• Buradasın

    CezaHukuku

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    TCK 66 zamanaşımı nedir?

    TCK 66, Türk Ceza Kanunu'nun dava zamanaşımını düzenleyen maddesidir. Bu madde, çeşitli suç kategorileri için farklı zamanaşımı süreleri öngörmektedir. TCK 66/1'e göre kamu davası şu sürelerin geçmesiyle düşer: Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl; Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl; Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl; Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl; Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl. TCK 66/2'ye göre ise failin yaşına göre zamanaşımı süresi şu şekilde değişir: Suç tarihinde 12 yaşını doldurmuş ancak 15 yaşını doldurmamış kişiler için belirlenen sürenin yarısı; Suç tarihinde 15 yaşını doldurmuş ancak 18 yaşını doldurmamış kişiler için belirlenen sürenin üçte ikisi. Dava zamanaşımı, suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar.

    İrtikaba teşebbüs nedir?

    İrtikap suçuna teşebbüs, failin suç işlemek üzere icra hareketlerine başlamış olması karşısında elinde olmayan sebeplerle arzu ettiği sonucu gerçekleştirememesi durumudur. Türk Ceza Kanunu'nun 250. maddesinde düzenlenen irtikap suçu, üç farklı şekilde işlenebilmektedir: İcbar (zorlama) suretiyle irtikap suçu. İkna suretiyle irtikap suçu. Hatadan yararlanma suretiyle irtikap suçu. TCK 250/3 fıkrasında teşebbüs mümkün değildir.

    TCK 150 nedir?

    TCK 150, "Daha az cezayı gerektiren hal" başlıklı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 150. maddesini ifade eder. TCK 150'nin içeriği: Madde 150/1: Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Madde 150/2: Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.

    Umut siyaseti nedir?

    Umut siyaseti, sosyal adalet için kolektif eylemi teşvik eden bir siyasi yaklaşımdır. Umut siyasetinin bazı özellikleri: Amacı politiktir. Karakteri kolektiftir. Somut projeler ve dayanışma ağları gerektirir. Filozoflar, umudun gerçeklikle ilişki kurmanın ikinci sınıf bir yolu olduğunu ve siyasi eylemlere kılavuzluk için uygun olmadığını savunmuştur.

    Yargıtay 4. HD ne iş yapar?

    Yargıtay 4. Hukuk Dairesi (4. HD), belirli türdeki davalara temyiz incelemesi yapar. 4. HD'nin görev alanına giren davalar: Tarafların tacir ve işin ticari işletmeyle ilgili bulunmadığı, haksız eylemden kaynaklanan tüm davalar; Basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan tazminat davaları; Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar ve ölüm nedeniyle destekten yoksun kalmayla ilgili tazminat davaları; Araç mülkiyetinin tespiti davaları; 2330 sayılı Nakdi Tazminat Yasası'ndan kaynaklanan davalar; Özel yasalardan kaynaklanan ve diğer hukuk dairelerinin görevi dışında kalan davalar. 4. HD, ayrıca, icra memurlarının eylemi nedeniyle Adalet Bakanlığı aleyhine açılan davalara da bakar.

    Hukukta kusur nedir?

    Hukukta kusur, işlediği haksızlıktan dolayı failin kınanabilmesi anlamına gelir. Kusur, ceza sorumluluğunun esasını oluşturan bir müessesedir. Kusur, çeşitli derecelerde olabilir: Kasıt (doğrudan kast). İhmal. Taksir. Ağır ihmal. Kusur, haksızlığın gerçekleştiriliş biçimi ve unsuru olan kast ve taksirden farklı bir kavramdır. Kusur yeteneği için kişinin, fiili işlediği sırada kusur kabiliyetine haiz olması gerekir. Kusurluluğu etkileyen hallere örnek olarak şunlar verilebilir: hukuka aykırı bağlayıcı bir emrin yerine getirilmesi; zorunluluk hali; hukuka uygunluk sebeplerinden meşru müdafaanın sınırının coşku, korku ve telaş sebebiyle aşılması; cebir ve tehdit; haksız tahrik.

    Hangi hallerde ceza geriye yürür?

    Ceza kanunlarının geriye yürümesi, yani ceza yaptırımlarının geçmişe etkili olması, genellikle mümkün değildir. Ancak, ceza kanunlarının geriye yürümesinin mümkün olduğu bazı istisnalar vardır: Failin lehine olan kanunun geriye yürümesi. Geçici ve süreli kanunların yürürlükte oldukları süre içindeki suçlar.

