MentalSağlık

Öğrenilmiş çaresizliğin belirtileri üç ana kategoriye ayrılır: duygusal, bilişsel ve davranışsal. Duygusal belirtiler: - Umutsuzluk ve depresyon. - Yoğun kaygı ve korku hisleri. Bilişsel belirtiler: - Düşük benlik saygısı ve negatif kendilik algısı. - Karar verme zorlukları. Davranışsal belirtiler: - Pasiflik ve harekete geçmeme. - Motivasyon eksikliği ve hedeflere ulaşma isteksizliği. - Sosyal çekilme. Bu belirtiler, bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve profesyonel müdahale gerektirebilir.

SAB tıpta "Sosyal Anksiyete Bozukluğu" anlamına gelir. Sosyal Anksiyete Bozukluğu, bireyin başkaları tarafından yargılanabileceği kaygısını taşıdığı toplumsal ortamlarda, mahcup olacağı ya da küçük düşeceği konusunda belirgin ve sürekli korku duyduğu bir kaygı bozukluğudur.

Suist kişilik bozukluğu, şizotipal kişilik bozukluğu olarak da bilinir ve sosyal ve kişilerarası ilişkilerde akut sorunlar ile bilişsel ve algısal bozulmalar ile karakterizedir. Belirtileri arasında: - Tuhaf inançlar ve büyüsel düşünceler (örneğin, telepati veya altıncı his gibi); - Tuhaf tarzda düşünce ve konuşma (kalıp tarzda, belirsiz, metaforik, aşırı detaylı); - Şüpheci ve paranoid tarzda düşünceler; - Mevcut durumla ilgisiz ya da uyumsuz tarzda duygulanım; - Sosyal ortamlarda aşırı derecede kaygı ve korku. Bu bozukluk, erken yetişkinlik döneminde başlar ve toplumda %1-2 oranında görülür. Teşhis ve tedavi için bir ruh sağlığı uzmanına (psikiyatrist) başvurmak gereklidir.

Psikiyatriye gidince belli olabilecek hastalıklar şunlardır: 1. Depresyon: Sürekli mutsuzluk, enerji eksikliği ve ilgi kaybı gibi belirtilerle kendini gösterir. 2. Anksiyete Bozuklukları: Panik atak, sosyal anksiyete gibi aşırı korku ve endişe durumları. 3. Bipolar Bozukluk: Manik (yüksek enerji) ve depresif (düşük enerji) dönemler arasında geçişler. 4. Şizofreni: Gerçeklikten kopma, sanrılar ve halüsinasyonlar. 5. Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB): Tekrarlayan, istenmeyen düşünceler ve bu düşünceleri hafifletmek için yapılan davranışlar. 6. Yeme Bozuklukları: Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza gibi durumlar. 7. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB): Travmatik olayların ardından yaşanan ruhsal bozukluklar. Bu hastalıkların teşhisi ve tedavisi için bir psikiyatriste başvurulması önerilir.

Majör depresyon, günlük yaşamı derinden etkileyen, yaygın ve ciddi bir duygudurum bozukluğudur. Temel özellikleri: - Sürekli üzüntü, boşluk veya umutsuzluk hissi. - İlgi kaybı ve eskiden zevk alınan aktivitelerden keyif alamama. - Enerji kaybı ve yorgunluk. - Uyku bozuklukları (çok uyuma ya da uykusuzluk). - İştah değişiklikleri (aşırı yeme veya iştah kaybı). - Konsantrasyon güçlüğü. - Ölüm veya intihar düşünceleri. Nedenleri: Genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik faktörlerin bir kombinasyonu sonucu ortaya çıkar. Tedavisi: Psikoterapi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerinin bir kombinasyonunu içerir.

Deli olmanın (akıl sağlığı bozukluklarının) nedenleri genellikle biyolojik, psikolojik ve çevresel etmenlerin bir kombinasyonunu içerir: Genetik yatkınlık. Beyin kimyası. Çevresel stres faktörleri. Alkol ve madde bağımlılığı. Ayrıca, yaş, kronik fiziksel rahatsızlıklar, uyku eksikliği ve ekonomik zorluklar gibi faktörler de risk faktörü olarak kabul edilir. Deli olma belirtileri fark edildiğinde, bir akıl sağlığı uzmanına başvurmak önemlidir.

