TürkKültürü

Gölge oyununun sonunda, "Bitiş (Final, Epilog)" bölümünde şu olaylar gerçekleşir: Karagöz'le Hacivat arasında kısa bir konuşma geçer ve bu konuşmada oyundan çıkarılacak sonuç belirtilir. Hacivat, "Yıktın perdeyi eyledin viran, Varayım sahibine haber vereyim heman" diyerek oyunun bittiğini dile getirir ve perdeden çekilir. Karagöz ise "Her ne kadar sürçi lisan ettik ise affola. Yarın akşam (…) oyununda elime geçerse bak ben onlara neler yapacağım!" diyerek kusurları için özür diler ve gelecek oyunu duyurarak oyunu sonlandırır. Ayrıca, oyun sonunda çengi gelir ve müzik eşliğinde oynar.

Nardugan Bayramı, Türklerin kış bayramlarından biridir. Özellikleri: Tarih: Her yıl 21 veya 22 Aralık tarihlerinde, yani kış gündönümünde kutlanır. Anlamı: Kışın en uzun gecesinin sona erip güneşin yeniden doğuşunu, doğanın uyanışını ve yaşamın yenilenmesini simgeler. Kutlama Şekilleri: Ateş yakma, dua etme, ağaç süsleme, özel yemekler hazırlama, dans etme ve hediyeleşme gibi ritüellerle kutlanır. Nardugan Bayramı, farklı Türk toplulukları tarafından farklı isimlerle anılır: Tatarlar için "Koyaş Tuğa" (Güneş Doğan Günü); Başkurtlar, Udmurtlar ve Mişer Tatarları için "Nardugan" veya "Mardugan"; Çuvaşlar için "Nartavan" veya "Nartukan". Ayrıca, Kreşinler Nardugan’ı 7-12 Ocak tarihleri arasında kutlar.

"Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur" atasözü belirli bir kişiye ait değildir, çünkü atasözleri genellikle anonimdir ve nesilden nesle aktarılarak günümüze ulaşmıştır. Bu atasözü, ani öfke ile yapılan davranışların kırıcı, incitici veya maddi zararlara yol açabileceğini ifade eder.

"Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer" atasözünün hikayesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bu atasözü bir kişinin geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimlerden dolayı benzer durumları tekrar yaşamamak için dikkatli davrandığını ve tedbir aldığını ifade eder. Atasözünün ilk kısmı olan "sütten ağzı yanan", kişinin yaşadığı kötü bir tecrübeyi simgeler. Örnek olarak, bir yatırımında büyük bir kayıp yaşayan birinin, daha sonraki tüm yatırımlarında en küçük riskleri bile defalarca sorgulaması veya daha önce güvendiği bir arkadaşı tarafından hayal kırıklığına uğratılan birinin, yeni insanlara karşı daha mesafeli ve şüpheci yaklaşması verilebilir.

"Ruh savaşçı" anlamına gelen bir isim bulunamadı. Ancak, "savaşçı" anlamına gelen bazı isimler şunlardır: Barlas. Uraz. Mücahit.

"Borç yiğidin kamçısıdır" atasözü halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu atasözü, borç alan kişilerin borçlarını ödemek için daha fazla çalışmaya istekli olmalarını ve bu sürecin kişiyi motive etmesini ifade eder. Atasözünün kime ait olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

"Borç yiğidin kamçısıdır" atasözü halk arasında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu atasözü, borç alan kişilerin borçlarını ödemek için daha fazla çalışmaya istekli olmalarını ve bu sürecin kişiyi motive etmesini ifade eder. Atasözünün kime ait olduğuna dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Türk tango, Türkiye kökenlidir. Tango, 1900'lü yıllarda Türkiye'ye ulaşmış ve ilk kez yabancı melodiler üzerine Türkçe sözler yazılarak icra edilmeye başlanmıştır.

Bahaeddin Ögel, 21 Nisan 1923'te Elazığ'da doğmuş ve 7 Mart 1989'da Ankara'da vefat etmiş Türk tarihçi ve Türkologdur. Eserlerinden bazıları: Erzurum Anıtlarında Altay-Türk Sanatının İzleri; İslamiyet’ten Önceki Türk Kültür Tarihi; Uygurlar ve Uygur Tarihi (Ders Notları); Sino-Turcica (Cengiz Han ve Çin'deki Hanedanın Türk Müşavirleri); Türk Kültürünün Gelişme Çağları; Türk Mitolojisi; Türk Kültür Tarihine Giriş 1, 2, 3. Ögel'in bazı çalışmaları: Türk tarihinin bütünlüğü, Türklerin göçebeliği ve Türk-Moğol meselesi gibi tarihsel meseleler hakkında tezler ortaya atmıştır. Almanca, İngilizce, Çince, Farsça, Rusça ve Moğolca gibi birçok dili bilmektedir. Türkiye, Sovyetler Birliği, Çin, İran ve Moğolistan gibi ülkelerde ilmi çalışmalar yürütmüştür.

12 Hayvanlı Türk Takvimi'ne göre Tavuk Yılı'nda doğan kişilerin bazı özellikleri: Çalışkanlık ve disiplin: Tavuk, sabahları erkenden uyanıp güne hazırlandığı için çalışkanlık ve disiplinin sembolüdür. Aile bağları: Bu yıl, aile içindeki ilişkilerin güçlenmesi ve aile dayanışmasının artması anlamına gelir. Dikkat ve gözlem: İnsanların çevrelerine daha dikkatli bakmaları, fırsatları değerlendirmeleri gerektiğini vurgular. Bereket: Maddi ve manevi anlamda bereketli bir yıl olması beklenir. Gizli planlar: Gizli planlar yaparak hareket edebilirler. Eli sıkılık: Eli sıkı insanlardır, ancak gayretli ve güçlü kuvvetli olmalarıyla da dikkati çekerler. Bu özellikler, astrolojik inançlara dayanan kişisel yorumlar olup bilimsel bir temele dayanmamaktadır.

