Medeniyetler

Hasankeyf, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Dicle Nehri kıyısında kurulmuş, yaklaşık 12.000 yıllık bir geçmişe sahip bir yerleşim yeridir. Hasankeyf'in tarihi ve kültürel dokusunu oluşturan bazı unsurlar: Mimari yapılar: Hasankeyf Kalesi, Ulu Cami, Büyük Saray, Artuklu Köprüsü, Zeynel Bey Türbesi ve El-Rızk Camii gibi önemli yapılar. El sanatları: Taş işçiliği, dokumacılık ve ahşap oyma gibi el sanatları. Dini yapılar: Camiler, türbeler ve medreseler. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler: İlk robotik buluşlar, şifreli kasa ve kilit sistemleri ile termos gibi cihazların temelleri Hasankeyf'te atılmıştır. Kültürel miras: Farklı medeniyetlerin izleriyle çok katmanlı bir mimari dokuya sahiptir. Ilısu Barajı projesi nedeniyle eski yerleşim alanları sular altında kalmış, ancak tarihi yapılar "Yeni Hasankeyf" olarak bilinen Arkeopark alanına taşınmıştır.

Sayı sistemleri, insanların pratik ihtiyaçlarını karşılamak için zamanla gelişmiştir. İşte bazı önemli aşamalar: İlk Çağlar: İnsanlar, günlük yaşamda basit sayma için taşlar, çentikler ve parmaklarını kullanmıştır. Mezopotamya ve Sümerler: MÖ 4000-3000 civarında, Sümerler 60 tabanlı bir sayı sistemi geliştirmiştir. Eski Mısır: Mısırlılar, onluk bir sayı sistemi kullanmış ve sayıları hiyerogliflerle temsil etmiştir. Hint-Arap Sayı Sistemi: Sıfırın keşfi, matematik tarihinde büyük bir dönüm noktası olmuştur. Antik Yunan: Pisagor, Öklid ve Arşimet gibi matematikçiler, geometri ve sayı teorisi alanında önemli katkılarda bulunmuştur. İslam Dünyası: İslam matematikçileri, Hint-Arap sayı sistemini benimseyip yaygınlaştırmıştır. Modern Dönem: 19. ve 20. yüzyıllarda, asal sayılar ve sayı teorisi üzerine önemli çalışmalar yapılmıştır. Sayı sistemleri, farklı medeniyetlerin kendi coğrafi koşulları ve kültürel yapıları doğrultusunda şekillenmiştir.

İlk çağ medeniyetlerinin görsel özellikleri hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, bu medeniyetlerin bazı özellikleri şunlardır: Sümerler: Çivi yazısını bulmuşlar, zigurat adı verilen tapınaklar inşa etmişlerdir. Babiller: Mimaride gelişmişler, Babil Kulesi ve Babil’in Asma Bahçeleri gibi eserler yapmışlardır. Hititler: Hiyeroglif yazısını kullanmış, Anal adı verilen yıllıklar tutmuşlardır. Lidyalılar: Parayı ve sikkeyi icat etmişlerdir. Mısır Medeniyeti: Nil Nehri etrafında ortaya çıkmış, piramitler ve sfenksler gibi anıtlar inşa etmişlerdir. Urartular: Taş işçiliğinde gelişmiş, su kanalları ve mezar odaları yapmışlardır.

Dünyanın ilk üç kralı olarak kabul edilen kişiler hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır, çünkü bu konuda tarihçiler arasında tartışmalar devam etmektedir. Bazı tarihçiler, Iry-Hor veya Namer'in dünyanın ilk kralı olduğunu öne sürmektedir. Mısır'da ise Akrep Kral olarak anılan bir hükümdar, tarih öncesi döneme ait en eski krallar arasında yer almaktadır. Bu nedenle, dünyanın ilk kralları konusunda kesin bir liste sunmak mümkün değildir.

Kırıkkale, herhangi bir medeniyetin başkenti değildir. Ancak, Kırıkkale ve çevresinde çeşitli medeniyetlere ait kalıntılar bulunmaktadır. Örneğin, bölgede Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler ve Romalılar gibi uygarlıkların izleri görülmektedir. Kırıkkale'nin en önemli tarihi ve kültürel merkezlerinden biri, Osmanlı döneminde "Kırık Kal'a" olarak anılan ve zamanla Kırıkkale'ye dönüşen bölgedir. Modern Kırıkkale'nin temelleri ise Cumhuriyet döneminde atılmış ve şehir, özellikle savunma sanayii ve endüstri alanında önemli bir merkez haline gelmiştir.