Aşırı düşünme hastalığı (overthinking), kişinin sürekli ve kontrolsüz bir şekilde belirli konular üzerinde düşünmesi durumudur. Aşırı düşünmenin belirtileri arasında şunlar yer alır: - aynı düşüncelerin sürekli tekrarlanması; - düşünceleri kontrol etmekte zorlanma; - olumsuz senaryolar üretme eğilimi; - geçmiş olayları sürekli analiz etme; - gelecek hakkında aşırı endişelenme; - karar vermekte zorlanma; - uykuya dalmada güçlük çekme; - konsantrasyon sorunları yaşama. Aşırı düşünmenin nedenleri ise kişilik özellikleri, stresli yaşam koşulları, belirsizlik, genetik faktörler, sosyal medya kullanımı gibi çeşitli faktörlere dayanabilir. Tedavi yöntemleri arasında bilişsel davranış terapisi, ilaç tedavisi, mindfulness ve meditasyon gibi teknikler bulunur. Eğer aşırı düşünme sorunu yaşanıyorsa, bir uzmandan yardım almak önemlidir.

Saplantı hastalığı (Obsesif-Kompulsif Bozukluk - OKB) nedenleri karmaşık ve çok boyutlu bir yapıdadır: Genetik faktörler: Ailede OKB veya anksiyete bozukluğu öyküsü olan bireylerde saplantı gelişme riski artar. Beyin kimyası: Serotonin gibi nörotransmitterlerin dengesizliği, saplantıların ortaya çıkmasına yol açabilir. Çevresel faktörler: Travmalar, stresli yaşam olayları ve günlük yaşamın zorlukları saplantıların tetikleyicisi olabilir. Kişilik özellikleri: Mükemmeliyetçi, titiz ve kuralcı kişilik yapısına sahip kişiler OKB'ye yatkın olabilir. OKB'nin kesin nedenleri üzerinde daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Histeri belirtileri genellikle fiziksel, duygusal ve davranışsal boyutlarda ortaya çıkar: Fiziksel belirtiler: - Baş ağrıları; - Aşırı yorgunluk veya enerji eksikliği; - Kas gerginliği ve ağrıları; - Şiddetli karın ağrıları; - Solunum güçlüğü veya hızlı nefes alma; - Vücutta uyuşma veya karıncalanma hissi; - Gözlerde bulanık görme; - Bayılma veya baş dönmesi hissi. Duygusal belirtiler: - Anksiyete ve gerginlik; - Depresyon ve umutsuzluk hissi; - Öfke ve sinirlilik; - Aşırı duygusallık veya duygusal boşluk; - Kendine zarar verme düşünceleri; - İçsel çatışmalar ve kararsızlık. Davranışsal belirtiler: - İlişki sorunları veya sosyal izolasyon; - İş veya okul performansında düşüş; - Alkol veya uyuşturucu kullanımında artış; - İntihar düşünceleri veya girişimleri; - Başkalarını manipüle etme veya dikkat çekme çabaları. Histeri belirtileri gösteren bireylerin tanı ve değerlendirmesi, bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından yapılmalıdır.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), 1960'lı yıllarda Aaron T. Beck tarafından geliştirilen, çağdaş bilimsel temelleriyle güvenilirliği ve etkililiği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir. BDT'nin temel prensipleri: - Düşünce-duygu-davranış ilişkisi: Olayları nasıl algıladığımız (düşüncelerimiz), hissettiklerimizi ve davranışlarımızı doğrudan etkiler. - Olumsuz düşünce kalıplarının değiştirilmesi: BDT, bu olumsuz düşünce kalıplarını değiştirerek, duygusal sorunların üstesinden gelmemize yardımcı olur. BDT süreci: 1. Değerlendirme ve hedef belirleme: Terapist, kişinin sorunlarını ve hedeflerini belirler. 2. Bilişsel yeniden yapılandırma: Danışan, olumsuz düşüncelerini fark eder ve bunları daha gerçekçi ve olumlu düşüncelerle değiştirir. 3. Davranışsal teknikler: Maruz bırakma, rahatlama teknikleri ve aktivite planlaması gibi yöntemlerle davranışlar üzerinde çalışılır. 4. Seanslar arası uygulamalar: Kişi, öğrendiklerini günlük hayatta uygular. BDT'nin kullanıldığı alanlar: Kaygı bozuklukları, depresyon, obsesif-kompulsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, uyku problemleri gibi birçok psikolojik sorunun tedavisinde etkilidir. Kimler için uygundur: Her yaş grubuna uygulanabilir, ancak danışanın değişime açık olması ve terapistle iş birliği yapması önemlidir.

Yabancı müzik dinlemenin birkaç faydası vardır: 1. Dil Öğrenimi: Yabancı müzik dinlemek, özellikle İngilizce şarkılar, kelime ve telaffuz becerilerini geliştirmeye yardımcı olur. 2. Kültürel Anlayış: Farklı kültürlerden gelen müzikler, o kültürün yaşam tarzı ve değerleri hakkında bilgi edinmeyi sağlar. 3. Duygusal Etki: Müziğin duygusal durumu iyileştirici etkisi vardır; hızlı ve enerjik melodiler mutluluk ve motivasyonu artırırken, melankolik şarkılar hüzün ve nostalji hissi yaratır. 4. Odaklanma ve Verimlilik: Bazı araştırmalar, müzik dinlemenin çalışma performansını artırdığını ve odaklanmayı kolaylaştırdığını göstermektedir.

