BorçlarKanunu

Açıklamaya "borç veriyorum" yazmak, borç verildiğine dair ispat için yeterli değildir. Yargıtay'ın çeşitli kararlarına göre, banka havalesi gibi işlemlerde açıklama kısmına sadece "borç" yazılması, paranın borç vermek amacıyla gönderildiğini kanıtlamaz. Ayrıca, borç para verme işlemlerinde yazılı bir sözleşme yapılması, olası anlaşmazlıklarda ispat açısından büyük önem taşır.

Kiralanan taşınmazın tahliyesinde ödeme emri tebliğ edilmemişse, yeni malik tahliye hakkını kaybeder ve kiracı sözleşme süresi boyunca taşınmazı kullanmaya devam edebilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 351. maddesine göre, yeni malik, taşınmazı satın aldıktan itibaren 1 ay içinde kiracıya yazılı bildirim yapmak zorundadır.

TBK 606 ve 607 maddeleri, Türk Borçlar Kanunu'nun farklı bölümlerine aittir: 1. TBK 606: "Kumar ve Bahis - Piyango ve Diğer Şans Oyunları" başlıklı bu madde, düzenlenmesine kanun veya yetkili makamlarca izin verilmemiş piyango ve diğer şans oyunlarından doğan alacakların dava ve takip edilemeyeceğini belirtir. 2. TBK 607: "Ömür Boyu Gelir Sözleşmesi" başlıklı bu madde, ömür boyu gelir sözleşmesinin tanımını yapar ve gelir borçlusunun, gelir alacaklısına belirli dönemsel edimlerde bulunmayı üstlendiği sözleşmeleri kapsar.

Uygun illiyet bağının ispatı, Türk Borçlar Kanunu’na göre, zarar ile hukuka aykırı fiil arasında sebep-sonuç ilişkisinin varlığını gerektirir. İlliyet bağının varlığında dikkate alınması gereken bazı kriterler: - Hayatın olağan akışı: Olayların olağan akışına ve genel hayat tecrübelerine göre, fiilin meydana gelen türden bir sonucu doğurmaya elverişli olması gerekir. - Fiilin zamanlaması: Zararın, fiilin hemen ardından veya öngörülebilir bir zamanda meydana gelmesi. İlliyet bağını kesen sebepler de göz önünde bulundurulmalıdır, bunlar arasında mücbir sebep, zarar görenin kusuru veya üçüncü kişinin kusuru yer alır.

Sebepsiz zenginleşme, ıslah edilebilir çünkü bu durum, Türk Borçlar Kanunu'nun 77.-87. maddeleri arasında düzenlenen kanundan doğan bir borçtur. Sebepsiz zenginleşme davasında, zenginleşen kişi, elde ettiği kazancı iade etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, zenginleşmenin ıslahı, yani kazancın geri verilmesi, hukuki bir zorunluluktur.

Cezai şartın en fazla ne kadar olabileceği, Türk Borçlar Kanunu'nun 182. maddesine göre belirlenmiştir. Ayrıca, cezai şartın miktarı aşırı görülürse, hakim tarafından indirilebilir.

Eski Borçlar Kanunu'nda (818 sayılı) kefalet sözleşmesi şu şekilde düzenlenirdi: "Kefaletin sıhhati, tahriri şekle riayet etmeğe ve kefilin mes'ul olacağı muayyen bir mikdar iradesine mütevakkıftır". Buna göre, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için: 1. Yazılı şekilde yapılması gerekiyordu. 2. Kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın sözleşmede yer alması şarttı. Ayrıca, kefilin el yazısıyla kendi adını, soyadını ve kefalet tarihini yazması da zorunluydu.

Uyarlama davasında mahkeme, Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesi uyarınca aşağıdaki kriterlere göre karar verir: 1. Öngörülemeyen olağanüstü bir durumun ortaya çıkması. 2. Olağanüstü durumun borçlunun kusurundan kaynaklanmaması. 3. Sözleşme şartlarının dürüstlük kurallarına aykırı şekilde borçluyu zorlaması. 4. Borcun henüz ifa edilmemiş veya ifa edilmesine rağmen hakların saklı tutulmuş olması. Eğer bu koşullar sağlanırsa, borçlu mahkemeden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını talep edebilir; mümkün değilse sözleşmeden dönme hakkı tanınır.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile verilen mal, belirli koşullar altında geri alınabilir. Türk Borçlar Kanunu'nun 615. maddesine göre, bakım alacaklısı, sözleşme nedeniyle nafaka yükümlüsü olduğu kişilere karşı sorumluluklarını yerine getiremiyorsa, bu kişilerin sözleşmenin iptali için dava açma hakkı vardır. Bunun yanı sıra, bakım alacaklısı, devredilen mal üzerinde yasal ipotek hakkına sahiptir ve bu hakkı kullanarak malın geri alınmasını sağlayabilir.

