Delil

Evet, hakaret suçunda ekran görüntüsü delil olarak kabul edilir. Ekran görüntüsü, sosyal medya üzerinden yapılan hakaretlerin ispatında en önemli delillerden biridir.

HTS kayıtları, çeşitli suç türlerinde delil olarak istenebilir, bunlar arasında: Terör suçları. Cinayet ve ağır suçlar. Dolandırıcılık ve siber suçlar. Uyuşturucu kaçakçılığı. Organize suçlar ve şebeke takibi. HTS kayıtları, ceza davaları ve soruşturmalar kapsamında mahkemeler, savcılıklar ve emniyet birimleri tarafından talep edilebilir.

İcrada delil olarak kabul edilebilecek belgeler şunlardır: 1. Senet: Borcun varlığını ispatlayan en önemli belgelerden biridir. 2. Fatura: Ticari ilişkilerde alacak veya borç kaynaklı uyuşmazlıkların çözümünde temel dayanaklardan biridir. 3. Sözleşme: Taraflar arasındaki anlaşmayı ve yükümlülükleri somut bir şekilde ortaya koyar. 4. Resmi Dairelerin veya Yetkili Makamların Belgeleri: Aciz vesikası gibi belgeler. 5. Uzman Görüşleri: Konu hakkında uzman kişilerin görüşleri, mahkemeye yol gösterebilir. Bu belgelerin geçerli ve eksiksiz olması, icra sürecinin hızlı ve sorunsuz ilerlemesi açısından önemlidir.

Tanık beyanı, tek başına yeterli bir delil olarak kabul edilmez. Ceza muhakemesinde tanık beyanı, takdiri delil niteliği taşır ve hakimi bağlayıcı değildir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de tanık beyanı, tek başına kesin delil niteliği taşımaz ve diğer delillerle desteklenmesi gerekir.

Delil tespitine karşı itiraz, delil tespitini yapan mahkemeye yapılır.

Vakıanın ispatlanması, hukuk bağlamında, bir hakkın veya olayın adalet sınırları dâhilinde incelenerek saptanması ve çözüme kavuşturulması anlamına gelir. Bu, iddia edilen şeylerin delillerle ortaya konulması ve mahkemede ikna edici bir şekilde sunulması sürecini ifade eder.

Tape kayıtları (iletişim kayıtları) tek başına delil olarak kabul edilmez. Ceza muhakemesinde delil olarak kullanılabilmeleri için, dış dünyadaki somut ve inandırıcı delillerle desteklenmesi gerekmektedir.

İmza örnekleri için delil olarak aşağıdaki belgeler kullanılabilir: 1. Resmi kurumlardan alınan imza örnekleri: İmza incelemesinde, imzaya itiraz eden kişinin daha önceden resmi kurumlara vermiş olduğu imza örnekleri mahkeme tarafından talep edilir. 2. Belgelerdeki yakın tarihli imzalar: İmzaya konu belgeden önce veya sonra tarihli, karşılaştırmaya elverişli belgeler. 3. Mahkemede alınan imza örneği: Sağlıklı bir sonuç için inkar edilen imzanın atıldığı tarihten öncesinde veya mümkün olduğu kadar yakın tarihlerde düzenlenen belgeler. Fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılması mümkün değildir; asıl belgelerin getirilmesi gerekmektedir.

Kiracıya ihtar çekerken delil olarak kullanılabilecek belgeler şunlardır: 1. Kira Sözleşmesi: Kiracının ve kiraya verenin hak ve yükümlülüklerini belirleyen kira sözleşmesinin bir kopyası. 2. Ödeme Dekontları: Kiracının kira bedellerini ödediğini gösteren banka dekontları veya elektronik transfer bilgileri. 3. Yazılı İletişim: Kiracı ile yapılan yazılı uyarılar ve bu uyarılara verilen yanıtlar, email, SMS veya mektup yoluyla yapılan yazışmalar. 4. Tanık Beyanları: Kiracının ödeme yapmadığını açıkça belirten veya ödeme yapmadan kaynaklanan sorunlara tanık olan kişilerin beyanları. Ayrıca, ihtarnamenin noter aracılığıyla gönderilmesi, hukuki geçerliliği açısından önemli bir delil oluşturur.

