Hadis

Sened ve metin tenkidi arasındaki fark, hadislerin değerlendirilmesinde kullanılan iki farklı yöntemdir. Sened tenkidi, hadisin aktarıldığı râviler zincirinin (sened) incelenmesini içerir. Metin tenkidi ise hadisin içeriğinin, yani metninin, diğer kaynak ve rivayetlerle karşılaştırılarak incelenmesini kapsar.

“Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet ve şefkat göstermede, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşan bir bedene benzer” hadisi Hz. Muhammed (s.a.s.)’e aittir.

Beyhakî, tam adıyla Ahmed bin Hüseyin el-Beyhakî, büyük bir hadis ve fıkıh âlimidir. Hayatı: - 994 yılında Nişabur'a bağlı Beyhak bölgesinde doğdu. - İlk tahsilini Beyhak'ta yaptı ve devrin meşhur âlimlerinden ilim tahsil etti. - Güçlü hafızası ve hadis ilmindeki derin bilgisiyle ilim âleminde tanındı. - 1066 yılında Nîşabur'da vefat etti. Eserleri: - En meşhur eserleri arasında es-Sünenü’l-Kebîr, Delâilü’n-Nübüvve ve Şuâbü’l-Îmân yer alır.

Semia kelimesi iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Hadis İlmi Terimi: "Semi'a" terimi, hadis ravilerinin rivayetin sahih addedilebilmesi için hadis meclislerine beş yaşını tamamladıktan sonra devam ettiklerini ifade eder. 2. Yazılım ve Havacılık Şirketi: "SEMIA" ayrıca şu anlamlara da gelebilir: - PhysioNet Yazılımı: SEMIA, EKG dalga karşılık gelen ST segmenti ek açıklamalar ve tanı parametrelerini görüntüleyen bir yazılımdır. - Havacılık Şirketi: SEMIA, uçak bakımı için titreşim analiz cihazları tasarlayan ve üreten bir Fransız şirketidir.

Hadiste ilk makale, Abdü'l-Hâdî el-Fadlî tarafından yazılan "Kitab-ı Ali" adlı eser olarak kabul edilir.

Hakim Müstedrek (el-Müstedrek alâ el-Sahîheyn) genellikle güvenilir olarak kabul edilir. Ancak, bazı eleştirmenler, kitapta bulunan zayıf, münker ve hatta mevzû rivayetler nedeniyle eseri tenkit etmişlerdir.

"Talip" ve "talib" kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: 1. "Talip" kelimesi, Arapça kökenli olup "isteyen, istekli" anlamına gelir. 2. "Talib" ise hadis usulünde kullanılan bir terimdir ve "hadis talebesi" anlamına gelir.

El-Edebü’l-Müfred kitabı, genel olarak İslam dünyası genelinde her seviye için uygundur. Bu kitap, özellikle alimlerin, ilim öğrencilerinin, vaiz ve hatiplerin edep ve ahlakla ilgili hadisleri okumak istedikleri durumlarda başvurdukları bir kaynaktır.

Lika kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir: 1. Arapça kökenli bir kelime olarak, mürekkep hokkalarına konulan ham ipek anlamına gelir. 2. Hadis ilminde ise, öğrencinin hocasından bir aracı olmadan doğrudan hadis alması anlamında kullanılır.

Tadil durumu iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Hadis İlmi: Tadil, bir hadis ravisinin, adalet ve zabt yönlerinden sahip olduğu kusurlu vasıfları dolayısıyla tenkid edilip güvenilirliğinin belirlenmesi sürecidir. 2. Emlak ve Gayrimenkul: Tadil, tapu siciline başlangıçta doğru olarak yazılmış bir kaydın, sonradan vuku bulan olaylar ile anlam ve önemini yitirmesi veya kapsamında farklılık olması durumunda, malik veya hak sahibinin talebi ile sicildeki kaydın gerçeği yansıtır hale getirilmesi işlemidir.

