Efsane

Keloğlan, Aykız'ı kurtarmak için devin kalesine gider ve sihirli tarağı kullanarak bir ormana dönüşmesini sağlar. Ayrıca, "Keloğlan ve Aykız" masalında Keloğlan'ın, Aykız'ı iyileştirmek için vezir ve adamlarıyla mücadele ettiği de belirtilmektedir. Bu bilgiler, "Keloğlan ve Aykız" adlı masal veya filmdeki olaylardan alınmıştır.

Persephone'nin hikayesi, Yunan mitolojisinde Zeus ile Demeter'in kızı olan Persephone'nin Hades tarafından kaçırılmasını ve sonrasında yaşadıklarını anlatır. Olayların özeti: Kaçırılma: Persephone, çiçek toplarken gördüğü nergis çiçeğine doğru ilerlerken Hades'in siyah atlı arabası yer yarılarak ortaya çıkar ve Persephone'yi kaçırır. Yeraltı Dünyası'na Uyum: Hades, Persephone'ye nar ikram eder ve Persephone bundan yer, bu da onun yeraltı dünyasına bağlı kalmasını sağlar. Annesiyle Kavuşma: Demeter, kızını bulamayınca dünyayı kuraklığa boğar. Sembolizm: Persephone'nin hikayesi, yaşam ve ölüm, kış ve bahar arasındaki dengeyi temsil eder; yeryüzüne döndüğünde bahar gelir, yeraltına geri döndüğünde ise kış başlar.

Urfa Kalesi'nin hikayelerinden biri, Hz. İbrahim ile ilgilidir. Zaman içinde İbrahim büyür ve yöre halkını tek tanrı inancına davet eder. Urfa Kalesi, bu efsane ile birlikte dini yönden çok özel bir anlam kazanır ve kutsal sayılan özel bir kale haline gelir. Urfa Kalesi'nin yapım tarihi tam olarak bilinmese de, kalenin büyük bir kısmının Roma dönemine ait olduğu düşünülmektedir.

Karagül'ün hikayesi kısmen gerçek, kısmen efsaneye dayanmaktadır. Gerçek olan kısım, Karagül'ün sadece Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde doğal olarak yetişmesidir. Bu hikaye, Karagül'ü aşkın, sadakatin ve derin bağlılıkların sembolü haline getirmiştir.

Tiamat, Babil yaratılış destanı Enuma Elish'e göre, Marduk tarafından yok edilmiştir. Bunun sebebi, Tiamat'ın, ilk nesil tanrıları doğurduktan sonra, çocuklarının kendisini öldürmeyi ve tahtına el koymayı planladıklarını düşünerek onlarla savaşmaya başlaması ve bu savaşta Marduk tarafından yenilgiye uğratılmasıdır. Ayrıca, bazı yorumlara göre Tiamat'ın yok edilmesi, Sümer mitolojisinde anaerkilden ataerkil bir din paradigmasına geçişin sanatsal bir temsili olarak da görülebilir. Tiamat'ın yok edilmesiyle ilgili bilimsel bir temel veya kanıt bulunmamaktadır; bu, mitolojik bir anlatıdır.

"Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti Bölüm 1", Stephenie Meyer'in yazdığı fantastik, aşk romanı ve Alacakaranlık serisinin dördüncü kitabının uyarlamasıdır. Kitap ve film, Bella ve Edward'ın evlenmesi ve balayına gitmesiyle başlar. Bella'nın hamileliği, hem kurt adamların hem de vampir ırkının güvenliğini tehlikeye atar. Renesmee'nin doğumu, Bella'ya büyük zarar verir. Film ve kitap, Jacob'ın Bella'ya olan duygularını fark etmesi ve Bella ile Edward'ın kızı Renesmee'ye mühürlenmesiyle sona erer.

On Gözlü Köprü'nün bazı hikayeleri şunlardır: Efsanevi aşk hikayesi. Kralın rüyası. Hazine efsanesi. Dicle Nehri'nin gazabı. Ayrıca, On Gözlü Köprü ile ilgili Suzan Suzi türküsü de bir hikaye olarak kabul edilir. On Gözlü Köprü, 1065 yılında Mervaniler döneminde inşa edilmiştir.

