Davalar

Yağmur Hukuk Bürosu, geniş bir hukuki yelpazede hizmet vermektedir. Bu büro, aşağıdaki dava türlerine bakmaktadır: Aile, Boşanma ve Miras Hukuku; Bankacılık ve Finans Hukuku; Ceza Hukuku; İcra ve İflas Hukuku; İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku; Kişisel Verilerin Korunması Hukuku; Sigorta Hukuku; Şirketler Hukuku; Tüketici Hukuku; Vergi ve İdare Hukuku. Ayrıca, büro arabuluculuk hizmetleri de sunmaktadır. Daha detaylı bilgi için büroyla iletişime geçilmesi önerilir.

İtirazın iptali davası açılınca şu sonuçlar ortaya çıkabilir: Takibin devamı: Eğer mahkeme, borçlunun itirazının haksız olduğuna karar verirse, alacaklı icra dairesine başvurarak durmuş olan takibe devam edilmesini ve haciz yapılmasını talep edebilir. Tazminat: Davanın kabulüne bağlı olarak, borçlunun kötü niyetli olduğu tespit edilirse, alacaklı icra inkar tazminatı talep edebilir; aynı şekilde, alacaklı haksız bulunursa borçlu kötüniyet tazminatı talep edebilir. Yeni dava yasağı: Davanın reddi durumunda, alacaklı aynı borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamaz. Önemli noktalar: İtirazın iptali davası, bir yıl içinde açılmalıdır; bu süre hak düşürücüdür. Dava, genel hükümlere göre görülür ve alacaklı, alacağını her türlü delille ispatlayabilir.

Atlantis Hukuk Bürosu, ceza hukuku, gayrimenkul hukuku, enerji hukuku, sigorta hukuku, aile hukuku, iş hukuku, idare hukuku, kamulaştırma hukuku, KVKK hukuku, ticaret hukuku, şirketler hukuku, sözleşmeler hukuku, miras hukuku, imar hukuku, ihale hukuku, tazminat hukuku ve icra hukuku gibi birçok alanda hizmet vermektedir. Büronun tam hizmet verdiği dava türleri hakkında daha fazla bilgi almak için doğrudan Atlantis Hukuk Bürosu ile iletişime geçilmesi önerilir. İletişim bilgileri: Adres: Mecidiyeköy Mah., Kervan Geçmez Sok., No: 10 D: 3 Şişli/İstanbul. Telefon: +90 545 211 96 93. E-posta: info@avukatserhatdeniz.com.

Elazığ Adliyesi'nde görülen davalardan bazıları şunlardır: Hukuk mahkemelerinde: veraset; boşanma; alacak; vesayet; tazminat; itirazın iptali; kamulaştırma; menfi tespit; tapu iptali ve tescil; kiralananın tahliyesi. Ceza mahkemelerinde: ateşli silahlar, bıçaklar ve benzeri aletlerle ilgili suçlar; malvarlığına karşı suçlar. Elazığ Adliyesi'nde ayrıca ağır ceza mahkemeleri, asliye ceza mahkemeleri, sulh ceza hakimliği, çocuk mahkemesi, icra mahkemesi, aile mahkemeleri, kadastro mahkemesi, iş mahkemeleri, infaz hakimliği gibi birimler bulunmaktadır.

"Tek Klavuz" ifadesinin hangi mahkemeye atıfta bulunduğu belirlenemedi. Ancak, bazı mahkemelerin görev alanları şu şekildedir: İdare Mahkemeleri: Kamu kurum ve kuruluşlarının hukuka aykırı işlemlerine karşı açılan iptal davaları ve tam yargı davalarına bakar. Asliye Hukuk Mahkemeleri: Mülkiyet hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve borçlar hukuku gibi özel hukuk davalarına bakar. Ceza Mahkemeleri: Suçun niteliğine göre sulh ceza, asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleri farklı davalara bakar. Davanın doğru mahkemede açılması için bir avukata danışılması önerilir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi, idari yargı yetkisinin sınırlarını belirler: > "İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler".

İstihkak davalarında verilen kararlar, davanın türüne göre kesin hüküm niteliği taşıyabilir: Haciz sebebiyle istihkak davası: Bu davalarda, üçüncü kişinin istihkak iddiası kabul edilirse mal üzerindeki haciz kalkar. Miras sebebiyle istihkak davası: Bu davalarda verilen kararlar, istinaf ve temyiz yoluna başvurulabilir, ancak verildiği anda kesinlik kazanmaz. İstihkak davası, genel olarak ayni hak talebi olduğu için zamanaşımına tabi değildir.

Bursa 1. Sulh Ceza Hakimliği, ceza muhakemesinde soruşturma evresinde hakim tarafından verilmesi gereken kararları almak ve işleri yapmakla görevlidir. Baktığı başlıca davalar: Gözaltına alma ve tutuklama kararları. Adli kontrol kararları. Arama ve el koyma kararları. Yakalama kararları. İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine dair idari yaptırım kararlarına itirazlar. Sulh Ceza Hakimliği yargılama yapmaz, sadece karar alır.

El Atmanın Önlenmesi (Müdahalenin Men’i) davasında davalı, taşınır veya taşınmaz mala haksız bir şekilde el atan ve malikin haklarını kullanmasını engelleyen kişi olabilir. Davalı olabilecek kişiler şunlardır: Malike veya sınırlı ayni hak sahibine haksız müdahalede bulunan kişi. Kötüniyetli olmasa dahi müdahalede bulunan kişi. Paylı mülkiyet durumlarında paydaşlar. Örneğin, bir kiracının kiraladığı taşınmaz haksız bir şekilde işgal edildiğinde, işgalci davalı olarak yer alır.

