Edebiyat

Üç Kız Kardeş dizisi, İclal Aydın'ın aynı adlı romanından uyarlanmış olup, Türkan, Dönüş ve Derya isimli birbirine çok bağlı üç kız kardeşin hikayesini anlatır. Dizinin konusu: Üç kız kardeş, anne ve babalarıyla mutlu bir hayat sürerken, Türkan’ın yaptığı evlilikle birlikte ailede kara bulutlar dolaşmaya başlar ve hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Türkan, mutsuzluğuna kılıflar dikmeye çalışırken, Dönüş’ün hayatı geçmişten gelen büyük bir sırla alt üst olur ve Derya geri dönüşü olmayan bir yola adım atar. Sadık ve Nesrin ise kızlarını uçurumun kenarından alabilmek için büyük mücadeleler verir.

"Akşam, yine akşam, yine akşam" dizeleri, Ahmet Haşim'in "Bir Günün Sonunda Arzu" adlı şiirinde yer almaktadır.

Hürriyet Kasidesi, Tanzimat dönemi edebiyatının bir örneğidir. Ancak, kasidenin bazı özellikleri, dönemin genel edebi eğilimlerini yansıtır: Yenilik: Divan edebiyatındaki ağır ve soyut şiir anlayışına karşı, aynı nazım biçimiyle (kaside) daha sade bir üslup kullanılmıştır. Konu: Kasideler genellikle devlet ve din büyüklerini överken, Hürriyet Kasidesi'nde Osmanlı Devleti eleştirilir ve halka cesaret verilir.

Hikaye anlayışı, farklı anlatım teknikleri ve içeriklerle çeşitli türlere ayrılır: Olay Hikayesi (Maupassant Tarzı). Durum Hikayesi (Çehov Tarzı). Modern Hikaye. Türk edebiyatında hikaye türü, olay hikayesi merkezli gelişmiştir. Hikayenin temel unsurları: Olay. Kişiler. Yer (mekan). Zaman. Dil ve anlatım.

Bir Noel Şarkısı, Charles Dickens tarafından yazılan ve ilk kez 19 Aralık 1843'te yayımlanan bir eserdir. Kitabın temel konuları: Toplumsal eleştiri. Ahlaki dönüşüm. Noel ruhu. Dickens, bu kitabı yazarken yoksul çocukların yaşam mücadelelerine tanık olmuş ve sosyal adalet için bir mesaj verme amacı taşımıştır.

Madam Bovary, yayımlandıktan sonra toplumun ahlaki ve dini duygularına hakaret ettiği gerekçesiyle yasaklanmıştır. Savcı Ernest Pinard, kitabın amacını "evlilikte aldatmayı yüceltmek, cinsel duyuları kışkırtmak ve dinsel ögelerle inanç konusunda kuşkular yaratmak" olarak öne sürmüştür. Ancak, yapılan yargılama sonucunda yazar Gustave Flaubert beraat etmiş ve kitap yasaktan kaldırılmıştır.

Drina Köprüsü'nün hikayesi gerçek olaylara dayanmaktadır, ancak bazı unsurlar kurgusal veya mitolojik anlatıları da içermektedir. Köprünün inşası, 1571-1577 yılları arasında, Osmanlı veziri Sokollu Mehmet Paşa'nın isteği üzerine Mimar Sinan tarafından gerçekleştirilmiştir. Köprünün hikayesi, ayrıca yazar İvo Andriç'in "Drina Köprüsü" adlı romanına da ilham kaynağı olmuştur. Köprüye atfedilen mitsel öyküler ise Slav mitolojisinden gelmektedir.

The Elusive Samurai, 1333 yılında Kamakura'da geçen ve Hojo Tokiyuki'nin hikayesini anlatan bir manga ve anime serisidir. Tokiyuki, savaşçı bir ailenin çocuğu olmasına rağmen çatışmalardan hoşlanmayan, savaşmak yerine kaçmayı tercih eden iyi kalpli bir çocuktur. Tek müttefiki, geleceği görebildiğini iddia eden şaibeli bir rahip olan Yorishige Suwa'dır.

Temel fıkraları ve Karadeniz fıkraları aynı değildir, ancak Karadeniz fıkraları genellikle Temel karakterine odaklanır ve bu nedenle "Temel fıkraları" olarak anılır. Karadeniz fıkralarında Temel'in yanı sıra Cemal, Dursun ve İdris gibi tiplemeler de bulunur. Özhan Öztürk'ün çalışmalarına göre, Temel fıkralarının kökeni Karagöz oyunundaki Laz tiplemelerine dayanır.

"Dur Yolcu" şiiri, Çanakkale Savaşı'nda hayatını kaybeden askerleri anmak ve bu toprakların nasıl kazanıldığını gelecek nesillere hatırlatmak amacıyla yazılmıştır. Şiir, Necmettin Halil Onan'ın "Bir Yolcuya" isimli eseridir ve sadece ilk dizeleri anıt üzerinde yer alır.

Naim Efendi'nin iki çocuğu vardır: kızı Sekine Hanım ve oğlu Cemil. Ayrıca, Naim Efendi'nin torunu Seniha da romanda önemli bir karakterdir.

