• Buradasın

    Postmodernizm

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İhsan Oktay anarın romanlarının kurgusal yapısı nedir?

    İhsan Oktay Anar'ın romanlarının kurgusal yapısı, postmodern edebiyatın özelliklerini taşır. Bu özellikler arasında şunlar bulunur: Tarihsel gerçeklikle kurgunun iç içe geçmesi. Güvenilmez anlatıcılar. Metinler arası göndermeler. Belirsizlik ve çok katmanlılık. Oyunsu dil. Anar'ın romanlarında ayrıca fantastik unsurlar, zengin ve renkli insan kadroları ile doğu-batı sentezi de dikkat çeker.

    Postmodernist açılımlar kim yazdı?

    Postmodernist Açılımlar kitabı, Prof. Dr. Yıldız Ecevit tarafından yazılmıştır. Kitap, 2001 yılında İletişim Yayınları tarafından basılmıştır.

    Post-modernizm tiyatroda hangi akıma tepki olarak doğmuştur?

    Postmodernizm, modernizme bir tepki olarak doğmuştur. Modernizm, 19. yüzyılın sonlarından itibaren sanat ve edebiyatta yenilikçi ve radikal bir yaklaşım sergilemiş, geleneksel formları ve anlatıları yıkmıştır.

    Pinhan Elif Şafak ne anlatmak istiyor?

    Elif Şafak'ın Pinhan romanında anlatmak istedikleri şu şekilde özetlenebilir: Varoluşsal sorgulama. Toplumsal sınırlamalar. Cinsiyet kimliği. Tasavvuf felsefesi. Postmodern kurgu. Ayrıca, romanda aşk, eşcinsellik, modernleşme, Doğu-Batı çatışması ve Türkiye’nin güncel toplumsal atmosferinin alegorisi gibi temalar da işlenmiştir.

    Yıldız Ecevit'e göre metinlerarasılığın temel ilkeleri nelerdir?

    Yıldız Ecevit'e göre metinlerarasılığın temel ilkeleri şunlardır: Çoğulculuk: Metinlerarasılık, akıl ve düşün, bilim ve ezoteriğin, teknoloji ve mitosun, burjuva bir dünya görüşü ile toplum dışı bir marjinalliğin eşzamanlı var olduğu bir yaşam biçimidir. Çokseslilik ve çokanlamlılık: Metinlerarasılık, metne yeni anlamlar katılmasını sağlar ve böylece metinde çokseslilik ve çokanlamlılık elde edilir. Oyun: Postmodern metinlerde her şey bir oyun sebebidir; metinlerarasılıkla eklenen ayrışık unsurlar, metnin yapısını bozmaz, aksine onu güçlendirir. Yeniden üretim: Estetik bir biçim olan metinlerarasılık, aslında metnin yeniden üretilmesidir. Referansların açık veya örtük verilmesi: Metinlerarasılık, gönderme yapılan metinlerin açıkça ya da örtük bir şekilde verilmesini içerir.

    Enis Batur hangi akıma mensuptur?

    Enis Batur, postmodern edebiyat akımı içerisinde değerlendirilmektedir.

    Sokal vakası neden önemli?

    Sokal Vakası, akademik çevrelerde ve bilimsel medyada önemli bir yankı uyandırmıştır. Önemi: Postmodern düşüncenin eleştirisi: Fizikçi Alan Sokal, postmodern düşüncenin saçmalıklarını ortaya koymak için bir parodi makale yazmış ve bu makale saygın bir dergi olan Social Text'te yayımlanmıştır. Akademik dergilerin güvenilirliği: Olayın ardından, akademik dergilerde yayımlanan makalelerin güvenilirliği ve editörlerin inceleme süreçleri tartışılmıştır. Akademik cehalet: Beşeri bilimcilerin doğa bilimleri hakkındaki cehaletini gözler önüne sermiştir. Akademik eleştiri: Sokal'ın açıklaması, akademik çevrelerde eleştiri ve suçlamalara yol açmıştır. Türkiye'de de benzer bir olay, 2023 yılında Prof. Dr. Recai Coşkun'un kurgusal bir makale ile hakemli bir dergide yer almasıyla yaşanmıştır.

    Deplasmanda plasebo ne anlatıyor?

