Dava

"Dava miktarından fazla vekalet ücretine hükmedilemez" ifadesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/2. maddesine göre, hükmedilen vekalet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği anlamına gelir. Bu maddeye göre, takdiri indirimler nedeniyle reddedilen tutarın dışında davacı aleyhine hükmedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir.

Evet, avukatın kendi davasını takip etmesi yasaktır. Ancak, dava ehliyeti olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir.

İhtiyati tedbir kararı, sınai mülkiyet hakkı ihlali davasında, kararın kesinleşmesine kadar devam eder. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 397/2. maddesi uyarınca, aksi belirtilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararının etkisi, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Ancak, durumun ve koşulların değişmesi durumunda, talep üzerine teminat aranmaksızın ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebilir.

Vasiyetten sonra tapu iptali davası, miras bırakanın vefat etmesinden sonra açılabilir. Muris muvazaası (mal kaçırma) nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davası, ayni hakka ilişkin olduğu için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi değildir. Ancak, miras bırakanın hayatta olduğu süre içinde, muvazaalı işlemi gerekçe göstererek dava açma hakkı yoktur. Tapu iptali ve tescil davası, taşınmazın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde açılır. Dava açma sürecinde bir avukattan destek alınması önerilir.

Hukuki yararın yokluğunda dava, "dava şartı yokluğu" nedeniyle usulden reddedilir. Bu durum, aşağıdaki şekillerde ortaya çıkabilir: Dava konusu markanın hükümsüz hale gelmesi. Davacının menfaat sahibi olmaması. Önceki hakkın korunmaya değer olmaması. HMK m. 115/2 uyarınca, mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.

Şirket temsilcisi, belirli koşullar altında dava açabilir. Ticari temsilci, işletme sahibi adına dava açma yetkisine sahiptir, ancak bu yetki, davanın ticari temsil yetkisi kapsamına dahil olması şartıyla geçerlidir. Hukuki süreçlerde temsil yetkisinin kısıtlanması veya dava açma engellerinin kaldırılması için mahkemeye başvurulması gerekebilir.

"Tensibinize sunarım" ifadesi, hukukta "uygun görüşlerinize sunarım" anlamına gelir. Bu ifade, yüksek mercideki bürokratlara yazılan dilekçe ve benzeri mektuplarda tercih edilir. Ayrıca, bir dava açıldıktan sonra mahkeme hakiminin dosyayı ilk kez inceleyip sürecin nasıl ilerleyeceğine dair aldığı kararların yazılı olarak kaydedildiği belge olan tensip zaptı bağlamında da kullanılabilir.

Örnek dava dilekçesi, aşağıdaki kaynaklardan temin edilebilir: Yayla Avukatlık ve Danışmanlık Ofisi: Çeşitli dava türlerine ait örnek dilekçeler, yaylayaav.com adresinden incelenebilir ve indirilebilir. Avukat Başak ÖZEN: basakozen.av.tr adresinde farklı dava türlerine ait dilekçe örnekleri bulunmaktadır. BAL Avukatlık Bürosu: ballawfirm.com sitesinde dava dilekçesi örnekleri mevcuttur. Selimoğlu Hukuk: selimogluhukuk.com sitesinde farklı dava türlerine ait dilekçe örnekleri yer almaktadır. Ayrıca, internetten matbu halde hazırlanmış dilekçe örnekleri indirilerek doldurulabilir.

Evet, davanın reddi halinde dava tekrar açılabilir, ancak bu, davayı reddeden mahkemenin kararının niteliğine ve reddedilme sebebine göre değişiklik gösterir. Usulden red durumunda: Dava, formel ve teknik yetersizlikler nedeniyle reddedilir ve genellikle kesin hüküm teşkil etmez: Yargılama sırasında yapılan usul hataları veya yargılama esnasında tarafların haklarının ihlal edilmiş olması; Yeniden yargılamanın gerekliliğine dair yeni delillerin veya belgelerin ortaya çıkması; Usulden reddedilen dava ile ilgili hüküm veren mahkemenin yetkisiz olduğu veya usul hataları yaptığı kanıtlanabilirse. Esastan red durumunda: Mahkeme, davanın içeriğini inceledikten sonra hukuki dayanaktan yoksun olduğuna karar verir. Dava açmadan önce bir avukata danışılması önerilir.

