İmmünSistem

B ve T lenfositleri arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Üretim ve Olgunlaşma Yeri: B lenfositleri kemik iliğinden köken alır ve kemik iliğinde olgunlaşırken, T lenfositleri kemik iliğinden köken alır ve timusta olgunlaşır. 2. İşlev: B lenfositleri, antikor aracılı bağışıklıkta yer alır ve plazma hücreleri ile hafıza hücreleri olarak iki tipe ayrılır. 3. Hareket: T lenfositleri enfeksiyon bölgesine hareket ederken, B lenfositleri hareket etmez.

Hiperimmunglobulin E sendromu (HIES), aynı zamanda Job sendromu olarak da bilinir, nadir görülen genetik bir hastalıktır. Özellikleri: - Cilt enfeksiyonları: Uzun süreli ve şiddetli cilt enfeksiyonları. - Belirtiler: Egzema, kemik ve diş kusurları, tekrarlayan sinüs ve akciğer enfeksiyonları. - Kan testleri: Yüksek serum IgE seviyeleri ve eozinofil artışı. Nedenleri: STAT3 genindeki genetik bir değişiklik sonucu ortaya çıkar. Tedavi: Enfeksiyonları kontrol altına almak için antibiyotikler, antifungal ve antiviral ilaçlar kullanılır. Prognoz: HIES, ömür boyu süren kronik bir durumdur.

Purin nükleozid fosforilaz (PNP) eksikliği, bağışıklık sistemini etkileyen nadir bir genetik bozukluktur. Özellikleri: - İmmün yetmezlik: T hücrelerinin sayısında azalma (T-lenfopeni) ve lenfosit aktivitesinin düşmesi ile karakterizedir. - Tekrarlayan enfeksiyonlar: Viral, bakteriyel, fungal ve protozoal enfeksiyonlara karşı yatkınlık artar. - Nörolojik semptomlar: Gelişimsel gecikme, kas spastisitesi, ataksi ve entelektüel yetersizlik gibi belirtiler görülebilir. - Otoimmün bozukluklar: Otoimmün hemolitik anemi, idiyopatik trombositopenik purpura, lupus gibi durumlar risk artar. Kalıtım: PNP eksikliği, otozomal resesif bir şekilde kalıtılır, yani bozukluğun ortaya çıkması için her iki ebeveynden de kusurlu genin alınması gerekir. Tedavi: Kemik iliği nakli (HSCT) ve destekleyici tedaviler (intravenöz immünoglobulin, profilaksi) uygulanır.

Ig tıpta "immünoglobulin" anlamına gelir.

Akyuvarlar (lökositler) kemik iliğinde üretilir ve ihtiyaç duyulduğunda çoğalır. Ayrıca, enfeksiyon oluştuğunda akyuvar sayısı artar ve bu hücreler, savunma sisteminde görev almak üzere kanla taşınarak ilgili dokuya ulaşır.

IgA (immünoglobulin A) ve IgE (immünoglobulin E) arasındaki temel farklar şunlardır: - IgA: Mukoza zarlarında bulunur ve vücudu bakteri ve virüslere karşı korur. - IgE: Kandaki konsantrasyonu %1'den azdır ve esas olarak deride bulunur. Bu antikorların her ikisi de bağışıklık sisteminin bir parçasıdır ve farklı işlevlere sahiptir.

B lenfoid hücreler, bağışıklık sisteminin bir parçası olarak antikor üretimi ve humoral bağışıklık yanıtının oluşturulmasında görev alır. İşlevleri şunlardır: - Antijen tanıma: Yüzeylerindeki B hücre reseptörleri (BCR) aracılığıyla spesifik antijenleri tanır ve bağlanır. - Plazma hücresine farklılaşma: Aktive olduklarında plazma hücrelerine dönüşerek büyük miktarlarda antikor (immünoglobülin) salgılarlar. - Hafıza B hücreleri oluşturma: İlk enfeksiyondan sonra uzun süre vücutta kalarak aynı antijenle tekrar karşılaşıldığında hızlı ve güçlü yanıtlar verirler. Ayrıca, B lenfoid hücreler, antijen parçalarını işleyip göstererek T hücrelerine sunabilir ve bu şekilde antijen sunan hücreler (APC) olarak da işlev görebilirler.

TACI (transmembrane activator and calcium-modulator and cyclophilin ligand interactor) eksikliğinin yaygın değişken immün yetmezlik (YDİY) modelindeki farklı klinik spektrumu şu şekilde özetlenebilir: 1. Otoimmün Hastalıklar: TACI eksikliği, romatoid artrit, sistemik lupus eritamatozis gibi otoimmün hastalıklarla birlikte görülebilir. 2. Sindirim Sistemi Bulguları: Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi sindirim sistemine ait bulgular ortaya çıkabilir. 3. Kanser Riski: YDİY'li hastalarda olduğu gibi, TACI eksikliğinde de lenf sistemi ve sindirim sistemi kanserleri daha sık görülür. 4. Pulmoner ve Granülomatöz Hastalıklar: Akciğer ve karaciğer granülomları gibi durumlar gelişebilir. TACI eksikliğinin kalıtım şekli hem otozomal dominant hem de otozomal resesif olabilir.

