Hücreler

Sümüğün içinde epitelyum hücreleri, mikroplar, tozlar ve su bulunur. Sümüğün içindeki mikroplar arasında beyaz kan hücreleri (akyuvarlar) bulunur; bunlar, vücuda bir virüs girdiğinde artar. Sümüğün rengi ve kıvamı, içindeki mikropların varlığına bağlı olarak değişebilir: Renksiz sümük, vücudun polen veya toz gibi maddeleri attığını gösterir. Beyaz renkli sümük, virüse işaret eder. Sarı veya yeşil sümük, ölü akyuvar hücrelerinin biriktiğini gösterir. Pembe veya kırmızı sümük, burun içinde yara oluştuğunu belirtir.

Unipolar nöron, hücre gövdesinden çıkan ve kısa mesafede ayrılan tek bir sapı olan bir nöron türüdür. Bu nöronların özellikleri: Tek uzantı: Unipolar nöronların hücre gövdesinden çıkan tek bir akson benzeri uzantı vardır. Dendrit ve akson: Bu uzantı, dendritik ve aksonal süreçleri oluşturmak üzere dallanır. Duyusal iletim: Çoğu unipolar nöron, duyusal verileri merkezi sinir sistemine taşımakla görevlidir. Yerleşim: Unipolar nöronlar, omurgalılar arasında seyrek bulunurken, omurgasızlarda yaygındır. Unipolar nöronlara örnek olarak, omurgalılardaki dorsal kök gangliyonlarında ve bazı kraniyal sinir gangliyonlarında bulunan nöronlar verilebilir.

Tapetum, çiçekli bitkilerin anterinde, sporojen doku ile anter duvarı arasında yer alan özel bir besleyici hücre tabakasıdır. Başlıca işlevleri: Beslenme: Gelişmekte olan mikrosporlara gerekli besin ve enzimleri sağlar. Polen duvarı oluşumu: Sporopollenin öncülerini salgılayarak polen tanesinin dış tabakasının (exine) oluşumuna katkıda bulunur. Enzim salgılanması: Polen tetradını birleştiren callose bileşiklerini çözen callase enzimini üretir. Gıda depolaması: Gelişmekte olan polen taneleri için besin depolar. İki ana tapetum türü vardır: salgı bezi (sekretuar) ve ameboid (periplasmodial).

Hayır, bakteriler çok hücreli değildir. Bakteriler, tek hücreli mikroorganizma grubudur.

T hücreleri, çeşitli kanser türlerini yok etme potansiyeline sahiptir. Bunlar arasında: Akciğer kanseri; Baş ve boyun kanseri; Böbrek hücresi kanseri; Cilt kanseri; Hodgkin lenfoma; Karaciğer kanseri; Kolon kanseri; Meme kanseri; Mesane kanseri; Mide kanseri; Rahim ağzı kanseri; Rektum kanseri. T hücreleri, özellikle tümör hücrelerine ve vücut hücrelerinin içindeki patojenik organizmalara karşı savunma olan, hücre-aracılıklı bağışıklıkta önemlidir. Ancak, T hücresi tedavilerinin hangi kanser türlerine karşı kullanılabileceği ve etkinliği, kullanılan yönteme ve hastanın durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Akciğerde gaz değişimini sağlayan hücreler tip II epitel hücreleridir. Bu hücreler, alveol köşelerinde yer alır ve sürfaktan sentezleyen fosfolipidden zengin granüller içerir.

Deri kesitinde görülebilecek yapılar, derinin katmanlarına göre değişiklik gösterir. Deri üç ana katmandan oluşur: 1. Üst Deri (Epidermis). - Stratum bazale. - Stratum spinosum. - Stratum granülozum. - Stratum lucidum. - Stratum korneum. 2. Öz Deri (Dermis). - Papiller tabaka. - Retiküler tabaka. 3. Alt Deri (Subcutis). - Yağ ve bağ dokusundan oluşur. Ayrıca, deride kan damarları, lenfatik damarlar, sinir sistemi, yağ ve ter bezleri gibi çeşitli yapılar da bulunur.

Melanosit, insan derisinde melanin pigmentinin sentezini sağlayan hücrelerdir. Başlıca işlevleri: Hücrelerdeki pigment üretimini gerçekleştirmek; Bağışıklık sistemine destek olmak; Duyma, nefes alıp verme, görme yetilerini desteklemek; Vücut dengesinin korunmasına ve uyku düzeninin sağlanmasına katkıda bulunmak. Melanositler, asıl olarak ciltteki epidermis kısmında yer alır, ancak saç derisinde de bulunur.

Asiner hücreler, sindirim enzimleri ve bikarbonat içeren bir salgı üretir. Asiner hücreler tarafından salgılanan bazı enzimler: Amilaz: Karbonhidratları sindirir. Lipaz: Yağları sindirir. Proteaz: Proteinleri sindirir. Ayrıca, pankreasın asiner hücreleri, insülin ve glukagon gibi hormonların üretiminde de rol oynar.