Bursa BAM'da kira yenileme davasının ne zaman açılabileceğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, kira tespit davasının açılabileceği bazı durumlar şunlardır: Kira sözleşmesinin 5 yılını doldurmuş olması. Kira sözleşmesinde kira bedelinin artışına ilişkin hüküm bulunmaması. TBK m. 345/2 hükmünün uygulanması. Kira tespit davası, her zaman açılabilir, ancak davanın açılma zamanı, mahkeme kararında tespit edilen yeni kira bedelinin hangi tarihten itibaren uygulanacağını belirler. Kira hukuku konusunda doğru bilgi ve destek almak için bir avukata başvurulması önerilir.

İdari işlem iptali davası, aynı taşınmaz için birden fazla açılabilir, ancak bu durum belirli koşullara bağlıdır. İYUK 5. madde uyarınca, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı tek bir dilekçe ile dava açılabilir. İYUK 12. madde ise, ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay ve idare mahkemelerine doğrudan tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabileceklerini belirtir. Bu nedenle, aynı taşınmaz için birden fazla iptal davası açılması mümkündür, ancak bu davalar arasında bağlantılılık veya sebep-sonuç ilişkisi olması gerekmektedir.

Yanlış mahkemeye dava açılması durumunda, mahkeme görevsizlik kararı verir ve davacı talep ederse, dosya görevli mahkemeye gönderilir. Bu durumda: Aynı davayı yeniden açmak gerekmez. Süreler sıfırdan başlamaz. Ayrıca, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir.

Tüketici mahkemesi dava dilekçesi yazarken aşağıdaki unsurlar dikkate alınmalıdır: Başlık: "…………… NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE" şeklinde başlamalıdır. Davacı Bilgileri: İsim, soyisim, T.C. kimlik numarası ve adres yazılmalıdır. Vekil Bilgileri: Eğer bir avukat varsa, adı, soyadı, baro sicil numarası ve UETS numarası eklenmelidir. Davalı Bilgileri: İsim, soyisim, T.C. kimlik numarası ve adres yazılmalıdır. Konu: Davanın konusu (ayıplı mal, hizmet kusuru, iade talebi vb.) kısa ve öz şekilde belirtilmelidir. Açıklamalar: Olayın özeti, tarafların yükümlülükleri ve yerine getirilmeyenler, mağdur edilme durumu anlatılmalıdır. Deliller: Satış faturası, ödeme dekontları, ürün görselleri, servis raporu, yazılı başvurular, çağrı merkezi kayıtları ve tanık beyanları gibi deliller sıralanmalıdır. Hukuki Sebepler: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Türk Borçlar Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu gibi ilgili mevzuat belirtilmelidir. Sonuç ve Talep: Talep edilen hak (iade, tazminat, sözleşmeden dönme) ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi talep edilmelidir. Dilekçe örneği ve hukuki destek için bir avukata başvurulması önerilir.

Kiraya verenin birden fazla taşınmazı olması, ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açma hakkını engellemez. Aynı bölgedeki taşınmazlar: Kiraya verenin aynı bölgede davaya konu taşınmaza benzer nitelikte başka bir taşınmazının olması durumunda, bu taşınmazda kiracı olup olmadığına bakılır. Boş taşınmazlar: Kiraya verenin boş olan ya da kiraya verilmeyen bir taşınmazı varsa, bu taşınmazın ihtiyacı karşılamaya uygun olup olmadığı, taşınmazların konumu ve kullanım amacı gibi unsurlar incelemeye alınır. Tahliye davası, kiraya verenler arasında zorunlu dava arkadaşlığı nedeniyle tüm kiraya verenlerin birlikte açmasıyla mümkündür.