"Mekanik Man Machine" filminin konusu hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "Mekanik" adıyla bilinen iki farklı film hakkında bilgi mevcuttur: 1. 2011 yapımı "Mekanik" filmi, olası düşmanları yok eden bir yeraltı örgütünün suikastçılarına verilen "mekanik" isminin hikayesini anlatır. 2. 1921 yapımı "Mekanik Adam" (L'uomo meccanico), bir bilim insanının uzaktan kontrol edilebilen insan şeklinde bir cihaz yaratmasını ve bu cihazın suç için kullanılmasını konu alır.

"Yaralı Hayaller" kitabının konusu, Nüket Kozcu adlı üniversite öğrencisinin bir gece bara gidip tanımadığı bir adamla birlikte olması ve bu durumun, adamın yakın arkadaşının abisi olduğunu fark etmesiyle karmaşık bir hal almasıdır. Nüket, bu geceyi aklından çıkarmaya çalışırken, Savaş Akduman onun planlarını bozar. Kitap, romantizm ve genç kız edebiyatı türlerinde sınıflandırılmıştır.

Ömer Seyfettin'in "Yalnız Efe" adlı öyküsünde baş karakter Kezban, erkek kılığına girdiği ve haksızlığa karşı tek başına mücadele ettiği için köylüler tarafından "Yalnız Efe" olarak anılır. Gerçek hayatta ise İzmir'in Efemçukuru köyünde altın madenciliğine karşı tek başına direnen Çoban Ahmet Karaçam'a da köylüler tarafından "Yalnız Efe" denmiştir.

Ağıt yakarken ağlanmanın nedeni, genellikle ölüm veya acı dolu olaylar karşısında duyulan üzüntü ve duyguları ifade etmektir. Ayrıca, ağıt yakarken ağlamanın bazı kültürlerde içten gelen acıyı müzikle ifade etme ve bu sayede rahatlama sağlama işlevi de vardır.

Köle Isaura karakteri, gerçek bir kişi değil, 1875 yılında Brezilyalı yazar Bernardo Guimarães tarafından yazılan "A Escrava Isaura" adlı romanda yer alan kurgusal bir karakterdir.

Ahmet Kaya'nın "Doruklara Sevdalandım" şarkısının hikayesi, şairin hayatındaki mücadelelere ve arayışlara atıfta bulunur. Şarkıda geçen bazı motifler ve anlamları: Dağlar, denizler, ırmaklar: İçsel dünyadaki yolculuk. Kavgalar ve kan gölü: Yaşamın zorlu ve acı dolu yönleri. Thyme (kekik) kokusu: Aniden uyanma ve şehirden kaçma arzusu. Genel mesaj, hayatta mücadele etmek ve umutlu olmak gerektiği yönündedir.

Şakir Paşa Ailesi kitabı, Osmanlı'nın son dönemlerinde ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında yaşamış, sanat ve edebiyat alanında önemli isimler yetiştirmiş bir ailenin hikayesini anlatır. Şirin Devrim tarafından kaleme alınan anı-biyografi türündeki eserde, ressam Fahrünnisa Zeyd, seramik sanatçısı Füreya Koral, gravür sanatçısı Aliye Berger, yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı), yazar İzzet Melih Devrim ve ressam Nejad Devrim gibi aile üyelerinin yaşamları ve sanat serüvenleri ele alınır. Kitap, Osmanlı'nın yıkılışı, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in kuruluşu gibi önemli tarihsel dönemleri kapsar.

Kaybedenler Kulübü filminde, Kaan Çaydamlı ve Mete Avunduk'un hayatları anlatılmaktadır. Film, 1996-2001 yılları arasında Kent FM'de yayınlanan Kaybedenler Kulübü adlı radyo programına dayanmaktadır. Filmde anlatılan bazı olaylar şunlardır: Kaan, bir barda Zeynep ile tanışır ve yakınlaşmaya başlarlar. Zeynep, İstanbul'da ablasıyla yaşayan bir mimardır. Zeynep, Kaan'ın radyo programındaki üslubundan ve yaşam tarzından memnun değildir ve Kaan'dan ayrılır. Radyo programı, içeriğinden dolayı RTÜK'ten sürekli uyarı alır. Radyo sahibi Aslı, ikiliye programlarının iyi gittiğini fakat bu gidişle radyonun kapanmasına sebep olacaklarını, kendilerine telif ödeyerek içeriği uygun hâle getirmelerini ister. İkili, radyodan ücret almayarak sadece bira, yol parası gibi ihtiyaçlarının karşılanmasını ister. Program, zamanla en çok dinlenen radyo programı listesinde bir numaraya yükselir. Kaan, kendi hayatına yoğunlaşmak ister ve Mete ile radyo programını sonlandırma kararı alırlar.

D. H. Lawrence'ın "Samanlıkta Aşk" (Love Among the Haystacks) adlı eseri, iki kardeşin aile çiftliğinde geçen bir günde, birbirleriyle olan ilişkilerini ve kadınlarla olan ilk cinsel deneyimlerini konu alır. Hikayede, kardeşlerin ilişkisi ve her birinin kendini algılama şekli bir gün içinde değişir. Lawrence, eserde arzu ile toplumsal kısıtlamalar arasındaki gerilimi incelikli bir şekilde işler. Kitap, bazı ülkelerde müstehcen bulunarak yasaklanmıştır.