Felsefe

Kıbrıslı Zeno'nun mutluluk anlayışı, ölçülü ve doğaya uygun yaşamak temelinde şekillenir. Zeno, Stoa felsefesinin kurucusu olarak, insanın kendi bilgece kararlarıyla ve erdemli davranışlarıyla mutluluğunu inşa edebileceğini savunur.

Musibetin en büyüğü olarak, Sehl b. Abdullah Tüsterî'ye göre, âhiret ve dünya işiyle meşgul olmayıp, boş oturmak kabul edilir.

Septisizm, her tür bilgi savını kuşkuyla karşılayan ve kesin bir bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığını savunan felsefi görüştür.

A priori ve a posteriori, felsefede bilgi, gerekçelendirme veya argüman türlerini ampirik kanıt veya deneyime güvenerek ayırt etmek için kullanılan Latince ifadelerdir. A priori bilgi, deneyimden bağımsız olan bilgidir. A posteriori bilgi, deneysel kanıta dayalı olan bilgidir. Bu terimler, ilk olarak Aristoteles'in "Organon" adlı eserlerinde yer almış ve popüler hale getirilmesi Immanuel Kant'ın "Saf Aklın Eleştirisi" adlı eseriyle olmuştur.

Küçük Prens kitabı, 6 yaş ve üzeri çocuklar için uygundur çünkü: 1. Soyut kavramları anlama: Kitap, çocukların soyut kavramları anlamalarına yardımcı olur ve hayal güçlerini geliştirir. 2. Felsefi mesajlar: Hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden, hayatın derin anlamlarını işleyen bir eserdir. 3. Eğitici değerler: Kitapta dostluk, sevgi, sorumluluk gibi değerler işlenir ve bu da çocukların kişisel gelişimine katkı sağlar.

Epiktetos'un köle olmasının nedeni, ebeveynlerinin borcunu ödemek için onu satmaları olarak öne sürülmektedir.

Jean-Jacques Rousseau, çeşitli alanlarda önemli fikirler öne sürmüş bir filozoftur. Başlıca savunduğu görüşler şunlardır: 1. Toplum Sözleşmesi: Rousseau, toplumun nasıl yönetileceğine ilişkin olarak halk ile egemen (devlet) arasında yapılan bir anlaşmayı savunur. 2. Genel İrade: Bireylerin kendi kişisel istekleri yerine toplumun ortak çıkarlarını temsil eden bir genel iradeyi savunur. 3. Eşitlik ve Özgürlük: Doğa durumundaki insanların eşit ve özgür olduğunu, uygar toplumların ise bu eşitliği bozduğunu savunur. 4. Eğitim: Çocuk merkezli bir eğitimi savunur ve eğitimin bireyin toplumdaki yerini belirlediğini düşünür. 5. Sivil Din: Dinlerin insanlar üzerinde erdeme yönlendirdiği ölçüde eşit olduğunu ve insanların içinde yetiştikleri dine uymaları gerektiğini savunur.

Felsefede paradigma değişimi, bir düşünce sisteminin yerini yeni bir anlayışa bırakması sürecidir. Paradigma ise, bireylerin ve toplumların dünyayı nasıl gördüğünü ve yorumladığını belirleyen temel inançlar, varsayımlar ve yaklaşımlar bütünüdür. Bu kavram, Thomas Kuhn'un bilim felsefesine yaptığı katkılarla popülerleşmiştir.

İnsan vücudu ile dünya arasındaki bazı benzerlikler şunlardır: 1. Karmaşık Yapı: Hem insan vücudu hem de dünya, karmaşık sistemler ve düzenlerden oluşur. 2. Döngüsel Sistemler: İnsan vücudundaki kan dolaşımı ve hücresel döngüler, dünyadaki su ve karbon döngülerine benzer. 3. Enerji Dönüşümü: İnsan vücudu besinleri enerjiye dönüştürürken, yıldızlar da enerji üretir ve bu enerji çevreye ışık ve ısı olarak yayılır. 4. Adaptasyon ve Evrim: Hem vücut hem de dünya, çevresel koşullara göre evrim geçirir ve adapte olur. 5. Ağ Yapıları: İnsan beynindeki nöron ağı ile evrenin kozmik ağı arasında yapısal benzerlikler bulunmaktadır.

Aporia, genel olarak konuşmacının konunun hangi yönü takip etmesi gerektiği, konuya nereden başlanıp nerede bitirileceği, ne deneceği hakkında yolunu yitirdiği durumun adı olarak tanımlanır. Ayrıca, aporia şu anlamlara da gelebilir: bir tartışmanın herhangi bir sorundan dolayı sonuca varamaması durumu; çıkmaz, çıkmaz sokak; bir hedefe ulaşmayı veya bir sorunu çözmeyi engelleyen zorluk veya engel. Etimolojik olarak, "aporia" kelimesi, Yunanca ἀπορία kelimesinden gelir ve "geçişin olmaması", "çıkmaz", "geçişte zorluk", "şaşkınlık" anlamlarına gelir.

