Miras

Çin Seddi'nin konusu, Çin'in kuzeybatısı boyunca uzanan ve dünyanın en uzun savunma duvarı olan bu yapının inşası ve amacıdır. Yapılış amaçları arasında: - Savunma: Moğol ve Türk boylarının saldırılarına karşı ülkeyi korumak. - Göç ve ticareti kontrol etmek: Sınırları belirleyerek göçleri kontrol etmek ve ticareti düzenlemek. - İmparatorluğun birliğini göstermek: Ülkenin tek bir çatı altında birleştiğini içeriye ve dışarıya kanıtlamak. Çin Seddi, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almakta olup, Ming Hanedanı döneminde yapılan onarımlarla günümüze ulaşan kısmı yaklaşık 2.500 kilometredir.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, Yargıtay'da çeşitli açılardan değerlendirilir: 1. Şekil Şartları: Türk Borçlar Kanunu'nun 612. maddesine göre, bu tür sözleşmelerin geçerliliği için miras sözleşmesi şeklinde yapılması gereklidir. 2. Muvazaa İddiası: Sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı, yani 3. kişileri aldatmak amacıyla yapılıp yapılmadığı incelenir. 3. Bakım Yükümlülüğünün Yerine Getirilmesi: Bakım borçlusunun edimini yerine getirmediği iddiaları, sözleşmenin feshi için bir sebep olabilir. 4. Saklı Pay ve Tenkis Davası: Saklı paylı mirasçıların haklarına tecavüz edilmesi durumunda, tenkis davası açılabilir.

Mirasçılardan biri para istemezse, mal paylaşımı gerçekleşemez. Bu durumda, mirasçılardan biri veya birkaçı ortaklığın giderilmesi davası açabilir.

Daha fazla pay alan mirasçılar, mirasçıların zümre sistemine göre belirlenmesiyle ilgilidir. Zümre sistemine göre mirasçıların pay oranları şu şekildedir: 1. Birinci zümre mirasçıları (çocuklar, torunlar) en fazla paya sahiptir ve mirası eşit paylarla paylaşırlar. 2. İkinci zümre mirasçıları (ana ve baba, kardeşler) birinci zümrede mirasçı yoksa pay alırlar ve pay oranları eşittir. 3. Üçüncü zümre mirasçıları (büyük ana ve büyük babalar ve onların çocukları) ancak ikinci zümrede de mirasçı yoksa pay alabilirler ve pay oranları eşittir. Ayrıca, sağ kalan eş de hangi zümre ile birlikte mirasçı olduğuna göre değişen oranlarda pay alır.

Balıkesir'in Susurluk ilçesinde iki kişi miras tartışması sırasında çıkan kavgada hayatını kaybetti.

Ölen birinin bankadaki parası, mirasçıların birlikte hareket etmesi ve gerekli işlemleri tamamlaması durumunda hesaba geçer. Bu süreçte izlenmesi gereken adımlar şunlardır: 1. Veraset ilamı alınması: Sulh Hukuk Mahkemesi veya noterden mirasçılık belgesi temin edilir. 2. Bankaya başvuru: Veraset ilamı ile birlikte paranın bulunduğu banka şubesine başvurulur ve "veraset ilişiği yoktur" yazısı alınır. 3. Vergi ödemesi: Miras ve mülkiyet devri için vergi beyannamesi doldurulur ve vergi ödenir. 4. Paranın çekilmesi: Vergi ödendikten sonra, her mirasçı payını bankadan çekebilir. 10 yıl boyunca herhangi bir başvuru yapılmasa bile, bankadaki para korunur; ancak bu sürenin sonunda para Tasarruf Mevduatı Sigorta fonuna aktarılır.

Evet, vasiyeti olan kişi mallarını istediği kişiye bırakabilir. Kişi, vasiyetname ile mirasçılarından bazılarının mirastan daha çok ya da daha az pay almasını sağlayabilir.

Muvazaa en çok aşağıdaki örneklerde görülür: 1. Miras Muvazaası: Mirasçıların haklarını engellemek amacıyla yapılan muvazaalı işlemler, sıklıkla miras davalarında gündeme gelir. 2. Boşanmada Muvazaa: Boşanma davalarında, taraflardan birinin malvarlığını muvazaalı olarak devrettiği durumlar. 3. Ticari Muvazaa: Şirketlerin veya bireylerin vergi yükümlülüğünden kaçınmak amacıyla yaptıkları muvazaalı işlemler. 4. Gayrimenkul İşlemleri: Taşınmaz satışlarında, gerçek değerinden düşük bedel gösterilmesi gibi durumlar.

Tat Towers, miras kavgası nedeniyle kapalı kalmaktadır. İş insanı Mehmet Salih Tatlıcı'nın 2009 yılında vefatının ardından, mirasçıları arasında başlayan anlaşmazlık sonucu, binanın kullanımı ve yönetimi konusunda uzlaşı sağlanamamıştır. Ayrıca, binanın deprem yönetmeliğine uygunluğu ve inşa izinlerinin doğruluğu gibi teknik ve yasal sorunlar da Tat Towers'ın açılmasını engelleyen faktörler arasında yer almaktadır.

Mülkiyet hakkı, taşınmaz mallar için on yıl süren bir zamanaşımı yoluyla kazanılabilir. Miras yoluyla mülkiyet kazanımı ise kişinin ölümü üzerine herhangi bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden gerçekleşir.

