• Buradasın

    Tanık delili sonradan gösterilebilir mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Tanık delili, hukuk davalarında genellikle ilk dilekçede sunulur ve ikinci kez verilmesi yasaktır 12. Bu kural, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 240. maddesi ile düzenlenmiştir 14.
    Ancak, bazı istisnalar vardır:
    • Hukuki veya fiili imkansızlık: Tanıkların vefatı veya tanıklık yapamayacak durumda olmaları gibi nedenlerle yeni bir tanık listesi sunulabilir 14.
    • Delillerin sonradan ileri sürülmesi: Yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa ve süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme yeni delillerin sunulmasına izin verebilir (HMK m.145) 23.
    • Resen araştırma ilkesinin uygulandığı davalar: Babalık davası gibi davalarda yeni tanık listesi verilmesi mümkündür 14.

    Konuyla ilgili materyaller

    Tanık beyanı hükme esas alınır mı?

    Tanık beyanı, hukuk sistemimizde takdiri delil niteliğinde olup, tek başına hükme esas alınamaz. Hakim, tanık beyanlarını serbestçe değerlendirir ve vicdani kanaatine göre hükme esas alıp almayacağına karar verir.

    Tanık gösterme örnekleri nelerdir?

    Tanık gösterme örnekleri şunlardır: 1. Mahkeme Durumu: Hırsızlık vakasında, sanığın suçsuz olduğunu kanıtlamak için, olay sırasında başka bir yerde olduğunu doğrulayacak bir tanığın ifadesi kullanılır. 2. Akademik Araştırma: Bir araştırma makalesinde, belirli bir teoriyi desteklemek için uzman görüşlerine başvurulur; örneğin, diyetin kalp sağlığı üzerindeki etkileri hakkında bir makalede tanınmış bir kardiyologun çalışmalarına atıfta bulunulur. 3. İş Görüşmesi: Adayın referansları, iş etiği ve performansını doğrulamak amacıyla tanık olarak gösterilir; eski çalıştığı işyerinden bir yöneticinin olumlu görüşü bu noktada önemli olabilir. 4. Tarihsel Araştırma: Tarih tezinde, bir olayın veya dönemin doğruluğunu desteklemek için o dönemde yaşamış kişilerin yazışmaları veya günlükleri tanık olarak gösterilebilir. 5. Edebiyatta: Yazar, düşüncesini somutlaştırmak ve inandırıcılığı artırmak amacıyla ünlü bir şairin sözünü tanık gösterebilir; örneğin, Necip Fazıl’ın “Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.” sözü.

    Tanık deliline dayanma süresi ne zaman başlar?

    Tanık deliline dayanma süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftalık cevap dilekçesi verme süresi içinde başlar.

    Tanık deliline dayanmadan tanık dinlenebilir mi?

    Tanık deliline dayanmadan tanık dinlenmesi mümkün değildir. Hukuk mahkemelerinde tanık delili, dava dilekçesinde tanık deliline dayanılması ve tanık listesinin sunulması durumunda geçerli olabilir.

    Hangi durumlarda tanıkla ispat yapılabilir?

    Tanıkla ispat, belirli durumlarda hukuk davalarında delil olarak kullanılabilir: 1. Akrabalar arasındaki işlemler: Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki hukuki işlemlerde tanık delili kabul edilir. 2. Senede bağlanmaması teamül olan işlemler: İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre senede bağlanması alışılmış olmayan hukuki işlemlerde tanıkla ispat yapılabilir. 3. Olağanüstü durumlar: Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemlerde tanık dinlenebilir. 4. İrade bozuklukları: Hukuki işlemlerde irade bozukluğu (hata, hile, ikrah, gabin) iddiaları varsa, tanık dahil her türlü delille ispat yapılabilir. 5. Muvazaa iddiaları: Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları durumunda tanık delili kullanılabilir. Genel olarak tanık beyanı, takdiri bir delil olup, hakimi bağlayıcı değildir ve diğer delillerle desteklenmesi gerekmektedir.

    Tanık listesi kesin süreye tabi mi?

    Evet, tanık listesi kesin süreye tabidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 240. maddesine göre, tanık listesini mahkemeye sunmak için verilen süre bir defaya mahsus olup, bu süre içinde liste sunulmazsa ikinci bir tanık listesi verilemez.

    Tanık beyanları ile yemin delili çelişirse ne olur?

    Tanık beyanları ile yemin delili çeliştiğinde, mahkeme bu durumu değerlendirerek kararını verir. 1. Yemin Delili: Yemin, bir vakıanın doğru olup olmadığı hakkında kişinin namus, şeref ve kutsal saydığı değerler üzerine yaptığı beyandır ve kesin delil olarak kabul edilir. 2. Çelişkinin Değerlendirilmesi: Mahkeme, tanıkların çelişkili beyanlarını karşılaştırarak, hangisinin maddi hakikate uygun olduğunu belirler. Sonuç olarak, tanık beyanları ile yemin delili arasındaki çelişki, davanın seyrini etkileyebilir ve yeni delillerin değerlendirilmesiyle adil bir karar verilmesini sağlar.