Zamanaşımı

Evet, idari yargılamada bekletici meselede zamanaşımı durur. Bekletici mesele kararı verildiğinde, mahkeme yargılamayı durdurur ve diğer mahkeme veya idari makamın vereceği kararı bekler.

Amortisman uygulamasında zaman aşımı bulunmamaktadır. Amortisman, bir varlığın kullanım süresi boyunca değer kaybını ifade eder ve bu süreç, varlığın faydalı ömrü boyunca devam eder. Vergi Usul Kanunu'na göre, amortisman süresi, varlığın aktife girdiği yıldan başlar ve bu süre boyunca amortisman ayrılır. Özetle: - Zaman Aşımı: Yok - Süre: Varlığın faydalı ömrü boyunca devam eder.

Nüfus kayıt düzeltme davasında zamanaşımı yoktur.

Kısmi alacak davasında zamanaşımı, sadece dava edilen alacak kısmı için kesilir.

Süre uzatım dilekçesinde zamanaşımı itirazı yapılabilir, ancak bu itirazın geçerli olabilmesi için mahkemenin talebi açıkça kabul etmesi gerekmektedir. Zamanaşımı, ilk itirazlardan biri olmadığından, cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi zorunlu değildir; savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı kapsamında değerlendirilebilir.

Mülkiyet hakkı, taşınmaz mallar için on yıl süren bir zamanaşımı yoluyla kazanılabilir. Miras yoluyla mülkiyet kazanımı ise kişinin ölümü üzerine herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden gerçekleşir.

Ölümün tespitinde zamanaşımı yoktur.

Muristen mal kaçırmada 5 yıl kuralı ile ilgili doğrudan bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, miras bırakan kişinin ölümünden sonra açılan muris muvazaası davalarında zamanaşımı süresi hakkında genel bir kural vardır: bu tür davalar her zaman açılabilir, yani zamanaşımı süresi yoktur. Ayrıca, Kadastro Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca, muris muvazaası davasına konu taşınmaz için murisin ölümünden sonra kadastro faaliyeti yapılmışsa 10 yıllık hak düşürücü süre söz konusudur.

Kooperatif üyelik tespiti davasında zamanaşımı, üyelik sıfatının devamına ve üyeliğe sıkı sıkıya bağlı taleplerde üyelik sürdüğü sürece işlemez. Dolayısıyla, bu tür davalarda zamanaşımı, kooperatif üyesinin parasal yükümlülükleriyle ilgili olmayan durumlarda başlamaz.

Kamulaştırmasız el atmada zamanaşımı süresi iki farklı şekilde değerlendirilebilir: 1. Fiili el atmalarda: El atma tarihinden itibaren 20 yıllık zamanaşımı süresi vardır. 2. Hukuki el atmalarda: İdarenin hareketsiz kalması ve malikin taşınmazını kullanamaması halinde, sürekli dava açma hakkı doğar.

Banka avukatına devredilen borç, borç ödenmediği takdirde on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Eğer icra takibi başlatılırsa, zamanaşımı süresi durur ve borcun tahsil edilmesi için gerekli işlemler devam eder.

Yargıtay'ın bozma kararı, zamanaşımını kesmez.

Mükerrer takiplerde zamanaşımı, ilgili yasal sürelerin yeniden işlemeye başlaması anlamına gelir. Bu durum, zamanaşımı süresinin durması ve kesilmesiyle ilişkilidir. Zamanaşımının kesilmesi için aşağıdaki durumlar söz konusu olabilir: - Borçlunun borcu ikrar etmesi; - Borçlunun kısmi ifada bulunması; - Borçlunun borcu için rehin vermesi veya kefil göstermesi; - Alacaklının mahkemeye veya hakeme başvurması; - Alacaklının icra takibi yapması; - Alacaklının iflas masasına başvurması. Bu olaylar gerçekleştiğinde, zamanaşımı süreci sıfırlanır ve hak sahibi, kesinti olayının vuku bulduğu tarihten itibaren yeni bir zamanaşımı süresine sahip olur.

Tebligat yapılamadığı dönemde zamanaşımı kesilmez, çünkü ceza zamanaşımının kesilmesi için tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması gerekmektedir.

Hata ve hile nedeniyle tapu iptali davalarında zamanaşımı süresi, hilenin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu süre bir yıldır.

Tazminat ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasına itiraz edilebilir, çünkü bu süreye ilişkin koşullar ve uygulamalar hukuki tartışmalara açıktır. Ana ilkeler şunlardır: - Ceza davası zamanaşımı, zarar veren eylemin ceza kanununda suç olarak düzenlenmesi durumunda uygulanır. - Zamanaşımı süresi, eylemin suç teşkil etmesi halinde daha uzun olabilir ve bu süre, tazminat davaları için de geçerlidir. - İtiraz noktaları arasında, ceza davasının açılamamış olması veya fail hakkında soruşturma yapılmamış olması yer alabilir.

Yasaklılığın iptali ve tazminat zamanaşımı farklı kavramlardır ve farklı zaman dilimlerinde başlar. 1. Yasaklılığın İptali: Yasaklılığın iptali için zamanaşımı süresi, ceza davasında belirlenen ceza zamanaşımı süresine tabidir. 2. Tazminat Zamanaşımı: Tazminat davalarında zamanaşımı süresi, haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren 2 yıldır.

İzinsiz hesaptan para çekme durumunda zamanaşımı süresi, Türk Ceza Kanunu'nun 245. maddesine göre 8 yıldır.

Ortaklar arası alacaklarda zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlar. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kanunda aksi belirtilmediği sürece her alacak için genel zamanaşımı süresi 10 yıldır.

İade-i muhakemede (yargılamanın yenilenmesinde) zamanaşımı yoktur.