Biyokimya

Beslenme Biyokimyası dersinde işlenen konular şunlardır: 1. Karbonhidrat, lipit ve protein metabolizması: Bu besin öğelerinin vücutta nasıl metabolize olduğu, hücreler tarafından nasıl alınıp yararlanıldığı ve enerjiye dönüşüm yolları. 2. Hormon ve enzim fonksiyonları: Beslenme ile ilgili hormonların üretimi ve salgılanması, enzimlerin metabolik süreçlerdeki rolü. 3. Nükleik asit metabolizması: Nükleik asitlerin sentezi, yıkılması ve işlevleri. 4. Metabolik regülasyon ve entegrasyon: Açlık ve tokluk durumlarında enerji regülasyonu, makro besin öğelerinin entegrasyonu. 5. Beslenme anomalileri ve metabolizma bozuklukları: Beslenmeyle ilgili çeşitli anomaliler ve bunların temelinde yatan metabolizma bozuklukları.

Difüzyon ve ultrafiltrasyon, diyaliz sürecinde yarı geçirgen bir membran aracılığıyla gerçekleşir. Difüzyon, membranın iki tarafındaki konsantrasyon farkı nedeniyle solütün yüksek yoğunluktan düşük yoğunluğa doğru hareketidir. Diyalizde bu süreç şu şekilde işler: - Atık maddeler ve fazla elektrolitler, hasta kanındaki yüksek yoğunluktan diyaliz solüsyonuna geçer. - Örneğin, üre ve kreatinin gibi atık ürünler kana eklenmezken, glukoz ve diğer gerekli maddeler diyaliz solüsyonundan kan içerisine geçmez. Ultrafiltrasyon, membran boyunca sıvıların ve belirli moleküllerin filtrasyonudur: - Su molekülleri, diyaliz membranının iki tarafındaki hidrostatik basınç gradiyenti sonucunda yarı geçirgen membrana doğru itilir ve membrandan geçer.

Ege Üniversitesi Biyokimya Bölümü ders kataloğuna aşağıdaki sitelerden ulaşabilirsiniz: 1. biyokimya.ege.edu.tr: Ege Üniversitesi Biyokimya Bölümü'nün resmi web sitesi. 2. ebp.ege.edu.tr: Ege Üniversitesi Biyokimya Bölümü'nün derece programları ve ders bilgileri.

Kreatinin, kas metabolizmasının bir ürünü olarak glomerüllerden şu şekilde atılır: 1. Kaslarda enerji üretimi sırasında kreatin, kreatin fosfata dönüşür ve bu dönüşüm sonucunda kreatinin oluşur. 2. Kreatinin, kan dolaşımına geçer ve böbreklerdeki nefronların bir parçası olan glomerüllerde süzülür. 3. Glomerüllerden geçen kreatinin, tübüler geri emilim olmadan doğrudan idrara karışır. 4. İdrarla birlikte kreatinin, mesaneye gider ve buradan vücut dışına atılır.

Fekal kalprotektin testi, biyokimya laboratuvarlarında yapılır.

COMT (katekol-O-metiltransferaz) enzimi, katekolaminlerin metabolizmasında rol oynar ve özellikle dopamin, adrenalin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin inaktivasyonunu sağlar. Bu enzim ayrıca: Beyin prefrontal korteksinde bulunarak, bu bölgedeki nörotransmitterlerin seviyelerini düzenler ve sinyal iletimini etkiler; Çeşitli memeli dokularında yer alarak, endometrium ve eritrositlerde önemli miktarlarda, karaciğer ve böbreklerde ise yüksek miktarlarda ekspresyon gösterir.

KPV (lysine-proline-valine) peptidi çeşitli sağlık faydalarına sahiptir: 1. Anti-inflamatuar etki: KPV, hücrelerdeki inflamatuar yolları inaktive ederek güçlü anti-inflamatuar özellikler gösterir. 2. Yara iyileşmesi: KPV, yara iyileşmesini hızlandırır, enfeksiyonu azaltır ve daha iyi kozmetik sonuçlar sağlar. 3. Antimikrobiyal etki: KPV, S. aureus ve C. albicans gibi patojenlere karşı antimikrobiyal etkiler gösterir. 4. Gut sağlığı: KPV, irritabl bağırsak sendromu (IBS) ve ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıklarında iltihabı azaltabilir. KPV, krem, oral kapsül ve enjekte edilebilir formlarda kullanılabilir. Ancak, herhangi bir tedaviye başlamadan önce bir uzmana danışılması önerilir.

