Din

"La tahzen" ifadesi, Arapça kökenli olup "üzülme" anlamına gelir. "La tahzen innallahe meana" ifadesi ise Kur'an-ı Kerim'de Tevbe Suresi'nin 40. ayetinde geçer ve "Üzülme, Allah bizimle beraberdir!" anlamına gelir. Bu ifade, Hz. Muhammed'in hicret sırasında Sevr Mağarası'nda saklanırken söylediği bir sözdür. Bu söz, hayatın her anında Allah'a güvenmenin ve sabrın önemini vurgular.

Üçüncü Bürhan, Risale-i Nur'un Yirmi İkinci Sözü'nde yer alır ve şu konuları işler: Kâinat ve sanat eserleri: Her bir eser, gizli bir zâtın varlığını ve kuvvetini gösterir; bu eserler, o zâtın birer sikkesi veya ilânnamesi hükmündedir. Antika makineler ve san'at: Bu makineler, koca bir sarayın küçük bir nüshası gibidir ve her biri, o gizli zâtın san'atıyla yapılmıştır. Allah'ın kuvveti ve kudreti: Tüm memleket ve eczası, o zâtın kuvveti altında olup her arzusuna râm olmuştur. Üçüncü Bürhan, ayrıca, vicdanın bir muarrif (tarif edici) olarak eklenmesiyle, "Nokta" risalesindeki dört küllî bürhandan biri olarak da ele alınır. Bu bürhanlar: 1. Risalet ve İslâmiyetle mücehhez olan "hakikat-ı Muhammediye". 2. Kâinat kitabı. 3. Kur'ân-ı Azîmüşşân. 4. Fıtrat-ı zîşuur denilen vicdan.

Yuhanna 8:32. ayette geçen "gerçek sizi özgür kılacak" ifadesi, İsa'nın sözlerine bağlı kalan kişilerin gerçeği öğreneceği ve bu gerçeğin onları günahın köleliğinden kurtararak özgür kılacağı anlamına gelir. Ayetin tamamı şu şekildedir: "İsa kendisine iman etmiş olan Yahudiler'e, 'Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz. Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak' dedi".

Karun'un serveti, kibir, malının zekâtını vermemesi ve Allah'ın verdiği nimetleri kendinden bilmesi gibi nedenlerle yok olmuştur. Kibir: Karun, sahip olduğu zenginliği kendi bilgisi ve dehası sayesinde elde ettiğini düşünerek gurur ve kibre kapılmıştır. Malının zekâtını vermemesi: Mûsâ'nın malının zekâtını vermesi yönündeki uyarılarını dikkate almamıştır. Allah'ın verdiği nimetleri kendinden bilmesi: Allah'ın kendisine verdiği zenginliği, bir imtihan olarak değil, kendi kabiliyeti olarak görmüş ve bu, onun helâk olmasına yol açmıştır. Nihayetinde, büyük bir deprem sonrasında bütün mal ve mülkü ile birlikte yerin dibine batmıştır.

Sümeniyye'nin kurucusu olarak Buda kabul edilir.

Kur'an-ı Kerim'in 24. cüzü, Zümer suresinin 32-75. ayetlerini, Mü'min suresini ve Fussilet suresinin 1-47. ayetlerini içerir. Zümer Suresi: Allah'ın birliğini gösteren delilleri, müminlerin cennete, kâfirlerin ise cehenneme sevk edileceklerini konu alır. Mü'min Suresi: Hz. Nuh'un kavmi ve diğer inkârcı grupların âkıbetini, inkârcılar için azabın, ilâhî rahmet ve cennetin varlığını anlatır. Fussilet Suresi: Kur'an'ın Allah tarafından indirilmiş bir kitap olduğunu, tek ilâh olan Allah'a inanıp ona yönelmek gerektiğini belirtir.

"Zengin SEC" ifadesinin ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, SEC kısaltmasının Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (U.S. Securities and Exchange Commission) kısaltması olduğu bilinmektedir. SEC, finansal piyasaların düzenleyicisi ve denetleyicisi olarak görev yapar, yatırımcıları korumak ve piyasaların adil ve düzgün bir şekilde işlemesini sağlamak amacıyla faaliyet gösterir.

Tûl-i emel, yani uzun yaşama arzusu, tehlikeli kabul edilir çünkü: İbadette tembelliğe sevk eder. Tevbeyi geciktirir. Ahireti unutturur. Kalbi katılaştırır. Ancak, gelecekte salih ameller işlemek niyetiyle uzun ömür arzusu caiz kabul edilir.

Ölüm, yaşam döngüsünün bir parçası olarak, tüm organizmalarda meydana gelen kaçınılmaz bir süreçtir. Ölümün bazı nedenleri: Biyolojik yaşlanma. Fiziksel bütünlük bozulması. Hastalıklar ve enfeksiyonlar. Dini bakış açısına göre, ölümün kökeni farklı şekillerde açıklanabilir, örneğin Hristiyanlıkta ölüm, insanın "iyiyle kötüyü bilme" ağacından meyve yemesinin sonucu olarak görülür.

