CezaHukuku

Suçun faili, suçu işleyen kişidir. Suçun mağduru ise suçun doğrudan zarar gördüğü kişidir.

İnfaz avukatı, kesinleşmiş ceza yaptırımlarının ve güvenlik tedbirlerinin infaz sürecinde müvekkillerine hukuki destek sağlayan avukattır. Görevleri şunlardır: 1. Yatar Hesaplama ve Tahliye Süreçleri: Mahkumların ceza sürelerinin ne kadarını cezaevinde geçireceklerini ve ne zaman tahliye olabileceklerini hesaplar. 2. Koşullu Salıverilme ve Denetimli Serbestlik Başvuruları: Müvekkillerinin koşullu salıverilme veya denetimli serbestlik şartlarına uygun olduğunda başvurularını yapar. 3. Cezaevi Nakil İşlemleri: Mahkumların farklı bir cezaevine nakledilmesi gerekiyorsa, nakil başvurularını yapar ve gerekçeli dilekçeler hazırlar. 4. Ceza İndirimi ve İnfaz Erteleme Başvuruları: Cezaların kısmen veya tamamen infaz edilmeden tahliye sağlanabilmesi için gerekli başvuruları yürütür. 5. Hükümlü Haklarının Korunması: Mahkumların cezaevinde yaşam ve sağlık haklarının korunması için gerekli hukuki başvuruları yapar. 6. İnsan Hakları Savunuculuğu: Cezaevlerindeki insan hakları ihlallerine karşı hukuki işlem başlatır.

Nitelikli hallerin içtiması, ceza hukukunda fikri içtima olarak adlandırılır ve TCK'nın 44. maddesinde düzenlenmiştir. Fikri içtimaın yapılması için gereken koşullar: 1. Tek fiil: Failin tek bir eylemi olmalıdır. 2. Birden fazla farklı suç: Bu eylemle birden fazla suçun oluşması gerekmektedir. 3. En ağır ceza: İşlenen suçlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı ceza verilir. Örneğin, bir kişinin başka bir kişiye taş fırlatması sonucu hem taş atılan kişinin yaralanması hem de atılan taşın sekip yoldan geçen bir arabanın camını kırması durumunda, fikri içtima hükümleri uygulanır.

Erteleme (43/1) ifadesi, Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesinin birinci fıkrasına atıfta bulunabilir. Bu fıkra, zincirleme suç düzenlemesini içerir ve şu şekildedir: "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır".

Değişim Hukuk Bürosu, aşağıdaki hukuk alanlarında dava takibi ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır: Ceza hukuku; Tüketici hukuku; İş hukuku; İcra ve iflas hukuku; Gayrimenkul hukuku.

Hırsızlıkta hata savunması, kişinin malı alırken hukuki bir yanılgıya düştüğünü ve bu nedenle suçun manevi unsuru olan kastın oluşmadığını iddia etmesidir. Bu savunma şu şekillerde ortaya konulabilir: 1. Haksızlık Yanılgısı: Kişi, malı almak için yasal bir hakkı olduğunu düşünüyorsa, bu bir haksızlık yanılgısı olarak değerlendirilir ve hırsızlık suçu oluşmaz. 2. Malın Kime Ait Olduğunu Bilmeme: Kişi, malın başkasına ait olduğunu bilmeden, kendi malı sanarak almışsa, bu durumda da hata söz konusudur ve beraat kararı verilebilir. 3. Fiilde Hata: Kişi, yaptığı eylemin niteliğinde yanılmışsa, örneğin bir eşyayı ödünç almak ile çalmak arasındaki farkı bilmemişse, yine hata savunması yapılabilir.

Türk Ceza Kanunu'na göre üç çeşit içtima vardır: 1. Bileşik Suç: Tek bir eylemle birden fazla suçun işlenmesi durumunu ifade eder. 2. Zincirleme Suç: Aynı suç işleme iradesiyle, bir kişiye karşı değişik zamanlarda aynı suçun birden fazla işlenmesi durumudur. 3. Fikri İçtima: Failin tek bir eylemiyle birden fazla suçun meydana gelmesi durumudur.

Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) hürriyete karşı suçlar şunlardır: 1. Tehdit: Bir başkasını hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit etmek. 2. Şantaj: Bir kimseyi yükümlü olduğu bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya zorlamak. 3. Cebir: Fiziki baskı uygulayarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak. 4. Konut Dokunulmazlığının İhlali: Bir kimsenin konutuna izinsiz girmek veya izinle girildikten sonra konut sahibinin çıkmasını istemesine rağmen ayrılmamak. 5. Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi: Bir kimsenin siyasi partiye üye olmasını veya ayrılmasını, siyasi faaliyette bulunmasını engellemek. 6. İnanç, Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Engellenmesi: Kişilerin din, sosyal, siyasi, felsefi yönde inancını yerine getirmesini veya düşüncelerini dile getirmesini engellemek.

TCK 158 ve 168 maddeleri birlikte uygulanabilir, çünkü TCK 158 nitelikli dolandırıcılık suçunu, TCK 168 ise etkin pişmanlık hükümlerini düzenlemektedir. TCK 158 maddesi, dolandırıcılık suçunun belirli hallerde daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerini kapsar ve bu durumda üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası öngörülür. TCK 168 maddesi ise, nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendikten sonra mağdurun zararını gideren fail için cezada indirim imkanı tanır.

Asayiş ve güvenlik kavramları birbirine yakın anlamlar taşısa da tam olarak aynı şey değildir. Asayiş. Güvenlik. Dolayısıyla, asayiş daha çok toplumsal düzenle ilgili iken, güvenlik bireysel ve genel anlamda daha geniş bir koruma alanını ifade eder.

Ceza Özel Hukuku kapsamında ele alınan konular şunlardır: 1. Suçların Tanımlanması: Hangi eylemlerin suç sayılacağının belirlenmesi ve bu suçların unsurlarının incelenmesi. 2. Cezaların Belirlenmesi: Suçlara karşılık gelen cezaların kesinleşmesi ve cezaların bireyselleştirilmesi. 3. Kanunilik İlkesi: Bir kişinin ancak kanunda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği takdirde cezalandırılabileceğini ifade eden ilke. 4. Suç ve Cezaların Belirliliği: Suçun ne olduğu ve bu suçun karşılığında ne tür bir cezanın uygulanacağının açık bir şekilde belirtilmesi. 5. Ceza Yargılaması Usulü: Suçun işlenip işlenmediğinin, suç işlenmişse failinin tespit edilmesi ve cezanın belirlenmesi süreci.

TCK'nın 48 ve 47 maddeleri arasındaki fark şu şekildedir: - Madde 47: Kişinin suçu işlediği anda şuurunun veya hareketinin serbestisini önemli derecede azaltacak özellikte akıl maluliyetine sahip olması durumunda uygulanır. - Madde 48: Kişinin suçu işlediği anda arızi bir nedenden dolayı 46 veya 47. maddelerdeki akıl maluliyeti durumlarına sahip olması halinde, bu maddelerin uygulanmasını söyler.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesi, erteleme halinde de uygulanır. Ancak, kısa süreli hapis cezası ertelenmiş olan kişiler hakkında bu maddenin hükümleri uygulanmaz.

Yargıtay, şüpheden dolayı beraat kararı verebilir. Türk Ceza Hukuku'na göre, bir kişinin suçlu bulunabilmesi için kuvvetli ve yeterli delillerin bulunması gereklidir. Bu nedenle, soruşturma ve kovuşturma sonucunda toplanan deliller değerlendirildiğinde sanığın suçluluğu konusundaki şüphe giderilememişse ve kesin olarak suçun işlendiği kanaati oluşmamışsa, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği beraat kararı verilmelidir.