YSI 2500 biyokimya analizörü, glikoz ve laktat ölçümleri için kullanılan bir laboratuvar cihazıdır. Başlıca işlevleri: - Hızlı sonuçlar: Analizleri 60 saniye veya daha kısa sürede tamamlar. - Otomatik örnekleme: Tam otomatik örnekleme protokolleri ve stat ile şırınga örnekleme desteği sunar. - Güvenilir ölçüm: Proprietary immobilize enzim elektrotları ve benzersiz akışkanlar sayesinde tıkanmaları önler. - Veri alma: USB portu üzerinden veri alımı ve çeşitli numune tutucularıyla uyumluluk sağlar.

Pankreatik amilaz ve lipaz, pankreas tarafından üretilen iki önemli sindirim enzimidir. Pankreatik amilaz: Karbonhidratların sindirimini sağlayan bir enzimdir. Pankreatik lipaz: Yağların sindirilmesini sağlayan bir enzimdir ve büyük oranda pankreas tarafından üretilir.

Oksidatif stres ve egzersiz arasındaki ilişki şu şekilde özetlenebilir: Oksidatif stres, vücutta serbest radikallerin artması ve antioksidanların yetersiz kalması sonucu oluşan biyokimyasal bir süreçtir. Egzersiz, enerji üretimini ve oksijen kullanma kapasitesini artırarak oksidatif stresi tetikleyebilir. Düzenli egzersiz, vücudun antioksidan savunma sistemini güçlendirir ve oksidatif strese karşı adaptasyon mekanizmalarını devreye sokar.

Biyokimyada yağ asitleri, asetil-CoA'dan iki karbonlu birimlerin eklenmesi ile sentezlenir: 1. Asetil-CoA'nın malonil-CoA'ya dönüşümü. 2. Yağ asidi sentaz kompleksi ile uzun zincirli yağ asitlerinin sentezi. Yağ asidi sentezinde ayrıca NADPH, ATP, Mn2+, CO2 kaynağı olarak HCO3- ve biotin gibi maddeler de gereklidir.

Gliserol omurgası, fosfolipitlerin yapısında bulunur.

E414 kodu, gam arabik (akasya zamkı) adlı doğal bir polisakkariti ifade eder.

Evet, hem kolaylaştırılmış hem de aktif taşımada enzimler kullanılır.

Polipeptit, peptit bağlarıyla birbirine bağlanmış çok sayıda (genellikle 10-20’den fazla) amino asitten oluşan bir moleküldür. Canlı hücrelerde polipeptitlerin sentezi, hücrenin DNA’sında kodlanan genetik talimatlara göre ribozomlarda gerçekleşir.

Ksenobiyotik metabolizma, bir organizmanın normal biyokimyasına yabancı olan ve ilaç, zehir gibi bileşiklerin vücut tarafından işlendiği metabolik yolları ifade eder. Bu metabolizma genellikle üç aşamada gerçekleşir: 1. Faz I: Enzimler, ksenobiyotiklere reaktif veya polar gruplar ekler. 2. Faz II: Ksenobiyotikler, transferaz enzimleri tarafından polar bileşiklerle konjuge edilir. 3. Faz III: Konjuge ksenobiyotikler, daha fazla işlenerek hücrelerden dışarı atılır. Ksenobiyotik metabolizması, ilaç tedavisi ve çevresel bilimlerde önemli bir rol oynar.

Glutamat, vücutta en çok salgılanan nörotransmitterdir.

Bozunma tepkimesi, herhangi bir maddenin ısı verilmesi ile daha basit bileşiklere dönüşmesi veya ısı etkisiyle elementlerine ayrılmasıdır.

Açlık sırasında vücudun enerji sağlama sırası şu şekildedir: 1. Glikoz (şeker): Yemeklerden sonra enerji için kullanılır. 2. Trigliseritler (yağ asitleri): Açlık dönemlerinde trigliseritler, enerji için kullanılan yağ asitlerine ve gliserole ayrılır. 3. Keton Cisimcikleri: Karaciğer, yağ asitlerini keton cisimciklerine dönüştürür; bu, özellikle beyin için büyük bir enerji kaynağıdır. Açlık devam ettikçe, vücut proteinleri enerji olarak kullanmaya başlayabilir, ancak bu genellikle son çare olarak ve önemli proteinlerin tükenmemesi için sınırlıdır.

Ürobilirubin ve ürobilinojen aynı maddeler değildir. Ürobilinojen, bilirubinin bağırsaklarda bakteriler tarafından işlenmesi sonucu oluşan bir bileşiktir. Ürobilirubin ise, ürobilinojenin okside olmasıyla oluşan, renkli bilirubin ürünleridir.