“Onlar adamsa biz de adamız” ifadesi, önceki büyük ve kâmil zatların küçük görülmesi anlamında kullanılmamalıdır. Bu söz, her devrin insanının Kur’an-ı Kerim ve hadisleri anlamada bir payı olduğunu ve özgüven kazandırdığını ifade eder.

Kütüb-i Tis’a olarak adlandırılan dokuz hadis kitabı dokuz eserden oluşmaktadır.

"İki defa sıkıştık" ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Dini bağlamda: "Mümin bir delikten iki defa sokulmaz" hadisi, bir Müslümanın aynı hataya veya yanılgıya iki kez düşmemesi gerektiğini ifade eder. 2. Olay bazında: "İki defa sıkıştık" ifadesi, İstanbul'da İETT otobüslerinde yaşanan iki olayı anlatan bir haberde kullanılmıştır.

Evet, baba öldükten sonra pişmanlık olabilir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'in bir hadisine göre, ölen bir kişi, daha fazla iyilik yapamamış veya kötülükten vazgeçememiş olduğuna pişman olacaktır. Ayrıca, anne ve babasına karşı kötü davranan bir kişinin, onlar vefat ettikten sonra tövbe etmesi ve pişmanlık duyması da mümkündür.

Berbahari'nin "Şerhu's-Sünne" adlı eseri, Ferrâ el-Begavî'nin derleyip şerhettiği hadislerden oluşan bir kitaptır. Bu eserde, sünnetin ihyası hedeflenmiş ve hadisler isnadlarıyla birlikte yer almıştır. "Şerhu's-Sünne" ayrıca, sünnet ve itikatla ilgili muhtasar kitapların en genişlerinden biri olarak kabul edilen bir risale adıyla da anılmaktadır.

"Suhbet can" ifadesi, iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. Hadis İlmi Terimi: "Suhbet" kelimesi, hadis ilminde "Hz. Muhammed'i mümin olarak görmek şerefine nail olmak" anlamında kullanılır. 2. Sohbet Siteleri: "Can Sohbet" veya "Canlar Sohbet" gibi ifadeler, internet üzerinde insanların bir araya gelerek sohbet ettiği, yeni insanlarla tanıştığı ve anlık etkileşimler yaşadığı platformları ifade eder.

Evet, râviler güvenilir kabul edilir eğer belirli şartları taşıyorlarsa. Bu şartlar şunlardır: 1. Adalet: Râvinin din ve dünya işlerinde dürüst, kötülüklerden uzak, İslam dininin emirlerine bağlı ve yasaklarından kaçınan bir kimse olması gerekir. 2. Zabt: Râvinin hafızasının güçlü olması ve ezberlediği bir hadisi, başkasına rivayet edinceye kadar hiç değiştirmeden hafızasında tutması. 3. Akıllı ve Bulûğa Ermiş Olmak: Râvinin akıl sahibi olması ve ne rivayet ettiğini bilmesi. Bu üç şartı kendisinde taşıyan bir râvi, hadisi kabul edilen, güvenilir (sika) kimselerden sayılır.

Cidali ve cidalci kelimeleri, Fıkıh ve hadis kitaplarında geçen terimlerdir. Cidali kelimesinin ilk anlamı "savaş" olarak belirtilmiştir. Cidalci ise "şiddetle tartışan, fikirlerini ısrarla savunan ve o yolda mücadele eden kimse" anlamına gelir.

ASR, "kayma önleyici düzenleme" anlamına gelir ve Türkçe'de "çekiş kontrol sistemi" veya "anti patinaj sistemi" olarak bilinir. ASR'nin temel işlevleri: Tekerleklerin kaymasını ve patinaj yapmasını önler. Tek bir tekerlek kaydığında, o tekerleğe fren uygulayarak aracın dengesini korur. Motorun güç çıkışını ayarlayarak tekerleklerin çekiş gücünü optimize eder. ASR, her türlü yol ve hava koşulunda çalışarak güvenli bir sürüş sağlar.

“İşretü’n-Nisa” adlı eser, İmam Nesâî’ye aittir.