Tomris (Tomiris) filminin konusu, M.Ö. 6. yüzyılda yaşayan efsanevi Türk kadın hükümdar Tomris Hatun'un hayatını ve mücadelelerini anlatmaktadır. Filmde, Tomris Hatun'un kocasının ölümü üzerine tahta geçmesi ve İskit-Saka İmparatorluğu'nu yeniden canlandırması, Pers İmparatorluğu ile olan savaşı ve bu savaşı kazanarak Türk tarihinin ilk kadın hükümdarı olması konu edilmektedir. Ayrıca, Pers kralı Büyük Kiros ile olan etkileşimi ve Kiros'a karşı aldığı intikam da filmde yer almaktadır.

"İşleyen demir pas tutmaz" atasözünün hikayesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, atasözünün anlamı hakkında bilgi verilebilir. "İşleyen demir pas tutmaz" atasözü, tembel tembel oturan kimsenin hantallaşıp iş yapma yeteneğini yitireceğini, çalışan kimsenin ise gittikçe açılıp daha yararlı işler yapacağını anlatır. Ayrıca, atasözü bir makine ya da cansız varlık için kullanılıyor gibi görünse de aslında sürekli çalışan, canlı, hareketli ve enerjik insanlar için kullanılır.

Hayır, dokuz kuyruklu tilki hikayesi gerçek değildir; bu, Kore, Çin ve Japon mitolojilerinde yer alan kurgusal bir yaratıktır. Dokuz kuyruklu tilki (Kumiho veya Gumiho), insan formunu alabilmek için 100 insanın kalbini yemesi gereken, büyüleyici güzellikte bir kadın olarak tasvir edilen bir yaratıktır. Bu mitolojik figür, sinema ve televizyon sektöründe de yer almaktadır.

Mazu'nun hikayesi, Fujian kıyısındaki şamanist inançlardan doğmuş olup, zamanla Çin'in ana dini felsefelerine dahil edilmiştir. Mazu, deniz yolculuğuyla en yakından ilişkilendirilen koruyucu bir tanrıçadır. Bazı rivayetlere göre, Mazu'nun hayatı şu şekilde özetlenebilir: Doğumu ve ilk yılları: Doğduğunda odayı kırmızı bir ışık doldurur ve "sessiz olan" anlamına gelen Moniang adı verilir. Mucizevi güçleri: 16 yaşında, tehlikedeki denizcileri kurtarmak gibi olağanüstü güçler elde eder. Ölümü: Bir versiyona göre, kardeşini kurtarmaya çalışırken boğulur. Tanrıçaya dönüşümü: Ölümünden sonra, "Anne Atamız" anlamına gelen Mazu adı verilir ve denizcilerin koruyucusu olarak tapılmaya başlanır. Mazu'ya, Çin ve Güneydoğu Asya'daki birçok ülkede tapınaklar ve türbeler bulunmaktadır.

Dombıranın oluşumuyla ilgili iki efsane bulunmaktadır: 1. Cengizhan'ın evlat acısı: Cengizhan'ın büyük oğlu Joşıhan'ın avda vefat etmesi üzerine, Cengizhan halka zulmeder. 2. Ağacın içindeki iki ip: Bir kızın fakir bir delikanlıya aşık olması ve delikanlının öldürülmesi üzerine, kız ikiz çocuk doğurur. Dombıra, Kazak Türkleri arasında en yaygın telli çalgılardan biridir ve Orta Asya'da yaygın olarak kullanılır.

Prens Paris, Yunan tanrıçası Afrodite’nin kışkırtmasıyla Sparta kraliçesi Helen’i kaçırmıştır. Paris, Aphrodite’in yardımıyla Katreus’un cenaze töreni için Girit’e giden Sparta kralı Menelaos’un yokluğunda, Aphrodite’in etkisiyle Helen’i baştan çıkarmış ve Helen yanına toplayabildiği kadar hazineyi alıp, 9 yaşındaki kızı Herminoe’yi geride bırakarak Paris ile kaçmıştır.

Sarı Gelin hikayesi gerçek bir hikaye olarak kabul edilebilir, çünkü birçok kaynakta bahsedilen bir hikayedir. Hikayenin bazı versiyonlarında, Sarı Gelin olarak bahsedilen kişinin Kıpçak veya Gürcü olduğu belirtilir. Hikayenin yazılı bir kaydı bulunmadığı için, tam olarak doğru olanın ne olduğu bilinmemektedir.

