SinirSistemi

"SMPS nöroloji" ifadesi, Türkçe'de bilinen bir tıbbi terim değildir. Ancak, nöroloji beyin, omurilik ve sinir sistemi bozukluklarının tanı ve tedavisi ile ilgilenen tıbbi bir uzmanlık dalıdır. Nöroloji uzmanları, baş ağrısı, inme, epilepsi, Parkinson hastalığı, multiple skleroz, migren ve Alzheimer gibi birçok farklı hastalık ve durumu ele alır. Eğer bu ifade bir bağlamda kullanılıyorsa, daha fazla bilgi veya farklı bir terim sağlanması gerekebilir.

Peroneal kaslar, peroneal sinir tarafından innerve edilir. Peroneal sinir, L4, L5, S1 ve S2 köklerinin posterior divizyonundan oluşur ve popliteal fossa üzerinde siyatik sinirden ayrılır. Peroneal sinir, iki dala ayrılır: Superfisyal (yüzeyel) peroneal sinir. Derin peroneal sinir.

"İnceleme alanına dahil kas grupları normal anatomik sinyal özellikleri ile karakterize olmuşlardır" ifadesi, kasların anatomik yapısının ve sinyal özelliklerinin normal olduğunu ifade eder. Kasların normal anatomik sinyal özellikleri, aşağıdaki özelliklere sahip olmayı içerir: Uyarılabilirlik: Kasların sinir uyarıları ile uyarılabilmesi. Kasılabilirlik: Kasların kasılma yeteneği. Esneyebilirlik: Kasların zarar görmeden uzayabilme kapasitesi. Elastikiyet: Kasların kasıldıktan sonra orijinal formuna dönebilme özelliği. Bu özellikler, kasların sağlıklı çalıştığını ve normal sinyallerle iletişim kurduğunu gösterir.

Spinal kanal, omuriliği çevreleyen kemikler ve bağ dokularının ortasındaki boşluktur. Spinal stenoz (omurilik kanal daralması) ise omurilik kanalının daralmasıyla birlikte sinir kökleri ve omurilik sinir demetinde oluşan sıkışma olarak ifade edilmektedir. Spinal stenoz genellikle bel (lomber) ve boyun (servikal) bölgelerinde görülür. Spinal stenozun belirtileri, daralmanın olduğu bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Spinal stenoz tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavisi, fizik tedavi, steroid enjeksiyonları ve cerrahi yöntemler bulunur.

Supinatör kas, derin (derin) radyal sinir ile innerve edilir. Bu sinir, supinatör kastan çıktıktan sonra posterior interosseöz sinir adını alır. Sinir kökleri öncelikle C6'dan gelir, ayrıca C5 ve olası olarak C7'den de katkı alabilir.

Kraniyofasiyal sinirler, yüz ve baş bölgesindeki kasları ve duyuları kontrol eden kraniyal sinirlerin bir alt grubudur. Bu sinirler şunlardır: Nervus Olfactorius (I): Koku alma duyusunu beyne taşır. Nervus Opticus (II): Görme duyusunu beyne iletir. Nervus Oculomotorius (III): Göz hareketlerini ve göz kapağı hareketlerini kontrol eder. Nervus Trochlearis (IV): Üst oblik kasını innerve eder. Nervus Trigeminus (V): Yüzün duyusunu algılar ve çiğneme kaslarını kontrol eder. Nervus Abducens (VI): Lateral rektus kasını innerve eder. Nervus Facialis (VII): Yüz mimik kaslarını ve tat duyusunu kontrol eder. Bu sinirler, beyin tabanından çıkarak kafatasındaki deliklerden geçerler.

Atlamalı iletim, miyelinli nöronlarda görülen bir iletim türüdür. Sürekli iletim ise miyelinsiz nöronlarda görülür. Özetle: - Atlamalı İletim: Miyelinli nöronlarda, Ranvier boğumlarında, hızlı ve enerji tasarruflu. - Sürekli İletim: Miyelinsiz nöronlarda, tüm zar boyunca kesintisiz.

Sinir boşalmasının (sinir krizi) nedenleri genellikle bireyin yaşam tarzı, çevresi ve genetik faktörleri ile ilişkilidir. İşte bazı nedenler: Yoğun iş yükü ve zaman baskısı. Kişisel ilişkilerde yaşanan sorunlar. Finansal zorluklar ve belirsizlikler. Travma veya kayıplar gibi yaşam olayları. Yetersiz sosyal destek ve yalnızlık hissi. Sağlık sorunları ve kronik hastalıklar. Sinir boşalmasının belirtileri arasında ise aşırı kaygı, yorgunluk, uyku bozuklukları ve sosyal izolasyon yer alır. Sinir boşalması durumunda bir uzmandan yardım almak önemlidir.

