İmmünSistem

PNP (purin nükleozid fosforilaz) eksikliği, bağışıklık sisteminin bir bozukluğu olup, birincil immün yetmezlik olarak adlandırılır. Belirtiler: Enfeksiyonlar: Sinüs ve akciğer enfeksiyonları gibi, genellikle fırsatçı organizmaların neden olduğu ciddi enfeksiyonlar. Nörolojik semptomlar: Gelişimsel gecikme, zihinsel yetersizlik, denge ve koordinasyon bozuklukları, kas sertliği. Otoimmün bozukluklar: Otoimmün hemolitik anemi, trombositopenik purpura, tiroidit ve lupus gibi durumlar. Nedenleri: PNP eksikliği, PNP genindeki genetik mutasyonlardan kaynaklanır ve otozomal resesif bir şekilde kalıtılır. Tedavi: Allojenik hematopoetik kök hücre nakli (HSCT) gibi destekleyici tedaviler, enfeksiyon riskini azaltabilir ve nörolojik gelişimi destekleyebilir.

İG, tıpta immünoglobulin anlamına gelir. İmmünoglobulinler, beyaz kan hücreleri tarafından üretilen ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçası olan antikorlardır. İG testi, kandaki immünoglobulin seviyelerini ölçerek bağışıklık sisteminin durumu hakkında bilgi verir. Bazı İG türleri: IgA: Mukozal yüzeylerde koruma sağlar. IgG: Uzun süreli bağışıklık sağlar. IgM: Enfeksiyona ilk tepki veren İG türüdür. IgD: Bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde rol oynar. IgE: Alerjik reaksiyonlarda ve parazit enfeksiyonlarında rol oynar.

Akyuvarlar, enfeksiyon veya yabancı patojenlere karşı vücut savunmasının gerektiği durumlarda çoğalır. Akyuvar sayısının arttığına işaret eden lökositoz, genellikle şu durumlarda görülür: Enfeksiyonlar. Stres. Lösemi ve lenfoma gibi kan veya kemik iliği bozuklukları. Kalp krizi. Normalde bir mm³ kanda 4.000 ila 11.000 arasında akyuvar bulunur. Akyuvarlar, kemik iliğinde üretilir ve mitoz geçirerek çoğalır.

B lenfoid hücreler (B lenfositler), antikor üreterek vücudun humoral (sıvısal) savunmasını gerçekleştirir. B lenfositlerin bazı işlevleri: Antijen tanıma. Klonal çoğalma. Farklılaşma. Hafıza oluşturma. B lenfositler, kemik iliğinde üretilir ve kemik iliğinde olgunlaşır.

Yaygın değişken immün yetmezlik modeli olarak TACI eksikliğinin farklı klinik spektrumu, TACI (transmembrane activator and calcium-modulator and cyclophilin ligand interactor) genindeki mutasyonlarla ilişkili olarak ortaya çıkan semptomları içerir. Bu klinik spektrum şu şekilde özetlenebilir: Otozomal resesif ve dominant kalıtım: TACI eksikliği, hem otozomal resesif hem de dominant olarak kalıtsal olabilir. Hipogamaglobulinemi ve tekrarlayan enfeksiyonlar: Antikor eksikliği (hipogamaglobulinemi) ve sinopulmoner enfeksiyonlar gibi tekrarlayan enfeksiyonlar. Otoimmün hastalıklar: Otoimmün hemolitik anemi, trombositopeni, romatoid artrit ve sistemik lupus eritematozis gibi durumlarla birliktelik. Sindirim sistemi bulguları: Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve malabsorpsiyon. Kanser riski: Lenfoma ve diğer sindirim sistemi kanserlerinin gelişme riskinin artması. Bu semptomlar, TACI eksikliği olan yaygın değişken immün yetmezlik vakalarında görülebilir. Ancak, her hastada semptomlar farklılık gösterebilir.

