UluslararasıHukuk

Uçak kazası raporlarını kazanın meydana geldiği ülkenin soruşturma kurulu hazırlar. Ayrıca, kazaya katılan diğer devletler, imalatçı firma ve diğer ilgili kuruluşlar da rapor hazırlama sürecine dahil olabilir.

Şarapnel, özellikle çocuklar için tehlikeli olabilir çünkü: 1. Ölüm ve ciddi yaralanmalara yol açabilir: Şarapnel etkili bombalar, küçük metal parçalar yayarak vücudun içinde önemli hasarlara neden olur. 2. Uzuv kayıplarına sebep olabilir: Şarapnel yaraları, çocukların uzuvlarını kaybetmelerine yol açabilir. 3. Tedavisi zor yaralar: Şarapnel parçalarının vücuttan çıkarılması zor olup, bu parçalar vücut içinde de onarılmaz yaralara yol açar. Ayrıca, şarapnelin sivil yerleşim alanlarına atılması, daha fazla can kaybına neden olacak şekilde tasarlandığından, uluslararası hukuk kurallarına aykırıdır.

MÖHUK (Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun), yabancı unsurlu hukuki ilişkilerde uygulanır. MÖHUK'un uygulama alanı şunları kapsar: - Sözleşmeler: Yabancı unsurlu ticari ve bireysel iş sözleşmeleri gibi akitler. - Miras: Ölen kişinin milli hukukuna tabidir. - Haksız fiiller: Haksız fiilin işlendiği yer hukuku uygulanır. - Aile hukuku: Nişanlanma ehliyeti ve şartları, kişilerin milli hukukuna tabidir. Ayrıca, MÖHUK, kanunlar ihtilafı kuralları ile hangi hukukun uygulanacağını belirleyen bağlama kurallarını da içerir.

İsveç'te çakı taşımak, belirli koşullara bağlı olarak yasak olabilir. Türkiye'de ise 6136 sayılı Ateşli Silahlar, Bıçaklar ve Diğer Aletler Hakkında Kanun'a göre, kama, hançer, saldırma, şişli baston, sustalı çakı gibi kesici ve delici aletlerin taşınması yasaktır. Bu nedenle, İsveç'te çakı taşımanın yasal durumunu öğrenmek için yerel yasal düzenlemeleri kontrol etmek gerekmektedir.

Sirklerde hayvanların kullanımı, 2009 yılında Bolivya tarafından yasaklanmıştır. 2017 yılında ise İskoçya'da yabani hayvanların yer aldığı sirklerin gezmesi yasaklanmıştır.

Milletlerarası Özel Hukuk (MÖHUK), uluslararası hukuk dalına girer.

Dört ana çeşit uluslararası antlaşma bulunmaktadır: 1. Antlaşma (Treaty): İki veya daha fazla bağımsız ülkenin uluslararası hukuk çerçevesinde bir ilişki kurduğu resmi anlaşma aracıdır. 2. Sözleşme (Convention): Nükleer tehdit, silahsızlanma, küresel ısınma gibi dünya çapında etkileri olan konuları düzenlemek için benimsenen çok taraflı yasal araçlardır. 3. Protokol: Antlaşmaya veya sözleşmeye göre daha az resmi olan, antlaşmanın belirli konularına açıklık getirmek veya ek hükümler getirmek için kullanılan belgedir. 4. Geçici Antlaşma (Interim Agreements/Modus Vivendi): Daha sonra daha kapsamlı bir antlaşma ile değiştirilebilecek geçici çözümler için başvurulan belgedir.

Savaş anında sığınma yerleri, ülkenin ilgili makamlarının talimatları ve uluslararası hukuk normları çerçevesinde belirlenir. Bireysel olarak savaş anında sığınma önerileri: 1. Gıda ve ilaç stoğu: Savaş başlamadan önce, birkaç ay yetecek kadar gıda ve ilaç temin etmek önemlidir. 2. Sığınak: Hava saldırılarından korunmak için bir sığınak veya yeraltı tesisi gibi güvenli bir yer bulmak gereklidir. 3. Acil durum kiti: İçinde gerekli eşyalar (gaz maskesi, el feneri, radyo vb.) bulunan bir acil durum kiti hazırlanmalıdır. 4. Toplanma merkezleri: Bölgenin tahliye planları ve toplanma merkezleri hakkında bilgi edinmek ve bu yerlere gitmek faydalı olabilir. Savaş durumunda en güvenli ülkelerin hangileri olduğu konusunda kesin bir liste yoktur, ancak Yeni Zelanda, İzlanda, Şili ve Fiji gibi ülkeler olası sığınma noktaları olarak gösterilmektedir.