İnsanların gelişimi ve yerleşimlerinin gelişimi şu şekilde özetlenebilir: İnsanın Evrimi: İlk primatlar yaklaşık 55 milyon yıl önce evrimleşmeye başladı. İnsan, yaklaşık 2,5 milyon yıl önce Afrika'da hominin türlerinden evrildi. Homo sapiens (modern insan), yaklaşık 250.000 yıl önce ortaya çıktı. Yerleşimlerin Gelişimi: Paleolitik Çağ: İnsanlar avcı ve toplayıcı bir yaşam sürdü, giyim için bitki ve hayvan ürünleri kullandı ve ateşi keşfetti. Neolitik Çağ: Tarım keşfedildi ve hayvanlar evcilleştirildi, yerleşik hayat başladı. Kalkolitik Çağ: Aletler bakırdan yapılmaya başlandı, köyler şehirlere dönüşmeye başladı. Tunç ve Demir Çağları: Madenciliğin gelişmesiyle iş bölümüne dayalı şehir yaşamı ortaya çıktı. İnsanların yeni coğrafyalara hareketleri, zorunluluklar veya yaşam koşullarını iyileştirme amacıyla tarih boyunca devam etti.

Evet, Mezopotamya, Doğu ve Batı medeniyetlerinin kaynağı olarak kabul edilir. Mezopotamya, "iki nehir arasındaki topraklar" anlamına gelir ve Dicle ile Fırat nehirleri arasında kalan bölgeyi ifade eder. Mezopotamya'nın etkileri, Batı uygarlığının gelişimine kadar uzanmıştır.

Doğu Akdeniz medeniyetleri denilince akla gelen Antik Çağ uygarlıkları Fenikeliler ve İbraniler'dir. Fenikeliler, Lübnan dağları ile Doğu Akdeniz kıyısı arasındaki bölgede yaşamış, deniz ticareti yapmış ve Akdeniz kıyılarında koloniler kurmuşlardır. İbraniler, Sami asıllı bir kavim olup, önce Suriye-Mezopotamya bölgesinde göçebe yaşamış, daha sonra Filistin'e yerleşmişlerdir.

Age of Empires Mobile'da en iyi medeniyet, oyuncunun oyun tarzına bağlıdır. Çinliler. Moğollar. Britanyalılar. Roma İmparatorluğu. Japonlar. Medeniyet seçimi, aynı zamanda harita yapısı ve rakiplerin seçtiği medeniyetlere göre de değişebilir.

Eski geometri konuları arasında şunlar yer alır: Üçgen ve çokgenlerin alanlarının hesaplanması. Pisagor teoremi. Geometrik cisimlerin hacimleri için formüller. Çapı gören çevre açının dik olması. Açı ölçümü (eski dönemlerde tam olarak geliştirilememiştir). Geometrik eşlik kavramı. Kare piramidin kesik kısmının hacmi. Kotanjant benzeri bir kavram (yapı kirişlerinin eğim hesabında kullanılmıştır). Pi sayısının yaklaşık değerleri. Ayrıca, eski dönemlerde pergel ve çizgilik yardımıyla açıyı üçe bölme, küpün hacmini iki katına çıkarma gibi problemler de ele alınmıştır.

Mezopotamya medeniyetlerinden bazıları şunlardır: Sümerler. Akadlar. Babiller. Asurlular. Mitanniler. Ayrıca, Elam da Mezopotamya medeniyetlerinden biridir.

Meya Mağaraları'nda yaşamış olabilecek bazı topluluklar şunlardır: Farklı medeniyetler. Eski çağlarda yaşayan topluluklar. Meya Mağaraları'nda yaşayan toplulukların tam olarak kim olduğu bilinmemektedir.

Felsefenin ortaya çıkmasına katkıda bulunan dört medeniyet şunlardır: 1. Sümer Uygarlığı: Yazıyı bularak düşüncelerin tarihselleşmesini sağlamışlardır. 2. Mısır Uygarlığı: Matematik, geometri ve astronomi gibi alanlarda ilerlemiş, mitolojik açıklamaların dışına çıkılmasına olanak tanımışlardır. 3. Çin Uygarlığı: Taoculuk (Taoizm) gibi felsefi akımlar, bireyin içsel bilgelikle evrenin sırlarına erişebileceğini savunur. 4. Hint Uygarlığı: İnsanın ruhsal arınması ve isteklerin ötesine geçmesi merkezli felsefeleri, mitolojik ve dini kavramlarla iç içe geçmiştir. Ayrıca, İran Uygarlığı da dualist anlayışlarıyla felsefenin değer tartışmalarında etkili olmuştur.

