Davalar

Davadan vazgeçme halinde harç hesaplaması, Harçlar Kanunu’nun 22. maddesine göre yapılır. Bu maddeye göre: Muhakemenin ilk celsesinde davadan vazgeçme olursa, karar ve ilam harcının üçte biri alınır. Daha sonra vazgeçme olursa, üçte ikisi alınır. Bu hesaplama, maktu harçlar için geçerlidir.

Bekletici mesele, bir davada sağlıklı bir karar verilebilmesi için başka bir davanın sonucunun beklenmesinin gerekli olduğu durumlarda yapılır. Bekletici mesele yapılması için gerekli şartlar: 1. Başka bir davanın derdest olması: Görevi dışında kalan ve çözülmesi gereken bir hukuki sorunun başka bir mahkemede görülmesi gerekir. 2. Davalar arasında bağlantı bulunması: Asıl dava ile bekletici mesele yapılacak dava arasında hukuki veya fiili bir bağlantı olmalıdır. Mahkeme, tarafların talebi üzerine veya kendiliğinden bekletici mesele kararı verebilir.

Davaya cevap dilekçesini, davanın açıldığı mahkemeye davalı taraf verir.

Menfi tespit davasında sunulan deliller şunlardır: 1. Dava Dilekçesi: Davanın detaylarını, talepleri ve delilleri içeren dilekçe. 2. Kimlik Belgeleri: Davacı ve davalıya ait kimlik fotokopileri. 3. Delil Belgeleri: Sözleşmenin, faturanın veya diğer belgelerin suretleri. 4. Tanık Listesi: Olayla ilgili tanıkların bilgilerinin yer aldığı liste. 5. Bilirkişi Raporları: Gerekli görüldüğünde uzman kişilerden alınan değerlendirmeler. 6. Ses ve Görüntü Kayıtları: Olayın geçişine dair sesli veya görüntülü kayıtlar. Bu deliller, mahkemenin davayı değerlendirirken kullandığı temel unsurlardır ve davanın seyrini etkileyebilir.

CMK 10 maddesi, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Görülmekte Olan Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılması" başlıklı maddesidir. Bu maddeye göre: 1. Kovuşturma evresinin her aşamasında, bağlantılı ceza davalarının birleştirilmesine veya ayrılmasına yüksek görevli mahkeme tarafından karar verilebilir. 2. Birleştirilen davalarda, bu davaları gören mahkemenin tabi olduğu yargılama usulü uygulanır. 3. İşin esasına girdikten sonra ayrılan davalara aynı mahkemede devam olunur.

İİK'nın 280 ve 277-281 maddeleri tasarrufun iptali davalarıyla ilgili farklı konuları düzenler: 1. İİK'nın 277-281 maddeleri: Bu maddeler, alacaklının borçlunun mal kaçırma amacıyla yaptığı işlemleri iptal edebilmesine imkân tanır. 2. İİK'nın 280 maddesi: Bu madde, borçlu tarafından alacaklıya zarar verme amacı güdülerek yapılan tasarruflara karşı dava açma hakkını düzenler.

Demir Hukuk Büroları çeşitli davalara bakmaktadır, bunlar arasında: Aile ve Boşanma Hukuku; Miras Hukuku; Gayrimenkul Hukuku; İş Hukuku; Kira Hukuku; Tazminat Hukuku; Tüketici Hukuku; Fikri Mülkiyet Hukuku; Ceza Hukuku; İcra ve İflas Hukuku.

Martı TAG kurucusu Oğuz Alper Öktem, Martı TAG uygulamasının taksiciler tarafından açılan dava nedeniyle hukuki süreçlerle uğraştığı için hapiste değil, herhangi bir hapis cezası almamıştır. Ancak, Öktem'in Martı TAG ile ilgili bazı davalarda yargı süreçleriyle karşılaştığı ve bu davaların bazılarını kazandığı belirtilmiştir.

Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi, aşağıdaki davalarda yetkilidir: 1. Taşınmazın aynına ilişkin davalar: Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin davalar ve ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar. 2. Zilyetliğe ilişkin davalar: Taşınmazın zilyetliğine (sahipliğine) yönelik davalar. 3. Alıkoyma hakkına ilişkin davalar: Taşınmazın alıkoyma hakkına yönelik davalar. 4. İrtifak haklarına ilişkin davalar: Taşınmaz üzerinde irtifak hakları ile ilgili davalar. Bu yetki kuralı, kesin yetki olup, davanın başka bir yerde açılması mümkün değildir.

