Din

Naşir ve muharrir kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: Muharrir, yazılı metinleri düzenleyen, düzeltme yapan veya yazıları düzenleyip yayınlayan kişidir. Naşir ise yayımcı veya yayıncı demektir. Örnek cümleler: Gazete muharriri, günlük haberleri düzenler ve manşetleri seçer. Naşir, yazarın metnini inceleyerek dil ve anlatım hatalarını düzeltir.

At etinin yenmeyen kısmı, atın binek ve savaş hayvanı olarak kullanılması nedeniyle, at etinin kendisi değil, bazı kısımlarıdır. Katır eti, Şafiilere göre haramdır. Atın kuyruğu, yelesi ve iç organları bazı mezheplere göre yenmemesi gereken kısımlar arasında yer alır. At eti tüketimi, İslam'da mezheplere göre farklılık gösterir: Hanefi mezhebine göre at eti tenzihen (helale yakın) mekruhtur. Şafii, Hanbeli ve Zahiri mezheplerine göre ise at eti helaldir.

Büyük Petro (I. Petro), Rus Ortodoksluğuna mensuptur.

Aksırmak, İslam inancına göre iyi bir şeydir. Aksırmanın iyi bir şey olmasının bazı nedenleri: Sağlık belirtisi: Aksırma, vücudun zindeliğe kavuşmasına vesile olur ve sağlık belirtisi olarak kabul edilir. Nimet: Aksırmak, bir nimet olarak görülür ve bu nimete karşı Allah'a hamdedilir. İman ve doğruluk göstergesi: Peş peşe üç kere aksırmak, imanın kalpte sabit olmasına işaret eder ve konuşurken aksırmak, sözün doğruluğuna işaret eder. Dua kabulü: Dua ederken aksırmak, duanın kabul olduğuna alamettir. Ancak, çok kuvvetli aksırmak ve anormal şekilde esnemek uygun görülmez.

Yaradan kelimesi, tanrı anlamında kullanılır. Ayrıca, "Yaradan" kelimesi, "yaratmak" fiilinin eski bir kullanımı olup, çekim aldığında sonundaki "t" sesi "d"ye dönüşerek bu şekilde kalıplaşmış bir ifade olarak da kullanılabilir.

"O Último Banho" (Son Banyo), rahibe adayı Josefina ile 15 yaşındaki yeğeni Alexandre arasındaki karmaşık ilişkiyi anlatır. Filmin hikayesi: Josefina'nın babası ölür ve kız kardeşi Angela'nın oğlu Alexandre yetim kalır. Josefina, yeğenini yanına almak zorunda kalır. Alexandre, duygusal olarak ihmal edilmiş ve yalnız bir çocuktur. Josefina, yeğenine annelik içgüdüsüyle yaklaşır ve aralarında fiziksel yakınlığa dönüşen bir bağ kurulur. Alexandre'ın annesi Angela'nın ortaya çıkmasıyla her şey değişir. Film, dini inançlar, aile bağları ve kişisel kimlik arayışı gibi temaları işler. Bazı izleyiciler, filmdeki ilişkilerin ensest ve pedofili imaları taşıdığını düşünmektedir.

İç Anadolu Bölgesi'nde Şafii mezhebine mensup kişilerin sayısı oldukça azdır. Şafii mezhebi, özellikle Türkiye'nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde yaygındır. Şafii mezhebi, genellikle Mısır, Suriye, Filistin, Ürdün, Endonezya, Malezya ve Doğu Afrika'da yaygındır.

İhtilat dönemi, râvinin yaşlılık, bunama, aşırı üzüntü gibi sebeplerle aklının zayıflaması ve rivayet ehliyetini kaybetmesi durumunda başlar. İhtilat döneminin ne zaman başladığına dair farklı görüşler bulunmaktadır. Örneğin, Saîd b. Ebî Arûbe için bu dönemin, ömrünün sonlarına doğru, 142 veya 145 yıllarında başladığı kabul edilmektedir. İhtilat sonrası rivayetler genellikle kabul edilmez.

Normal şartlarda bir mezara sadece bir cenaze gömülür. Ancak, salgın hastalık, savaş, deprem veya sel felaketi gibi durumlarda ölü sayısı fazla olursa ve her biri için ayrı bir mezar hazırlamak güçleşirse, iki veya üç kişiyi aynı mezara gömmek caiz olabilir. Bir mezarın üzerine, önceki cenaze çürüyüp toprak haline geldikten sonra başka bir cenaze gömülebilir. Cenazenin daha önce ölmüş bir yakınının üstüne gömülmesi için ise ilk gömü tarihinden itibaren en az 5 yıl geçmiş olması gerekir.

Animizm, doğanın bir bütün olarak ve her varlığın teker teker maddi varlığının ötesinde bir de ruha sahip olduğunu kabul eden görüştür. Animizm inancına göre evrendeki bütün varlıkların, bitki ve hayvan gibi canlıların, denizlerin ve göklerin hatta yağmur ve yıldırım gibi doğa olaylarının da birer ruhları vardır. Animizm kelimesi, Latince "anima" kökünden türetilmiştir ve canlı ve cansız tüm varlıkların bir ruhunun olduğunu belirten bir inanç şeklini ifade eder. Animizm, bir din olmaktan öte bir din sistemi olarak kabul edilir.