Dolores O'Riordan'ın hastalığı bipolar bozukluk olarak teşhis edilmiştir.

Nurseli İdiz'in hastalığı Tip 1 Bipolar Bozukluk'tur.

Bipolar, ruh halinde aşırı değişimlere neden olan bir zihinsel sağlık sorunudur. Bipolar bozukluğun diğer özellikleri: - Düşünceleri, duyguları, enerjiyi ve davranışları etkiler. - Günlük yaşamı, ilişkileri ve iş performansını olumsuz etkileyebilir. - Genellikle ergenlik döneminin sonlarında veya erken yetişkinlik döneminde başlar. Tedavi yöntemleri: - İlaç tedavisi: Ruh hali stabilizatörleri, antidepresanlar ve antipsikotikler. - Psikoterapi: Bilişsel davranışçı terapi, interpersonal terapi ve aile terapisi. - Yaşam tarzı değişiklikleri: Düzenli uyku, sağlıklı beslenme, stres yönetimi ve düzenli egzersiz. Kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik, beyin kimyası ve çevresel faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Ruh sağlığınızla ilgili endişeleriniz varsa, bir ruh sağlığı uzmanına danışmanız önemlidir.

Bisikletin faydaları şunlardır: 1. Kilo Kontrolü: Yüksek yoğunlukta bisiklet sürmek, sağlıklı kilo yönetimini destekler ve vücut yağ seviyesini düşürür. 2. Kas Gelişimi: Bisiklet, iskelet sisteminin güçlenmesine ve kas kütlesinin artmasına yardımcı olur. 3. Mental Sağlık: Bisiklet sürmek, serotonin seviyelerini artırarak mutluluk hissi yaratır ve stresi azaltır. 4. Kardiyovasküler Sağlık: Kalp kasını güçlendirir, kan dolaşımını artırır ve kötü kolesterol seviyelerini düşürür. 5. Eklem Sağlığı: Eklemlere az stres uygulayan düşük etkili bir egzersizdir, bu nedenle eklem ağrıları ve kireçleme gibi sorunları azaltır. 6. Çevre Dostu Ulaşım: Bisiklet kullanmak, karbon ayak izini azaltarak çevreye olumlu katkı sağlar. Bu faydaların yanı sıra, bisiklet sürmek denge, duruş ve koordinasyonu da geliştirir.

Dik oturmak önemlidir çünkü bu duruş, sağlık ve özgüven açısından birçok fayda sağlar: 1. Fiziksel Sağlık: Dik duruş, omurga üzerindeki yükü dengeleyerek bel, boyun ve sırt ağrılarını önler. 2. Mental Etki: Dik durmak, kendine güven ve özgüven hissini artırır, kişinin kendini daha iyi ifade etmesine yardımcı olur. 3. Solunum ve Dolaşım: Doğru duruş, solunum ve kan dolaşımının sorunsuz devam etmesine katkıda bulunur. 4. Estetik Görünüm: Dik duruş, göğüs, kalça ve bel bölgesinin daha estetik görünmesini sağlar.

Anksiyete, tehlikeli bir hastalık olarak değerlendirilmez; ancak, günlük yaşamı olumsuz etkileyen ve uzun süre devam eden anksiyete durumları, anksiyete bozukluğu olarak değerlendirilebilir ve tedavi gerektirebilir. Anksiyete bozukluğu, kişinin işlevselliğini düşürebilir ve sosyal yaşam, mesleki yaşam ve kişisel yaşam üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Anksiyete belirtileri gösteren kişilerin, bir uzmandan destek alması önerilir.

Nina Simone'un hastalığı bipolar bozukluk idi.

Robert Hatemo'nun hastalığı, anksiyete olarak belirtilmiştir.

Cara adında farklı alanlarda faaliyet gösteren üç farklı platform bulunmaktadır: 1. CARA (Code Analysis and Review Assistant): Bu, Kyle Redelinghuys tarafından geliştirilen bir AI destekli kod inceleme yardımcısıdır. 2. Cara (Sanatçı Sosyal Ağı): Jingna Zhang tarafından kurulan bu platform, sanatçılar ve yaratıcılar için bir sosyal medya ve portföy paylaşım sitesidir. 3. Cara (AI Destekli Mental Sağlık Asistanı): Bu, anonim ve güvenli bir AI destekli mental sağlık sohbet asistanıdır.