    Alıc kuralı nedir ceza hukuku?

    "Alıc kuralı" ifadesi ceza hukukunda kullanılmamaktadır. Ancak, ceza hukukunun temel ilkelerinden bazıları şunlardır: Suç ve cezada kanunilik ilkesi. Kusurluluk ilkesi. Cezaların kişiselliği ilkesi. Hümanizm ilkesi. Daha fazla bilgi için bir ceza hukuku uzmanına danışılması önerilir.

    Teşebbüsün unsurları nelerdir?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) m.35'e göre teşebbüsün unsurları: 1. Kastın varlığı. 2. İcra hareketlerinin başlamış olması. 3. Elverişlilik. 4. Suçun tamamlanamaması veya neticenin gerçekleşmemesi. Not: Hazırlık hareketleri cezalandırılmaz; fail, suçun icra hareketlerine başlamış olmalıdır. Gönüllü vazgeçme durumunda fail, teşebbüsten cezalandırılmaz; sadece tamam olan kısım bir suç oluşturuyorsa, o suça ait ceza ile cezalandırılır.

    1974 affı hangi suçları kapsıyor?

    1974 affının hangi suçları kapsadığı ile ilgili farklı bilgiler bulunmaktadır. Bir görüşe göre 1974 affının kapsadığı suçlar şunlardır: 12 Mart 1971'den 12 Eylül 1974'e kadar tutuklananlar; Türk Ceza Kanunu’nun 141’inci ve 142’nci maddeleri hariç olmak üzere devlete karşı işlenen suçlar. Diğer bir görüşe göre ise 1974 affının kapsadığı suçlar şunlardır: 7 Şubat 1974 tarihinden geçerli olmak üzere çıkarılan 1803 sayılı af kanunu; 61 bin olan cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerin büyük bir kısmı. 1974 affının kapsamıyla ilgili kesin bilgiye ulaşmak için resmi kaynaklara başvurulması önerilir.

    TCK'nın 61 ve 62 maddeleri nelerdir?

    Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 61. maddesi, cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi için hâkime yol gösterir: suçun işleniş biçimi; suçun işlenmesinde kullanılan araçlar; suçun işlendiği zaman ve yer; suçun konusunun önem ve değeri; meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı; failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı; failin güttüğü amaç ve saik. TCK'nın 62. maddesi ise cezanın indirilmesine imkân tanıyan takdiri indirim nedenlerini düzenler. Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir.

    Farklı suçların aynı anda işlenmesi nedir?

    Farklı suçların aynı anda işlenmesi, ceza hukukunda "fikri içtima" olarak adlandırılır. Fikri içtima iki ana türde incelenebilir: 1. Doğrudan fikri içtima: Aynı suçun birden fazla kez işlenmesi durumudur. 2. Dolaylı fikri içtima: Farklı suç türlerinin birlikte işlendiği durumları ifade eder. Türk Ceza Kanunu (TCK) çerçevesinde fikri içtima şu şekilde düzenlenir: Doğrudan fikri içtima durumunda, tüm eylemler tek bir suç olarak değerlendirilir ve tek bir ceza belirlenir. Dolaylı fikri içtima durumunda, farklı suçlar için topluca ceza belirlenir ve ceza, suçların işlenme şekli ve aralarındaki ilişkiye göre uygulanır.

    Ceza hukuku genel hükümler vize sınavında neler çıkar?

    Ceza hukuku genel hükümler vize sınavında çıkabilecek bazı konular: Suçun unsurları: Maddi ve manevi unsurlar, suçun konusu, fiil, netice. Hukuka aykırılık: Hukuka uygunluk nedenleri, meşru savunma. Ceza teorileri: Adaletçi ve faydacı ceza teorileri. Cezaların artırılması tartışmaları: Cezaların amacı ve bu amaçların değerlendirilmesi. Kast ve taksir: Doğrudan kast, olası kast, adi taksir, bilinçli taksir. Vize sınavında çıkacak konular, üniversiteye ve dersin müfredatına göre değişiklik gösterebilir. Ayrıca, bazı üniversitelerde vize sınavında sadece mevzuat kullanımına izin verilirken, içtihatlı ve açıklamalı kanunların kullanımı yasaklanabilir.

    TCK 212 resmi belgede sahtecilik suçu fikri içtima mıdır?