Anadolu Medeniyet Havzası, Asya’nın en batısında yer alan ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Anadolu’yu ifade eder. Bu havzada yer alan bazı uygarlıklar şunlardır: Hititler. İyonyalılar. Urartular. Frigler. Lidyalılar.

Yedi büyük kadim uygarlık hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, dünyanın en eski ve kadim uygarlıklarından bazıları şunlardır: Sümerler. Antik Mısır. Harappan (İndus Vadisi) Uygarlığı. Çin Uygarlığı. Yunan Medeniyeti. Maya Uygarlığı. Nebati Krallığı.

Mezopotamya medeniyetlerinin bazı benzerlik ve farklılıkları: Benzerlikler: Çok tanrılı din: Mezopotamya medeniyetlerinde din çok tanrılıydı ve insanlar birkaç ana tanrıya ve binlerce küçük tanrıya tapardı. Yazı ve kayıt tutma: Hepsi, çivi yazısı gibi benzer yazı sistemlerini kullanmış ve kayıt tutma geleneğine sahipti. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler: Astronomi, matematik, tıp ve mühendislik alanlarında ilerlemeler kaydetmişlerdi. Farklılıklar: Dil ve sosyal yapılar: Her medeniyetin dili ve sosyal gelenekleri farklıydı. Siyasi yapılar: Sümerlerde şehir devletleri ve rahip-krallar hakimken, Akadlar ve Babillerde merkezi yönetimler vardı. Ekonomik faaliyetler: Bazı medeniyetler tarıma ve sulamaya öncelik verirken, diğerleri ticaret ve savaş alanında öne çıkmıştı.

Adıyaman halkının kökenine dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, bölgenin tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Adıyaman'ın tarih boyunca egemenliği altında bulunduğu bazı medeniyetler: Hitit; Asur; Pers; Seleukos; Kommagene Krallığı; Roma ve Bizans. Ayrıca, 670 yılında Emevi komutanlarından Mansur bin Cavene'nin Adıyaman'ı ele geçirdiği ve bu dönemde Adıyaman Kalesi'ni yaptırdığı rivayet edilmektedir. Adıyaman isminin kökeni hakkında ise çeşitli rivayetler bulunmaktadır.

Asur ve Akadlar aynı değildir, ancak tarihsel olarak ilişkilidirler. Akadlar, Mezopotamya'da yaşayan ve Sümerlerden sonra bölgenin lideri konumuna gelen bir halktır. Özetle: - Akadlar: Sümerlerden sonra Mezopotamya'da güçlü olan ilk halk. - Asur: Akad İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra ortaya çıkan devlet.

Gönen'in eski hali, antik çağlarda "Asepsus" ve "Artemea" olarak adlandırılmıştır. Bazı özellikleri: Tarihî eserler: Kaplıcalar çevresinde bulunan mozaikler, yazılı taşlar, sütun başlıkları ve madeni paralar, Gönen'in yerleşim olarak çok eski bir tarihe dayandığını göstermektedir. Antik altyapı: Roma ve Bizans dönemlerinde bölge, Roma yolları ve su kemerleri gibi altyapı projeleriyle gelişmiştir. Kültürel ve dini merkez: Bizans döneminde Gönen, dini ve kültürel bir merkez olarak bilinmiştir. Osmanlı dönemi: Osmanlı hâkimiyetine girdikten sonra, Bolu yöresinden gelen aşiretlerin yerleşimiyle eski Artemea şehrinin kalıntıları üzerinde şekillenmeye başlamıştır. Modern tarihe geçiş: 1881 yılında ilçe olmuş ve 1885 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur.

Ankara halkının kökeni, tarihsel süreçler boyunca farklı kültürlerin ve medeniyetlerin bir araya gelmesiyle şekillenmiştir. Ankara halkının kökeninin dayandığı bazı yerler: Hititler. Frigler. Galatlar. Ankara, tarih boyunca Hatti, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi birçok medeniyetin egemenliği altında bulunmuştur.