi vermeyi terk etmek, insanların ibadetlerine engel olmak, onlara hakaret etmek gibi dini sorumlulukları yerine getirmemekten kaynaklanır. Kul hakkı ihlali durumunda, haksızlığa uğrayan kişiyle helalleşmek ve gerekirse maddi veya manevi telafi yapmak gereklidir.

    Mutlak ve mukayyet ne demek?

    Mutlak ve mukayyet kavramları şu anlamlara gelir: Mutlak: Sınırsız, kısıtlanmamış, şartlara bağlı olmayan demektir. Mukayyet: Belirli bir bağlama veya koşula bağlı olan, kısıtlanmış veya sınırlı olan bir durumu ifade eder. Hukuk literatüründe de bu terimler kullanılır: Mutlak hak: Hiçbir dış etkene bağlı olmadan tamamen kişiye ait olan haktır. Mukayyet hak: Belirli koşullara ve şartlara bağlı olan haktır.

    Tifret ne demek?

    Tefrit, bir şeyi gereğinden daha az görmek, küçümsemek, ihmal etmek anlamına gelir. Bu kelime genellikle "ifrat" sözcüğü ile birlikte kullanılır. İslam inancına göre, hem ifrat hem de tefrit kişinin olayları yanlış yorumlamasına ve hata yapmasına neden olur.

    Dul baldız yalnız yaşar mı?

    Dul baldızın yalnız yaşayıp yaşayamayacağına dair bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, bir erkeğin baldızı veya eşinin kız kardeşi ile yalnız kalması caiz değildir. Konuyla ilgili olarak, Hz. Muhammed'in "Kadınların bulunduğu yere girmekten sakının" hadisi ve bu hadisin şerhi dikkate alınabilir.

    Bebek bezi necis sayılır mı?

    Bebek bezi, bebek kusmuğu içerdiği için necis sayılır. İslam fıkhına göre, insan vücudundan çıkan ve abdest veya gusül almayı gerektiren her şey necaset olarak kabul edilir.

    Gayetül İhtisar ne anlatıyor?

    Gâyetü’l-ihtisâr, Şâfiî fıkhının ibadet ve muamelatla ilgili bütün mesele ve hükümlerini kapsayan, hacim itibariyle küçük bir eserdir. Bu eserde konular icmâlî bir şekilde ele alınmış ve fıkhî hükümler, delillerine pek yer verilmeden beyan edilmiştir. Gâyetü’l-ihtisâr, Şâfiî mezhebinde ihtisâr (özetleme) geleneğinin önemli bir parçasıdır. Eser, Ebû Şücâ‘ el-İsfahânî (ö. 500/1107’den sonra) tarafından yazılmıştır.

    İzah ile beyan aynı şey midir?

    İzah ve beyan kavramları benzer anlamlara sahip olsa da, tam olarak aynı şey değildir. Beyan, bir şeyi açıklamak, izah etmek, açık ve anlaşılır bir şekilde ifade etmek anlamına gelir. İzah ise, bilgi, belge, bulgu ve verilerden hareketle yapılan analizler neticesinde tespit edilen konular kapsamında, vergi ziyaına neden olma ihtimalleri bulunan mükellefler hakkında yetkili merciler tarafından yapılan ön tespitlerle ilgili olarak mükelleflerden açıklama talep edilmesi anlamına gelir. Bu nedenle, izah daha spesifik bir terim olup, genellikle idari süreçlerde kullanılan bir ifadedir, beyan ise daha genel bir açıklama ve ifade etme anlamını taşır.

    Fıkıh 10. sınıf 1 dönem 1 yazılı açık uçlu mu?

    Evet, 10. sınıf fıkıh dersi 1. dönem 1. yazılı sınavı açık uçlu olarak yapılabilir. Bu tür yazılı sınavlar için çeşitli kaynaklar mevcuttur: izzeteker.com sitesinde 10. sınıf fıkıh dersi 1. dönem 1. yazılı sınavı için açık uçlu sorular bulunmaktadır. egitimhane.com sitesinde Aihl 10. sınıf fıkıh dersi 1. dönem 1. sınavı için açık uçlu sorular yer almaktadır. Ayrıca, alonot.com sitesinde de 10. sınıf fıkıh dersi 1. dönem 1. yazılı soruları mevcuttur.

    Muhakkık el-Hillî kimdir?

    Muhakkık el-Hillî, tam adıyla Ebü’l-Kāsım Necmüddîn Ca‘fer b. el-Hasen b. Ebî Zekeriyyâ Yahyâ el-Muhakkık el-Hillî el-Hüzelî, 602 (1205) yılında Hille’de doğmuş ve 676 (1277) yılında aynı yerde vefat etmiş bir Şiî fakih, kelâmcı ve usûlî bilginidir. Bazı özellikleri: Eserleri: Fıkıhta Şerâiu’l-İslâm ve usûl-i fıkıhta el-Meâric isimli eserleriyle tanınır. İlim Çevresi: Nasîrüddin-i Tûsî ve Allâme Hıllî gibi önemli âlimlerin hocasıdır. Katkıları: Şiî fıkhını sistematik bir yapıya kavuşturmuş ve Tûsî’nin eksik bıraktığı hususları tamamlamıştır. Epistemolojisi: Aklî ve naklî tüm ilimlerin kaynağının imamlar olduğunu savunmuştur. İctihad Anlayışı: Nassın zâhirine dayanmayan meselelerde aklî istinbatta bulunmanın mümkün olabileceğini ileri sürmüştür.