Fagositoz ve fagilasyon terimleri farklı bağlamlarda kullanılır: 1. Fagositoz: Bir hücrenin diğer bir hücre veya partikülü sitoplazması içine alması sürecidir. 2. Fagilasyon: Bu terim, muhtemelen "fagositoz" kelimesinin yanlış yazımı olabilir.

T hücreleri, bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır ve çeşitli işlevlere sahiptir: 1. Enfeksiyon ve kanserle mücadele: T hücreleri, virüs, bakteri ve kanserleşmiş hücreleri tanıyıp yok eder. 2. Bağışıklık tepkisini düzenleme: Yardımcı T hücreleri, bağışıklık sisteminin tepkisini düzenler ve diğer bağışıklık hücrelerinin çalışmasını koordine eder. 3. Antikor üretimi: Hastalığa neden olan etkenleri zararsız duruma getirmek için antikorların etkinleşmesine yardımcı olur. 4. Hafıza oluşturma: Daha önce karşılaşılan mikropları hatırlayarak, aynı hastalıkla tekrar karşılaşıldığında hızlı ve etkili bir yanıt sağlar. Ayrıca, T hücreleri nakil reddinden, alerjik reaksiyonlardan ve bazı bağışıklık sistemi hastalıklarından da sorumludur.

Süpürasyon ve süpüratif inflamasyon terimleri farklı bağlamlarda kullanılmaktadır: 1. Süpürasyon: Tıp alanında, irin oluşumu anlamına gelir. 2. Süpüratif inflamasyon: Mikroorganizmaların (bakteri veya mantar) vücuda girmesi sonucu ciltte veya vücut boşluklarında meydana gelen enfeksiyonları ifade eder.

İmmünoglobulin A (IgA) ve İmmünoglobulin E (IgE) seviyeleri çeşitli durumlarda yükselebilir: 1. İmmünoglobulin A (IgA): - Yüksek IgA seviyeleri genellikle kronik enfeksiyonlar, karaciğer hastalıkları, enflamatuar bağırsak hastalığı ve bazı kanser türlerinde görülür. - Düşük IgA seviyeleri ise bağışıklık sisteminin zayıflığını ve enfeksiyonlara karşı artan duyarlılığı işaret eder. 2. İmmünoglobulin E (IgE): - Yüksek IgE seviyeleri alerjik reaksiyonlar, parazit enfeksiyonları ve bazı otoimmün hastalıklarda yükselir. - Ayrıca, polen veya evcil hayvan tüyü gibi zararlı olmayan maddelere aşırı tepki verildiğinde de IgE üretimi artar.

Antikor üretimi, vücuda yabancı bir madde (antijen) girdiğinde ilk olarak enfeksiyonun başlamasından sonra birkaç gün içinde başlar.

İmmunsüpresif tedavi çeşitli hastalıklarda uygulanır, bunlar arasında: 1. Otoimmün hastalıklar: Romatoid artrit, lupus, sedef hastalığı gibi. 2. Organ nakli: Nakledilen organın reddedilmesini önlemek için kullanılır. 3. Bazı kanser türleri: Özellikle kemik iliği nakli gibi durumlarda bağışıklık sisteminin düzensizliğini kontrol altına almak için kullanılır. Bu tedavi, doktor kontrolünde ve uygun tedavi şemasında kullanılmalıdır.

Evet, immünglobulin ve antikor aynı şeyi ifade eder. Antikor, glikoproteinler olarak bilinen immünglobulin süper ailesine ait bir moleküldür.

Doğal katil hücreler (NK hücreleri) fagositoz yapamazlar.

Rotamos pasta, kuzu ve buzağılarda görülen viral enfeksiyonlarda immün sistem aktivatörü olarak kullanılır.

Antikorlar, B lenfositleri veya B hücreleri adı verilen özel beyaz kan hücrelerinde üretilir.

Langerhans hücreleri, dendritik hücre olarak adlandırılan bir immün sistem hücresidir.

Rotamos adlı ürün, kuzu ve buzağılarda görülen viral enfeksiyonlarda immün sistem aktivatörü olarak kullanılır. Kullanım şekli: - Buzağılarda günde 1 defa 10 ml, 3 gün boyunca. - Bağışıklık sistemi için günde 1 defa 5 ml, 10 gün boyunca. Şiddetli durumlarda günlük doz, sabah ve akşam yemlerine katılarak kullanılabilir.