Hannah Arendt, 20. yüzyılın en etkili siyaset filozoflarından biri olarak kabul edilir ve önemli olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Totalitarizm ve Özgürlük Üzerine Çalışmaları: Arendt, totalitarizm, özgürlük, insan hakları ve bireyin kamusal alandaki rolü gibi konularda derin analizler yapmıştır. 2. Felsefi Yaklaşımı: Arendt, felsefi bir sistem kurmaktan ziyade, insanlık tarihinin kırılma noktalarını anlamaya ve bu kırılmaların birey üzerindeki etkilerini sorgulamaya odaklanmıştır. Bu yaklaşımı, modern siyaset teorisine yeni bir soluk getirmiştir. 3. "Kötülüğün Sıradanlığı" Kavramı: Arendt, Eichmann'ın Kudüs'teki yargılanmasını gözlemleyerek, "kötülüğün sıradanlığı" kavramını ortaya koymuş ve ahlaki sorumluluk ile bireysel eylemler üzerine çarpıcı bir tartışma başlatmıştır. 4. Akademik ve Toplumsal Etkisi: Arendt'in fikirleri, yalnızca akademik çevrelerde değil, aynı zamanda toplumsal ve politik tartışmalarda da yankı bulmuş, birçok aktivist ve sivil toplum hareketi tarafından benimsenmiştir.

Spiritüalizm, Latince "ruh" anlamına gelen "spiritus" sözcüğünden türetilmiş olup, ruhçuluk anlamında kullanılır. Temel prensipleri: - Ruh denilen manevi bir unsurun varlığını kabul eder. - Maddi dünyanın ötesinde bir gerçekliğin var olduğunu savunur. - İnsanın maddi varlığının ötesinde bir ruhsal boyutunun olduğu ve bu boyutun gelişimine odaklanılması gerektiği inancına dayanır. Spiritüalizmin farklı yorumları arasında, reenkarnasyon kabulü ve felsefi yaklaşımlar gibi farklılıklar bulunur.

Realizm (gerçekçilik), varlığın insan zihninden bağımsız ve nesnel olarak var olduğunu savunan felsefi bir akımdır.

Butler'ın kitapları farklı konulara odaklanmaktadır: 1. "Özgür Toplumun Temelleri" Kitabı: İngiliz iktisatçı Eamonn Butler tarafından kaleme alınan bu eser, liberal düşünce etrafında bireysel özgürlüğün toplumsal gerekliliğini anlatmaktadır. 2. "Kırılgan Hayat" Kitabı: Judith Butler'ın bu eseri, 11 Eylül saldırılarının ardından yas ve şiddetin kamusal alandaki etkilerini değerlendirmektedir. 3. "Cinsiyet Belası" Kitabı: Bu kitapta Butler, toplumsal cinsiyet ve performans kavramını ele almış, cinsiyetin kültürel olarak zaman içerisinde şekillendiğini savunmuştur.

Filozof, varlık, bilgi, değerler, akıl, zihin ve dil gibi çeşitli temel konular hakkında düşünen, sorgulayan ve bu konularda derinlemesine teorik argümanlar geliştiren kişidir. Diğer anlamları: - Felsefe yapan kimse. - Hikmeti seven, bilgelik dostu (Yunanca kökeninden).

A'mâk-ı Hayâl, Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi tarafından 1910 yılında yazılmış bir eserdir ve Vahdet-i Vücûd inancını anlatır. Eserde, başkahraman Râci'nin varlık, alem, ruh, ölüm, hayat gibi varoluşsal kavramları anlama ve ruhunu huzura kavuşturacak bilgiye ulaşma çabaları anlatılır. A'mâk-ı Hayâl, aynı zamanda Doğu-Batı medeniyetinin bir çatışma anlatısı olarak da değerlendirilebilir.

Kınalızade Ali Efendi'nin ahlak anlayışı, Osmanlı-Türk ahlak anlayışının en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Temel ilkeleri: 1. Eğitim: Kınalızade, döneminin yaygın görüşünün aksine kız çocuklarının eğitim ve din eğitimine önem vermiş, onların okuma yazma öğrenmelerini tasvip etmiştir. 2. Adalet: Adaletin ilk şartının, yaratıcıya şükretmek için çalışmak ve hizmet etmek olduğunu savunmuştur. 3. Erdemler: Ahlakı, hikmet, adalet, iffet ve yiğitlik gibi erdemler üzerine kurmuştur. 4. Mutluluk: Ahlakın nihai amacının mutluluk olduğunu, bu mutluluğun ise doğru bir inanç ve iyi eylemlerle kazanılacağını belirtmiştir.

Obje ve nesne kavramları farklı anlamlara sahiptir, ancak birbirleriyle ilişkilidir. Obje, beş duyu ile algılanabilen, üç boyutlu ve temas edilebilen tüm cansız varlıkları ifade eder. Nesne ise, programlama dizilerinde kullanılan bir terimdir ve nesne-yönelimli programlamada, basit yapılı blok programları olarak kullanılır. Ayrıca, dil bilgisi ve felsefede de farklı anlamlarda kullanılır: - Dil bilgisinde: Geçişli fiili bütünleyen yalın veya belirtme durumunda bulunan tümleç. - Felsefede: Öznenin dışında kalan her konu.

En ünlü manifestolardan biri, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto 'dur.

Mutedillik ve itidal kavramları aynı şeyi ifade eder. İtidal, aşırı olmama, tam gerektiği kadar olma, orta hâlde bulunma ve ölçülü olma anlamlarını taşır.