• Buradasın

    Borçlu temliki öğrendiği andan itibaren eski alacaklıya karşı sahip olduğu tüm itiraz ve defileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Evet, borçlu, temliki öğrendiği andan itibaren eski alacaklıya karşı sahip olduğu tüm itiraz ve defileri yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir 124.
    Bu durum, Türk Borçlar Kanunu'nun 188. maddesinde düzenlenmiştir 12. Borçlu, devri öğrendiği sırada temlik edene karşı ne gibi savunmalar yapabilecekse, yeni alacaklıya karşı da aynı savunmaları yapabilir 12. Bu savunmalar, zamanaşımı defi gibi genel itirazları ve borç ilişkisini değiştiren imkânsızlık, ayıp gibi durumları kapsar 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Alacağın temlikinde borçlunun rızası gerekir mi?

    Alacağın temlikinde (devrinde) borçlunun rızası gerekmez. Türk Borçlar Kanunu'nun 183. maddesine göre, kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını almaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.

    Alacağını temlik eden kişi borçtan kurtulur mu?

    Alacağını temlik eden kişi, borçtan kurtulmaz. Alacağın temliki (devri) ile borçlunun borcunu devredene ifa etme yükümlülüğü sona erer ve bu hak devralan üçüncü kişiye geçer. Ancak, temlik eden kişi, bazı durumlarda garanti sorumluluğu taşıyabilir. Örneğin, alacak bir edim karşılığı devredilmişse, temlik eden, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olur. Ayrıca, temlik eden kişi, temlik işleminin geçersiz olması veya alacağın gerçekte var olmaması gibi durumlarda da sorumlu olabilir.

    Alacağın temlikinde borçluya karşı dava kime karşı açılır?

    Alacağın temlikinde borçluya karşı dava, temlik alan üçüncü kişiye karşı açılır. Alacağın temliki, alacaklı ile üçüncü kişi arasında, borçlunun rızası aranmadan yapılan ve kazandırıcı bir tasarruf işlemidir. Borçlu, temlik işlemini öğrendiğinde, temlik edene karşı sahip olduğu savunma ve itirazları (defi ve itirazlar) devralan üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilir.

    Borcun şahsiliği ilkesi nedir?

    Borcun şahsiliği ilkesi, herkesin kendi borçlarından sorumlu olması anlamına gelir. Hiç kimse, borçlunun borcu nedeniyle akrabalarından ödeme talep edemez. Bu ilkenin istisnası, borçlunun ailesinden veya üçüncü kişilerden olan alacaklarına haciz uygulanabilmesidir.

    Borçlunun temlik eden aleyhine dava açması halinde husumetin kime yöneltilmesi gerekir?

    Borçlunun temlik eden aleyhine dava açması durumunda, husumetin dava konusunu devralan kişiye yöneltilmesi gerekir.

    Alacağın temliki protokolü nedir?

    Alacağın temliki protokolü, bir alacağın mevcut veya gelecekte doğacak bir alacağın, alacaklı tarafından üçüncü bir kişiye devredilmesi işlemini ifade eder. Bu protokol, alacağın temliki sözleşmesi olarak da bilinir ve genellikle şu unsurları içerir: Taraflar: Alacağı devreden (temlik eden) ve alan (temellük eden) kişilerin kimlikleri. Alacağın Tanımı: Devredilecek alacağın net bir şekilde belirtilmesi. İrade Beyanları: Tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları. Şekil: Türk Borçlar Kanunu'na göre, alacağın temliki sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Alacağın temliki, sözleşmeden, kanundan veya bir mahkeme kararından doğabilir.

    Temlikte borçlunun rücu hakkı var mı?

    Temlikte borçlunun rücu hakkı, bazı durumlarda mümkündür. Alacağın temliki durumunda: Borçlu, alacağın temlik edildiğini öğrendiğinde, temlik edene karşı sahip olduğu savunmaları, temlik alana karşı da ileri sürebilir (Türk Borçlar Kanunu 188. madde). Müteselsil borçlulukta: Müteselsil borçlulardan biri, diğer borçlulara yarar sağlayacak şekilde fazla ödeme yaparsa, bu fazla ödeme için diğer borçlulara rücu edebilir (Türk Borçlar Kanunu 167 ve 168. maddeler). Ancak, her durumda rücu hakkının geçerli olması için, borç devrinin hukuka uygun olması, devralan kişinin gerekli belgeleri elinde bulundurması ve borcun niteliği gibi koşulların sağlanması gereklidir.