Kalp hücrelerinin yenilenmemesinin sebebi, yetişkinlikte kalp hücrelerinin olgunlaştıkça bölünme yeteneklerini kaybetmeleridir. Kalp hücreleri, insan vücudundaki cilt ve diğer pek çok doku gibi yaralanma sonrası kendilerini onarma kabiliyetine sahip değildir. Ancak, 2009 yılında yayınlanan bir rapor, kalp kası hücrelerinin yenilenme potansiyeline sahip olduğunu ortaya koymuştur. Kalp hücrelerinin yenilenme süreci, kök hücre tedavisi gibi yöntemlerle desteklenmeye çalışılmaktadır.

Korpus luteum, yumurtalıkta oluşan ve gebeliğin erken dönemlerinde progesteron hormonu üretiminden sorumlu olan bir yığın hücredir. Korpus luteumun parçaları: Lutein hücreleri. Korpus luteum bazen sıvı ile dolarak kistik oluşumlara yol açabilir.

Kanser türleri, hücrelerin kontrolsüz çoğalması ve etkilediği organ veya dokulara göre sınıflandırılır. Bazı kanser türleri ve köken aldıkları hücreler: Karsinomlar. Sarkomlar. Lösemiler. Lenfomalar. Melanomlar. Beyin ve omurilik tümörleri. Kanser türleri, genetik mutasyonlar, tütün kullanımı, çevresel toksinler ve sağlıksız yaşam tarzı gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir.

Tek dürbün mikroskobu, diğer bir adıyla monoküler mikroskop, geleneksel iki oküler yerine tek bir oküler kullanan bir mikroskop türüdür. Monoküler mikroskoplar, genellikle daha düşük maliyetli olup, binoküler (dürbün) mikroskoplarla benzer teknik özelliklere sahiptir. Monoküler mikroskoplar, özellikle uzun süre örneklerin gözlemlenmesi gerektiğinde, göz yorgunluğunu azaltmak için tercih edilir.

Klonlanan hücrelerin yaşam süresi, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Örneğin, klonlanan ilk koyun Dolly, yaklaşık 6 yıl yaşamıştır. Klonlanan hücrelerin yaşam süresini etkileyen bazı faktörler: Genetik yaş: Klonlanan hücrenin DNA'sının yaşı, yaşam süresini etkileyebilir. Teknik zorluklar: Klonlama süreci, hücrelerin doğal gelişim süreçlerini tam olarak taklit edemeyebilir, bu da yaşam süresini kısaltabilir. Klonlanan hücrelerin yaşam süresi hakkında kesin bir bilgi vermek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

Epitlokosit terimi, muhtemelen "epitel hücresi" ve "lökosit" kelimelerinin yanlış yazılmış bir birleşimi olarak değerlendirilebilir. Epitel hücreleri, vücudun dış yüzeyini ve iç organlarını kaplayan hücrelerdir. Bu hücreler, koruma, emilim ve salgı gibi işlevler üstlenirler. Lökositler ise beyaz kan hücreleri olarak bilinir ve bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Vücudu enfeksiyonlara karşı korurlar. Eğer farklı bir terim veya kavram hakkında bilgi arıyorsanız, lütfen daha fazla bilgi verin veya terimi yeniden yazın.

Endotel, kan ve lenf damarlarının iç yüzünü oluşturan doku olup, bu dokuyu oluşturan hücrelere de endotel hücre adı verilir. Endotelin temel işlevleri: Kan basıncının düzenlenmesi: Arteriyel sistemde, doku seviyesinde yeterli kan basıncını ve kan akımını sağlar. Vasküler yapının sürdürülmesi: Vasküler düz kas hücrelerinin göçünü ve çoğalmasını önler. Koagülasyonun düzenlenmesi: Koagulasyonu inhibe eder ve lümende oluşan pıhtının çözülmesini sağlar. İltihaplanmanın düzenlenmesi: Damar dışına inflamatuar hücrelerin adezyonunu ve migrasyonunu düzenler. Endotel, 1980’li yıllardan sonra vazoaktif bir rol üstlendiği de tespit edilmiştir.

Histamin, vücudun bağışıklık sistemine ait beyaz kan hücrelerinde doğal olarak üretilir. Ayrıca, histamin içeren bazı yiyeceklerin tüketilmesi ile de vücuda histamin alınabilir. Histamin, vücutta mast hücreleri ve bazofil adı verilen bağışıklık hücrelerinde de depolanır.

Alveolar makrofajlar, akciğerlerin alveollerinde bulunur. Alveoller, üzüm salkımlarına benzer küçük kesecikler şeklinde, gaz alışverişinde aktif olarak yer alan yapılardır.

Çok hücreli organizmalardan türetilmiş hücrelerin vücut dışında üretilmesine hücre kültürü denir. Pratikte hücre kültürü terimi, çok hücreli ökaryotlardan özellikle hayvan hücrelerinden kaynaklanan hücrelerin kültürlenmesi için kullanılmaktadır.

Çekirdeksiz hücreler, yani prokaryotlar, ikiye bölünerek çoğalır. Bu süreçte: DNA döngüsü kopyalanır. Bir kopya, hücrenin her iki tarafına hareket eder. Bu yöntem, çekirdek zarı olmadığı için çekirdek bölünmesi (mitoz) gerektirmez.