    Hayır, TCK 212 resmi belgede sahtecilik suçu fikri içtima değildir. TCK 212. madde, sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması hâlinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunacağını belirtir. Fikri içtima ise, bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet verilmesi durumunu ifade eder.

    TCK'nın 62 maddesi hangi hallerde uygulanır?

    Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 62, fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde uygulanır. Bu takdir nedenleri şunlardır: Failin geçmişi. Failin sosyal ilişkileri. Fiilden sonraki davranışlar. Yargılama sürecindeki davranışlar. Cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri. Failin duruşmadaki mahkemeyi etkilemeye yönelik şekilsel tutum ve davranışları ise takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmaz.

    Mahkemede savunma teknikleri nelerdir?

    Mahkemede savunma teknikleri şunlardır: Dosya analizi ve hazırlık: Delillerin, tanık beyanlarının ve bilirkişi raporlarının detaylı incelenmesi. Stratejik savunma tezleri: Müvekkilin suçlamalara karşı nasıl bir yol izleyeceğinin belirlenmesi. Delil toplama ve analizi: Müvekkil lehine veya aleyhine olabilecek her türlü kanıtın belirlenmesi ve değerlendirilmesi. Tanık sorgulama: Tanıkların ifadelerinin doğruluğunu ve güvenilirliğini değerlendirme. Alternatif senaryolar: Delillerin açıklanabilirliğini veya alternatif bir suçlu teorisinin geliştirilmesi. Çapraz sorgu: Tanıkların ifadelerindeki tutarsızlıkların ve zayıf noktaların ortaya çıkarılması. Hitabet ve psikolojik ikna: Net, anlaşılır ve tutarlı bir anlatım ile mahkeme heyetinin ikna edilmesi. Susma hakkı: Suçun ispatı iddia makamına aitken, sanığın beyanları üzerinden delil üretilebilecek risk varsa, susma hakkının kullanılması. Yeni delil sunumu: Delil üretimi yasak olmayan hallerde yeni delillerin ortaya konması.

    Adam öldürme, 1., 2. ve 3. derece cinayet arasındaki fark nedir?

    Adam öldürme, 1., 2. ve 3. derece cinayet arasındaki farklar şu şekildedir: Birinci derece cinayet. İkinci derece cinayet. Üçüncü derece cinayet. Adam öldürme, 1., 2. ve 3. derece cinayet arasındaki farklar, ülkelere ve hukuk sistemlerine göre değişiklik gösterebilir. Adam öldürme, 1., 2. ve 3. derece cinayet arasındaki ceza farkları şu şekildedir: Birinci derece cinayet. İkinci derece cinayet. Üçüncü derece cinayet. Hukuki konularda doğru bilgi için bir avukata danışılması önerilir.

    Erteleme 43/1 ne demek?

    Erteleme 43/1, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 43. maddesinin 1. fıkrası kapsamında yapılan bir erteleme işlemini ifade edebilir. TCK 43/1, zincirleme suç hükümlerini düzenler. Bu maddeye göre, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, faile tek bir ceza verilir ancak bu ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Erteleme ise, TCK 51. maddede düzenlenen ve fail hakkında ceza verilmesine rağmen, cezanın kesinleşmesinden sonra infazının ertelenmesi veya belli şartlara bağlı kılınması anlamına gelir. Bu nedenle, "erteleme 43/1" ifadesi, zincirleme suç kapsamında verilen bir cezanın ertelenmesi veya belirli şartlara bağlanması durumunu işaret edebilir.

    Nedensellik ve objektif isnadiyetin farkı nedir?

    Nedensellik ve objektif isnadiyet arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Nedensellik, bir fiilin suç teşkil eden bir sonuca yol açıp açmadığını inceler. Objektif isnadiyet, bir fiilin suç oluşturabilmesi için, yalnızca failin iradesiyle değil, aynı zamanda bu iradenin toplumda ve hukukun gözünde objektif olarak suçun sonuçlarıyla ilişkili olup olmadığını değerlendirir. Özetle, nedensellik fiilin sonuçla doğrudan ilişkisini incelerken, objektif isnadiyet bu ilişkinin toplumsal ve hukuki sonuçlarını değerlendirir.

    Suçun fail ve mağduru kimdir?

    Suçun faili, suçu işleyen kişidir. Suçun mağduru ise suçun doğrudan zarar verdiği kişi veya topluluktur. Bazı suçlarda, bir kişi hem fail hem de mağdur olamaz.