KaragözHacivat

Hacivat ve Karagöz'ün en komik diyaloglarından biri şu şekildedir: Hacivat: "Karagöz, seninle bir şaka yapmak istiyorum. Hazır mısın?". Karagöz: "Tabii, Hacivat Bey! Ne yapmak istiyorsunuz?". Hacivat: "Etrafındaki kargaşayı düşün, gözlerin kapalı olduğunda bile ne kadar da sakar oluyorsun!". Karagöz: "İyi ki gözlerim açık o zaman, yoksa herhalde etrafta yürümek yerine düşerdim!". Bu diyalogda Hacivat, Karagöz'ün sakarlığıyla dalga geçerken, Karagöz ise espriyle karşılık vererek kendini savunur.

Hacivat Karagöz kostümü aşağıdaki yerlerden temin edilebilir: 1. Anka Kostüm: Konya merkezli bir kostüm kiralama firması olan Anka Kostüm, Hacivat Karagöz kostümleri sunmaktadır. 2. Online Kostüm: Çeşitli kostüm seçenekleri sunan Online Kostüm, Karagöz ve Hacivat kostümlerini de kiralık olarak sağlamaktadır. 3. Güven Kostüm: Bursa'da bulunan Güven Kostüm, hem satış hem de kiralama hizmeti vermektedir. 4. Kreş Market: Çocuk kostümleri kategorisinde Hacivat Karagöz kostümleri sunan bir mağaza. 5. Dilek Tekstil: Osmanlı kıyafetleri ve kostüm kiralama hizmeti sunan bir firma.

Karagöz ve Hacivat Kibarlık Öğreniyor metninde Hacivat, Karagöz'e kibar birkaç söz öğretmeyi amaçlamaktadır.

Hacivat ve Karagöz'ün sonu, bir rivayete göre başları kesilerek idam edilmeleri ile bitmiştir. Bu olay, Orhan Gazi döneminde, cami yapımında çalışan iki işçi oldukları ve inşaatın yavaş ilerlemesinden sorumlu tutuldukları için gerçekleşmiştir.

En güzel Karagöz ve Hacivat hikayelerinden bazıları şunlardır: 1. "Ramazan İkramı": Karagöz ve Hacivat'ın Ramazan ayında geçen bu hikayesinde, Hacivat Karagöz'ü dükkanında karşılar ve Ramazan'ın manevi atmosferinden bahseder. 2. "Hazine Macerası": Karagöz ve Hacivat, kasabanın çocuklarına yardım etmek için gizli bir hazineyi bulmaya çalışır. Bu hikaye, dostluğun, sabrın ve birlikte çalışmanın önemini vurgular. 3. "Ejderha Avı": Bu hikayede, Karagöz ve Hacivat bir ejderhayı yenmek için bir araya gelir. Bu hikayeler, Karagöz ve Hacivat'ın mizahi diyalogları ve toplumsal olaylara ışık tutan anlatımlarıyla dikkat çeker.

Karagöz ve Hacivat'ın konuşturma noktaları şunlardır: 1. Yanlış Anlama: Karagöz, Hacivat'ın kullandığı yabancı kelimeleri ya hiç anlamaz ya da yanlış anlar, bu da oyunda gülünç durumların oluşmasına neden olur. 2. Dilde Taklit: Oyunda farklı yöre, meslek ve milletlerden oluşan kişiler kendi şiveleri ile taklit edilir. 3. Kelime Oyunları: Cinas ve tevriye sanatına sıkça başvurulur, bu da dinleyicileri güldürür. 4. Atışma ve Kavga: Karagöz ve Hacivat arasındaki diyaloglar, genellikle bir atışma ve kavga üzerine kuruludur.

Hacivat ve Karagöz'ün en yakın arkadaşı Şeyh Küşteri'dir.

Karagöz ile Hacivat'ın kavga etmesinin nedeni, ikisinin arasındaki mizahi ve nükteli konuşmalar sırasında ortaya çıkan yanlış anlamalardır.

Karagöz ve Hacivat'ın hikayesi, Osmanlı döneminde Bursa'da bir cami inşaatında çalışan iki işçi olarak başlar. Olayların gelişimi şu şekildedir: 1. Atışmalar: Karagöz, eğitimsiz olmasına rağmen işini izleyerek öğrenmiş, hazırcevap ve beladan belaya koşan bir karakterdir. 2. İşlerin Aksaması: Bu atışmalar, inşaatın yavaşlamasına ve işlerin gecikmesine sebep olur. 3. Padişahın Kararı: Orhan Gazi, caminin zamanında bitmemesi durumunda mimarın kellesini alacağını söyler. 4. Kuklaların Doğuşu: Karagöz ve Hacivat'ın sevenlerinin çok olduğunu gören Şeyh Küşteri, onları yaşatmak için kuklalarını yapıp, atışmalarını bir oyuna çevirir.