Davada müddeabihi (dava konusunu) davacı belirler. Mahkeme, ancak davacı tarafından belirlenen konuda karar verebilir; davacının talep etmediği bir şey hakkında karar verilemez.

Özel hukuk davaları, üç ana türe ayrılır: 1. Edim Davaları: Hak sahibinin, bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını, yani bir ediminin yerine getirilmesini istediği davalardır. 2. Tespit Davaları: Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığını ya da yokluğunu ya da bir belgenin sahte olup olmadığını belirlenmesini amaçlayan davalardır. 3. Yenilik Doğuran Davalar: Mahkemeden, yeni bir hukuki durumun doğmasının veya mevcut bir hukuki durumun içeriğinin değiştirilmesinin ya da ortadan kaldırılmasının istendiği davalardır. Ayrıca, özel hukuk davaları, dava konusu hakkın niteliğine göre ayni davalar, şahsi davalar ve karma davalar olarak da sınıflandırılabilir.

Tanıma ve tenfiz davasının kaç duruşmada biteceği, davalıya yapılan tebligatların süresine ve mahkemenin iş yoğunluğuna bağlı olarak değişir. Tek tarafın avukatla temsil edildiği durumlarda süreç yaklaşık 12 aya kadar uzayabilir. Her iki tarafın da avukatla temsil edildiği durumlarda, tanıma ve tenfiz işlemleri birkaç gün içinde tamamlanabilir. Basit yargılama usulüne tabi olan bu davalarda, esasa ilişkin işlemler genellikle iki duruşmada tamamlanır ve duruşmalar arasındaki süre bir ayı geçmez.

Tapu iptali ve tescil davasında iyi niyetin ispatı, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında değerlendirilir. İyi niyetin ispatı için kullanılabilecek bazı deliller: Yazılı deliller veya yazılı delil başlangıcı. Bilirkişi raporları. Tapu sicil kayıtları. Resmi senetler ve sözleşmeler. Tanık beyanları. Harita ve kroki gibi teknik belgeler. Davacı, üçüncü kişinin kötü niyetli olduğunu ispatlarsa tapu iptali ve tescil davası açabilir.

Tapu iptal ve tescil davasında esastan red, dava konusu taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkına ilişkin iddianın mahkeme tarafından temelden reddedilmesi anlamına gelir. Bu durum, genellikle mevcut tapu durumunun hukuka aykırı olduğu veya yolsuz olduğu iddiasının deliller yoluyla ispatlanamaması sonucunda ortaya çıkar. Tapu iptal ve tescil davaları, mahkeme kararı kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği için, davanın esastan reddi durumunda taşınmazın mülkiyeti mevcut durumda devam eder.

Menfi tespit davalarında ispat yükü, olayın niteliğine göre davacı borçluya veya davalı alacaklıya düşebilir. Genel kural: Borçlu olduğunu inkâr eden davacı, borçlu olmadığını ispatla yükümlüdür. Alacaklı lehine durumlar: Davacı, davalı alacaklı ile arasında hiçbir hukuki ilişki bulunmadığını ileri sürüyorsa, ispat yükü alacaklıya geçer. İstisna: Davacı, senedin geçersizliğini ya da borcun doğmadığını yazılı delillerle ispatlamak zorundadır. İspat yükü, tarafların beyanlarına göre yer değiştirebilir.

Malpraktis (doktor hatası) davasında sunulan deliller arasında şunlar yer alır: Uzman bilirkişi raporları. Tıbbi kayıtlar ve belgeler. Sağlık raporları ve tahliller. Radyolojik görüntüler. Hasta öyküsü (anamnez raporu). Hasta yakınlarının tanık beyanları. Bu deliller, tıbbi hatanın varlığını kanıtlamak, zararın miktarını belirlemek ve ilgili standartların değerlendirilmesi için sunulur. Malpraktis davaları karmaşık hukuki süreçler ve tıbbi terminoloji içerdiğinden, bir avukattan profesyonel danışmanlık almak önemlidir.

Müşteki vekili, vekalet ücretini davalının taraf olduğu taraftan alır. Mahkeme kararında lehine vekalet ücretine hükmedilen taraf, "davalı veya davacı" olabilir.

Müdahil olmak, bir olay, dava veya tartışmaya taraf olarak katılmak anlamına gelir. Hukuk alanında, müdahil olmak şu şekillerde gerçekleşir: Ceza davalarında: Mağdur veya zarar gören kişi, müşteki ya da müdahil sıfatıyla dava sürecine dahil olabilir. Hukuk davalarında: Taraflardan biri, sürece doğrudan etkisi olacak bir kişinin davaya katılmasını talep edebilir. Müdahil olabilmek için, bireyin ya da kurumun davadan doğrudan etkilendiğini kanıtlaması gereklidir.

Zilyetliğe dayalı tapu davasının kaç yıl süreceği, mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişkenlik gösterebilir. Genel olarak tapu iptal ve tescil davaları, asliye hukuk mahkemesinde yaklaşık 1,5 yıl sürmektedir. Ayrıca, kadastro sonrası açılan zilyetliğe dayalı tapu tescil davasında, kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanmaz; Türk Medeni Kanunu m.713 kapsamında zilyetlik süresi esas alınır.

Yetkisizlik nedeniyle davanın reddinde vekalet ücreti, davanın hangi aşamada olduğuna bağlı olarak farklı taraflara ait olabilir: Ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce yetkisizlik kararı verildiğinde, davayı açan taraf yanlış mahkemeyi seçtiği için dava reddedilmiş sayılır ve davalı lehine tarifede yazılı vekalet ücretinin yarısı ödenir. Ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra yetkisizlik kararı verildiğinde, avukatlık ücreti tam tarife üzerinden belirlenir. Bu konuda kesin bilgi almak için bir avukata danışılması önerilir.