John Dee, Hristiyan dinine mensuptur.

MHP'nin 40 gün yas tutma geleneği, İslam dininde ölen bir kişinin ruhunun mahşerden sonra nereye gideceğine karar verilmesi için gerekli olan süre olarak kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır. Bu süre boyunca aile ve arkadaşlar yas tutar, dua eder ve hayatlarında kontrast oluşturan şeyleri yapmaktan kaçınırlar.

"Farz oldu unutmak" ifadesi, genellikle bir şeyin artık kaçınılmaz olduğunu veya zorunlu hale geldiğini vurgulamak için kullanılır. Ayrıca, TikTok gibi platformlarda "Unutmak Farz Oldu" ifadesi, aşk kayıpları, motor ve film temalarını birleştiren bir video başlığı olarak da kullanılmaktadır.

Cenaze salası, genellikle "Salâ, salâ, sâlâââ" şeklinde başlar. Başlangıcından sonra gelen bazı ifadeler: "Ya muhavvile’l havli ve’l ahvâl, havvil hâlenâ ilâ ahseni’l hâl"; "Accilû bi's salâti gable'l fevt ve accilû bi't tevbeti gable'l mevt"; "Küllü nefsin zâigatü’l mevt, sümme ileynâ türce’ûn"; "İnnâ li’llâhi ve innâ ileyhi râci’ûn"; "Ya Seyyidel evvelîne ve’lâhirîn ve selâmün ale’l mürselîn, ve’l hamdü li’llâhi rabbi’l âlemîn". Sonunda vefat edenin ismi söylenir. Cenaze salası, cenazenin kabre götürülüşü sırasında ve definden sonra da okunur.

Yemliha'nın mucizesi, Kur'an-ı Kerim'in Kehf Suresi'nde bahsedilen Ashab-ı Kehf'in 300 yıl boyunca derin bir uykuya dalmış olmasıdır. Bu süre sonunda uyanan ilk kişi Yemliha olur. Yemliha'nın mucizesi olarak ayrıca, Yemliha'nın kıyafet değiştirip şehirden ihtiyaçlarını temin etmesi ve kimseye bir şey sezdirmeden geri gelmesi de sayılabilir. Yemliha'nın mucizeleri bunlarla sınırlı değildir; ancak, en bilinenleri bu iki olaydır.

Fahreddin er-Râzî, Eş'arî mezhebine mensuptur. Ayrıca, Şâfiî mezhebine bağlı olduğu da belirtilmiştir.

Riyazetin kaç gün yapılması gerektiği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Tasavvufta riyazet genellikle 40 gün sürer. Tıbbi riyazet ise, tıbbi gerekçelerle alınan bir ilacın kullanımını bırakmayı ifade eder ve bu süre, kişinin sağlık durumuna göre belirlenir. Riyazetin süresi, kişinin hedeflerine ve motivasyonuna göre değişebilir. Ancak, riyazetin etkili olabilmesi için düzenli ve sürekli bir çaba gerektirdiği unutulmamalıdır. Riyazetin, İslam'ın belirlediği kurallar çerçevesinde yapılması ve bid'at ibadetlerden kaçınılması önemlidir.

Nıneye (büyükanneye) fitre (fıtır sadakası) vermek için Ramazan Bayramı'nın birinci günü veya öncesinde, bayram namazından önce verilmesi gerekir. Fitre, bayramdan sonra da verilebilir, ancak geciktirilmemesi önerilir. Fitre, ana-baba, dede-nine gibi bakmakla yükümlü olunan kişilere verilmez.

"Sen adli zulüm sanma, teslim ol oda yanma, sabreyle" ifadesi, Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın Marifetnâme adlı eserinde yer alan Tefviznâme adlı şiirden bir dizedir. Bu dize şu şekilde devam eder: "Neylerse güzel eyler". Dizenin anlamı: "Adalet gibi görünen bazı durumlar, aslında ilahi bir hikmetin sonucudur; bunları zulüm sanma". "İlahi adalete teslim ol ve başına gelenlere sabret". "Acele karar verme, her ne olursa olsun, bunun bir sebebi vardır ve güzel sonuçlar doğuracaktır".

Zühtü ismi, Arapça kökenli olup "her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren" anlamına gelir. Bu isim, Kur'an-ı Kerim'de geçmemektedir.

Ergün Poyraz'ın okunması önerilen bazı kitapları: Takunyalı Führer. Musa'nın Gül'ü. Kanla Abdest Alanlar. Amerika'daki İmam. Patlak Ampul. Ergün Poyraz'ın kitapları, siyasi ve toplumsal konuları ele alan araştırmacı gazetecilik örnekleridir. Kitapların içeriği nedeniyle bazı çevrelerce antisemit olmakla suçlandığını göz önünde bulundurmak gerekir.