IgA (İmmünoglobulin A) ve IgE (İmmünoglobulin E) arasındaki temel farklar şunlardır: Bulunduğu Yerler: IgA, mukozal yüzeylerde, tükürük, gözyaşı ve bağırsak salgısı gibi sıvılarda yoğun olarak bulunur. IgE, alerjik reaksiyonlar ve parazit enfeksiyonlarında görev alır ve genellikle serum ve burun yıkamalarında bulunur. Görevleri: IgA, solunum ve sindirim yollarında ilk savunmayı sağlar. IgE, histamin salınımını tetikleyerek kaşıntı, kızarıklık gibi alerji belirtilerine yol açar ve vücudu büyük parazitlere karşı korur. Miktarları: Serum IgA seviyeleri, bağırsak enfeksiyonlarıyla ilişkilidir. IgE/toplam protein oranları, serumdaki değerlerden daha düşüktür. Her iki immünoglobulin türü de bağışıklık sisteminin farklı noktalarında etkili olur ve vücut savunmasında tamamlayıcı roller üstlenir.

T hücreleri, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturur ve bağışıklık yanıtında önemli bir yere sahiptir. Başlıca işlevleri: Enfekte hücreleri yok etme. Bağışıklık yanıtını düzenleme. Bağışıklık belleği oluşturma. Bağışıklık sistemini dengeleme. T hücreleri, kemik iliğinde sentezlenen hematopoitik kök hücrelerden ortaya çıkar ve timüs bezinde olgunlaşır.

Süpürasyon, pü (irin) oluşumudur. Süpüratif inflamasyonun bazı örnekleri: mikroabse; multiple abse; septisemi.

Granülom ve granülasyon dokusu arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Granülom: - Tanım: Bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara veya yabancı maddelere karşı oluşturduğu yuvarlak hücrelerdir. - Oluşum: Genellikle enfeksiyon, otoimmün hastalıklar veya yabancı cisimler nedeniyle oluşur. - Belirtiler: Ağrı, şişlik, ateş gibi semptomlara neden olabilir. 2. Granülasyon Dokusu: - Tanım: Yara iyileşmesi sırasında oluşan yeni bağ dokusudur. - Oluşum: Yara bölgesindeki pıhtının veya eksüdanın iyileşmesiyle ortaya çıkar. - Özellikler: Kırmızı renkli, yumuşak ve kolay kanar; fibroblastlar ve yeni damarlardan oluşur. Özetle, granülom genellikle enfeksiyon veya yabancı maddelere karşı bağışıklık tepkisi olarak oluşurken, granülasyon dokusu yara iyileşmesinin bir parçasıdır ve yeni bağ dokusu ile kan damarları oluşturur.

İmmünoglobulin A (IgA) ve E (IgE) seviyelerinin yükselme nedenleri farklılık gösterir: IgA: Yükselme nedenleri arasında enfeksiyonlar, diyabet, böbrek hastalıkları, bazı ilaçlar ve yetersiz beslenme bulunur. Normal değerler 0,8-3 g/L arasında değişir. IgE: Yükselme nedenleri arasında alerjik reaksiyonlar, parazit enfeksiyonları, astım, kronik enfeksiyonlar, otoimmün hastalıklar ve bazı kan kanserleri yer alır. Normal değerler 0,0002-0,002 g/L arasında değişir. İmmünoglobulin seviyelerinin yükselmesi, bağışıklık sisteminin bir tepkisi olabileceği gibi, altta yatan ciddi sağlık sorunlarının da bir belirtisi olabilir. Bu nedenle, doğru teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Antikor üretimi, antijenin vücuda girmesinden sonra birkaç gün içinde başlar. COVID-19 aşısı sonrası antikor üretiminin başlama zamanı kişiden kişiye farklılık gösterir ve genellikle 1 hafta ile 3 hafta arasında gerçekleşir. Antikor üretimi, vücudun bağışıklık sistemine ve bireysel özelliklerine bağlı olarak değişebilir.