89-1 haciz ihbarnamesine itirazda sunulacak deliller şunlardır: Borçlu ile arasında bir borç ilişkisi bulunmadığını gösteren belgeler. Elinde bulunan hak ve varlıkları tam ve doğru şekilde bildiren yazılar. Üçüncü kişi, itirazın haklı olduğunu ispatlamak zorunda değildir; itirazın haksız olduğunu alacaklı ispat etmelidir. İtiraz, haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ilgili icra dairesine yapılmalıdır.

Evet, kesin hüküm kesin bir delildir.

Bir şeyin delil olarak kabul edilebilmesi için aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir: 1. Gerçekçi ve akılcı olması. 2. Hukuka uygun elde edilmiş olması. 3. İspat açısından önemli olması. 4. Müşterek olması.

Kiracı uyarlama davasında sunabileceği deliller şunlardır: 1. Kira sözleşmesi: Davanın temelini oluşturan geçerli bir kira sözleşmesinin olması gereklidir. 2. Ekonomik verilerin raporları: Enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve piyasa koşulları gibi ekonomik verileri gösteren raporlar. 3. Yazışmalar ve ihtarnameler: Taraflar arasında yapılan yazışmalar ve kira bedelinin uyarlanması talebini içeren ihtarnameler. 4. Bilirkişi raporları: Taşınmazın özelliklerini, emsal kira bedellerini ve piyasa koşullarını değerlendiren bilirkişi raporları. 5. Resmi belgeler: Kiracının ekonomik durumunu gösteren belgeler ve diğer ilgili resmi evraklar. Bu delillerin eksiksiz ve somut olması, davanın seyrini etkileyebilir.

Çocuğun beyanı, somut bir delilin bulunması halinde esas alınmaz. Ayrıca, çocuğun beyanının geçerli sayılmayacağı durumlar şunlardır: - Baskı veya yönlendirme altında verilmişse. - Çocuğun menfaatine aykırı ise. Çocuğun beyanı, adil yargılamada önemli bir delil olarak kabul edilir ve bu nedenle titizlikle değerlendirilir.

Yargıtay, olay ve olguyu aşağıdaki hallerde yeniden değerlendirir: 1. Sahte Belge Kullanımı: Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliğinin anlaşılması. 2. Yalancı Tanıklık veya Gerçeğe Aykırı Bilirkişilik: Yeminli tanık veya bilirkişinin kasten veya ihmalle yalan beyanda bulunması. 3. Hâkimin Suç İşlemesi: Hükmü veren hâkimin, hükmü etkileyecek biçimde suç işlemesi. 4. Yeni Olay ve Delillerin Bulunması: Daha önce bilinmeyen veya kullanılamayan yeni delillerin ortaya çıkması ve bu delillerin beraat veya daha hafif bir ceza gerektirmesi. 5. Dayanak Hukuk Mahkemesi Hükmünün Ortadan Kalkması: Ceza hükmünün dayandığı hukuk mahkemesi kararının kesinleşmiş bir hükümle iptal edilmesi. 6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı: Türk mahkemelerinde verilen ceza hükmünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal ettiğinin AİHM tarafından kesinleşmiş bir kararla tespit edilmesi. Bu hallerde, Yargıtay'a yapılan başvuru üzerine mahkeme, delilleri yeniden değerlendirerek önceki hükmü onaylayabilir, iptal edebilir veya yeni bir hüküm kurabilir.

Zannî delil, iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Dini terim olarak: Mânâsı açık anlaşılmayan âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîfler ile bir sahâbî tarafından bildirilen mânâsı açık hadîs-i şerîf. 2. Hukuk terimi olarak: Okunduğunda veya üzerinde taşındığında Allahü teâlânın muhâfazasına (korumasına) kavuşmaya vesile olan âyet-i kerîmeler.

Evet, inançlı işlemlerde banka dekontu delil olarak kabul edilebilir. İnançlı işlemlerin yazılı delil ile ispatlanması gerekmektedir ve bu yazılı delil başlangıcı olarak banka dekontu da değerlendirilebilir. Ayrıca, inançlı işleme dayalı iddiaların tanık delili ile de ispatlanabileceği belirtilmiştir.