    Murat Menteş'in "Deplasmanda Plasebo" şiiri, postmodern bir bakış açısıyla hayatın ve ruh halinin değişkenliğini anlatır. Şiirde, depresyon ve psikolojik sorunlarla mücadele eden bir kişinin iç dünyası, Allah'a yakarışlar ve toplumsal protestolarla birlikte işlenir. Şiirin sonunda, zorluklar karşısında şükretmeyi ve Allah'tan razı olmayı öğrenen şair, "bahtiyarlık" hissine ulaşır. Ayrıca, "Deplasmanda Plasebo", Kaan Boşnak tarafından şarkılaştırılmıştır.

    Kubilay Aktulum resimsel alıntı ne anlatıyor?

    Kubilay Aktulum'un "Resimsel Alıntı - Resimlerarası Etkileşimler ve Aktarımlar" kitabı, resim alanında farklı alıntı/alıntılama biçimlerini ele alır. Eserin temel konuları: Alıntı: İki resim arasındaki ilişkiyi ve bu süreçte ressamların rolünü inceler. Resimlerarasılık: Bir resmin, başka bir sanatçı veya sanatçının eserleri ile kurduğu ilişkileri araştırır. Etkileşim ve Aktarım: Bir resmin, diğer sanatsal biçimlere (müzik, sinema, fotoğraf vb.) etkisini ve bu süreçte göstergelerarası süreçleri ele alır. Kitap, dört temel kavram üzerine kuruludur: "alıntı", "resimlerarasılık", "etkileşim" ve "aktarma".

    Orhan Pamuk'un edebi kişiliği nedir?

    Orhan Pamuk'un edebi kişiliği şu özelliklerle tanımlanabilir: Postmodernist anlayış: Eserlerinde postmodernist teknikleri (metinlerarasılık, çoğulculuk, oyunsuluk, üstkurmaca) kullanmıştır. Doğu-Batı temaları: Romanlarında Doğu-Batı kavramlarını kültürel ve felsefi boyutlarıyla ele almıştır. Çok katmanlılık: Eserlerinde derinlikli yapılar ve çok katmanlı anlatılar oluşturmuştur. Araştırma ve hazırlık: Romanlarını yazmadan önce detaylı araştırmalar yapmış, konuya hakim olmayı önemsemiştir. Tematik çeşitlilik: Eserlerinde din, kadın-erkek ilişkileri, kimlik arayışı, oryantalizm gibi çeşitli temaları işlemiştir. Uluslararası ün: Kitapları birçok dile çevrilmiş ve uluslararası ödüller kazanmıştır. Nobel ödülü: 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür.

    Öncü tiyatro ve dijital çağda gösterim ne anlatıyor?

    Öncü Tiyatro ve Dijital Çağda Gösterim, Prof. Ayşın Candan tarafından yazılmış bir kitap olup, çağdaş sahne serüveninin bütünsel bir görünümünü yansıtırken, oyun sanatının 20. yüzyıl içindeki örneklerini kronolojik bir sıralama yerine belli başlı sıçrama basamakları üzerinden ele alır. Kitapta, "Yönetmenin Ortaya Çıkışı", "Politik Tiyatro", "Törensel Tiyatro", "Dans Tiyatrosu" gibi başlıklar altında 20. yüzyılın oyun sanatı olguları incelenirken, Stanislaviski, Artaud, Brecht ve Grotowski gibi öncülerin akımları arasındaki bağlantılar da ortaya konur. Kitabın ikinci baskısında eklenen "Dijital Çağın Tiyatrosu" bölümünde, dijital kültür, performatif dönüşüm, beden ve bedensel okuryazarlık, yeni uzam anlayışı ve sahnenin arayüz olarak anlamı gibi konular ele alınarak, postmodern dönemin ve dijital teknolojinin tiyatroya etkileri incelenir. Kitap, Craig, Reinhardt, Stanislaviski, Meyerhold, Piscator, Brecht, Artaud, Grotowski, Brook, Bausch ve Wilson gibi sanatçılar çerçevesinde 20. ve 21. yüzyıl başı tiyatrosunda yer alan akımları ve temel kavramları ele alır.

    Üst kurmaca hangi akım?

    Üstkurmaca, postmodern edebiyat akımıyla ilişkilendirilen bir anlatım tekniğidir. İlk kez modern ve postmodern edebiyatla ilişkilendirilmiş olsa da, üstkurmaca ögelerine Cervantes'in "Don Kişot"u gibi eserlerde de rastlamak mümkündür.

    İhtilal yapan adam ve Sandra ne anlatıyor?

