Hücreler

Yassı epitel, vücudun belirli bölgelerinde bulunan ince, düz ve çokgen şeklindeki hücrelerden oluşan bir epitel doku türüdür. Skuamöz epitel ise, yassı epitelin bir alt türüdür ve genellikle içi boş organların derisini ve içini kaplayan, düz, balık pulu benzeri hücrelerden oluşur. Yassı epitelin bazı türleri: Tek katlı yassı epitel: Akciğer alveolleri, kan ve lenf damarları gibi yerlerde bulunur. Çok katlı yassı epitel: Deri, ağız ve yemek borusu, vajina gibi bölgelerde bulunur. Skuamöz hücreli karsinom, skuamöz hücrelerde gelişen bir cilt kanseri türüdür.

Sperm içinde bulunan hücreler şunlardır: Spermatozoon (sperm hücresi). Germinal hücreler. Sertoli hücreleri. Ayrıca, sperm içinde çeşitli amino asitler, enzimler, proteinler, fruktoz, C vitamini, sitrat, flavin grubu ve sitrik asit gibi maddeler de bulunur. Sperm, meni (ersuyu) olarak bilinen yoğun kıvamda bir sıvının içinde bulunur.

Eritrosit, tıbbi terim olarak alyuvar anlamına gelir ve kanda en fazla bulunan kan hücreleridir. Eritrositlerin bazı özellikleri: Oksijen taşıma: Akciğerlerden aldıkları oksijeni vücuttaki dokulara taşırlar. Karbondioksit taşıma: Dokularda biriken karbondioksiti akciğerlere geri getirirler. Üretim yeri: Kemik iliğinde üretilirler. Ömürleri: Yaklaşık 120 gün yaşarlar. Görünümleri: Bikonkav disk şeklindedirler ve çekirdekleri yoktur.

Kemiklerin canlı olduğunu anlamanın bazı yolları: Büyüme ve kendini onarma: Kemikler, osteoblast, osteoklast ve osteosit gibi hücreler sayesinde büyür, gelişir ve kendini onarır. Kan hücresi üretimi: Kemik iliğinde kırmızı ve beyaz kan hücreleri üretilir. Mineral depolama: Kemikler, özellikle kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri depolar ve ihtiyaç duyulduğunda kana salar. Dinamik yapı: Kemiklerin iç yapısındaki hücresel aktiviteler, onların dinamik ve canlı bir doku olduğunu gösterir. Bu özellikler, kemiklerin sadece sert bir iskelet yapısı olmadığını, aynı zamanda hayati işlevlere sahip bir organ olduğunu ortaya koyar.

Disse aralığında bulunan hücreler şunlardır: İto (hepatik stellat) hücreleri. Hepatositlerin mikrovillusları. Otonomik sistemin postgangliyonik miyelinsiz aksonları. Tip 1 ve tip 3 kollagen. Ayrıca, Disse aralığı, kan plazmasını da içerir.

Doku çeşitleri ve görevleri: Epitel doku: Vücudun dış yüzeyini kaplar ve iç organları örter. Bağ dokusu: Hücreleri birbirine bağlar, destek sağlar ve beslenmeyi, korunmayı mümkün kılar. Kas dokusu: Hareketi sağlar. Sinir dokusu: Uyarıları alır, iletir ve yanıt oluşturur. Bitkilerde ise dokular iki ana gruba ayrılır: Meristem doku: Sürekli bölünebilen, büyümeden sorumlu dokulardır. Sürekli doku: Meristem dokudan farklı olarak bölünme yeteneğini kaybetmiş ve görevlerine göre farklılaşmış dokulardır.

Testisin içinde bulunan bazı yapılar şunlardır: Seminifer tübüller. Leydig hücreleri. Epididim. Sertoli hücreleri. Germ hücreleri. Ayrıca, testislerin dışında skrotum adı verilen bir deri kesesi bulunur.

Testislerin anatomisi şu şekilde özetlenebilir: Dış katmanlar. Lobüller. Seminifer tübüller. Leydig hücreleri. Epididim. Vas deferens. Testislerin mikroskobik yapısında ayrıca Sertoli hücreleri, germ hücreleri, kan damarları ve sinirler de bulunur. Testislerin yapısı, sperm üretimi ve hormon salgılama gibi işlevleri için özel olarak tasarlanmıştır.

Radyasyondan en çok etkilenen hücreler, hücre bölünmesi sırasında (mitozda) olan ve farklılaşma derecesi düşük olan hücrelerdir. Radyasyona karşı en duyarlı hücre türleri: lenfositler ve lenfoid doku; kan ve kemik iliğindeki kök hücreler; mide, bağırsak epiteli; ovarium ve testisin germ hücreleri; embryonik dokular. Ayrıca, bölünmeme durumunda olan lenfositler de küçük dozdaki radyasyonlara karşı hassastır.

Kandaki üç ana hücre türü şunlardır: 1. Eritrositler (Kırmızı Kan Hücreleri). 2. Lökositler (Beyaz Kan Hücreleri). 3. Trombositler (Pıhtılaşma Hücreleri).

Tus sebili ifadesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: Su sebili: Suyun kolay bir şekilde sıcak veya soğuk olarak akmasını sağlayan bir cihazdır. TUS sebili: Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) ile ilgili bilgi ve kaynakların paylaşıldığı bir Telegram kanalı veya linki ifade edebilir.

