AhmetHaşim

Ahmet Haşim'in "Akşam Yine Akşam" şiiri, aşağıdaki temaları işler: Günün sona ermesi ve doğanın dönüşümü. Ruh halinin değişimi. Yalnızlık. Geçmişle yüzleşme. Umut arayışı. Şiirde ayrıca, akşamın getirdiği duyguları pekiştirmek için belirli kelimelerin tekrar edilmesi (tekrir) ve su ile kamışın benzetilmesi (teşbih) gibi edebi teknikler de kullanılmıştır.

"Akşam, yine akşam, yine akşam" dizeleri, Ahmet Haşim'in "Bir Günün Sonunda Arzu" adlı şiirinde yer almaktadır.

Saf şiir (öz şiir) anlayışının öncüleri olarak kabul edilen şairler Ahmet Haşim ve Yahya Kemal Beyatlı'dır.

Ahmet Haşim'in şiirlerinde işlediği bazı temalar: Yalnızlık. Karamsarlık. Gurbet. Aşk ve ateş. Hüzün. Çocukluk anıları. Haşim, şiirlerinde sembolizm ve empresyonizm akımlarından etkilenmiştir.

Ahmet Haşim'in en ünlü şiirinin hangisi olduğu konusunda kesin bir görüş yoktur. Ancak, en bilinen ve sevilen şiirlerinden bazıları şunlardır: "Merdiven"; "Bir Günün Sonunda Arzu"; "Karanfil"; "Göl Saatleri".

Ahmet Haşim'in saf şiir (öz şiir) örneklerinden bazıları şunlardır: 1. "Bir Yaz Gecesi Hatırası": > İşveyle, fısıltıyla, gülüşle > Olmuş sebi sevda yine bihap > Oklar gibi saplanmada kalbe > Düştükçe semadan yere mehtap... 2. "Merdiven": > Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden > Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak > Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak 3. "Sessiz Gemi": > Artık demir almak günü gelmişse zamandan, > Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. > Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; > Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol 4. "O Belde": > Göl gibi esintisiz ve durgun, > Ne bir kuş sesi, ne de bir uzak yol sesi, > Yalnız onun nefesi ve benim nefesim

Ahmet Haşim'in en önemli eserleri arasında ilk şiir kitabı "Göl Saatleri" (1921) ve ikinci şiir kitabı "Piyale" (1926) öne çıkmaktadır. "Göl Saatleri", empresyonist bir yaklaşımla doğanın özünü sızdırmayı hedefleyen şiirlerden oluşur ve Türk şiirinin Yahya Kemal Beyatlı'dan sonraki ikinci kanadını oluşturur. "Piyale", Haşim'in duygularını ön plana çıkardığı, şiirde ahenk ve iç ahenke önem verdiği bir eserdir. Ayrıca, Ahmet Haşim'in "Bize Göre" (1928) ve "Frankfurt Seyahatnamesi" (1933) gibi fıkra, deneme ve gezi yazıları da önemli eserler arasında yer alır.

Ahmet Haşim'in "Bir Günün Sonunda Arzu" şiiri tahlili şu şekilde yapılabilir: 1. Nazım Biçimi ve Ölçü: Şiir, serbest nazım biçimiyle yazılmış ve aruz ölçüsüyle kaleme alınmıştır. 2. Tematik Analiz: Şiirde, akşam vakti başka bir âleme göçme özlemi dile getirilmiştir. 3. Ahenk Unsurları: Şiirde, ses tekrarları ve ulama gibi ahenk unsurları ön plandadır. 4. Dil ve Üslup: Şiirde ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır. 5. Eleştiriler: Şiir, açık ve anlaşılır olmadığı gerekçesiyle dönemin mizahî dergi ve gazeteleri tarafından eleştirilmiştir.

Ahmet Haşim'in toplam 37 şiiri bulunmaktadır. Bazı şiirleri şunlardır: "Akşam Yine Toplandı Derinde"; "Ağaç"; "Bahçe"; "Başım Bir Günün Sonunda"; "Bülbül"; "Gece"; "Karanfil"; "Merdiven"; "O Belde"; "Parıltı".