Mirasta öncelik sahibi olan akrabalar, kan hısımları olarak adlandırılan üç zümreye ayrılır: 1. Birinci zümre: Miras bırakanın altsoyu, yani çocukları, torunları ve torun çocukları gibi akrabaları. 2. İkinci zümre: Miras bırakanın ana babası ve bunların altsoyu, yani kardeşleri, yeğenleri ve kardeş torunları gibi akrabaları. 3. Üçüncü zümre: Miras bırakanın büyük ana, büyük babaları ve bunların altsoyu, yani amcaları, halaları, teyzeleri ve dayıları gibi akrabaları. Bu zümrelerden birinci zümre mirasçı varsa, ikinci ve üçüncü zümredeki akrabalar mirasçı olamazlar.

Tenkis davası, mirasbırakanın son yerleşim yeri Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılır.

İİK madde 120 ve 121 birlikte şu şekilde uygulanır: 1. İİK madde 120, mirasçılardan birinden alacağı olan gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin, bu alacağın tahsili amacıyla terekeye dahil bulunan taşınmazların ortaklığının giderilmesi için dava açma hakkını düzenler. 2. İİK madde 121, bu ortaklığın giderilmesi davasının açılabilmesi için icra mahkemesinden yetki belgesi alınmasını öngörür. Bu nedenle, İİK madde 121'in uygulanabilmesi için önce İİK madde 120'ye göre icra takibinin yapılması ve takibin sonuçsuz kalması gereklidir.

Üvey kardeşlerin birbirlerine karşı hakları, İslam hukukuna göre şu şekilde belirlenmiştir: 1. Saygı ve İyi Muamele: Üvey kardeşler, birbirlerine karşı saygı, anlayış ve güzel muamele içinde olmalıdırlar. 2. Nafaka ve Hizmet: Şeri vücub noktasında üvey kardeşler arasında nafaka, hizmet veya itaat gibi konular vacip değildir. 3. Miras Hakkı: Türk Medeni Kanunu'na göre, kan bağı olmayan üvey kardeşler yasal mirasçı sayılmazlar. 4. Evlenme Yasağı: Üvey kardeşler arasında biyolojik bir bağ bulunmadığı için evlenme yasağı yoktur.

Vefat eden bir mimarın yerine yapılması gerekenler şunlardır: 1. Ölüm Belgesi Alınması: İlgili belediye başkanlığından veya nüfus müdürlüğünden ölüm belgesi temin edilmelidir. 2. Veraset İlamı: Sulh hukuk mahkemesinden veya noterden mirasçılık belgesi alınmalıdır. 3. Mal Varlığının Tespiti: Mimarın tüm mal varlıkları, borçları ve alacakları tespit edilmelidir. 4. Borçların Ödenmesi: Miras kalan borçlar, mirasçılara intikal etmeden önce ödenmelidir. 5. Tapu İşlemleri: Gayrimenkul varlıklar için tapu dairelerine başvurularak mirasçılar adına tapu kayıtlarının geçirilmesi sağlanmalıdır. 6. Vergi İşlemleri: Veraset ve intikal vergisi ödenmeli ve vergi dairesine bildirimde bulunulmalıdır. Bu süreçte bir avukattan destek almak, miras intikal sürecini kolaylaştırır ve hakların korunmasını sağlar.

Dahili davalı mirasçıların belirlenmesi için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Ölüm Belgesi ve Mirasçılık Belgesi: Miras bırakanın ölümünü kanıtlayan resmi belgeler ve mirasçılığı gösteren veraset ilamı temin edilmelidir. 2. Kanuni Mirasçılar: Türk Medeni Kanunu'na göre mirasçılar, direkt olarak kanunda belirtilen sıraya göre belirlenir. 3. Vasiyetname: Miras bırakanın vasiyeti varsa, bu belgeye göre de mirasçılar belirlenebilir. 4. Avukat Yardımı: Miras paylaşımı sürecinde hukuki adımların doğru bir şekilde atılması için bir avukattan hukuki yardım alınması önerilir.

Ölen babanın mirasını alt soy olan çocuklar alabilir.

Kadın ölünce mal varlığının kime kalacağı, medeni durumuna ve çocuk sahibi olup olmamasına göre değişir: 1. Evli ve çocuğu yoksa: Eş, mirasın dörtte birini alır, geri kalan dörtte üçünü ise diğer yasal mirasçılar (anne-baba, kardeşler vb.) paylaşır. 2. Bekar ve çocuğu yoksa: Miras, öncelikle anne ve babaya, onlar yoksa kardeşlere kalır. Eğer mirasçı olarak kimse bulunmazsa, mal varlığı devlete geçer.

Evet, bir kişinin genetik mirası üzerinde önemli bir etki yaratır. Genetik miras, canlıların yaşamsal özelliklerini belirleyen genlerin ebeveynlerden çocuklara aktarılmasıdır. Genetik mirasın etkileri arasında belirli hastalıklara yatkınlık, zeka seviyeleri ve cinsiyet belirleyici özellikler gibi durumlar bulunur.

Anne ve babanın reddi miras yapması durumunda çocuğun mirastan faydalanması, mirasın reddi ve miras hukuku kurallarına bağlıdır. Mirası reddeden kişinin üst soyundan önce ölmesi durumunda: Anne ve baba, mirasçı olarak kabul edilmez ve miras, bir üst soy olan büyükanne veya büyükbabaya kalır. Mirası reddeden kişinin üst soyundan sonra ölmesi durumunda: Büyükanne veya büyükbaba mirası önce reddedilen kişiye geçeceği için, bu miras da reddedilmiş sayılır ve çocuk mirastan faydalanamaz. Miras hukuku karmaşık bir alan olduğundan, bir avukata danışılması önerilir.