Hayır, eritropoietin ve eritrosit aynı şey değildir. Eritropoietin (EPO), böbreklerde üretilen ve eritrosit (alyuvar) üretimini kontrol eden bir glikoprotein hormondur. Eritrosit (RBC) ise, vücutta oksijen taşıma görevini üstlenen, kemik iliğinde üretilen kırmızı kan hücreleridir.

Hayır, sitoloji ve patoloji aynı değildir; patolojinin alt dallarından biridir. Patoloji, hastalıkların vücutta bıraktığı izleri takip eden ve gelişimini inceleyen tıbbi bilim dalıdır. Sitoloji, genellikle kanser teşhisine yardımcı olmak amacıyla kullanılır, ancak aynı zamanda bazı bulaşıcı hastalıkların ve enflamatuar durumların teşhisinde de rol oynar.

Öglena'ya (Euglena) kamçılı hayvan denmesinin sebebi, hareket etmesini sağlayan kamçıya sahip olmasıdır. Öglenalar, tek hücreli, klorofil a ve b taşıyan fotosentetik canlılardır.

Nöronların üç temel görevi şunlardır: 1. Sinyal (veya bilgi) almak. 2. Gelen sinyalleri bütünleştirmek. 3. Sinyalleri hedef hücrelere iletmek.

Kanın sıvı kısmı (plazma) ve katı kısmı (şekilli elemanlar) şu şekilde açıklanabilir: 1. Plazma (Sıvı Kısım): Su: %91-92. Organik Maddeler: %7 (proteinler, karbonhidratlar, lipitler). İnorganik Maddeler: %2 (elektrolitler, hormonlar, enzimler). 2. Şekilli Elemanlar (Katı Kısım): Eritrositler (Alyuvarlar): %99. Lökositler (Akyuvarlar): %1. Trombositler (Kan Pulcukları): <%1.

Kan, atardamar, toplardamar ve kılcal damarlardan oluşan damar ağının içinde dolaşan; akıcı plazma ve hücrelerden meydana gelmiş kırmızı renkli hayati bir sıvıdır. Kanın yapısı: Plazma: Kanın hacminin %55'ini oluşturur ve büyük kısmı sudur. Kan hücreleri: Alyuvarlar (eritrositler): Kana kırmızı rengi veren hücrelerdir ve hemoglobin içerir. Akyuvarlar (lökositler): Vücudun savunma sisteminin hareketli elemanlarıdır. Kan pulcukları (trombositler): Kanın pıhtılaşmasını sağlar. Normal bir erişkinin vücut ağırlığının ortalama 1/13'ünü kan oluşturur.

Hücre çeşitleri iki ana gruba ayrılır: 1. Prokaryot (Prokaryotik) Hücreler: Çekirdek zarı ile çevrili bir çekirdekleri yoktur. Sitoplazmalarında mitokondri gibi zarlı organeller yoktur. Ribozomları zar taşımaz. Kalıtım maddesi olan DNA, sitoplazma içerisinde dağılmış durumdadır. Bakteriler, arkeler ve mavi-yeşil algler bu gruba girer. 2. Ökaryot (Ökaryotik) Hücreler: Gerçek çekirdeğe sahip organizmalardır. Kalıtsal materyal, hücre içerisinde belirli bir zarla çevrilmiş olan çekirdeğin içinde bulunur. Kromozomlar DNA’dan ve proteinden oluşur ve mitozla bölünür. Sitoplazmalarında karmaşık ve zarlı çok çeşitli organeller bulunur. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve protistler bu gruba girer. Ayrıca, tek hücreli (bakteriler, amipler) ve çok hücreli (insanlar, hayvanlar, bitkiler) hücreler de vardır.

Excel'de aynı formülü birden fazla hücreye uygulamak için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir: Otomatik Doldurma (AutoFill) Özelliği: Formülün bulunduğu hücre seçildikten sonra, sağ alt köşesindeki küçük kare (dolgu tutamacı) fareyle tutularak aşağı doğru sürüklenir. Kopyala-Yapıştır: Formül yazılan hücre seçilip Ctrl + C ile kopyalandıktan sonra, uygulamak istenen hücre aralığı seçilip Ctrl + V ile yapıştırılır. Excel Tablosu (Ctrl + T): Veri aralığı tabloya dönüştürülerek formüllerin tüm sütuna otomatik yayılması sağlanır. Klavye Kısayolu (Ctrl + D): Formül, Ctrl + D tuşlarına basılarak tüm sütuna kopyalanabilir. Klavye Kısayolu (Ctrl + R): Formül, Ctrl + R tuşlarına basılarak sağa doğru kopyalanabilir. Ctrl + Enter: Aynı veriyi veya formülü birden fazla hücreye girmek için Ctrl + Enter tuşlarına aynı anda basılır.

Serotonin (5-HT), sinir hücrelerinin ve diğer hücre tiplerinin hücre zarında bulunan 5-HT reseptörlerine bağlanır. 5-HT reseptörlerinin bazıları: 5-HT3: Ligand kapılı bir iyon kanalıdır. Diğerleri: Hücre içi ikinci haberci basamaklarını aktive eden G-protein bağlantılı reseptörlerdir (transmembran ve heptahelical reseptörler olarak da adlandırılır). Serotonin ayrıca, serotonin sentezini ve salınımını düzenlemek için presinaptik nöron üzerindeki oto-reseptörlere de bağlanabilir.