Kuru fasulye, Türk kültüründe birkaç önemli sembolü temsil eder: Lezzetli bir yemek. Ekonomik ve besleyici bir gıda. Gelenek. Dayanışma ve birliktelik.

Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan'ın ortak kültürü, Türk dilleri ve kültürel bağları üzerine kuruludur. Bazı ortak kültürel unsurlar: Dil: Kazakistan'da Kazakça, Kırgızistan'da Kırgızca ve Özbekistan'da Özbekçe konuşulur. Tarih bilinci: Ortak tarihi dönemler ve olaylar, ulus inşasında önemli bir rol oynar. Göçebe kültürü: Bozkır medeniyeti ve göçebelik, bu ülkelerin kültüründe önemli bir yer tutar. Mutfak: Beshbarmak ve at eti sosisi (kazy) gibi et yemekleri ortak mutfak kültüründe yer alır. Ayrıca, bu ülkeler Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazanmış ve kendi ekonomik ve siyasi sistemlerini kurmuşlardır.

Karagöz karakterinin gerçek adı Kambur Bâli Çelebi'dir.

Ankara'ya özgü halk oyunları şunlardır: Zeybekler: Seğmen Zeybeği; Ankara Zeybeği; Mendil Zeybeği; Karaşar Zeybeği; Yağcıoğlu Zeybeği. Düz Oyunlar: Misket; Hüdayda; Mor Koyun; Yandım Şeker; Name Gelin; Sabahi; Yıldız; Çarşamba. Halaylar: Ankara Halayı; Üç Ayak Horonu; Hop Barlem; Yeldirme; Sinsin. Muhabbet Oyunları: Cümbüş Alemi; Cirit; Sıra Gezme. Ayrıca, Ankara'da Karşılama ve Horon oyunları da oynanmaktadır.

"Sotwe Türk" ifadesi, Türk kültürünün modern dijital trendlerle birleşimini ifade eden bir terimdir. Bu terim, sosyal medya ve internet üzerinde moda, müzik, sanat ve yaşam tarzı gibi alanlarda hem geleneksel Türk unsurlarını hem de küresel pop kültürü yansıtan bir ifade biçimini tanımlar.

İç Anadolu Bölgesi'nde birçok efsane bulunmaktadır. İşte bazıları: Düldül'ün Ayak İzi Efsanesi: İslam halifelerinden Hz. Ali, atı Düldül ile Afyonkarahisar'a gelir ve Hıdırlık Dağı'nda konaklar. Sertçe yere basınca, bir kaya üzerinde ayağının izi kalır. Kadınana Efsanesi: Konya'dan Afyonkarahisar'a kaçan Melek Peyker, Naime Gevher ve Asiye adlı üç kız kardeş, hazinelerini hayır işlerine adar ve "Kadınanalar" olarak anılmaya başlanır. Battal Gazi Efsanesi: Battal Gazi ve yakın arkadaşı Ahmet Tarhan, Afyonkarahisar Kalesi'ni kuşatır ve bir aşk hikayesi yaşanır. Ayrıca, İç Anadolu Bölgesi'nde Ağrı Dağı ve Nuh'un Gemisi Efsanesi, Kız Kulesi Efsanesi ve Erciyes Dağı ve Anka Kuşu Efsanesi gibi efsaneler de bilinmektedir. Bu efsaneler, Anadolu'nun zengin kültürel mirasının bir parçasıdır ve nesilden nesile aktarılmaktadır.

Evet, Artun Türkçe kökenli bir erkek ismidir. Artun isminin diğer anlamları şu şekildedir: onurlu, gentleman; uyanık.

En eski Türk destanlarının Türklere ait olmasının nedeni, bu destanlarının Türklerin kültürel, sosyal ve tarihsel geçmişini yansıtmasıdır. İslamiyet öncesi Türk destanları, Orta Asya'da göçebe yaşam süren Türk boyları arasında kuşaktan kuşağa aktarılmış, zamanla yazılı hale getirilmiştir. Ayrıca, Türk destanlarının şekillenmesinde Şamanizm, Türk Tengriciliği ve göçebe yaşam tarzı gibi inanç sistemleri büyük rol oynamıştır. İlk Türk destanlarından bazıları şunlardır: Yaratılış Destanı. Alp Er Tunga Destanı. Şu Destanı. Oğuz Kağan Destanı. Ergenekon Destanı. Türeyiş Destanı.

İslam inancına göre Hızır'ın gerçek gücü, Allah tarafından verilmiş olan ledünnî ilim ve batınî bilgilerdir. Hızır'ın bazı diğer güçleri ve yetenekleri: Her yere hızlıca seyahat edebilme. Doğadaki varlıklara söz geçirebilme. Ölüleri diriltebilme. Farklı kılıklara girebilme. Bazı alimler Hızır'ı melek, bazıları ise veli veya nebi olarak kabul etmiştir.

Tengrici Türkler, Tengricilik veya Gök Tanrı inancına sahip Türk topluluklarını ifade eder. Tengricilik, Avrasya steplerinde ortaya çıkmış, şamanizm ve animizme dayanan çok tanrılı bir inanç sistemidir. Tengrici Türkler arasında bazı örnekler: Altay Türkleri; Çuvaşlar; Sahalar; Müslüman Türkmen ve Kırgız boyları. Ayrıca, Tengriciliği bırakmış toplumlarda da bu inancın birçok parçası İslam, Hristiyanlık, Budizm, Musevilik veya Taoizm ile birlikte geleneksel kültür olarak sürmektedir.