Alacak

Temlik eden, bir malın veya alacağın devri işlemini gerçekleştiren kişidir.

İİK ve son ifadeleri farklı bağlamlarda kullanılabilir: 1. İİK: "İcra ve İflas Kanunu" anlamına gelir. 2. "Son" kelimesi ise genellikle bir sürecin veya işlemin bitişini ifade eder. Örneğin, "İİK'da yapılan son değişiklikler" ifadesi, kanunda en güncel düzenlemeleri veya eklemeleri ifade edebilir.

Belirsiz alacak davasında hukuki yarar yokluğu, davanın açıldığı anda davacının alacağının miktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirleyememesi durumudur. Bu durumda, davacının mahkemeye başvurmasında hukuken korunmaya değer bir yarar bulunmamaktadır ve dava, hukuki yarar yokluğundan dolayı usulden reddedilir.

İcra dosyasına muvafakat vermek için aşağıdaki adımlar izlenmelidir: 1. Borçlunun Teklifini Sunması: İcra dosyasının borçlusu, alacaklıya borcu taksitle ödemeyi teklif eder. 2. Alacaklının Kabulü: Alacaklı, bu teklifi kabul ederse, taahhüt metninin şekil şartlarına geçilir. 3. Taahhütnamenin Hazırlanması: Taahhütname, icra müdürlüğü huzurunda tüm taraflar tarafından imzalanır. 4. Damga Vergisi Yatırımı: Alacaklı, taahhüt metninde yazan miktarın damga vergisini vergi dairesine yatırır ve makbuzu icra dosyasına sunar. Muvafakatname ise, borçlunun mal varlığına icra işlemi yapılabilmesi için alacaklı tarafından talep edilen bir belgedir ve noter huzurunda düzenlenmelidir.

Temlikte devredilen haklar, alacağa bağlı olan ve asıl alacakla birlikte gelen haklardır. Bu haklar şunlardır: Faiz: Temlik edilen alacağa bağlı faizler de yeni alacaklıya geçer. Rehin: Alacağa teminat olarak gösterilen rehin hakları temlik ile birlikte devredilir. Kefalet: Temlik edilen alacakla birlikte kefalet hakkı da yeni alacaklıya geçer. Cezai şart: Temlik ile birlikte cezai şart talepleri de devredilir. Teminat: Temlik edilen alacak için gösterilen diğer teminatlar da yeni alacaklıya geçer. Ancak, devreden kişiye özgü olan öncelik hakları ve bağlı haklar temlikin kapsamı dışında kalır.

Cari mutabakatta borç ve alacak hesapları, aşağıdaki adımlar izlenerek hesaplanır: 1. Hesapların Kontrolü: İşletmeler, alacak ve borç hesaplarını düzenli olarak kontrol eder ve güncel tutarları belirler. 2. Mutabakat Tablolarının Hazırlanması: Alacak ve borç hesaplarının karşılaştırılması için mutabakat tabloları oluşturulur. 3. Tutarsal Uyumun Sağlanması: Mutabakat tabloları kullanılarak, alacak ve borç hesaplarının tutarsal uyumu kontrol edilir. 4. Uyumsuzlukların İncelenmesi: Mutabakat sürecinde, uyumsuzluklar tespit edilir ve incelenir. 5. Raporlama: Süreç tamamlandığında, işletmeler genellikle bir mutabakat raporu oluştururlar. Mutabakatın zamanında ve doğru bir şekilde yapılması, işletmeler arasındaki finansal ilişkilerin sağlıklı yürütülmesi için büyük önem taşır.

Alacağını temlik eden kişi, borçtan tamamen kurtulmaz, ancak temlik işlemi nedeniyle borçlu sıfatı değişir. Temlik işlemi ile birlikte, temlik eden kişi alacağı devretme borcu altına girer ve borçluya karşı olan sorumluluğu sona erer.

Ödeşmek, karşılıklı borç ve alacak ilişkilerini sonlandırdığı için önemlidir. Ayrıca, ödeşme kültürü toplumsal dengeyi korur ve insan ilişkilerinde dayanışmayı güçlendirir.

Genel haciz yoluyla takip, para ve teminat alacaklarının tahsil edilmesi için başvurulan bir ilamsız icra takibi türüdür. Genel haciz yoluyla takibin aşamaları şunlardır: 1. Takip Talebi: Alacaklı, icra dairesine başvurarak takip sürecini başlatır. 2. Ödeme Emri: İcra memuru, borçluya ödeme emri gönderir. 3. Takibin Kesinleşmesi: Borçlu, ödeme emrine itiraz etmezse veya borcunu kabul ederse takip kesinleşir. 4. Haciz: Ödeme emrinin kesinleşmesine rağmen borçlu borcunu ödemezse, alacaklı haciz talebinde bulunabilir. 5. Satış: Haciz edilen malın açık artırma veya pazarlık yoluyla satılıp parasal karşılığının alınması. 6. Paraların Paylaştırılması: İcra takibinin son aşaması olup, icra organlarınca herhangi bir talebe gerek kalmadan gerçekleştirilir.

İşçi alacağı ihtarnamesi, çeşitli durumlarda gönderilebilir: 1. İş sözleşmesinin feshi: İşçi, emeklilik, askerlik, evlilik, malulen emeklilik gününü doldurma gibi nedenlerle işten ayrılırken. 2. Ücret ödenmemesi: İşçinin maaşının düzenli olarak ödenmemesi durumunda. 3. Diğer alacaklar: Fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi alacakların ödenmemesi halinde. İhtarnamenin gönderilmesi, hukuki sürecin başlatılması için son uyarı niteliği taşır ve noter aracılığıyla yapılmalıdır.