Sealand, herhangi bir yerleşik ülkeye resmi olarak bağlı değildir ve tanınmamış bir mikroulus olarak kabul edilir.

Uluslararası anlaşma türleri şunlardır: 1. İkili Anlaşmalar: İki devlet arasında yapılan anlaşmalardır. 2. Çok Taraflı Anlaşmalar: Birden fazla devlet arasında yapılan anlaşmalardır. 3. Bölgesel Anlaşmalar: Belirli bir bölgeye özgü devletler arasında yapılan anlaşmalardır. 4. Özel Anlaşmalar: Belirli bir konu veya alanı düzenleyen anlaşmalardır. 5. Yürütme Anlaşmaları: Yasama organı tarafından onaylanmak yerine, hükümetin yürütme organı tarafından yapılan anlaşmalardır.

Kıta sahanlığı önemlidir çünkü: 1. Doğal Kaynaklar: Kıta sahanlığında bulunan canlı ve cansız doğal kaynaklar (petrol, gaz, balıkçılık vb.) ülkelerin ekonomisine katkı sağlar. 2. Egemen Haklar: Kıyı devletine, deniz yatağı ve toprak altındaki alanlarda araştırma, işletme, muhafaza ve yönetim gibi egemen haklar tanır. 3. Güvenlik ve Ulaşım: Stratejik öneme sahip olup, güvenlik ve deniz ulaşımı açısından kritik bir bölgedir. 4. Uluslararası Hukuk: Kıta sahanlığının sınırları, uluslararası hukuk çerçevesinde belirlenir ve bu sınırlar, ülkeler arasındaki deniz yetki alanı anlaşmazlıklarının çözümünde temel oluşturur.

Münhasır Ekonomik Bölge (MEB), kıyı devletinin kara sularının başlangıcından itibaren 200 deniz miline kadar uzanan ve bu deniz alanında bazı ekonomik haklar elde ettiği deniz yetki alanıdır. MEB'in temel özellikleri: - Ekonomik haklar: Kıyı devleti, deniz yatağı, deniz tabanı ve su kolonundaki canlı ve cansız doğal kaynaklar üzerinde egemenlik haklarına sahiptir. - Enerji üretimi: Rüzgar, dalga ve gelgit gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma hakkı vardır. - Araştırma ve çevre koruma: Kıyı devleti, bilimsel araştırmalar yapma ve deniz çevresini koruma hakkına sahiptir. - Üçüncü devletlerin hakları: MEB, diğer devletlerin seyrüsefer, uçuş ve denizaltı kablo ve boru döşeme serbestisini kısıtlamaz. MEB, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin 55 ile 75. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Haritada yer almayan bazı ülkeler şunlardır: 1. Çin Cumhuriyeti (Tayvan): Birleşmiş Milletler'e üye olmayan, ancak uluslararası hukuk tarafından devlet olarak tanınan bir ülkedir. 2. Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti (Batı Sahra): Birleşmiş Milletler'in 41 üyesi tarafından tanınan, fakat Birleşmiş Milletler tarafından tanınmayan bir ülkedir. 3. Kosova: Türkiye dışında herhangi bir Birleşmiş Milletler üyesi tarafından tanınmayan bir ülkedir. 4. Abhazya ve Güney Osetya: Rusya, Venezuela ve Nikaragua dışındaki Birleşmiş Milletler üyeleri tarafından tanınmayan fiilen bağımsız ülkelerdir. 5. Somaliland: Hiçbir ülke tarafından tanınmayan bir ülkedir.

PUBG (PlayerUnknown's Battlegrounds) oyunu, bazı ülkelerde çeşitli nedenlerle 10 yıl önce yasaklandı: 1. Hindistan: 2020 yılında Hindistan hükümeti, PUBG'yi güvenlik endişeleri ve kullanıcı verilerinin yetkisiz paylaşımı nedeniyle yasakladı. 2. Pakistan: 2020 yılında Pakistan Telekomünikasyon Kurumu (PTA), oyunun şiddet içerdiği ve bağımlılık yaptığı gerekçesiyle yasağı kaldırdı. 3. Çin: 2017 yılında Çin hükümeti, oyunun sosyalist değerlere aykırı olduğunu ve şiddet unsurları içerdiğini belirterek yasağı uyguladı. Ayrıca, oyun içinde hile yapan oyunculara da 10 yıl gibi uzun süreli yasaklar uygulanmaktaydı.

