SinirSistemi

El anatomisinde bulunan ana sinirler şunlardır: Median sinir. Ulnar sinir. Radial sinir. Ayrıca, servikal (boyun) omurlarından çıkan sinirler önce brakial pleksusu oluşturur ve daha sonra ele kadar uzanan 3 sinir olarak ele ulaşır.

Sempatik sinir sistemi, genellikle stresli durumlar, tehlike algıları ve fiziksel aktiviteler sırasında artar. Sempatik sinir sistemini artıran durumlar: Fiziksel tehditler: Yüksek sesler veya ani hareketler gibi acil tehlikeler. Duygusal stres: Tartışmalar, iş baskısı veya mali endişeler. Kronik stres: Uzun süreli sağlık sorunları veya kaygı. Çevresel faktörler: Kalabalık yerler, parlak ışıklar veya kaotik ortamlar. Ayrıca, egzersiz ve hastalık durumları da sempatik sinir sisteminin aktivasyonunu artırabilir.

Kalp kası, sinirsel uyarı ile uyarılmaz; kendi uyarılarını kendisi oluşturabilir. Ancak kalbin çalışması, otonom sinir sisteminin denetimi altındadır.

Aşırı terleme, sinir sisteminin aşırı aktivasyonu nedeniyle ortaya çıkabilir. Bazı sinir sistemi rahatsızlıkları, aşırı terlemeye yol açabilir: Parkinson hastalığı; Otonom nöropati; Felç sonrası durumlar. Aşırı terleme durumunda, altta yatan nedenlerin belirlenmesi ve uygun tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Beyin ve sinir cerrahisi (nöroşirürji) tarafından yapılan ameliyatlardan bazıları şunlardır: Beyin tümörü ameliyatları. Beyin ve omurilik yaralanmaları ameliyatları. Anevrizma ameliyatları. Omurga ve omurilik hastalıkları ameliyatları. Epilepsi ameliyatları. Parkinson hastalığı ameliyatları. Hidrosefali ameliyatları. Karpal tünel sendromu ameliyatı. Cerrahi müdahale, hastalığın türüne ve ciddiyetine bağlı olarak belirlenir ve her hasta için özelleştirilmiş bir tedavi planı oluşturulur.

Hıçkırığın doğrudan bir faydası yoktur. Ancak, bazı teorilere göre, hıçkırık refleksi şu şekillerde faydalı olabilir: Bebeklerin gelişimi: Hıçkırık, bebeklerin emme ve yutma koordinasyonunu geliştirmelerine yardımcı olabilir. Mide havası: Hıçkırık, midedeki fazla havayı çıkarmaya yardımcı olabilir. Hıçkırık genellikle zararsızdır; ancak, 48 saatten uzun sürerse veya sık sık tekrarlıyorsa, altta yatan bir sağlık sorununun belirtisi olabilir.

Otonomik ve somatik refleksler, sinir sisteminin iki farklı bölümüne ait refleks türleridir. Somatik refleks: İskelet kaslarının kasılmasını içerir ve istemli hareketleri kontrol eder. Otonomik (visseral) refleks: Düz kaslar, kalp kası ve bezlere ilişkin olup, bilinç düzeyinde fark edilmez. Otonom sinir sistemi, vücudun hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu kalp atış hızı, kan basıncı, nefes alma ve sindirim gibi otomatik işlevleri kontrol eder.

Denetleyici ve düzenleyici sistemler, vücudumuzdaki sistemlerin düzenli, uyumlu ve sorunsuz çalışmasını sağlar. Bu sistemler iki ana bölümden oluşur: 1. Sinir Sistemi: Merkezi Sinir Sistemi: Beyin ve omurilikten oluşur. Çevresel Sinir Sistemi: Merkezi sinir sistemi ile organlar arasındaki iletişimi sağlar. 2. İç Salgı Bezleri (Hormonal Sistem): Hormon adı verilen özel salgılar üretir. Hormonlar, kan yoluyla taşınarak organların çalışmasını denetler ve düzenler.

Evet, impuls sinapsta kimyasal olarak iletilir. İmpuls, uyarıyı gönderen nöronun akson ucuna ulaştığında, nörotransmitter moleküllerden oluşmuş kimyasal bir sinyale dönüşür. Sinaptik kesecikler içindeki nörotransmitter maddeler, sinaptik boşluğa salınır ve komşu hücre zarındaki reseptörlere bağlanarak impulsun bir hücreden diğerine aktarılmasını sağlar.

Sinir hücresinde iletim, tek yönde gerçekleşir ve her zaman akson ucuna doğru ilerler. İmpuls, akson tepeciklerinde başlar ve akson boyunca devam eder.

Sinir sistemini etkileyen hastalıklarla ilgili slaytlar aşağıdaki kaynaklarda bulunabilir: acikders.ankara.edu.tr. avys.omu.edu.tr. prezi.com. slideplayer.biz.tr. Bu kaynaklar, sinir sistemini etkileyen çeşitli hastalıkların belirtileri, nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi içeren slaytlar sunmaktadır.

Sempatik sinir sistemi, aşağıdaki durumlarda aktif hale gelir: Fiziksel tehditler. Duygusal stres. Kronik stres. Çevresel faktörler. Ayrıca, egzersiz yapma veya hastalanma gibi durumlar da sempatik sinir sistemini harekete geçirebilir.