Şüpheli alacakların icrası muhasebeleştirilmesi şu şekilde yapılır: 1. Karşılık Ayrılması: Şüpheli hale gelen alacaklar, 129. Şüpheli Ticari Alacaklar Karşılığı hesabına alacak kaydedilir ve 654. Karşılık Giderleri hesabına borç yazılır. 2. Tahsil Edilemeyen Alacak: Şüpheli alacağın tahsil edilememesi durumunda, bu hesaba borç ilgili alacak hesabına alacak kaydedilir. 3. Konusu Kalmayan Karşılıklar: Tahsiline bağlı olarak 644. Konusu Kalmayan Karşılıklar hesabına devredilir. Şartlar: Bu işlemler sadece bilanço usulüne göre defter tutan mükellefler için geçerlidir; işletme hesabına göre defter tutanlar şüpheli alacak karşılığı ayıramazlar.

İcra emrinde olması gereken bilgiler şunlardır: 1. Alacaklının ve vekilinin bilgileri: Adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi. 2. Borçlunun bilgileri: Adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve adresi. 3. Alacak miktarı ve faiz talebi. 4. Takip yolunun belirlenmesi. 5. Borcun dayanağı olan belge veya senet bilgileri. 6. İcra müdürlüğünün mühür ve imzası. Ayrıca, icra emrinde ödeme süresi, borçluya ödeme yapmadığı takdirde başlatılacak yasal işlemler ve itiraz hakları gibi bilgiler de yer alır.

Tazminat icra takibi, alacaklının icra dairesine giderek bir takip talebinde bulunması ile başlar.

Hamil ve lehtar terimleri aynı şeyi ifade eder. Lehtar, çek veya poliçenin ödeneceği, belgenin üzerinde alacaklı olarak adı yazılı olan kişidir.

Belirsiz alacak davasında talep sonucuna, davacının belirleyebildiği asgari bir miktar yazılmalıdır. Ayrıca, talep sonucuna dayanak olan tüm vakıaların da belirtilmesi gerekmektedir.

Hacze takipsiz iştirak, bir başka deyişle imtiyazlı iştirak, kanun tarafından özel olarak belirtilen kişilerin, başka bir alacaklının talebiyle konulmuş hacze takibe gerek kalmadan katılabilmeleri anlamına gelir. Bu iştirak için iki şartın karşılanması gerekir: 1. Borçlunun malı üzerinde haciz konulmuş olması. 2. Haciz, evliliğin, velayetin veya vesayetin devamı sırasında ya da bu ilişkilerin son bulmasını takip eden 1 yıl içerisinde konulmuş olmalıdır. İmtiyazlı iştirak edebilecek kişiler şunlardır: - Borçlunun eşi; - Borçlunun çocukları; - Borçlunun vasi veya kayyımı olduğu kişiler; - Ölünceye kadar bakma alacaklısı; - Nafaka verilmesine yönelik ilama dayanan alacaklı.

Ziynet eşyalarında belirsiz alacak davası, davanın açıldığı zamanda alacağın miktarının tam olarak belirlenemediği durumlarda açılabilir. Hesaplama yöntemi şu şekildedir: 1. Ziynet eşyalarının değeri, dava tarihindeki piyasa koşullarına göre belirlenir. 2. Bu değere, dava tarihinden itibaren faiz işletilir ve toplam bedel üzerinden ödeme yapılır. Ziynet eşyası davalarında zamanaşımı süresi 10 yıldır ve bu süre, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren başlar.

Sıra cetveline göre garameten paylaşım, hacizli malların satışından elde edilen paranın, alacaklılar arasında alacakları oranında paylaştırılması işlemidir. Bu paylaşım şu şekilde yapılır: 1. Ortak Giderlerin Karşılanması: Satıştan elde edilen paradan öncelikle satış masrafları gibi ortak giderler karşılanır. 2. Alacakların Sıralanması: Alacaklılar, rehinli alacaklar, kamu alacakları, imtiyazlı alacaklar gibi belirli sıralara göre sıralanır. 3. Paylaştırma: Geriye kalan tutar, bu sıraya göre alacaklılar arasında garameten (orantılı olarak) paylaştırılır. Sıra cetveli, icra dairesi tarafından hazırlanır ve kesinleşmeden paylaştırma yapılamaz.

Şarta bağlı alacaklarda değerleme, alacağın tahsil edilebilirliğine ve belirli koşullara bağlı olarak yapılır. Bu süreçte dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar şunlardır: 1. Şüpheli Alacaklar: Alacağın şüpheli hale gelmesi durumunda, değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılması gerekmektedir. 2. Değersiz Alacaklar: Kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre tahsiline imkan kalmayan alacaklar değersiz alacak olarak kabul edilir. 3. Teminatlı Alacaklar: Teminatlı alacaklarda, karşılık sadece teminattan geri kalan miktara uygulanır. Değerleme işlemleri, genellikle muhasebe kayıtları ve envanter çalışmaları doğrultusunda yapılır.

Mahsuplaşma kelimesi, borç ve alacak tutarlarının birbirine karşı düşürülmesi anlamına gelir. Bu terim, farklı alanlarda şu anlamlarda da kullanılabilir: - Ticari işlemler: Bir işletmenin hem alacaklı hem de borçlu olduğu durumlarda, bu iki işlemi birleştirerek alacak ve borçların sıfırlanması. - Hukuk: Mahkûmun cezaevinde geçirdiği sürenin, aldığı cezadan düşürülmesi. - Elektrik piyasası: Üretilen ve tüketilen elektrik enerjisinin birbirine mahsup edilmesi.