6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu'na göre geri gönderme yasağı, hiç kimsenin işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulacağı veya ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi fikirleri dolayısıyla hayatının veya hürriyetinin tehdit altında bulunacağı bir yere gönderilemeyeceğini ifade eder.

Suriye Devlet Başkanı'nın değişmesinin nedeni, 2024 yılının Aralık ayında silahlı grupların Şam'daki Suriye hükümetine ve ordusuna karşı zafer kazanması ve Beşar Esad rejimini devirmesidir. Bu süreçte, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) lideri Ahmed Hüseyin eş-Şara, geçici hükümetin lideri ve Suriye'nin yeni devlet başkanı olarak ilan edilmiştir.

Savaş sırasında uyulması gereken bazı temel kurallar şunlardır: 1. Askeri Hedef İlkesi: Saldırılar sadece askeri hedeflere yönlendirilmelidir, sivil nüfus ve sivil altyapı korunmalıdır. 2. Orantılılık İlkesi: Saldırılar, beklenen askeri yararla sivil zararı dengede tutmalıdır. 3. İnsani Tedbirler: Savaşta taraflar, yaralılara ve esirlere insancıl muamele yapmalıdır. 4. Kimyasal ve Biyolojik Silahların Yasaklanması: Bu tür silahların kullanımı uluslararası anlaşmalarla yasaklanmıştır. 5. Savaşın Sonlandırılması: Savaşın sonunda ateşkes ve barış görüşmeleri için gerekli adımlar atılmalıdır. Ayrıca, uluslararası hukuk, savaş sırasında ibadet yerleri, hastaneler, su ve elektrik altyapısı gibi yerlerin hedef alınmamasını da öngörmektedir.

Uluslararası ilişkiler alanında çalışanlar, dünya genelindeki politik ve sosyal dinamikleri inceleyerek çeşitli görevler üstlenirler. Bu görevler arasında: Politik analiz: Ülkeler arasındaki siyasi dinamikleri, dış politika tercihlerini ve uluslararası güvenlik konularını analiz ederler. Dış politika formülasyonları: Devletlerin dış politika stratejilerini belirlemelerine yardımcı olurlar. Barış ve güvenlik çalışmaları: Çatışmaları önleme, barışı sağlama ve uluslararası güvenliği koruma amacıyla diplomatik çözümler ararlar. Uluslararası hukuk uygulamaları: Devletler arası ilişkilerin düzenlenmesi ve uluslararası normların belirlenmesiyle ilgilenirler. Ekonomik ilişkilerin incelenmesi: Uluslararası ekonomi ve ticaret politikalarını analiz ederler. Uluslararası organizasyonlarla işbirliği: Birleşmiş Milletler, NATO, Avrupa Birliği gibi kuruluşlarda çalışarak uluslararası işbirliği ve uyumu desteklerler. Kültürel ve sosyal etkileşimlerin izlenmesi: Kültürel alışverişler, göç ve kültürel diplomasi gibi konuları incelerler. Kriz yönetimi: Doğal afetler, pandemiler ve terör saldırıları gibi kriz durumlarında uluslararası koordinasyonu sağlarlar.

Sığınma hakkı, yaşadıkları ülkede cinsel, ırksal, dinsel, politik, kültürel vb. ayrımcılıklara uğradığını gösteren belgelerle hakveren ülkelerin adli makamlarına başvuran ve başvuruları kabul edilen kişilere verilir. Ayrıca, kendi ülkelerinde yaşam koşullarının elverişli olmaması veya can güvenliğinin tehlikede olması durumunda da sığınma talebinde bulunulabilir. Mülteci statüsü, sığınma başvurusu kabul edilen kişiye verilirken, başvurusu geri çevrilenler sığınmacı olarak nitelendirilir.

MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) ve kıta sahanlığı aynı şeyler değildir, ancak deniz yetki alanları olarak benzer haklar sağlarlar. Kıta sahanlığı, bir kıyı devletinin kara ülkesinin deniz altındaki doğal uzantısıdır ve deniz yatağı ile toprak altını kapsar. MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) ise, karasularının ölçülmeye başlandığı esas hattan itibaren 200 deniz miline kadar olan deniz alanında, kıyı devletine canlı ve cansız kaynaklar üzerinde ekonomik haklar tanır.