Açılan tapu davasının süresi, davanın seyrine ve karmaşıklığına bağlı olarak değişir. Bazı durumlarda, mahkeme süreci daha hızlı tamamlanabilir, eğer taşınmazdaki hata çok barizse ve tüm taraflar hatayı kabul ediyorsa.

Sulh hukuk mahkemesinde davaya müdahil olma talebi dilekçesi, ilgili mahkemeye verilir.

Sınır anlaşmazlığı davası, tapu sicil müdürlüğüne karşı açılır.

Zamanaşımı savunması, davalı tarafından davanın ilk aşamalarında mahkemeye sunulmalıdır.

Haksız fiilden doğan tazminat davasında ispat yükü, zarar gören (davacı) tarafa aittir. Davacı, zararını ve zarar veren kişinin sorumluluğunu kanıtlamak zorundadır. Bazı durumlarda, ispat yükü zarar veren tarafa geçebilir.

Davayı kabulün istisnaları şunlardır: 1. Tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunamayacağı davalar: Davayı kabul, ancak tarafların maddi hukuktaki haklarını doğrudan etkilemeyen davalarda mümkündür. 2. Cumhuriyet savcısının açtığı hukuk davaları: Cumhuriyet savcısının açtığı davalarda davayı kabul mümkün değildir. 3. Sahtelik davaları: Davanın kabul edilmesi sahtelik davalarında geçerli değildir. 4. Hakimin fiili sebebiyle devlete karşı açılan tazminat davaları: Bu tür davalarda davayı kabul edilemez. 5. Ortaklığın giderilmesi ve iflas davaları: Bu davalarda da davayı kabul mümkün değildir.

Boşanma davasında ilk konuşan tarafın avantajlı olduğuna dair kesin bir görüş yoktur. Ancak, boşanma davasını açan tarafın bazı avantajları olabilir: 1. İlk hamle avantajı: Dava dilekçesini hazırlarken olayları kendi bakış açısıyla sunabilir ve ilk izlenimi oluşturabilir. 2. Delillerin toplanması ve sunulması: Davayı açan taraf, delilleri toplamak ve bunları dilekçede sunmak için daha fazla zamana sahip olur. 3. Dilekçe hakimiyeti: İlk dilekçe, dava sürecinin yönünü belirler ve güçlü bir stratejik araç olabilir. Öte yandan, davayı açan taraf, karşı tarafın da hemen bir dava açma olasılığını göze almalıdır ve bu durum süreci daha karmaşık hale getirebilir.

Usuli kazanılmış hak, bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hak olarak tanımlanır. Bu hak için gerekli koşullar şunlardır: 1. Açılmış bir dava: Usuli kazanılmış hak, ancak açılmış bir davada ortaya çıkabilir. 2. Usul işlemi: Taraflardan birinin veya mahkemenin resen yaptığı bir usul işlemi. 3. Sonuç: Bu işlem sonucunda davanın taraflarından birinin lehine bir sonuç doğması. Usuli kazanılmış hak, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla geliştirilmiştir.

İhya davasında vekalet ücretini davayı kazanan taraf adına mahkeme, kaybeden taraftan tahsil eder.

Kayseri 11. Asliye Hukuk Mahkemesi, genel olarak malvarlığı ve şahıs varlığına ilişkin davalara bakar. Bu kapsamda görebileceği bazı dava türleri şunlardır: Alacak davaları. Tapu iptal ve tescil davaları. Zilyetliğin tespiti ve korunmasına ilişkin davalar. Maddi ve manevi tazminat davaları. El atmanın önlenmesi davaları. Ayrıca, kanunda açıkça başka bir mahkemenin görevli olduğu belirtilmeyen tüm davalar da asliye hukuk mahkemesinin yetki alanına girer.

Ortaklığın Giderilmesi davasında arabuluculuk ücreti, arabuluculuk sürecinin olumlu sonuçlanması halinde asgari 12.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu ücret, taraflarca eşit şekilde ödenir. Arabuluculuk ücretinin tam olarak hesaplanması için, Adalet Bakanlığı tarafından her yıl yayımlanan Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi'ne bakmak gerekmektedir.