Ulnar sinir, elin serçe (beşinci) ve yüzük (dördüncü) parmaklarını etkiler. Ulnar sinir, bu parmakların bükülmesine ve nesnelerin kavranmasına yardımcı olur. Ulnar sinirin zarar görmesi veya sıkışması durumunda, bu parmaklarda uyuşma, karıncalanma, güçsüzlük ve ağrı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Dendrit, nöronda diğer nörondan alınan elektrokimyasal uyartının somaya (hücre gövdesine) iletilmesini sağlayan, dal benzeri yapılardır. Dendritlerin bazı özellikleri: Yapı: Nöronların gövdesinden çıkan, dallanmış yapıdaki uzantılardır. İşlev: Nöronlar ile aralarındaki sinapslar içerisinden geçerek elektrokimyasal uyartının gerekli noktaya ulaşım sağlamasına olanak tanır. Plastisite: Sürekli olarak değişebilme ve yeniden yapılanabilme yeteneğine sahiptir. Hastalıklardaki rolü: Dendritlerin işlev bozuklukları, Alzheimer, Parkinson ve otizm gibi hastalıkların ortaya çıkmasında etkilidir.

Vajinada 8.000 adet sinir ucu bulunmaktadır. Peniste ise 4.000 adet sinir ucu vardır.

EMG (Elektromiyografi) testi, kas ve sinir sistemindeki sorunları tespit etmek için istenir. Bu testin istenme sebeplerinden bazıları şunlardır: Kas zayıflığı. Kas krampları ve titremeler. Ağrı ve karıncalanma. Uyuşma. Kas seğirmeleri ve kramplar. Sinir sıkışmaları (tuzaklama). Bel ve boyun fıtıklarına bağlı sinir basıları. ALS, polinöropati, miyopati gibi kas-sinir hastalıkları. EMG testi, nörolojik hastalıkların teşhisinin yanı sıra, tedavi süreçlerinin izlenmesinde de kullanılır. EMG testi, genellikle bir nöroloji uzmanı veya fizyoloji konusunda uzmanlaşmış bir hekim tarafından yapılır.

Evet, boyun sinir sıkışması karıncalanma yapabilir. Boyun sinir sıkışmasının diğer belirtileri arasında şunlar yer alır: boyun ve omuz arasında lokal ağrı; omuzdan kola, dirseğe ve parmaklara kadar yayılan uyuşma; kol kaslarında zayıflık; boyunu hareket ettirirken artan ağrı ve tutulma hissi. Boyun sinir sıkışmasından şüpheleniliyorsa, bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Evet, gömülü dişler sinirlere baskı yapabilir. Gömülü dişlerin sinirlere baskı yapmasının bazı sonuçları: Dil, dudak veya yüz felci. Uyuşukluk. Sinir hasarı. Gömülü dişlerin sinirlere baskı yapıp yapmadığını anlamak için bir diş hekimine başvurmak önemlidir.

Bezeli sinirsel kezik, tıpta "adéno-nerveux" veya "adéno-nerveuse" olarak tanımlanır. Bu terim, Türkçe'de "bezeli sinirsel kezik" anlamına gelir ve belirli bir tıp terimi olarak kullanılmaktadır. Daha fazla bilgi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Hayır, sinaps ve akson ucu aynı şey değildir. Akson ucu (veya sinir ucu), bir aksonun dallarındaki distal uçlardır. Sinaps ise, bir nöronun aksonu ile diğer bir hücrenin zarı arasındaki birleşme yeridir. Akson ucu, sinapsların oluştuğu bölgelerden biridir.

Peroneal sinirin temel görevleri: Ayak hareketlerini kontrol etme. Duyu iletimi. Yürüyüşü sağlama. Peroneal sinir, bel ve kuyruk sokumundan çıkan sinirlerin birleşmesiyle oluşan siyatik sinirin bir dalıdır.

Üst ve alt motor nöron hastalıkları, merkezî sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin kaybından ileri gelen hastalıklardır. Üst motor nöronlar, alt motor nöronları yürüme veya çiğneme, yutma gibi hareketleri üretmeye yönelik uyarılar gönderir. Alt motor nöronlar, kollar, bacaklar, göğüs, yüz, boğaz ve dildeki hareketi kontrol eder. Amyotrofik lateral skleroz (ALS), üst ve alt motor nöronları etkileyen bir hastalıktır.

Kollarda veya bacaklarda sinir hasarı belirtileri arasında hissedilebilir karıncalanma ve uyuşma yer alır. Bu belirtiler genellikle şu şekillerde kendini gösterir: Kollarda: Kol, el veya parmaklarda hissizlik. Karıncalanma veya "iğne batması" hissi. Kas zayıflığı veya güç kaybı. Kolda veya elde soğukluk hissi. Hareket sırasında ağrı veya rahatsızlık. Bacaklarda: Bacaklarda karıncalanma. Ayakta iğnelenme. Ayak bileğinde veya parmaklarda güç kaybı. Bu belirtiler, sinir sıkışması, dolaşım problemleri, vitamin eksiklikleri, enfeksiyonlar veya nörolojik hastalıklar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Kesin tanı ve tedavi için bir uzmana başvurulması önerilir.

Korkudan tüylerin diken diken olmasının birkaç nedeni vardır: Savaş ya da kaç tepkisi. Evrimsel kalıntı. Ayrıca, güçlü duygular, soğuk hava ve bazı tıbbi durumlar da tüylerin diken diken olmasına neden olabilir.