Piyale şiirinde Ahmet Haşim, hayâlle melâlin içiçe geçtiği ve insanın içinde aşk hissinin meydana getirdiği kıvılcımları anlatmaktadır. Şiirde geçen "piyale" kelimesi, içki kadehi anlamına gelir ve bu kadeh, kırmızı bir renge bürünmüş ilahi aşkı simgelemektedir.

"Bize Göre" ve "Bahar" denemelerinin konuları farklıdır: 1. "Bize Göre" denemesi, Ahmet Haşim tarafından yazılmış olup, günlük yaşamdan izlenimleri ve yazarın kişisel düşüncelerini yansıtır. 2. "Bahar" denemesi hakkında spesifik bir bilgi bulunmamakla birlikte, genel olarak denemelerin konusu yazarın özgürce seçtiği herhangi bir konu üzerinde kesin yargılara varmadan, kişisel görüş ve düşüncelerini serbestçe anlatması olarak tanımlanır.

"Bize Göre" eseri, Ahmet Haşim tarafından yazılmıştır.

Ahmet Haşim'in "O Belde" şiirinde anlattığı temel unsurlar şunlardır: Özlem. Manzara ve doğa. Kadınlar. Varoluşsal sorular ve ölüm. Haşim, şiirde ayrıca toplumun bireylere yaklaşımını ve insanların yüzeysel bakış açılarını eleştirir. Şiirin son bölümünde ise insanın içsel yolculuğu ve yalnızlığı ele alınır. "O Belde"nin doğrudan bir ütopik metin olarak değerlendirilmesi, metnin aynı zamanda Haşim'in şiir sanatıyla ilgili yaklaşımlarını da içermesi nedeniyle sorun teşkil eder.

Ahmet Haşim'in "Gece" şiiri, sembolist akıma aittir.

Fecr-i Ati'nin en önemli temsilcisi Ahmet Haşim'dir.

Ahmet Haşim'in "Yaz Kokusu" adlı denemesi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Ahmet Haşim'in genel deneme yazarlığı özellikleri hakkında bilgi mevcuttur. Ahmet Haşim'in denemelerinin bazı özellikleri: Konu Çeşitliliği: Denemelerde gündelik konular, sosyal ve kişisel meseleler, sanat, sinema, kültür, edebiyat gibi çeşitli konular ele alınır. Üslup: Denemeler, akıcı ve samimi bir üslupla yazılmıştır. Edebi ve Düşünsel Derinlik: Denemelerde edebi ve düşünsel derinlik gözlenir. Mizah ve İroni: Denemelerde mizahi ve ironik bir dil kullanılır. Güncellik: Denemeler, dönemin sosyal hayatını ve alışkanlıklarını yansıtarak güncelliğini korur.

“Bize Göre ve Bir Seyahatin Notları” Ahmet Haşim’in iki bölümden oluşan deneme kitabıdır. İlk bölüm günlük meselelere eğilen yazılardan oluşur ve bu yazılarda şairin keskin zekâsı, çoğu zaman iğneli ve alaycı bir üslupla belirir. İkinci bölüm ise şairin 1928 yılında Paris’e yaptığı seyahatle ilgili izlenimlerini anlattığı yazılardan oluşur.

Ahmet Haşim'in "Münekkit" adlı eserinde, münekkitin insan zekasının en etkili hizmetkarlarından biri olduğu ve her beşeri marifetin gelişmeye muhtaç olduğunu hatırlatarak insana hayvan olmadığını hatırlattığı anlatılmaktadır. Haşim'e göre, münekkit, insanların anlamadıkları işlerdeki başarılarını takdir ederek onlara çeşitli faziletler yükler ve bu sayede rahat bir yaşam sürmelerini sağlar. Haşim, insanın hayvanlardan farklı olarak sürekli bir arayış içinde olduğunu ve hiçbir sahada insanı daha fazla ilerlemekten müstağni görmenin, onu hayvan seviyesine indirmek anlamına geleceğini belirtir.

Fecr-i Ati topluluğunun en güçlü şairi olarak kabul edilen kişi Ahmet Haşim'dir.

“Melâl-i anlamayan nesle âşinâ değiliz” sözü, Ahmet Haşim'e aittir.