Karagöz ve Hacivat'ın kibarlık öğrenirken kullandıkları konuşma türü, "muhavere" olarak adlandırılan diyalog şeklindedir.

Hacivat'ın en komik sözlerinden biri şu diyalogda geçmektedir: Hacivat: "Karagöz'üm, bugün bir ziyafet var, seni de çağırdılar". Karagöz: "Ziyafet mi? Ne ziyafeti? Yoksa yine benim kafamı mı yiyecekler?". Bu diyalogda Hacivat, Karagöz'ün yanlış anlamalarını ve komik yanılgılarını kullanarak izleyicileri güldürmektedir.

Hacivat Karagöz oyunları, Kıbrıs'ta Büyük Han ve Lefkoşa Suriçi gibi yerlerde sahnelenmektedir. Ayrıca, İzel Seylani tarafından düzenlenen gösteriler, Gaziveren ve Girne bölgesindeki okullar gibi çeşitli yerlerde de gerçekleştirilmektedir.

Karagöz Hacivat oyunu, Yerli Malı Haftası'nda şu şekilde oynanabilir: 1. Perde Kurulumu: Beyaz bir perde kurulur ve arkadan aydınlatılır. 2. Karakterlerin Tanıtımı: Oyunu oynayacak kişi (hayali), Hacivat'ı temsil eden figürü hareket ettirir ve seslendirir. 3. Giriş (Mukaddime): Hacivat, müzik eşliğinde bir semai okuyarak sahneye çıkar ve "Of, hay, Hak!" diyerek perde gazelini okur. 4. Karşılıklı Konuşma (Muhavere): Hacivat'ın "Vay Karagöz'üm, benim iki gözüm merhaba" sözü ile başlayıp karşılıklı konuşma başlar. 5. Asıl Bölüm (Fasıl): Çeşitli tipler, mahalli ağızla Karagöz ile konuşturulur ve olaylar bir yerde düğümlenir. 6. Bitiş: Hacivat, "Yıktım perdeyi eğledim viran, varayım sahibine haber vereyim heman!" diyerek perdeyi terk eder. Bu oyun, doğaçlamaya dayalıdır ve farklı yörelerden karakterlerin taklitleri ile zenginleştirilir.

Karagöz ve Hacivat oyununun en uzun bölümü, "fasıl" bölümüdür.

Karagöz ve Hacivat oyunu, eskiden gölge oyunu olarak oynanırdı. Oyunun oynanışı şu şekildeydi: 1. Giriş (Mukaddime): Hacivat, semai okuyarak sahneye girer ve "Of, hay, Hak!" diyerek gazelini söylerdi. 2. Karşılıklı Konuşma (Muhavere): Hacivat ve Karagöz arasındaki konuşmaların olduğu bölümdü. 3. Asıl Bölüm (Fasıl): Karagöz ve Hacivat dışındaki tipler de sahneye çıkar ve taklit yaparak karşılıklı konuşurlar, olaylar bu bölümde çözülürdü. 4. Bitiş: Karagöz ve Hacivat tartışır, Hacivat "Yıktın perdeyi, eyledin viran. Varayım sahibine haber vereyim hemen" der ve perdeyi terk ederdi. Oyunu, perde arkasında oynatan kişiye "hayali" veya "hayalbaz" denirdi.

Karagöz ve Hacivat'ın resmi, geleneksel çizim tekniklerine uygun olarak çizilir. Ayrıca, Karagöz ve Hacivat tasvirlerinin çizilmemesi gibi bir durum söz konusu değildir; bu karakterler, gölge oyununda kullanılan ve özenle hazırlanan tasvirlerle canlandırılır.

Hacivat Karagöz diyaloglarında "yedim yedim yerim yerim" ifadesi, Karagöz'ün açgözlülüğünü ve doyumsuzluğunu vurgulamak için kullanılır. Örneğin, bir diyalogda Karagöz, Hacivat'a şöyle der: "Biraz insaflı olsan da tabağımı dolmayla doldursan. Pek severim dolmanın yanına köfteyi, ondan sonra pilavı ve şamtatlıyı. İstersen nohuttan, musakkadan, makarnadan ve cacıktan da alsan".

Hacivat ve Karagöz'ün komik olmasının nedeni, aralarındaki zıt karakterlerin diyaloglarında yatmaktadır. Karagöz, okumamış, saf ve dobra bir karakterdir. Bu iki karakterin etkileşimleri, toplumsal olayları ve günlük yaşamı mizahi bir dille ele alarak izleyiciye eğlenceli ve düşündürücü anlar yaşatır.

"Hay Hak: Karagöz Hacivat" filmi, dört yıl boyunca kaybolduktan sonra köylerine geri dönen sakar ikili Hacivat ve Karagöz'ün hikayesini anlatıyor. Köylülerin sevgisini geri kazanmak için herkese yardım etmeye karar veren ikili, iyi niyetle başladıkları her işte büyük bir kaosa sebep olur.

Karagöz, Hacivat'ın en yakın arkadaşıdır.