İki ihtar çekildikten sonra kira ödenirse, iki haklı ihtar nedeniyle tahliye davası açma hakkı kaybolmaz. Türk Borçlar Kanunu'na göre, kiracının aynı kira yılı içinde iki farklı aya ilişkin kira borcunu ödememesi ve bu durum için iki ayrı ihtar çekilmesi gerekmektedir.

TBK 205 iki farklı bağlamda kullanılabilir: 1. TBK 205 (Türk Borçlar Kanunu Madde 205), sözleşmenin devri ile ilgili bir hükümdür. 2. TBK 205 (TBKmachine ürünü), telefon LCD ekranlarının tamiri için bir merkezleme fikstürü, konumlandırma ve hizalama aracıdır.

"Karşı edimin ifası güvence altına alınıncaya kadar kendi ediminin ifasından kaçınabilir" ifadesi, Türk Borçlar Kanunu'nun 98. maddesi kapsamında yer alan bir haktır. Bu maddeye göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmede, taraflardan birinin borcunu ifada güçsüzlüğe düşmesi ve özellikle iflas etmesi ya da hakkındaki haciz işleminin sonuçsuz kalması durumunda, diğer taraf kendi edimini ifadan kaçınabilir. Ancak, bu taraf aynı zamanda uygun bir sürede güvence talep etme hakkına da sahiptir.

Kiracının tahliye için ev sahibine en az 15 gün önceden yazılı bildirimde bulunması gerekmektedir.

Evet, destekten yoksun kalma tazminatı manevi tazminatı da kapsar. Türk Borçlar Kanunu'nun 53. ve 56/2. maddeleri, destekten yoksun kalma tazminatının hem maddi zararları (cenaze masrafları, tedavi giderleri, çalışma gücü kaybı) hem de manevi zararları (acı ve üzüntünün giderilmesi) içerdiğini düzenler.

Borçlar Kanunu'nun 66. maddesi, adam çalıştıranın sorumluluğunu düzenler. Bu maddeye göre: Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.

Akdi faiz oranı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından belirlenen azami oranlar esas alınarak bankalar tarafından serbestçe belirlenir. Temerrüt faiz oranı ise, 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenir. Bu kanun, adi işler ve ticari işler için farklı düzenlemeler içerir: Adi işlerde: Faiz oranı, Türk Borçlar Kanunu'na tabi olarak yıllık %9 olarak belirlenir. Ticari işlerde: Taraflar arasında aksi kararlaştırılmadıkça, faiz oranı serbestçe belirlenebilir. Faiz oranları, yasal düzenlemelere tabi olarak değişiklik gösterebilir; güncel değerler için ilgili kurumların resmi kaynakları incelenmelidir.

İş görme, bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmamasına karşın başkası hesabına bir işi yapması durumunu ifade eder. Bu kavram, Türk Borçlar Kanunu'nun 526-531. maddeleri arasında düzenlenmiştir ve iki taraf arasında sözleşme ilişkisi bulunmamasına rağmen iş gören ile iş sahibi arasında borç ilişkisi doğar.

Borçlar Kanununa göre adam çalıştıranın sorumluluğu 66. maddede düzenlenmiştir.

Yargıtay, temliki genellikle Türk Borçlar Kanunu'nun 183 ve sonraki maddelerinde düzenlenen "alacağın temliki" hükümleri kapsamında değerlendirir. Temlikin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılmış olması ve temlik edenin tasarruf yetkisine sahip olması gibi belirli şartların sağlanması gereklidir. Yargıtay'ın temlik konusundaki bazı değerlendirmeleri: - Yükleniciden üçüncü kişiye yapılan bir temlik işlemi, kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde söz konusu bağımsız bölüm yönünden arsa sahibine karşı sahip olunan kişisel hakkın devri olarak kabul edilir. - Temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ileri sürebileceği defileri, yeni alacaklıya karşı da ileri sürebilir. - Yüklenici, arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye temlik etmişse, üçüncü kişi arsa sahibini ifaya zorlayamaz.

Tarla satış sözleşmesi, Borçlar Kanunu'na göre genellikle 10 yıl süreyle geçerlidir.