Mikado kelimesi farklı bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir. Japonya İmparatoru: "Mikado" kelimesi, Japonya İmparatoru'na verilen bir unvandır ve "yüce kapı" anlamına gelir. Tiyatro Oyunu: Melih Cevdet Anday'ın "Mikadonun Çöpleri" adlı oyunu, bir kış gecesi karşılaşan bir kadın ve erkeğin sabaha kadar süren diyalogunu anlatır. Oyun: Çin kökenli bir strateji oyunu olan Mikado, 41 çubukla oynanır ve en yüksek puanlı çubuğu toplamayı hedefler.

Sleepy Hollow (Hayalet Süvari), Amerikalı yazar Washington Irving'in "The Legend of Sleepy Hollow" (Sleepy Hollow Efsanesi) adlı klasik hikayesine dayanan, 1999 yapımı bir fantastik macera filmidir. Filmin konusu: 1799 yılında, Ichabod Crane adlı yetenekli bir polis memuru, New England'daki Sleepy Hollow köyünde işlenen seri cinayetleri araştırmak üzere görevlendirilir. Film, korku, fantezi ve romantizmin karışımını sunar.

Şahmaran'ın gerçek bir hikayesi yoktur; o, kültürel bir efsanedir. Şahmaran efsanesinin genel hikayesi şu şekildedir: Şahmaran, vücudu yılan, başı kadın kafası olan, hiç yaşlanmayan efsanevi bir yaratıktır. Efsaneye göre, Mersin'in Tarsus ilçesinde ya da Adana'nın Ceyhan ile Misis arasındaki Yılan Kale'de bir yeraltı ülkesinde yılanlarıyla birlikte yaşamaktadır. Fakir bir ailenin oğlu olan Cemşab, bir gün arkadaşlarıyla bal aramak için gittiği ormanda bir mağara keşfeder. Mağarada gördüğü Şahmaran'ın güvenini kazanır ve uzun yıllar onun misafiri olarak yaşar. Bir süre sonra ailesini özlediğini söyleyip gitmek ister. Ülkenin padişahı hastalanır ve Şahmaran'ın etini yemesi durumunda iyileşeceği söylenir. Cemşab, Şahmaran'ın yerini açıklar ve padişah iyileşir. Bunun üzerine Cemşab vezir yapılır. Ancak yılanlar, Şahmaran'ın öldüğünden habersizdir. Şahmaran'ın öldüğünü anladıkları gün Tarsus'u istila edecekleri kehaneti de bu hikayeden kaynaklanır. Şahmaran efsanesi, farklı versiyonlarda uzun yıllardır anlatılmaktadır.

Gaga Gölü'nün hikayesi şu efsanelerle ilişkilidir: Kiliseli Göl: Yerel halk, gölün içindeki suyun renginin bazen kilise camlarındaki renklere benzemesi nedeniyle göle "kiliseli göl" der. Batık Şehir: Gölün altında bir şehir olduğu yönünde efsaneler bulunmaktadır. Gaga Gölü, Ordu'nun Fatsa ilçesinde, heyelan sonucu oluşmuş doğal bir göldür.

Leyleklerin sırrı, farklı kültürlerde ve bağlamlarda çeşitli anlamlar taşır: Bebeklerin Getirilmesi: Batı dünyasında, leyleklerin bebekleri getirdiği efsanesi, utangaç ebeveynlerin çocuklarının nereden geldiklerini açıklamak için kullandıkları bir anlatı olarak ortaya çıkmıştır. Göç Etmeme: Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Köprücük köyünde, 22 yıldır göç etmeyen leylekler, köylülerin onlara sağladığı yaşam konforu sayesinde burada kalmıştır. Mitolojik ve Kültürel Anlam: Leylekler, birçok toplumda aile ve doğumla ilişkilendirilir; Türk mitolojisinde de önemli bir yere sahiptir. Suç Unsuru: "Leyleklerin Uçuşu" adlı romanda, leyleklerin kaçakçılık için kullanılması ve bu süreçte işlenen cinayetler anlatılır.

Kız Kulesi'nin yılanla ilişkilendirildiği efsane, Bizans İmparatoru'nun kızının 18 yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği kehaneti ile ilgilidir. Bu efsane, kuleye "Kız Kulesi" adının da verilmesine neden olmuştur.