İmmünsüpresif tedavi, etiyopatojenezde immün sistemin yer aldığı hastalıklarda ve doku-organ nakillerinde reddi önlemek için uygulanır. Bazı hastalıklar: Otoimmün hastalıklar: Romatoid artrit, multipl skleroz, myastenia gravis, sedef hastalığı, vitiligo, polianjiitli granülomatozis, sistemik lupus eritematozus, sistemik skleroz/skleroderma, sarkoidoz. Kollojen doku hastalıkları. Sitotoksik kemoterapi. Uzun süreli alerjik astım kontrolü. Böbrek nakli sonrası. Ayrıca, immünsüpresif tedavi, vaskülit tedavisinde de kullanılır.

Natural killer (NK) hücreleri fagositoz yapmaz. NK hücreleri, mikropları doğrudan saldırarak imha etmez; bunun yerine, virüsler tarafından enfekte edilmiş vücut hücrelerine ve kanser hücrelerine saldırır.

Evet, immünglobulin ve antikor aynı şeyi ifade eder. Antikor (antibody) veya immünglobulin; doğada bulunan maddelerin veya canlılara ait hücrelerin üzerinde bulunan ve vücut tarafından tanınan antijen ismindeki biyolojik maddeleri tanıyıp bağlanabilen karmaşık moleküllerdir.

Rotamos Pasta, kuzu ve buzağılarda şu amaçlarla kullanılır: Viral enfeksiyonlarda bağışıklık sistemini aktive etmek. Hayvanların aminoasit ihtiyaçlarını karşılamak. Kullanım şekli: Buzağılarda günde 1 defa 10 ml, 3 gün şeklinde oral olarak kullanılır. Bağışıklık sistemi için günde 1 defa 5 ml, 10 gün şeklinde kullanılır. Şiddetli durumlarda günlük doz sabah akşam olarak kullanılabilir.

Antikorlar, B hücreleri (B lenfositleri) adı verilen özel beyaz kan hücrelerinde üretilir. Bir antijen, B hücresi yüzeyine bağlandığında, B hücresini bölünerek klon adı verilen bir grup özdeş hücreye dönüşmesi ve olgunlaşması için uyarır.

Langerhans hücreleri, dendritik hücre ve makrofaj olarak sınıflandırılan bir immün sistem hücresidir. Bu hücreler, deride (epidermis) ve mukozalarda bulunur. Langerhans hücreleri, kemik iliğinde üretilir ve normal koşullar altında küçük sayılarda oluşur.

Rotamos, kuzu ve buzağılarda görülen viral enfeksiyonlarda bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hayvanların aminoasit ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kullanılır. Kullanım şekilleri: Buzağılar için: Günde 1 defa 10 ml, 3 gün süreyle oral yolla verilir. Bağışıklık sistemi için: Günde 1 defa 5 ml, 10 gün süreyle oral yolla verilir. Şiddetli durumlarda: Günlük doz, sabah akşam yemlerine katılarak kullanılabilir. Yasal mevzuat gereği, Rotamos'un satışı veteriner hekimler dışında yapılmamaktadır.

İmunol, bağışıklık sistemini desteklemek amacıyla kullanılan bir gıda takviyesidir. İmunol'ün bazı faydaları: Yorgunluk ve bitkinliği azaltmaya yardımcı olur. Bağışıklık sisteminin normal fonksiyonunu destekler. Mevsim değişiklikleri, yoğun fiziksel aktivite, kronik stres gibi bağışıklık sistemini zayıflatan durumlarda vücudun koruyucu kalkanını aktif tutmaya yardımcı olur. İmunol'ün farklı formları: İmunol Pastil: Zencefil, zerdeçal, meyan kökü, frenk üzümü, C vitamini ve çinko içerir. İmunol Şurup: Beta-glukan, C vitamini, D3 vitamini ve çinko içerir. İmunol Kapsül: Beta-glukan ve C vitamini içerir. Herhangi bir takviye kullanmadan önce bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Puls tedavisi, farklı alanlarda kullanılan bir tedavi yöntemidir: Diyabetik nöropatik ağrı tedavisinde puls elektromanyetik alan (PEMF) tedavisi. Dermatolojik hastalıklarda pulse steroid tedavisi. Beyin hastalıklarında manyetik puls tedavisi.