Tasarrufun iptali davasında dava değeri, alacaklının elindeki aciz belgesinde belirtilen ödenmemiş alacak ile, iptale tabi tasarrufun değerinden az olana göre belirlenir. Yani, icraya konu alacak ile devredilen mal arasında hangisinin değeri az ise, dava değeri olarak o esas alınır.

HMK (Hukuk Muhakemeleri Kanunu) kapsamında dahili dava dilekçesi, dava açılması ve davaya cevap verilmesi gibi işlemler dava dilekçesi ile gerçekleştirilir. Dava dilekçesi verme süresi: Davacı için: Dava dilekçesi, dava açıldıktan sonra davalıya tebliğ edilir ve davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir. Davalı için: Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır.

Hakimin reddi talebi kabul edildiğinde, davaya başka bir hakim veya mahkeme bakar. Hakimin reddi talebinin kabul edilmemesi durumunda ise şu adımlar izlenir: Ret talebi, toplu mahkemelerde reddedilen hakimin müzakereye katılmasıyla, tek hakimli mahkemelerde ise reddedilen hakim tarafından geri çevrilir. Ret talebinin kabul edilmemesi kararına karşı itiraz yoluna gidilebilir. İtiraz mercisince verilen ret kararları, ancak hükümle birlikte incelenebilir. Ret talebinin kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunan kişiler hakkında disiplin para cezası uygulanır.

Hak sahibi olup olmadığınızı öğrenmek için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz: 1. E-Devlet Üzerinden Sorgulama: - E-Devlet sistemine giriş yapın. - "Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı" sekmesine tıklayın. - "AFAD Hak Sahipliği Başvuru Sonucu Sorgulama" ekranını açın. - Sorgulama için gerekli bilgileri girin. 2. Muhtarlıklar ve İlanlar: - Hak sahipliği başvurusu, ilgili bölgenin muhtarlığında ilan edilir. - İlan sonrasında başvuru yaparak gerekli prosedürleri tamamlayabilirsiniz. 3. Doğal Afet Sonrası Başvurular: - Doğal afet sonrası hak sahipliği, yapılan başvurular sonucunda belirlenir. Eğer hak sahipliği başvurunuz reddedildiyse, itiraz hakkınız bulunmaktadır. Telif hakları konusunda ise, orijinal eseri oluşturan kişi genellikle telif haklarına sahip olur.

Dahili davalı, bir davada asıl davanın tarafı olmayan, ancak davanın sonucundan doğrudan etkilenecek olan üçüncü bir kişidir. Dahili davalı olmanın bazı şartları: Dava konusu olan meselede bir ilgisinin olması. Mahkemeye yapılacak başvuru süreci (yazılı başvuru ve ilgili belgelerle desteklenme). Dahili davalının bazı hakları: Davada kendi haklarını savunma. Davanın sonucuna göre hak sahibi olma veya yükümlü olma. Dahili davalı olabilecek kişiler: Mirasçılar. Miras bırakanın alacaklıları veya borçluları. Devlet (mirasçıların bulunmadığı veya mirası reddettikleri durumlarda). Mirasta dahili davalı, mirasla ilgili bir davada doğrudan davacı veya davalı olarak gösterilmeyen, ancak davanın sonucundan hukuki menfaati doğrudan etkilenecek olan üçüncü kişileri ifade eder.

Tapu kaydının düzeltilmesi davası, tapu iptali yerine geçmez, çünkü bu dava tapudaki yanlışlıkların düzeltilmesi amacıyla açılır. Tapu iptali ve tescil davası ise, tapudaki hatalı tescil işleminin iptal edilerek taşınmazın gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi için açılır.