Pleksus, sinir hareketini çeşitli vücut bölgelerine dağıtmak ve düzenlemek için iletişim merkezleri olarak hizmet eden birbirine geçen sinir ağlarıdır. Bazı pleksusların görevleri: Servikal pleksus: Baş, boyun ve omuzların derisini ve kaslarını innerve ederek hem duyusal hem de motor işlevleri kolaylaştırır. Brakiyal pleksus: Omuz ve üst ekstremiteleri besleyerek çok çeşitli hareketleri ve duyusal işlevleri düzenler. Çölyak pleksus (solar pleksus): Karın ağrısını, bazı sindirim işlevlerini ve fiziksel bedende genel ağrı yönetimini yönetir. Ayrıca, solar pleksus çakrası, evrensel yaşam enerjisini iç organlara dağıtmakla da görevlidir.

Korkunca beyinde şu değişiklikler meydana gelir: Amigdala devreye girer. Hipotalamus sinyal gönderir. Prefrontal korteks ve hipokampüs devreye girer. Bu süreçler, vücudun "savaş ya da kaç" tepkisini harekete geçirir ve vücudu tehlikelere karşı hızla hazır hale getirir.

Retina reseptörleri, ışığı ve renkleri algılayarak beynin işleyebileceği elektrik sinyallerine dönüştürür. Bu süreçte iki ana fotoreseptör türü görev alır: Çubuk hücreler (basil, rod): Hareketi algılar, siyah-beyaz görüşü sağlar ve düşük ışıkta görme işlevini gerçekleştirir. Koni hücreler: Retinanın en keskin odak noktasını sağlar, renkli görmeden sorumludur ve parlak ışıkta etkinleşir. Çalışma prensibi: 1. Işık retinaya çarpar ve çubuk ile koni hücrelerde potansiyeller oluşur. 2. Hiperpolarizasyon gerçekleşir; çubuk ve koni hücrelerinin zar potansiyeli değişir. 3. Sinyaller beyne iletilir; çubuk hücrelerden gelen sinyaller daha az keskin ancak daha hassas, koni hücrelerden gelenler ise daha keskin ancak daha az hassas bir görüntü oluşturur. Önemli bölgeler: Makula: Küçük ayrıntıları detaylı bir şekilde görmeyi sağlar. Fovea: Retinanın en keskin odak noktasıdır, sadece koni hücreleri bulunur. Retina reseptörlerinin sağlıklı çalışması, görme netliği ve gözün ışığa duyarlılığı için kritik öneme sahiptir.

Kardiyoakseleratör terimi, kalp hızını artıran veya hızlanmasına neden olan bir faktörü ifade eder. Bu terim iki ana bileşenden oluşur: "Kardiyo": Kalp ile ilgili olan. "Akseleratör": Hızlandırıcı veya hız artırıcı. Kardiyoakseleratör merkez ise, kalp hızını ve kasılma gücünü artıran, medulla oblongatada yer alan sempatik kardiyak merkezdir. Ayrıca, "kardiyoakseleratör" terimi, daha geniş bir bağlamda, bir durumu hızlandıran veya enerjiyi artıran bir şeyi ifade etmek için de kullanılabilir.

Nöronlar, görevlerine ve şekillerine göre farklı çeşitlere ayrılır. Görevlerine göre nöron çeşitleri: Duyu nöronları. Motor nöronlar. Ara nöronlar. Şekilllerine göre nöron çeşitleri: Tek kutuplu nöronlar. İki kutuplu nöronlar. Çok kutuplu nöronlar.

Tibial sinir, bacak ve ayaktaki bazı kasların hareketlerini kontrol eder: Bacak hareketleri: Gastrocnemius, plantaris ve soleus kaslarının plantarfleksiyonu (ayak bileğinin aşağı doğru bükülmesi). Popliteus kasının diz eklemini "açması" (femurun tibia üzerinde yanal olarak döndürülmesi). Ayak hareketleri: Tibialis posterior kasının ayağın içe dönmesi ve ayak bileğinin plantarfleksiyonu. Flexor hallucis longus ve flexor digitorum longus kaslarının ilgili parmakların fleksiyonu. Ayrıca, tibial sinir ayaktaki çoğu iç kas ve bacağın arka tarafındaki derinin duyusal innervasyonunu sağlar. Tibial sinirin sıkışması, tarsal tünel sendromu olarak adlandırılır ve ayak tabanında duyu değişikliklerine, kas zayıflığına ve israfına yol açabilir.

Kalça bölgesinden geçen başlıca sinirler şunlardır: Siyatik sinir. Femoral sinir. Obturator siniri. Ayrıca, kluneal sinirler de kalça bölgesinde bulunur. Kalça sinirleriyle ilgili bir sorun, ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlük gibi semptomlara yol açabilir.

Nervosum, tıpta "sinir" anlamına gelen Latince bir sıfattır. Ayrıca, "punctum nervosum" (Erb noktası veya boyun sinir noktası) adında, tüm servikal pleksusun kutanöz dallarının birleşip yüzeysel hale geldiği sternokleidomastoid kasının arka sınırında bulunan bir nokta da vardır.