Kader akımı, farklı din ve felsefi akımlarda olayların önceden ve değişmeyecek şekilde düzenlendiğine dair inancı ifade eder. İslam dininde kader, Allah'ın ezelden ebediyete kadar olacak tüm şeylerin yeri, zamanı, nitelik ve özelliklerini bilip sınırlaması olarak tanımlanır. Felsefi açıdan kader, determinizm olarak adlandırılır ve Thales'ten beri bilinen, Spinoza'nın temsil ettiği, ilahi bir kudret dahilinde belirlenen kaçınılamaz bir sonun mevcut olduğu görüşünü ifade eder. Kaderiyye akımı ise, insan iradesinin özgür olduğunu ve eylemlerinden sorumlu olduğunu savunan bir düşünce akımıdır.

Zülkarneyn'in soyu hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. İbrahim'e Dayanan Soyu: Bazı rivayetlere göre, Zülkarneyn, İbrahim döneminde yaşamış olup, efsanevi Pers Kralı Feridun veya Lahmîlerin prensi İmru'l-Kays'a dayanmaktadır. Musa'ya Dayanan Soyu: Bazı araştırmacılara göre Zülkarneyn, Musa'dır. Nuh'a Dayanan Soyu: Zülkarneyn'in, Hazret-i Nuh'un oğlu Yâfes’in soyundan geldiği de belirtilmektedir. Ayrıca, Zülkarneyn'in Pers, Türki, İbrani, Arap veya Grek kökenli olabileceği de ifade edilmektedir. Zülkarneyn'in peygamber mi yoksa veli mi olduğu konusunda da farklı görüşler bulunmaktadır.

Temkin vakti, bulunulan yerin coğrafi özelliklerine ve namaz vakitlerinin hesaplanmasına bağlı olarak değişir. 1983 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığı'nın aldığı kararla, imsak ve yatsı vakitlerinde temkin kaldırılmıştır, diğer vakitlerde ise temkin süresi azaltılmıştır. Günümüzde Fazilet Takvimi, namaz vakitlerini temkinli olarak hesaplamaktadır ve bu takvim, imsak ile sabah arasında 20 dakikalık bir temkin süresine uyar. Temkin süresinin uzunluğu, arazi genişliği, güneşin yarıçapı, güneş ışınlarının kırılması, bölgenin yüksekliği ve güneşe göre görülme açısı gibi faktörlere bağlıdır. Özetle, temkin süresi, coğrafi koşullara göre değişiklik gösterir ve kesin bir süre vermek zordur.

Tâhâ Suresi 113. ve 114. ayetlerin anlamı şu şekildedir: 113. ayet. 114. ayet. Bu ayetlerin tefsiri şu şekildedir: 113. ayet. 114. ayet. Bu ayetlerin anlamları, Diyanet İşleri Başkanlığı ve kuranvemeali.com gibi kaynaklardan alınmıştır.

Yekûlu yâ leytenî ifadesi, Fecr Suresi'nin 24. ayetinde geçer ve "Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım" anlamına gelir. Bu ayet, mahşer günü, kişinin dünya hayatında önceden daha fazla iyilik ve hazırlık yapmamış olmasına duyduğu pişmanlığı ifade eder.

Rıdvan Meleği, İslam inancına göre cennetin kapısında bekleyen ve cennete girmeye hak kazanan insanları karşılayan melektir. Bu melek, bir kapı görevlisi olmaktan ziyade, cennete kabul edilen kişilerin ruhsal yolculuklarında onlara rehberlik eder.

Alak suresinde kalemle yazmaktan bahsedilmesinin nedeni, ilmin ve bilginin kayıt altına alınmasının önemini vurgulamaktır. Bu surede, Allah'ın insana kalemle yazmayı öğrettiği ve bilmediklerini bildirdiği ifade edilir. Ayrıca, kalemle yazma, vahiy ve hikmetin kaydedilmesi, önceki nesillerden gelen bilgilerin muhafaza edilmesi anlamında da kullanılır.

Akraba ile küslük olabilir, ancak bu durum genellikle tavsiye edilmez. Küslüğün bazı nedenleri: iletişimsizlik; miras, para, kredi, iş gibi maddi konular; evlilikle ilgili sorunlar (örneğin, kız isteme vermeme, boşanma); merasimlere davet edilmeme veya davete katılmama; siyasi ve inanç ayrılıkları; kavgalar. Küslüğün olumsuz etkileri: Haram işleme ve fesat çıkarma riski doğar. Üç günden fazla küs durmak günah olarak kabul edilir ve kişiyi cehenneme götürebilir. Barışma tavsiyesi: Küslük nedenlerini masaya yatırıp çözmek önerilir. Hadislere göre, küsleri barıştırmak sevap ve önemli bir ibadettir.

Nuh Tufanı'nda toplam sekiz kişi hayatta kalmıştır: Nuh, eşi ve üç oğlunun eşleri (Sam, Ham ve Yafes). Bazı rivayetlere göre gemide kadınlar hariç 10 kişi, veya kadınlı erkekli toplam 70 veya 80 kişi bulunmaktaydı.

"Agnostisizm ve İlahi Tragedya" kitabı, agnostisizm, din, bilim ve felsefe arasındaki ilişkileri ve bu alanların birbirleriyle olan bağlantılarını ele alır. Yazar Diamond Tema, hem ateist hem de teist argümanları sunarak, agnostisizm pozisyonunu savunur ve her iki tarafın da eksikliklerini ve aşırıcılıklarını gözler önüne sermeye çalışır. Kitap, mantıksal bütünlükten yoksun ve çelişkili fikirler içerdiği yönünde eleştiriler almıştır.