CMK'nın 297. maddesi, "Temyiz Dilekçesinin Tebliği ve Cevabı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Görevi" başlığını taşır ve iki ana konuyu düzenler: 1. Temyiz İstemi: 296. maddeye göre hükmü veren bölge adliye mahkemesince reddedilmeyen temyiz istemine ilişkin dilekçenin bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. 2. Tebliğname Hazırlığı: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğname, hükmü temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi hâlinde sanık veya müdafii ile katılan veya vekillerine tebliğ olunur.

Marka suçları, başkasına ait tescilli bir markanın izinsiz ve haksız bir şekilde kullanılmasıyla ortaya çıkan suçlardır. Başlıca marka suçları şunlardır: 1. Marka Taklidi: Bir markanın aynısını veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak. 2. Marka Hakkına Tecavüz: Marka sahibinin izni olmadan markayı kullanmak, taklit etmek veya benzer bir markayı piyasaya sürmek. 3. Sahte Marka Kullanmak: Tescilli bir markanın sahte olduğunu bilerek bu markayı taşıyan ürünleri satmak. 4. Yetkisiz Marka Tescili: Başkasına ait bir markayı kendi adına tescil ettirmek veya tescil için başvuruda bulunmak. 5. Marka Hakkını Gasp Etmek: Başkasına ait bir markayı kendi adına tescil ettirmek veya kullanmak suretiyle hak sahibinin marka üzerindeki haklarını ihlal etmek. 6. Marka Hakkını İzinsiz Devretmek: Marka sahibinin izni olmadan markayı başka bir kişi veya kuruma devretmek veya lisans vermek. 7. Yanıltıcı Marka Kullanımı: Tüketicileri yanıltacak şekilde benzer bir markayı kullanmak veya marka sahibi ile ilişkili olduğu izlenimini yaratacak şekilde markayı kullanmak. Bu suçlar, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 30. maddesinde düzenlenmiştir ve hapis ve adli para cezalarıyla cezalandırılır.

TCK Madde 32, akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişilere uygulanır. Bu madde kapsamında güvenlik tedbiri kararı verilir, ancak ceza verilmez.

TCK 278 ve 279 ile TCK 285 ve 288 arasındaki farklar şunlardır: 1. TCK 278 ve 279: - TCK 278, işlenmekte olan bir suçun yetkili makamlara bildirilmemesi durumunu düzenler ve cezası bir yıla kadar hapis cezasıdır. - TCK 279, kamu görevlisinin görevi sırasında öğrendiği bir suçu bildirmemesi durumunu ele alır ve cezası altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. 2. TCK 285 ve 288: - TCK 285, gizliliğin ihlali suçunu düzenler ve cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıdır. - TCK 288, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu düzenler ve cezası altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıdır.

Essa Danışmanlık farklı alanlarda hizmet veren üç ayrı şirket tarafından kullanılmaktadır: 1. Essa Hukuk ve Danışmanlık: Sigorta hukuku, gayrimenkul hukuku ve ceza hukuku gibi alanlarda hukuki danışmanlık hizmetleri sunar. 2. Essa Teknoloji ve Yazılım: Servis hizmetleri, dijital dönüşüm, BT yönetimi, envanter takip ve lojistik hizmetleri gibi teknoloji ve yazılım çözümleri sunar. 3. Essa Proje Danışmanlık: Mimarlık ve mühendislik proje hizmetleri, ön araştırma, altyapı ve üstyapı danışmanlığı gibi inşaat ve teknik hizmetler sunar.

TCK 167/2 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 167. maddesinde yer alan "cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep" hükmünü ifade eder. Bu hükme göre, yağma ve nitelikli yağma suçları hariç olmak üzere, malvarlığına karşı işlenen suçların; 1. Haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, 2. Aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, 3. Aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza yarısı oranında indirilir.