    İhtilal Yapan Adam ve Sandra kitabı, Ali Erkan Kavaklı tarafından yazılmış bir romandır. Kitapta, Memo ve Sandra'nın hikayesi üzerinden sempatik bir ihtilalcinin maceraları anlatılmaktadır.

    Yazar Güray Süngu hangi akıma mensuptur?

    Güray Süngü, postmodernizm akımına mensup bir yazardır.

    Varlığın olmadığını savunan yaklaşımlar nelerdir?

    Varlığın olmadığını savunan yaklaşımlar şunlardır: Nihilizm (hiççilik). Taoizm.

    Evangelion ne anlatmak istiyor?

    Neon Genesis Evangelion, genel olarak insanın varoluşu ve evrimi üzerine bir hikaye anlatır. Bazı temalar: Dini ve metafiziksel unsurlar: Kabbala, Ölü Deniz Yazmaları ve İncil'den referanslar içerir. Psikolojik analiz: Karakterlerin duygusal sorunları ve akıl hastalıkları üzerine yoğunlaşır. Varoluşun sorgulanması: Varlığın doğası ve gerçeklik sorgulanır. İnsanlığın geleceği: Human Instrumentality Project ile insanlığın tek bir varlık haline getirilmesi ve çatışmaların sona erdirilmesi hedeflenir. Yönetmen Hideaki Anno, serinin psikolojik yönünü, kendi klinik depresyonu sırasında yaşadıklarını temel alarak şekillendirmiştir.

    Oğuzatay hangi akıma mensuptur?

    Oğuz Atay, postmodernizm akımına mensuptur. Atay'ın eserlerinde düşle gerçeğin karışması, üstkurmacanın ana ilke olması, onu Türk edebiyatında postmodernist eserler veren ilk yazarlardan biri yapmıştır.

    Sherman ve Morimura'nın kendine mal etme bağlamında bedenleri sanatsal bir ifade aracı olarak kullanmaları hangi postmodernist teoriye göndermede bulunur?

    Sherman ve Morimura'nın kendine mal etme bağlamında bedenleri sanatsal bir ifade aracı olarak kullanmaları, postmodernizmin "metaanlatılara yönelik inanmazlık" (Lyotard, 2000) teorisine göndermede bulunur. Postmodernizm, varolan görüntülerin yeniden üretilmesine yönelik olarak kendine mal etme eylemiyle sanatsal söylemde kullanılan bir yöntem olarak dikkat çeker. Bu bağlamda, Sherman'ın çalışmaları kadın klişelerini sorgulayan bir dil oluştururken, Morimura'nın eserleri Japon kültürünü Batı ikonlarıyla birleştiren eleştirel bir tutum sergiler.

    Küçürek öykü hangi akıma aittir?

    Küçürek öykü, belirli bir akıma dahil edilmekten ziyade, öykünün bir alt türü olarak kabul edilir. Dünya edebiyatında “flash fiction”, “short-short story”, “anlık kurmaca” olarak tanımlanan küçürek öykü, Türk edebiyatında ise “minimal öykü”, “çok kısa öykü”, “öykücük”, “kısa kısa öykü”, “kıpkısa öykü” gibi isimlerle anılmaktadır. Küçürek öykünün bazı özellikleri: Kısalık: 750 kelimeden azdır ve tek cümlelik örnekler de bulunur. Yoğunluk: Yoğun ve imgesel anlatım kullanılır, anlam anlatılan şeyde değil, anlatılmayan şeyde ortaya çıkar. Tematik yapı: İnsan yaşamına dair bireyselleşme, yalnızlık, yabancılaşma gibi temalar işlenir. Yapı unsurları: Şahıs kadrosu, zaman ve mekân gibi unsurlar sınırlıdır.

    Geçiş dönemi eserleri hangi akıma aittir?

    Geçiş dönemi eserleri, belirli bir akıma ait değildir; aksine, İslamiyet öncesi ve sonrası kültürlerin iç içe geçtiği bir ara dönemi ifade eder. Bu dönemde ortaya çıkan eserler, Türklerin kitleler halinde İslam dinini benimsemeye başladığı 10. yüzyıl ile divan edebiyatının ortaya çıkmaya başladığı 13. yüzyıl arasında yer alır. Geçiş dönemi eserlerinden bazıları şunlardır: Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip); Atabetü’l-Hakayık (Edip Ahmet Yükneki); Divan-ı Lügat’it Türk (Kaşgarlı Mahmut); Divan-ı Hikmet (Ahmet Yesevi); Dede Korkut Hikâyeleri.